> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > İslam Fıkhı Eseleri > Emanet ve Ehliyet > Namazın sıfatları ve vacibleri
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Namazın sıfatları ve vacibleri  (Okunma Sayısı 823 defa)
14 Aralık 2011, 16:13:20
Sümeyye

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 29.261



Site
« : 14 Aralık 2011, 16:13:20 »



NAMAZ'IN SIFATLARI ve VACİBLERİ


NAMAZ'IN SIFATLARI:

  442 Önce "Sıfat" mefhumu üzerinde duralım. Sıfat, lûgatta masdardır. Örf'te ise; farz, vacib, sünnet ve menduba şamil olan bir keyfiyettir. İbn-i Abidin: "Sıfat ve vasıf kelimeleri aynı kökten türeme, iki masdardırlar. Kelâm ûleması, bunların arasında fark görmüş: "Vasıf, tavsifi yapan şahısla, sıfat ise tavsif edilen şeyle bulunur" demişlerdir. Lakin kamusun sözü, sıfatında lugat itibariyle mevsufta bulunacağına delâlet eder. Şu halde sıfat bazen masdar, bazen isim olur, vasıf ise yalnız masdardır. Fetih ve Bahır'da şöyle denilmiştir: "Bazen vasıf kelimesinden, sıfat murad edildiği inkar olunamaz. Ama bununla lügaten birleşmek lazım gelmez. Çünkü vasfın da masdar olduğunda şüphe yoktur." Bu sözden anlaşıldığına göre; vasıf kelimesi bazen isim olarak mecazen sıfat manasına kullanılır"(124) buyurmaktadır. Namazın sıfatlarından murad; namazın sahih olması kendisine bağlı olan şeylerdir. Kolay öğrenilmesi için birçok kitapta "Namazın içindeki farzlar" tabiri kullanılmıştır. Şimdi bunları izaha gayret edelim.

 

 443 TAHRİME (İLK TEKBİR): İmam-ı Merginani: "Namazın farzları altıdır. Tahrime (iftitah tekbiri) bunlardan birisidir. Zira Allahû Teâla (cc) "Ve Rabbini büyükle (Ta'zim'le zikret, tekbir getir)" buyurmuştur. Bundan murad iftitah tekbiridir"(125) hükmünü zikretmektedir. Molla Hüsrev: "Namazın bir kısım farzları vardır. Bunlardan birisi de tahrimedir. "Tahrim" bir şeyi haram kılmaktır. Tahrime ilk tekbire tahsis edilmiştir. Zira ilk tekbirle birlikte; namaza başlamadan önce mübah olan (Yemek, içmek, konuşmak vs.) şeyler haram olur buyurmaktadır.(126) İbn-i Abidin'de aynı hususa işaretle: "Kendisi ile namaza girilen cümleye "Tahrime" denilmesi, namaza başlamazdan önce mübah olan şeyleri haram kıldığı içindir. Sair tekbirler böyle değildir"(127) hükmünü zikreder. Hanefi fûkahası Resûl-i Ekrem (sav)'in: "Namazın tahrimi (haram kılması) tekbirdir"(128) Hadis-i Şerifini esas almıştır.

 

 444 Namaza "Allahû Ekber" lafzı ile başlamak efdaldir.(129) Tahrime ile namaza başlanılabilmesi için ayakta olmak şarttır. Herhangi bir özre mebni olmaksızın oturarak tekbir getirmekle, farz namaza girilemez. Eller iki kulak hizasına kaldırılır. Molla Hüsrev: "İki el (kulak hizasına) kaldırıldıktan sonra tekbir alınır. Essah olan kavil budur. Zira iki eli kaldırma işinde, Allahû Teâla (cc)'dan başkasından kibriyayı (Azameti, büyüklüğü) uzaklaştırma, reddetme vardır"(130) hükmünü zikreder. Bu mahiyet iyi tefekkür edilmelidir. Bir mü'min namaza başlarken; Allahû Teâla (cc)'dan başka hiçbir hüküm koyucunun olmadığını, bütün tağutları ve putları reddettiğini ilan eder!.. Tağuti güçlerle işbirliği yapan ve onların hakimiyetleri için gayret sarfeden kimseler; ne kadar namaz kıldıklarını iddia ederse etsinler; "Tahrime"yi bile hakkı ile eda edemezler.

 

 445 Dilsiz olan kimseler "Niyetleri" ile namaza başlamış olurlar. Ayrıca dillerini oynatmaları lazım değildir.(131) Kadınlar, ellerini omuzları hizasına kadar kaldırarak "Allahû ekber" deme durumundadırlar. Sahih olan budur.(132) Zira onlar için; tesettüre daha uygun olan, şekil böyledir.

 

 446 KIYAM: İmam-ı Merginani: "Namazın farzlarından birisi de kıyamdır. Zira Allahû Teâla (cc)'nın "Allah için namaz kılarken ayakta durunuz" kavli vardır"(133) hükmünü beyan eder. Kıyam; farz ve vacib namazlarda farzdır. Bunun haddi; bir kimsenin iki elini uzattığı zaman dizlerine yetişemez olmasıdır"(134) Nafile olan namazlarda kıyam farz değildir.(135) Resûl-i Ekrem (sav): "Ayakta olduğun halde namaz kıl. Eğer buna kadir olamazsan oturarak kıl. Eğer buna da kadir olamazsan yan yatarak kıl. Eğer buna da kadir olamazsan sırt üstü yatarak namaz kıl"(136) buyurmuştur. Bir kimse, ayakta durmaya (Kıyam'a) kadir olduğu halde, oturarak farz namazı kılarsa, onun namazı caiz olmaz.

 

 447 Resûl-i Ekrem (sav)'in: "Sağ elini, sol elinin üzerine göbeğinin altında koymak sünnettendir"(137) Hadis-i Şerifini esas alan hanefi fûkahası; namaz kılan kimse; kıyamda iken, sağ elini sol elinin üzerine koyar hükmünde ittifak etmiştir.

 

 448 KIRAAT: Molla Hüsrev: "Namazın farzlarından birisi de kıraattır. Allahû Teâla (cc)'nın; "Kur'an'dan kolayınıza geleni okuyunuz" emri şerifine göre, kıraatın farz olan miktarı bir Ayet-i Kerime'dir. Bir Ayet-i Kerime'den azı bi'licma kıraat değildir"(138) hükmünü beyan eder. Farz, vacib ve nafile namazların tamamında Kur'an-ı Kerim okumak farzdır.(139) İmam-ı Malik (rh.a) "Namaz ancak fatihatü'l kitab ve onunla beraber bir sûre ile olur. Başka olmaz" Hadis-i Şerifini esas alarak; fatiha'nın ve onunla birlikte bir sûrenin kıraatının farz olduğuna kaildir. İmam-ı Şafii (rh.a): "Namaz ancak Fatihatü'l kitab ile olur" Hadis-i Şerifini esas alarak, namazda "Fatiha" okumanın farz olduğuna hükmetmiştir. Hanefi fûkahası: "Bizim için delil "Kur'an'dan kolayınıza geleni okuyunuz" Ayet-i Kerime'sidir. Haber-i vahid olan Hadis-i Şeriflerle bunun üzerine ziyade (Yani farz tayin etmek) caiz olmaz. Ancak haber-i vahid olan Hadis-i Şerif'ler amel etmeyi gerektirir. O halde Kur'an-ı Kerim okumak "Farz", Fatiha Sûresi'ni okumak "Vacib"tir. Hatta namaz kılan kimse; Fatiha Sûresi'ni okumayı terk etse, namazı iade etmesi emrolunur"(140) hükmünde ittifak etmiştir.

 

 449 Resûl-i Ekrem (sav)'in: "Her kim imamla namaz kılarsa, imamın kıraatı onun için de kıraattır"(141) Hadis-i Şerifini esas alan Hanefi fûkahası, "imama uyan kimsenin kıraatı şer'an menedilmiştir" hükmünde ittifak etmiştir. Zira kıraatın sükûtu imama uyma zaruretinden ileri gelir.

 

450 İmam Fatiha Sûresini okuyup bitirdiği zaman "Amin" der ve imama uyan kimseler de "Amin" derler. Resûl-i Ekrem (sav): "İmam amin dediği zaman, amin deyiniz"(142) buyurmuştur. İbn-i Mesû'd (ra)'un rivayet ettiği Hadis-i Şerife göre cemaat "Amin" kelimesini gizli deme durumundadır. Zira o dua hükmündedir.(143)

 

 451 RÜKÛ: Molla Hüsrev: "Namazın farzlarından biri de rükû'dur. Namaz kılan kimse başını eğerken "Tekbir" alır. Zira Resûl-i Ekrem (sav), başını eğerken ve kaldırırken tekbir alırdı. Musalli sırtını düz tutarak rükû eder. Hatta rükû halinde iken; sırtına su dökülse, dökülen bu su sırtında durmalıdır"(144) hükmünü beyan etmektedir. Resûl-i Ekrem (sav)'in; Hz. Enes (ra)'e hitaben: "Rükû ettiğin zaman ellerini dizlerinin üzerine koy ve parmakların arasını aç"(145) buyurduğu bilinmektedir. Hanefi fûkahası bu halde iken parmakların açılmasının mendûb olduğunda müttefiktir.(146) Ayrıca "Sizden birisi rükû ettiği zaman, rükû'da üç defa "Sübhane Rabbiye'l Aziym" desin"(147) Hadis-i Şerifi esas alınarak, "tesbihin en azı budur" denilmiştir. Cemaat halinde namaz kılınırken imam, "Semiallâhu limen hamideh" (Allah kendisine hamd edenlerin hamdini kabul buyurur) dediği zaman, imama uyan kimsenin "Rabbenâ leke'l-hamd" demesi de sünnetle sabittir.(148)

 

 452 Namaz kılan kimse; başını rükû'dan kaldırdıktan sonra düz olarak ayakta durur. İtmi'nân'dan başkası sünnettir. İtmi'nân: Mafsalları yerine oturuncaya kadar uzuvların sükûnet bulmasıdır. Bundan başka olan rükû tekbiri, parmakların açılması, tesbih, tahmid, tesmi ve düz olarak ayakta durmak sünnetlerdir. Ta'dili erkândan olan rükû'daki durma "İtmi'nân" vacibtir.(149) Rükû ve sücûd'daki tesbihlerin en azı üç, ortası beş ve en mükemmeli de yedi defa söylemektir.(150)

 

 453 SÜCÛD (SECDE ETMEK): Namazın farzlarından birisi de secde etmektir. Namaz kılan kimse "Secde" için tekbir alır. Resûl-i Ekrem (sav)'in: "Yedi aza üzerine secde etmekle emrolundum"(151) Hadis-i Şerifini esas alan Hanefi fûkahası, burun ve alın üzerine secdenin farz olduğu hususunda ittifak etmiştir.(152) Ayrıca: "Kul secde ettiği zaman onun her uzvu secde eder. O halde namaz kılan kimse, gücü yettiği kadar uzuvlarını kıble tarafına çevirsin"(153) Hadis-i Şerifi, iki ayak parmaklarının da kıbleye çevrilmesinin gerektiğini belirtmektedir. İbn-i Abidin: "Lugatta secde tevazûu manasına gelir. Kamûs, muğrib sahibi onu "alnı yere koymaktır" diye tefsir etmiştir. "Bahır" da şöyle deniliyor: "Secdenin hakikatı maskaralık olmayacak şekilde yüzün bir kısmını yere koymaktır. Burun da tarife dahil, çene ve yanak hariçtir. Ama secde halinde ayaklarını kaldırırsa ta'zim ve tebcil olmaktan ziyade oynamaya daha çok benzer. Meselenin tamamı "Bahır" üzerine yazdığımız derkenardadır. Özrü olmayan kimse alnı ve ayakları ile secde etmelidir. Sadece burun üzerine secde ile yetinmek için tercih edilen kavle göre, özür şarttır, nitekim gelecektir. Halebi diyor ki: "Sonra sadece alnı üzerine secde etmekle yetinecekse, az bile olsa alnının bir cüzünü yere koymak farz, ekserisini koymak ise vacibtir." Secde halinde ayaklardan bir parmağın yere değmesi kafidir. Secdenin tekrarı tabbudi bir iştir. Yani ekseri ûlemanın kavillerine göre manasına akıl ermeyen bir iş olup, ibtilâ ve imtihan için emir olunmuştur. Bazıları şeytanı çatlatmak için emir edildiğini söylerler ve "Şeytan bir defa bile secde etmedi. İşte biz iki defa secde ediyoruz" derler"(154) hükmünü zikretmektedir.

 

 454 Hanefi fûkahası: "Teabbüdî olduğu ve illetlerinin akılla kavranılamayacağı sabit olan hükümlerde kıyasın geçerli olmayacağı" hususunda ittifak etmiştir.(155) İki defa secde etmek de, teabbu'dî'dir. İbn-i Abidin: "Ulemâ teabbüdî emirler hakkında ihtilaf etmişlerdir. Bunlar Allahû Teâla (cc) indinde bir hikmetinden dolayı meşru olup, bu hikmet bize gizli mi kalmıştır, yoksa böyle değil midir? Ekser ûlema birinciyi tercih etmişlerdir. Akla yatan da odur. Çünkü istikra (sayım) göstermiştir ki, Allahû Teâla (cc)'nın adeti, hikmetinden hali değildir. Yar...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Namazın sıfatları ve vacibleri
« Posted on: 26 Nisan 2024, 16:20:45 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Namazın sıfatları ve vacibleri rüya tabiri,Namazın sıfatları ve vacibleri mekke canlı, Namazın sıfatları ve vacibleri kabe canlı yayın, Namazın sıfatları ve vacibleri Üç boyutlu kuran oku Namazın sıfatları ve vacibleri kuran ı kerim, Namazın sıfatları ve vacibleri peygamber kıssaları,Namazın sıfatları ve vacibleri ilitam ders soruları, Namazın sıfatları ve vacibleriönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes