๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Emanet ve Ehliyet => Konuyu başlatan: Sümeyye üzerinde 08 Aralık 2011, 15:24:07



Konu Başlığı: Mehir çeşitleri
Gönderen: Sümeyye üzerinde 08 Aralık 2011, 15:24:07
MEHİR ÇEŞİTLERİ

 

 1121 Mehir, genel olarak "Mehr-i Müsemma" ve "Mehr-i Misil" olmak üzere ikiye ayrılır.

 

 1122 MEHR-İ MÜSEMMA: Nikâh akdi sırasında; taraflar arasında miktarı tesbit olunan mehire "Mehr-i Müsemma" denir. Mehr-i Müsemma; kendi içerisinde ödeme şekline göre "Mehr-i Muaccel" ve "Mehr-i Müeccel" olmak üzere ikiye ayrılır."Mehr-i Muaccel", nikâh anında erkek tarafından kadına derhal ödenen kısımdır. Hz. Ali (ra)'nin, Hz. Fatıma (r.anha) ile evlenirken zırhını vermesini esas alan fûkaha, Mehr-i Muaccel'in müstehap olduğunda itifak etmiştir. Mehr-i Müeccel ise; taraflar arasında belirli vadelere bağlanan kısımdır. Vadelerinde ödenmesi vaciptir.

 

 1123 MEHR-İ MİSİL: Nikâh esnasında; taraflar arasında "Mehir" hiç konuşulmamışsa kadına "Mehr-i Misil" takdir edilir. Hatta erkek kadına: "Hiç mehir taleb etmeksizin benimle evlen" teklifinde bulunsa, kadın da cevaben "- Kabul ettim" dese, yine de kadına "Mehr-i Misil" verilir Kadının "Mehr-i Misil; babası tarafından akrabalarının mehrine göre takdir olunur. Kız kardeşleri, halaları, hala kızları gibi.(96)

 

MEHİRLE İLGİLİ DİĞER MESELELER

 

1124 Mehirin te'kidi ve kat'iyyet kazanması; halvet-i sahiha, cim'anın (karı-koca hayatının başlaması) tahakkuku veya karı-kocadan birinin ölümüyle sabit olur.(97) Nikâh akdi esnasında "Mehir" hususunda herhangi bir anlaşma olmamış; halvet-i sahiha ve cim'a tahakkuk etmeden talak (boşama) vukû bulmuşsa kadına müt'a verilmesi gerekir.(98) Halvet-i Sahiha; kadın ile erkeğin; hissen, şer'an ve tav'an cima yapmaya mani bir halleri olmadan, bir yerde ve bir arada bulunmaları demektir!.. Eğer cim'a etmeye kat'i bir engelleri mevcutsa, buna "Halvet-i Faside" denir.(100) Nikâhlanmaları müebbed (yani ebedi olarak) haram olmayan erkek ve kadınların bir arada oturmaları durumunda "Sahih" veya "Fasid" halvet teşekkül eder. Bu sebeple İslâm ûleması "Haremlik" ve "Selâmlık" hususunda titizlik göstermişlerdir.

 

 1125 Nikâh akdi esnasında "Mehir" miktarının koca tarafından artırılması caizdir. Nikâh'tan sonra da mehir artırılırsa, bu sahih olur. Ancak kadının mehir miktarındaki bu artışa rıza göstermesi esastır.(101)

 

 1126 Kadın, mehrinin tamamını kocasına hibe edebilir. Cima'nın tahakkuk etmiş olmasının veya olmamasının bu bağışa (Hibeye) herhangi bir etkisi olmaz. Bu hibe'ye; kadının velisinin (Babası veya diğer akrabalarının) itiraz hakkı yoktur.(102) Ancak bütün alimlerimize göre; hiçbir baba, kızının mehrini hibe edemez. Zira mehir; kat'i olarak kadına ait bir maldır. Tasarruf hakkı da, sadece ve sadece kendisine aittir.

 

 1127 İki kadının; mehirleri belirlenmeden, biri diğerine mukabil olmak üzere iki erkeğe tezvic edilmesine "Nikâh-ı Şigar (Trampa Nikâhı)" denir. Mesela iki erkek; birbirlerine kız kardeşlerini (mehirleri birbirine bedel sayarak) nikâh etmiş olsalar "Nikâh-ı Şigar" teşekkül eder. Hanefi fûkahası; Resûl-i Ekrem (sav) mehirleri birbirinin bedeli kabul edip; kadınlara hiçbir şey vermeden yapılan "Nikâh-ı Şigar'ı" yasaklamıştır. Buradaki nehiy, Mehirle ilgilidir. Dolayısıyla şart geçersiz olur ve her ikisine de "Mehr-i Misil" verilir"(103) hükmünü beyan etmiştir. Şafii fukahası: "Nikâh-ı Şigar batıldır"(104) hükmünde müttefiktir.




 (96) İmam-ı Merginani-El Hidaye şerhû Bidayetü'l Mübtedi-Kahire: 1965 C: 1 Sh: 211, Ayrıca Şeyh Nizamüddin ve heyet-El Feteva-ı Hindiyye-Beyrut: 1400 C: 1 Sh: 306. (Hanefi fûkahası İbn-i Mesûd (ra)'un: "Kadın için, kendi akrabası olan kadınların mehri kadar mehir vardır. Ondan ne noksanlık olur, ne fazlalık" buyurduğunu esas almışlardır. Mehr-i Misil'de: "İki kadının takvada, güzellikte, malda, akılda ve beldedeki durumları dikkate alınır."

 

 (97) İmam-ı Kasani-El Bedaiû's Senai-Beyrut: 1974 C: 2 Sh: 344-335, Ayrıca Şeyh Nizamüddin ve heyet-El Feteva-ı Hindiyye-Beyrut: 1400 C: 1 Sh: 303.

 (98) İbn-i Hümam-Fethû'l Kadir-Beyrut: 1315 C: 2 Sh: 438, Ayrıca Şeyh Nizamüddin ve heyet-El Feteva-ı Hindiyye-Beyrut: 1400 C: 1 Sh: 304.

 (99) İmam-ı Merginani-El Hidaye şerhû Bidayetü'l Mübtedi-Kahire: 1965 C: 1 Sh: 205, Ayrıca İmam-i Serahsi-El Mebsut-Beyrut: ty C: 5 Sh: 82 vd. (Not: Feteva-ı Hindiyye'de (C: 1 Sh: 304): "Mut'a; başörtüsü, gömlek ve çarşaftan ibaret üç parça elbisedir. Bu, onların örfüdür. Bize göre de bizim örfümüz muteberdir. Hulasa'da da böyledir" denilmektedir. Dolayısıyla bu hususta örfe riayet edilir. Muta'nın değeri; beş dirhem (16 gr. gümüş) kıymetinden az olamaz. Bu hususta titizlik gösterilmelidir.)

 (100) İmam-ı Merginani-El Hidaye şerhû Bidayetü'l Mübtedi-Kahire: 1965 C: 1 Sh: 206, Ayrıca Şeyh Nizamüddin ve Heyet a.g.e C:1, Sh:304.

 (101) Şeyh Nizamüddin ve heyet-El Feteva-ı Hindiyye-Beyrut: 1400 C: 1 Sh: 312.

 (102) Şeyh Nizamüddin ve heyet-El Feteva-ı Hindiyye-Beyrut: 1400 C: 1 Sh: 316.

 

 (103) İmam-ı Serahsi-A.g.e. C: 5 Sh: 105 vd, Ayrıca İbn-i Abidin-Reddü'l Muhtar Ale'd Dürri'l Muhtar-İst: 1983 Sh: 486 vd.

 (104) Ebû İshak Eş Şirazi-El Mühebbez-Kahire: 1276 C: 2 Sh: 46.