๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Emanet ve Ehliyet => Konuyu başlatan: Sümeyye üzerinde 06 Aralık 2011, 15:50:55



Konu Başlığı: Fuhuştan elde edilen kazanç
Gönderen: Sümeyye üzerinde 06 Aralık 2011, 15:50:55
FUHUŞTAN ELDE EDİLEN KAZANÇ

 
1593 İslâm'ın haram kıldığı her türlü kötülüğün ortak ismi "Fahşa"dır. Fuhuş ve fahişelik de aynı kökten gelir. Kur'an-ı Kerim'de: "Nikâha (evlenmeye) imkân bulamayanlar, Allah kendilerini fazlından zengin kılıncaya kadar (zinaya karşı) iffetlerini korusunlar. Ellerinizin malik olduğu (köle ve cariyelerden) mükabete isteyenleri, eğer onlarda bir hayır biliyorsanız kitabete kesin, onlara Allah'ın verdiği maldan verin. Dünya hayatının geçici metaını kazanacaksınız diye cariyelerinizi, eğer kendileri de iffetli olmak isterlerse, siz fuhşa mecbur etmeyin. Kim onları fuhşa mecbur ederse, şüphesiz ki Allah onlara (o cariyelere) kendilerinin zorlanmalarından sonra da çok bağışlayıcı, çok esirgeyicidir"(357) hükmü beyan buyurulmuştur. Hz. Cabir b. Abdullah (ra)'dan rivayet edildiğine göre, bu Ayet-i Kerime'nin nüzûl sebebu şudur: "Münafıkların reislerinden Abdullah b. Übey bin Selûl'ün "Museykete ve Umeymete" isminde iki cariyesi vardı. Bunları para karşılığı fuhşa zorluyordu. Bunlar gidip durumu Resûlullah (sav)'a bildirdiler ve şikâyette bulundular. Bunun üzerine "Dünya hayatının geçici metaını kazanacaksınız diye... fuhşa mecbur etmeyin" ayeti nazil oldu. Taberi, Mücahid'den şöyle rivayet eder: Araplar cahiliyye devrinde genç cariyelerine zorla fuhuş yaptırırlardı. Kazandıkları parayı da kendileri yerdi. Abdullah b. Übey b. Selûl'ün fuhuş yaptırdığı bir cariyesi vardı. O cariye fuhşu çirkin bularak bir daha yapmayacağına yemin etti. Yine zorlanınca yeşil bir aba karşılığı zina yaparak abayı efendisine getirdi. Bunun üzerine "Dünya hayatının geçici metaını kazanacaksınız diye... fuhşa mecbur etmeyin" ayeti nazil oldu.(358).

 

 1594 Eskiden cariyelerin sırtından geçinen zorbaların yerini bugün beyaz kadın ticareti yapan çeteler ve genelevi patronları almıştır.(359) Lâik devletlerde de fuhuş (genelevi) yaygındır.

 

 1595 Resûl-i Ekrem (sav)'in: "En kötü kazanç, fuhuş yoluyla elde edilendir"(360) buyurduğu bilinmektedir.




 

 (357) En Nûr Sûresi: 33.

 (358) İbn-i Kesir-A.g.e. C: 3, Sh: 289. Ayrıca Muhammed Ali Sabuni-Ahkam Tefsirir-İst: 1984 Şamil Yay. C: 2, Sh: 188, Mecmuatu't Tefasir-İst: 1979 Çağrı Yay. C: 4, Sh: 395, Tefsirû'l Mücahid-Katar: 1396 (1. Bsk) Sh: 442 (Not: Abdulah b. Selûl'ün zinaya zorladığı cariyelerin isimleri bazı kaynaklarda "Muaze" ile "Mesike" şeklinde geçmektedir. Ancak hadisenin mahiyetinde ittifak vardır.)

 (359) Not: Muhammed Ali Sabuni; cahiliye dönemindeki zina hadisesini izah ederken şunları kaydediyor. (A.g.e. C: 2, Sh: 203) "Araplardan bazıları, genç kız ve cariyeleri bir evde oturtarak zina yaptırırlardı. O evde fuhuş yapıldığının herkes tarafından bilinmesi için de, kapıların üzerine bayrak asarlardı.Bu evlere "Mevahir" adı verilirdi. Şayet bu evlerdeki kadınlardan birisi bu rezaleti işlemeye yanaşmazsa, efendisi onu zorlayarak yaptırırdı. Münafıkların reisi Abdullah bin Übey bin Selûl de bunlardan birisi idi. Günümüzde de aynı cahiliye devrindeki gibi aşikâr, hatta kanun himayesinde fuhuş evleri ve kadınları bulunmaktadır. Hatta denilebilir ki, şimdiki fuhuş, cahiliye devrindekinden daha kötü ve çirkindir."