> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > İslam Fıkhı Eseleri > Emanet ve Ehliyet > Ahiri zuhur meselesi
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Ahiri zuhur meselesi  (Okunma Sayısı 812 defa)
13 Aralık 2011, 14:33:27
Sümeyye

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 29.261



Site
« : 13 Aralık 2011, 14:33:27 »



"AHİR-İ ZUHUR" MESELESİ



 645 İmam-ı Serahsi: "Cum'a namazı şehirde edâ edilebilir, köylerde sahih olmaz. Ancak Hadis-i Şerifte şehir mutlak olarak zikredilmiştir, şehirde tek yerde kılınma hususu tasrih olunmamıştır"(525) hükmünü zikrediyor. İmam-ı Azam Ebû Hanife (rha)'dan gelen zahir rivayeye göre, şehirde ancak tek bir camide edâ edilebilir.(526) İmam-ı Yusuf (rha)'ın kavline göre; bir şehrin ortasından nehir geçiyorsa ve ulaşım güçlüğü sözkonusu ise, iki yerde edâ edilmesi caizdir.(527) İmam-ı Muhammed (rha) ve İmam-ı Azam (rha)'dan gelen bir kavle göre de; şehirde müteaddid yerlerde Cum'a Namazı edâ edilebilir. Bu da sahih olan bir kavildir"(528) İşte ahir-i zuhur (Zuhr-i Ahire) bu ihtilafa dayanan bir meseledir. Eğer bir şehirde birkaç yerde Cum'a Namazını edâ etmek sahih olmazsa (ki olma ihtimali de vardır), mükellefin üzerinde öğle namazı da borç olarak kalmıştır. Dolayısıyle hem Cum'a Namazını, hem öğle namazını kılmak suretiyle, bu tereddüd giderilebilir" diyen ûlema bulunduğu gibi; aksi görüşte ûlema da vardır. Bunlar da; "Ya Cum'a Namazı, ya öğle namazı farzdır. Eğer "ahir-i zuhur" (Öğle namazı) kılınması taleb edilirse, mükellef "Cum'a farz değildir" zannına kapılabilir. Dolayısıyle iki delilin kuvvetli olanıyla amel edilir" hükmünü zikretmişlerdir. Esasen İmam-ı Şafii (rha) bir şehirde birde fazla yerde Cum'a Namazı'nın kılınamıyacağını, iki yerde kılınırsa ikisinin de fasid olacağını esas almıştır.(529) Resûl-i Ekrem (sav) ve Hülafa-i Raşidiyn dönemlerinde, her şehirde tek bir camide edâ edildiği de bilinmektedir.

 

 646 "Tenvirû'l Ebsar" ve "Dürri'l Muhtar"da: "Binaenaleyh Cum'a Namazından sonra ahir zuhur kılar. Bunların hepsi mezhebin hilafınadır. İtimada şayan değildir" hükmü zikredilmiştir. İbn-i Abidin bu metni şerhederken şunları kaydeder: "Ben derim ki; bu ifade söz götürür. Belki itiyat olan onu kılmaktır. Bu, mes'uliyetten yüzde yüz çıkmak manasına gelir. Zira müteaddid yerlerde kılmanın caiz olması delil itibariyle daha kuvvetli olsa da, bunda kuvvetli bir şüphe vardır. Çünkü Ebû Hanife'den hilafı da rivayet edilmiş; bu rivayeti Tahavi, Timurtaşi ve Muhtar sahibi tercih etmişlerdir. Attabi ise onu (bir şehirde tek bir yerde kılmayı) daha zahir bulmuştur. İmam-ı Şafii'nin mezhebi bu olduğu gibi, İmam-ı Malik'in meşhur olan kavli ve İmam-ı Ahmed'den rivayet edilen iki kavilden biri de budur. Nitekim Makdisi bunu "Nuru'ş Şem'a fi Zuhurul Cum'a" adlı eserinde zikretmiştir. Hatta Şafii'lerden Subki ekser ûlemanın kavli bu olduğunu, müteaddit yerlerde Cum'a Namazı kılmanın caiz olduğunu hiçbir sahabi ve tabiinden nakledilmediğini söylemiştir. Biliyorsun ki Bedai'de "Zahir rivayet budur" denilmiştir. Münye şerhinde "Cevamiû'l Fıkıh"tan naklen; "Bu kavil İmam-ı Azam'dan gelen iki rivayetin en zahir olanıdır" denilmiştir. Nehir ile El Havi'l Kudsi'de "Fetva bunun üzerinedir" denilmektedir. Razi'nin tekmilesinde de: "Biz bununla amel ederiz" ibaresi vardır. Şu halde bu kavil (Şehir de tek bir camide edâ etme) mezhepte itimad edilen bir kavildir. Zaif bir kavil değildir."(530)

 

 647 Darû'l İslâm'da; Cum'a Namazı'nın şehirde "tek bir camide mi, yoksa müteaddit camilerde mi kılınacağı" hususunda muhtelif kaviller vardır.. Ancak bir şehirde; tek bir camide edâ edildiği zaman, Ehl-i Sünnet'in bütün müctehidlerine göre Cum'a Namazı sahihtir. Ayrıca ahir-i zuhuru (son öğle namazını) kılmaya gerek yoktur. Esasen Cum'a Namazı'nın, öğle namazından daha faziletli olduğu da bilinmektedir.(531) İslâm ahkâmının tatbik edilmediği beldelerde, müslümanların kendi içlerinden vali, kadı ve Cum'a imamı seçebilecekleri de beyan buyurulmuştur. Bu Cum'a imamının arkasında Cum'a Namazlarını ruhsaten edâ edebilirler.(532) Eğer her şehirde; tek bir camide toplanabilirlerse, "Cemaatin dağılması" endişesi bir yana, büyük cemaatler ortaya çıkabilir. Esasen bir şehirde müteaddit yerlerde Cum'a kılınmasının caiz olduğunu beyan eden ûlema tek bir camide toplanmada mevcut olan "Zorluk ve meşakkat"i illet göstermiştir. Halbuki günümüzde; her türlü düşünce ve akaid sahipleri, güçlerini gösterebilmek için "Miting"ler tertip etmekle meşguldürler. Dikkat edilirse İbn-i Abidin: "Hatta Şafiilerden Subki; ekser ûlemanın kavli bu olduğunu, müteaddit yerlerde Cum'a kılmanın caiz olduğunu hiçbir Sahabi ve tabi'inden nakledilmediğini söylemiştir" hükmünü hassaten zikrediyor. İmam-ı Azam Ebû Hanife (rha)'dan gelen iki kavilden kuvvetlisinin de, "Bir şehirde tek bir camide Cum'a Namazı'nın edâ edilmesi" olduğu da malûmdur. İbn-i Abidin: "Ulema, ibadetlerde fetvanın mutlak surette İmam-ı Azam (rha)'ın kavline göre verileceğini söylemiştir"(533) hükmünü beyan etmektedir. Cum'a Namazı'nın bir ibadet olduğu dikkate alınırsa, mesele kavranır.

 

 648 Cum'a Namazı'nın; edâsının şartlarına riayet edilerek kılınması "Azimettir" Mü'minler; Resûl-i Ekrem (sav)'den gelen haberlere dayanan bu şartları dikkate almak durumundadırlar. Hanefi Fûkahası; Cum'a Namazı'nın edâsı konusunda "Ruhsat"ın ne olduğunu da izah etmiştir!.. Hem azimet, hem ruhsatı terkederek; yeni akli şartlar koymak, hiç kimsenin yetkisinde değildir. Evet İslâm'da zorluk yoktur; ama "uydurma kolaylıklar" da yoktur.



 (525) İmam-ı Serahsi - El Mebsut - Beyrut: ty C: 2, Sh: 121. Ayrıca İbn-i Abidin - Reddü'l Muhtar Ale'd Dürri'l Muhtar - İst: 1983, C: 3, Sh: 299.

 (526) Musannıf İbrahim Halebi - Tam kayıtlı Haleb-i Sagir ve tercemesi - İst: 1973 S. Bilici Yay. Sh: 317.

 (527) İmam-ı Kasani - El Bedaiû's Senai fi Tertibi'ş Şerai - Beyrut: 1974 (2 bsm) C: 1, Sh: 260. Ayrıca İbn-i Hümam - Fethû'l Kadir - Beyrut: 1315 C: 1, Sh: 408 vd.

 (528) Şeyh Nizamüddin ve bir heyet - A.g.e. C: 1, Sh: 145.

 (529) İmam-ı Şafii - El Ulmm - Beyrut: 1393 D. Marife Yay. C: 1, Sh: 206 vd. Ayrıca Ebû İshak Şirazi - El Mühezzeb - C: 1, Sh: 124.

 (530) İbn-i Abidin - Reddü'l Muhtar Ale'd Dürri'l Muhtar - İst: 1983, C: 3, Sh: 300.

 (531) Ahmed Davudoğlu - Sahih-i Müslim Tercemesi ve şerhi - İst: 1977 Sönmez Neşriyat C: 4, Sh: 2348.

 (532) Şeyh Nizamüddin - El Feteva-ı Hindiyye - Beyrut: 1400 C: 1, Sh: 146.

 (533) İbn-i Abidin - A.g.e. C: 1, Sh: 89.



[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Ahiri zuhur meselesi
« Posted on: 18 Nisan 2024, 03:19:41 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Ahiri zuhur meselesi rüya tabiri,Ahiri zuhur meselesi mekke canlı, Ahiri zuhur meselesi kabe canlı yayın, Ahiri zuhur meselesi Üç boyutlu kuran oku Ahiri zuhur meselesi kuran ı kerim, Ahiri zuhur meselesi peygamber kıssaları,Ahiri zuhur meselesi ilitam ders soruları, Ahiri zuhur meselesiönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes