>
Forum
>
๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑
>
Usulü Fıkıh Eserleri
>
El- Muvafakat - Şatibi
>
Yükümlülüklerinde Mükellefin Maksadı
Sayfa: [
1
]
Aşağı git
« önceki
sonraki »
Yazdır
Gönderen
Konu: Yükümlülüklerinde Mükellefin Maksadı (Okunma Sayısı 2095 defa)
28 Eylül 2010, 23:55:13
ღAşkullahღ
Muhabbetullah
Admin
Çevrimdışı
Cinsiyet:
Mesaj Sayısı: 25.839
Yükümlülüklerinde Mükellefin Maksadı
«
:
28 Eylül 2010, 23:55:13 »
Yükümlülüklerinde Mükellefin Maksadı
On iki mesele altında ele alınacaktır.
Birinci Mesele:
Ameller niyetlere göredir; hem ibadet hem de âdet türünden olan tasarruflarda önemli olan maksatlardır.
Konu ile ilgili deliller sayılamayacak kadar çoktur.
Maksat ve niyetlerin, âdetlerle ibâdetler arasını ayıran bir unsur olması, keza ibâdetler içerisinde vacibi vacip olmayandan ayırması, âdetler içerisinden vâcib, mendub, mubah, mekruh, haram, sahih, fâsid ve benzeri hükümlerin arasının yine maksatlarla ayrılması onların dikkate alındıklarını göstermeye yeterli bir delildir. Aynı amel işlenir ve onunla bir´durum kastedilir, ibadet olur[1]; başka bir durum kastedilir, ibadet olmaz. Hatta bir fiil işlenir ve onunla bir durum kastedilir ve sonuçta iman edilmiş olur; aynı fiille bir başka durum kastedilir ve kâfir olunur. ALLAH için ya da put için secde etmek gibi.
Aynı şekilde, fiil işlenirken hirkasıt bulunursa o fiile teklîfî hu-kümler taalluk eder; niyetten uzak olarak gerçekleşmişse, o fiile herhangi bir teklifi hüküm bağlanmaz. Uykuda bulunan, gafil olan, ya da cinnet geçiren (deli, mecnun) kimselerin fiilleri gibi.
Konu ile ilgili bazı nasslar: "Oysa onlar, doğruya yönelerek, dini yalnız ALLAH´a has kılarak O´na kulluk etmekle emrolunmuşlardi[2]"öyle ise dini ALLAH için halis kılarak O´na kulluk et[3]"Gönlü iman ile dolu olduğu halde, zor altında olan kimse müstesna, inandıktan sonra ALLAH´ı inkâr edip, gönlünü kâfirliğe açanlara ALLAH katından bir gazap vardır[4] "Verdiklerinin kabul olmasına engel olan, ALLAH´ı ve peygamberini inkar etmeleri, namaza tenhel tenhel gelmeleri, istemeye istemeye vermeleridir[5]"Kadınları boşadığmızda, müddetleri sona ererken, onları güzellikle tutun, ya da güzellikle bırakın, haklarına tecavüz etmek için onlara zararlı olacak şekilde tutmayın.[6] .Edilen vasiyyetten ve borcun ödenmesinden sonra zarara uğratılmaksızın (mirasta) ortak olurlar[7]"Mü´minler, mü´mınleri bırakıp kâfirleri dost edinmesinler; kim böyle yaparsa ALLAH katında bir değeri yoktur, ancak, onlardan sakınmanız hali müstesnadır.[8] Bazı hadisler de şöyle: "Ameller niyetlere göredir ve herkes için ancak niyet ettiği vardır[9]"Kim ALLAH´ın dininin yüce olması için savaşırsa, ALLAH yolunda cihad eden kimse işte odur"[10]Ben şirkten en müstağni olanım. Kim bir amel işler ve o amelde bana bir başkasını ortak koşarsa, ben payımı o ortağıma bırakır (ve o ameli kabul etmem.)[11] Bu mânâyı şu âyet de teyit eder: "Rabbine kavuşmayı uman kimse yararlı iş işlesin ve Rabbine kullukta hiç ortak koşmasın.[12] Hz. Peygamber ihramlıbirkimse için, eğer kendisi avlamamışyadakendisi için avlanmamışsa av etinden yemeyi helal kılmıştır.[13]Aslında bu konu gayet açıktır ve delillendirmeye de hiç ihtiyaç yoktur.
İtiraz: Niyet ve maksatlar kısmen dikkate alınmış olsalar da, mutlak surette ve her hal ve durumda dikkate alınmamıştır. İddiamızın doğruluğuna deliller vardır:
(1)
Şer´an yapılmaya zorlanılan ameller vardır. Bir fiili zorla yapan kimse, zoraki yaptığı o fiilde Şâri´in emrine uymuş olmayı amaçlamaz. Zaten zorlama da bunun için yapılmıştır. Böyle bir kimse, kendisine ulaşacak cezayı gidermek için o fiili işlediği zaman, bu haliyle emredilmiş fiili kastetmiş olmaz. Çünkü kabullenilen tez, amellerin ancak meşru niyetleriyle sahih olacağı şeklinde idi. Bu kişi ise böyle bir niyette bulunmamıştır. Dolayısıyla şer´î zorlama altında yaptığı bu amelin sahih olmaması gerekecektir. Sahih olmayınca da o ameli işlemiş olmasıyla işlememiş olması arasında bir fark olmayacaktır. Bu durumda o kimseden, söz konusu ameli ikinci bir defa yine işlemesi istenilecektir. İkincisinde de aynen birincisinde olduğu gibi olacak ve bir teselsüldür gidecek; ya da zorlama abes (beyhude) olacaktır. Her ikisi [326] de muhaldir. Ya da üçüncü bir şık olarak amel niyetsiz sahih olacaktır.[14]Bizim demek istediğimiz de budur.
(2)
Ameller iki kısımdır: Âdetler ve ibâdetler. Âdetlerin i şlenmesi sırasında emre uymuş olma için niyete ihtiyâç bulunmadığı, aksine onların sadece meydana gelmiş olmalarının yeterli olduğu fukaha tarafından belirtilmiştir. Meselâ, vediaların (emanetlerin) ve gasbedilmiş. malların iadesi, eş ve akraba nafakalarının ödenmesinde olduğu gibi. Bu durumda nasıl olur da mutlak olarak ´Her türlü tasarruflarda önemli olan maksatlardır´ diye genellemeye gidilebilir ! İbâdetlere gelince, bunlarda da niyet yine mutlak surette şart koşulmuş değildir. Aksine bu konuda da ilim adamları arasında tafsilat ve görüş ayrılıkları bulunmaktadır. Meselâ ilim adamlarından bir grup abdestte niyetin şart olmadığım ileri sürmüşlerdir. Oruç ve zekat konusunda da durum aynıdır. Halbuki bunlar ibadetlerdir. Sonra gayr-ı ciddî (hezl) olarak azad ve adakta (nezir) bulunan kimseyi., yaptığı tasarruflarıyla ilzam etmişlerdir. Nitekim nikah, talâk ve ric´at konusunda da aynı tavrı göstermişlerdir. Hadislerde de: "Üç şey vardır ki onların ciddîsi de, ciddî şakası da ciddîdir: Nikâh, talâk ueazâd[15] "Kim oyun olsun diye nikah akdederse, ya da oyun olsun diye basarsa ya da oyun olsun diye azadda bulunursa tasarrufu geçerlidir" 16 buyrulmuştur. Hz. Ömer de şöyle demiştir: "Dört şey vardır ki, konuşulduğu zaman geçerli olurlar: Talak, azad, nikah ve adak."
Gayr-ı ciddî bulunan (hâzil) bir kimse´nin şaka yolu ile bu gibi bir tasarrufta bulunması durumunda, onların hakikaten meydana gelmeşine yönelik bir kaselinin bulunmayacağı açıktır. Mâlikî mezhebinde bir kimse Ramazan ayında oruç tutarken, oruç niyetinden vazgeçse fakat bilfiil orucunu bozmasa o kimsenin orucu sahih olmaktadır.[16]Bir kimse öğlen namazını kılarken tamamladım zannıyla iki rekat sonunda selam verse ve sonra da iki rekat nafile namaz kılsa, sonra farzı tamamlamadığını hatırlasa, nafile olarak kıldığı iki rekat farzın kılmadığı diğer iki rekati yerine geçer. Niyetten vazgeçilmesi meselesinin aslı ihtilaflı bir konu olmaktadır.[17]Bütün bunlar gerçek anlamda niyetin bulunmaması durumunda ibadetin sahih olabileceği konusunda açık olmaktadır.
(3)
Bazı ameller vardır ki aklen onlarda emre uyma (imtisal) kasdı-nın bulunması imkansızdır. Yaratıcının varlığını bilmeye ulaştıran ilk düşünce, imanın tamamlanması için zorunlu olan şeyleri bilme gibi. Bunlarda emre uyma kasdının bulunması, âlimlerin de belirttikleri gibi muhaldir. Bu durumda nasıl olur da: ´Niyet olmaksızın hiçbir amel sahih olmaz´ denilebilir ! Bütün bunlar sabit olduğuna göre tezinizin doğru olmadığı ortaya çıkar. Dolayısıyla şu sonuca ulaşılır: Her amel niyet ile değildir; her türlü tasarrufta önemli olan mutlak surette niyet ve maksatlar değildir.
Cevap: Bu itiraza iki hususu belirterek cevap vereceğiz:
(1)
Amellere taalluk eden maksatlar iki türlüdür:
(a) Her fail-i muhtarda, hür irade sahibi olması açısından zorunlu olarak bulunması gereken maksatlar: Burada ´Her amel şer´an niyeti ile muteber olmaktadır´ demek sahih olur. Onunla Şâri´in emrine uymuş olmayı kasdetsin etmesin far-ketmez ve bu durumda teklîfî hükümler o amele taalluk eder. Daha önce belirtilen deliller bu hususa delalet etmektedir. Çünkü her akıllı ve hür iradeli (muhtar) fail, işlediği fiilde mutlaka bir amaç bulundurur. Bu amac iyi ya da kötü olması, yaptığı işin de şer´an yapılması ya da terki istenilen birşey olması ya da yapılmaması istenilen birşey olması Önemli değildir. Eğer fiilin ihtiyarı bulunmayan bir kimse tarafından işlendiğini farzedecek olursak, zor altında kalan, uyku halinde olan, cinnet geçiren ve benzeri mükellef olmayan kimselerin durumunda olduğu gibi, o takdirde bunların fiillerine,geçen delillerin gereği taalluk etmeyecektir. Bu tarzda olan şeyler, Sâri´ tarafından amaçlanmış şeyler değildir. Geriye, ihtiyar ile yapılan şeylerin mutlaka bir kasıt içermesi zorunluluğu kalmaktadır. O zaman da onlara hükümler taalluk edecektir ve getirilen genellemeden hiçbir amel geri kalmayacak; onun çerçevesi altına girecektir. İtirazda ileri sürülen herşey, bu iki kısmın dışına çıkamaz. Çünkü bu durumda olan ya kendisi gibiler için şer´an maksutbuîunan ikrah (zorlama) veya hezl veya delil talebi ya da benzeri durumların gereğinin kaldırılmasını kastetmiştir ve bu durumda o tasarruf o şer´î hüküm üzere indirilecek ya kabul edilecek ya da edilmeyecektir. Ya da hiçbir kasıt bulunmayacak ve o halde de ona hiçbir hüküm taalluk etmeyecektir. Eğer bir hüküm taalluk etmekte ise, bu teklif hitabı ile değil vaz´ hitabı ile olacaktır. Dolayısıyla biz uykudan ya da gafletten dolayı orucu bozacak şeylerden kendisini tutan bir kimsenin orucunu eğer sahih kabul edecek olursak, bu vazî hitabın bir neticesi olacaktır. Sanki Sâri´ Teâlâ aynı imsaki, orucun kazasının düşürülmesine ya da şer´an o orucun sahih kılınmasına sebeb olarak belirlemiştir şeklinde yorumlanacak; o onunla vücûben yükümlüdür mânâsı çıkarılmayacaktır, Diğer Örneklerde de durum aynıdır.
(b) İkinci kısım: Her fiil için zarurî olmayan, aksine taabbudî olan fiiller için taabbudî olmaları açısından zorunlu olan niyet ve maksatlar. Çünkü ihtiyar altına giren bütün fiiller, niyet ve kasıt bulunmaksızın taabbudî özellik göstermezler. Bu konuda namaz, hac vb. gibi aslî ibadet olarak konulanlar hakkında bir problem yoktur. Âdetlerle ilgili olanlara (âdiyyât) gelince, bunların niyet olmaksızın taabbudî fiillerden (taabbudiyyât) olmalarına imkan yoktur. Bu konuda amellerden hiçbiri de müstesna değildir. Sadece (ALLAH´ı bulma maksadını taşıyan) ilk düşünce bundan hariçtir; çünkü onda niyetin bulunmasına imkan yoktur. Ancak o da aslında, onda bulunan taabbud kasdı kendisine y...
[
Bu mesajın devamını görebilmek için
kayıt olun
ya da
giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
«
Son Düzenleme: 28 Eylül 2010, 23:57:06 Gönderen: Ayten
»
Kayıtlı
İlim Dünyası Akademik Dergide Yayımlanmış Makaleler
Müslüman
Anahtar Kelime
Pasif
Mesajlar: 132.042
Re: Yükümlülüklerinde Mükellefin Maksadı
«
Posted on:
26 Nisan 2024, 16:58:27 »
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.
Anahtar Kelimeler:
Yükümlülüklerinde Mükellefin Maksadı rüya tabiri,Yükümlülüklerinde Mükellefin Maksadı mekke canlı, Yükümlülüklerinde Mükellefin Maksadı kabe canlı yayın, Yükümlülüklerinde Mükellefin Maksadı Üç boyutlu kuran oku Yükümlülüklerinde Mükellefin Maksadı kuran ı kerim, Yükümlülüklerinde Mükellefin Maksadı peygamber kıssaları,Yükümlülüklerinde Mükellefin Maksadı ilitam ders soruları, Yükümlülüklerinde Mükellefin Maksadıönlisans arapça,
Logged
29 Eylül 2010, 00:06:38
ღAşkullahღ
Muhabbetullah
Admin
Çevrimdışı
Cinsiyet:
Mesaj Sayısı: 25.839
Ynt: Yükümlülüklerinde Mükellefin Maksadı
«
Yanıtla #1 :
29 Eylül 2010, 00:06:38 »
Dördüncü kısım: Genel olarak ele aldığımızda konu iki bakış açısına sahip bulunmaktadır;
(a) Hazların isbatı yönü.
(b) Hazların düşürülmesi yönü.
Eğer biz nazları dikkate alacak olursak, bu durumda kendisi için maslahatın temini ya da mefsedetin defi için çalışan kimsenin hakkı bundan başkaları zarar görse dahi önce gelecektir. Çünkü maslahatın temini ya da mefsedetin uzaklaştırılması Sâri´ için istenilen ve amaçlanan birşeydir. Bu yüzdendir ki, yemesi-içmesi haram olan şeyler zaruretten dolayı mubah kılınmış, dirhemi dirhem karşılığında veresiye vermek anlamına gelen karz akdi duyulan ihtiyaçtan dolayı ve kullara genişlik olsun diye caiz kılınmış; yardımlaşmanın temini için ihtiyaç duyulan ariyye uygulamasında ağaç üzerindeki yaş hurmanın kuru hurma karşılığında tahmin yoluyla satılmasına izin verilmiştir. Buna benzer daha pek çok mesele vardır ki, deliller onların Şâri´in amacı dahilinde olduğunu göstermektedir. Bu sabit olduğuna göre, kişinin (aslında mubah bulunan şeylerden bazılarını) başkalarından önce hareket ederek ele geçirmesi halinde, o şey üzerinde şer´an hak sahibi olacaktır ve o şey başkasının değil onun mülkü altına girecektir. Ona herkesten önce ulaşmış olması, Şâri´e karşı bir muhalefet içermemektedir; dolayısıyla fiil sahih olacaktır. Böylece geri kalanın hakkını, önce varanın hakkına takdim etmenin şer´an gözetilmiş birşey olmadığı ortaya çıkmaktadır. Ancak önce varan kendi hakkını düşü-rürse o zaman bu mümkün olabilir. Önce varanın hakkını düşürmesi gibi bir mecburiyeti de bulunmamaktadır; hatta zarûrîyyât konusunda kendi nefsi için gerekli olan hakkını kullanması mecburiyeti vardır ve bu gibi durumlarda hakkını düşürme gibi bir seçeneği yoktur. Çünkü o şey kesin olarak kendi hakkı olmaktadır; başkasının hakkından olduğu ise zan ya da şek (şüphe) ölçüsündedir. Bu zararın uzaklaştırılması konusunda açıktır. Maslahatın temini konusunda da eğer onun bulunmaması zarar verecekse durum aynı olacaktır.
ed-Davudî´ye soruldu; "Sultana haraç adı altında verilen angaryadan kurtulma imkanı olan bir kimsenin bunu yapması caiz midir " O: "Evet, başka türlüsü de helal olmaz" diye cevap verdi. Ona şöyle denildi: "Sultan haracı tek tek şahıslar üzerine değil de belli bir yerleşim yeri ahalisine topluca koysa,"[97]bundan kurtulmaya kadir olan kimse bunu yapabilir mi Eğer o kendisini kurtarırsa diğer ahaliye haksızlık olacak ve haracı onlar tamamlamak zorunda kalacaklardır." Cevap olarak: "Evet yapabilir dedi" ve şöyle devam etti: "İmam Malik, zekat tahsildarının nisab miktarına ulaşmayan iki ortağın koyunları için ortaklardan birinden zekat alması hakkında: ´Bu bir zulümdür ve kendisinden alman ortak üzerinde kalır, öbür arkadaşından verdiğinin yarısını alamaz´ demiştir. Devamla: "Ben bu konuda Sahnûn´dan rivayet edilen görüşü kabul etmiyorum. Çünkü zulüm emsal gösterilemez. Hiç bir kimsenin, zulüm başkasına isabet edecek korkusuyla kendisini zulüm altına sokması gerekmez. Yüce ALLAH şöyle buyurur: "İnsanlara zulmedenlere, yeryüzünde haksız yere taşkınlık edenlere karşı durulmalıdır."[98]ed-Davudî´nin sözü böyle. Bazı nakillerde Yahya b. Ömer´in bu doğrultuda: "Kişinin kendisinden zulmü uzaklaştırmasında bir sakınca yoktur" dediğini gördüm. Halbuki zulmü kendisinden uzaklaştırması durumunda eğer zulüm açık bir haksızlık ise o zulmün bir başkasına yükleneceği bilinmektedir. Abdu´1-Ganî, el-Mü´telef ve´1-Muhtelef adlı eserinde Hammad b. Ebî Eyyub´dan nakleder: Hammad b. Ebî Süleyman´a: "Ben konuşuyorum ve benden nöbet kaldırılıyor. Benden kaldırınca da tabiî bir başkasına konuyor" dedim. O: "Sana sadece kendin hakkında konuşmak düşer. Senden kaldırılınca onun kime konulduğuna aldırış etmezsin" dedi.
Başka türlü uzakl aştırıl amam ası halinde zulmü def etmek için rüşvet vermek, isyancılara mal vermek, esir mübadelesi için kafirlere fidye vermek, hacca gitmek isteyenlere haraç vermek de bu kabildendir. Bütün bunlar günah ile bir fayda elde etmek ya da bir zararı defetmek demektir. Cihad faziletini istemek de bu kabildendir. Halbuki ci-hadda kâfirin küfrü üzere ölmesi veya kâfirin müslümanı öldürmesi gibi durumlar bulunmaktadır. Hatta Hz. Peygamber "Allah yolunda Öldürülmeyi, sonra diriltilip tekrar öldürülmeyi gerçekten arzu ederim[99] buyurmuştur. Bunun tabiî sonucu onu öldürenin cehenneme girmesidir. Âdem´in iki oğlundan biri (Habil): "Ben hem benim, hem de kendi günahını yüklenip cehennemliklerden olmanı isterim"[100] demiştir. Dahası, cezalarki bunların tamamı maslahatın temini, mefsedetin de uzaklaştırılması demektir başkalarına zarar verme anlamı içerir. Şu kadar var ki, mefsedetin defi için bütün bunlar ilga edilmiş, dikkate alınmamıştır. Çünkü sözkonusu zararlar bu hükümlerin meşru kılınması sırasında Sâri´ tarafından gözönünde bulundurulmuş değildir. Hem sonra maslahatın temini, mefsedetin defi için çalışan kimsenin tarafı öncelikli olmaktadır. Bu konu üzerinde daha önce durulmuştur.
İtiraz: Bu nokta çeşitli meselelerde problem doğurur. Çünkü sabit bir kaide olarak "Zarar ve zararla mukabele yoktur." Zikredilen meselelerde ise başkalarına zarar verme mevcuttur. Bu durumda kaide gereği onların meşru olmaması gerekir, Bunu şu örnekler de destekler: Bir kimsenin elinde yiyecek bulunduğu zaman, o kimse na-çar halde kalan bir kimseye kendisinin de o yiyeceğe ihtiyacı bulunduğu halde bedelli ya da bedelsiz vermesi için zorlanabilmektedir. Keza muhtekirin (karaborsacı) elinde bulunan yiyecek mallarını devlet başkanı (bedelini ödeyerek) zorla elinden alabilmektedir. Çünkü o malları elinde tutması başka insanlara zarar vermektedir. Daha başka benzeri konular da mevcuttur.
Cevap: Bütün bunlarda herhangi bir problem bulunmamaktadır. Şöyle ki: Geçen meselelerde bulunan ve yerleşik asıllarda sözkonusu olan başkalarına zarar verme, izin sırasında Şâri´ce maksûd değildir; izin sadece kişinin maslahatın temini ya da mefsedetin defi için çalışması hakkındadır. Hem sözü edilen meselelerde iki zarar verme karşı karşıya gelmektedir (tearuz): (a) Zilyede ve mâlike zarar verilmesi. (b) Zilyed ya da mâlik olmayan kimseye zarar verilmesi. Bilindiği üzere şeriatta zilyed ve mâlikin hakkı Önce gelir ve hakların çatışması durumunda hak sahibine karşı durulmaz. Kısaca izin, izin olması açısından başkalarına zarar vermeyi gerektirmez. Nasıl gerektirebilir ki, şeriatın özelliği böyle birşeyi yasaklamaktır. Dikkat edilecek olursa görülecektir ki, maslahat temini ya da mefsedet defi için uğraşan kimse, bu fiiliyle başkalarına zarar vermeyi kastederse günahkar olmaktadır ve o yaptığı şeye ihtiyacının bulunması da durumu değiştirmemektedir. Bu da göstermektedir ki, Sâri´ Teâlâ başkalarına zarar verilmesini kastetmemektedir; aksine zarar vermeyi yasaklamıştır ki, o da zilyed ve mâlikin zarara uğratılmasıdır.
Yiyecek maddesine zaruret ölçüsünde ihtiyaç duyan (naçar) kimse ile ilgili mesele aslında bizi desteklemektedir. Çünkü yiyecek maddesini vermeye zorlanan kimse, bizzat o yiyeceğe yokluğunda zarar göreceği ölçüde muhtaç değildir. Eğer aynı ölçüde onun da muhtaç olduğunu farzedecekolursak, o takdirde zorlanması zaten sahih olmayacaktır. Dolayısıyla konu aynı tartışma konusu olmaktadır. Yiyecek maddesini vermeye zorlanan kimse, onu vermesinden dolayı zarar görmemektedir. Bu nokta iyi kavranmalıdır. Muhtekirin durumuna gelince; o ihtikâr (stok) yapmak suretiyle hatalı bir yola girmiş ve yasak olan birşeyi işlemiş ve bu haliyle insanlara da zararlı olmuştur. Bu durumda devlet başkanının onu zarara sokmaksızın insanlara verdiği zararı bertaraf etmesi gerekecektir. Sonra ihtikar meselesi, kamu yararı için özel zararlara katlanmanın caiz olduğu üçüncü kısımdan olmaktadır.
Bütün buraya kadar anlatılanlar nazların dikkate alınması durumuyla ilgili idi.
Onları dikkate almadığımız zaman ise iki durumla karşı karşıya oluruz:
(1)
Kendi nefsim düşünmeyi bir tarafa bırakarak, eşitlik üzere diğer insanların içerisine girme. Bu gerçekten övgüye değer bir davranıştır. Böyle davranışlar Hz. Peygamber zamanında yapılmıştır. O şöyle buyurur: "Eş´arîler gazada yiyecekleri biter veya Medine´deki çoluk çocuklarının yiyecekleri azalırsa ellerindeki yiyeceği bir elbisenin içine toplar, sonra onu aralarında bir kabın içinde eşitlik üzere taksim ederler. Onlar bendendir; ben de onlardanım,"[101] Buradakendi hakkını düşüren kimse, başkalarını bu konuda kendisi gibi görmekte ve onu sanki kardeşi veya oğlu veya yakın bir akrabası ya da yetimi saymakta ve kendisini onlara vacib ya da mendup olarak bakmakla yükümlükimse olarak görmekte; kendisini ALLAH´ın kulları arasında huzur ve sükunu teminle, onların hayırlarını kollamakla görevli saymaktadır. Bu haliyle o, hak sahibi olsa bile diğer insanlardan biri gibi olmaktadır. Durumu böyle olunca, o kimsenin artık o hakkı kendisine tahsis etme yoluna gitmesi mümkün değildir. Aksine, o hakkı insanlar arasında paylaştırmakiçin kendisini görevli hissedecektir. Aynen şefkatli bir babanın çocuklarını ihmal ederek yalnız başına yiyip içemeyeceği gibi, bu kimse de Öyle olacaktır. İşte Eş´arîler bu mertebede bulunmaktadır ve Hz, Peygamber [ altömiul onlar hakkında; "Onlar benden, ben de on-lardamm" buyurmuştur. Bu konuda Hz. Peygamber uyulması gereken en büyük Önder, şefkat konusunda da en müşfik babadır. Zira o, ümmetini ihmal ederek hiçbir konuda kendi nefsini düşünmemiştir. Müslim´de Ebû Sa´îd´den şöyle rivayet edilmiştir: Bir defa biz Hz. Peygamber ile beraber bir seferde iken devesi üzerinde bir adam geliverdi ve gözünü sağa sola çevirmeye başladı. Bunun üzerine Rasulullah: "Kimin yanında fazla hayvan varsa onu hayvanı olmayana versin ve kimin fazla azığı varsa olmayana versin!" buyurdu.
Ravi der ki: "Mal çeşitlerinden söylediğini söyledi. Hatta artan bir malda hi...
[
Bu mesajın devamını görebilmek için
kayıt olun
ya da
giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
«
Son Düzenleme: 29 Eylül 2010, 00:08:00 Gönderen: Ayten
»
Kayıtlı
İlim Dünyası Akademik Dergide Yayımlanmış Makaleler
29 Eylül 2010, 00:10:15
ღAşkullahღ
Muhabbetullah
Admin
Çevrimdışı
Cinsiyet:
Mesaj Sayısı: 25.839
Ynt: Yükümlülüklerinde Mükellefin Maksadı
«
Yanıtla #2 :
29 Eylül 2010, 00:10:15 »
Cevap: Bu itiraz yerinde değildir. Çünkü nefislerin ihyası, akılların ve bedenlerin kemali kulların kendi haklarından değil; Allah´ın kullar üzerindeki haklarından olmaktadır. Bu hususlarda kullara bir tercih hakkı tanınmaması bunun en büyük delilidir. Bu durumda Yüce Allah kulun hayatını, bedenini ve yükümlü tutulduğu şeyleri anlaması ve böylece yerine getirmesi için vasıta olan aklını tamamladıktan sonra, kulun kalkıp da bunları düşürmeye çalışması sahih olmayacaktır; onun böyle bir yetkisi yoktur.
Ancak, bazen mükellef, kendi kesb ve esbaba tevessülü bulunmaksızın belaya maruz kalır ve bu yüzden canı veya aklı ya da bir organı ortadan kalkabilir. Bu gibi yerlerde kul hakkı katıksız bir hal alır. Zira vuku bulan şey, ortadan kaldırılması imkanı bulunmayan şeylerdendir. Bu durumda kendisine tecavüzde bulunan kimseyi cezalandırma hakkında tercih hakkı bulunmaktadır. Çünkü o kişi (mütecaviz ) hakkında tahsil edilebilir bir hak şeklini almıştır. Aynen bir türlü borç gibi. Bu durumda mağdur hakkını dilerse terkeder. Daha uygun olanı da, küllî üzere bırakmış olmak için terki olmaktadır. Yüce Allah: "Ama sabredip bağışlayanın işi, işte bu azmedilmeye değer işlerdendir[177] "Ama kim affeder ve barışırsa, onun ecri Allah´a aittir"[178] buyurur. Bunun izahı şöyle: Kısas ve diyet, mağdurun canına ve bedenine ait maslahatların ortadan kalkması karşılığında bir telafi olmaktadır; çünkü bunlarda bulunan Allah hakkı ortadan kalkmış ve telafisi imkansız bir hal almıştır. Fıkhı konularda zikredilen tafsilat üzere tedaviye kalkışılması vacip olmaması halinde hasta olmayanı hasta etmek, kendinden vacip olmayan zâlimi uzaklaştırmak gibi konularda olduğu gibi ortadan kaldırılması mümkün olanlardan meydana gelen şeylerde de durum aynıdır. Mala gelince, o da aynı tarz üzere carîdir. Çünkü hakkın kul için olduğu belirdiği zaman, onun o hakkını düşürme yetkisi bulunacaktır. Allah Teâlâ: "Borçlu darda ise, eli genişle-yinceye kadar ona mühlet verin. Bilmiş olsanız borcu bağışlamanız sizin için daha hayırlıdır"[179] buyurmuştur. Ancak kişinin elinde mal olur ve onun üzerinde şer´an mubah kılınmış bir maksat doğrultusunda olmaksızın bir tasarrufta bulunmak ya da onu itlaf etmek isterse, buna yetkisi yoktur. Bu kabilden olan diğer hususlarda da durum aynıdır. Helalin haram, haramın da helal kılınması vb. Allah haklarından olmaktadır. Çünkü bu yeniden bir teşrî (hüküm koyma), insanları gereği ile icbar edecek şer´îküllî bir esasın inşası demektir; halbuki onların buna yetkileri yoktur. Zira birşeyin helal ya da haram kılınmasına esas olan, o şeyin güzellik ve çirkinliğinin tesbiti, akıl yoluyla olmamaktadır. Bu durumda yapılan şey, Allah´tan başkası için bir pay bulunmayan bir alanda taşkınlıktan başka birşey değildir, haddi aşmadır. Bu yüzden, bu gibi konularda hiçbir kimsenin seçim hakkı bulunmamaktadır.
Soru:Daha önce, her kul hakkına mutlaka Allah hakkının da bir taalluku bulunduğu ve neticede içerisinde Allah hakkı bulunmayan hiçbir kul hakkının olmadığı geçmişti. Bu durumda kulun kendisine nisbet edilen hakkını düşürme yetkisinin bulunmaması gerekir. Bu izahtan sonra kulun tercihine bırakılmış bulunan hiçbir hak kalmaz. Sonuç olarak dakul hakkı gider ve geriye sadece bir kısım hak (yani Allah hakkı) kalır.
Cevap: İşte bu tek kısım iki kısma bölünmüş olmaktadır; çünkü kul hakkı olan şeyin haklığı Şâri´in tanıması sonucu olmuştur; yoksa esastan kul ona müstahak değildir. Bu husus bu kitapta daha Önce ge- [378] nişçe ele alınmıştı.[180] İşte bu noktadan hareketledir ki, hem kul hakkından, hem de Allah hakkından söz etmek mümkün olmuştur.
Sırf Allah hakkı olan[181] şeylere gelince, kulun onlar karşısında herhangi bir tavır göstermesi sözkonusu değildir.
Kul haklarına[182] gelince, kulun bu gibi haklarda Allah´ın kendisine verdiği yetkiye dayanarak tercih hakkı bulunmaktadır ve bu yetkiyi müstakil olarak kendi iradesinden almış değildir. Az önce verilen izahlardan, kulun kendisine ait haklarda kısmen muhayyer kılındığı[183] ortaya çıkmış bulunmaktadır. Bu konuda helal olmak kaydıyla yiyecek, içecek ve giyecek türleri[184] arasında bir tercihte bulunabilmesi; keza ahş-veriş, muamelât, hak davasında bulunma gibi konularda seçim yapması delil olarak yeterli olmaktadır. Kulun bu gibi hakları düşürme yetkisi olduğu gibi bunlar karşılığında bir bedel alma, elinde bulunan şeyler üzerinde eğer tasarrufu alışılmamış tür ve şekilden değilse herhangi bir kısıtlılığa uğratılmaksızın tasarrufta bulunma hakkı da bulunmaktadır. Burada bütün mesele, Allah hakkı ile kul hakkı arasını ayırabilmektedir. Bu hususa bu kitabın üçüncü nev´inin sonunda işaret edilmişti. Allah´a hamdolsun! [185]
Onuncu Mesele:
Dış görünüş itibarıyla caiz ve meşru bir şekilde ya da caiz olmayan bir biçimde, bir hükmün düşürülmesi ya da başka bir hükme"çev-rilmesi konusunda hileye başvurmanın hükmü ne olacaktır. Öyle ki o hükmün düşmesi ya da başka bir hükme dönüşmesi başvurulan bu yol olmasa gerçekleşmeyecekti. Bu durumda kişi amacına bu yollarla ulaşmak istemektedir. Halbuki, araç olarak kullandığı o şeyin amacı için meşru kılmmadığım da bilmektedir. Bu durumda hileye başvurma sanki iki unsur içermektedir: (a) Dış görünüşte fiillerin hükümlerini biribiri ile değiştirme, (bj Şeriatta belli bir amaç için meşru kılınmış bulunan fiilleri, o hükümlerin değiştirilmesi için bir araç ve vasıta kılma. Bu durumda acaba şer´an hileye başvurmak ve onun doğrultusunda amel etmek sahih olur mu Yoksa olmaz mı
Bu üzerinde ciddiyetle durulması gereken bir konudur. Sahih olup olmadığına geçmeden önce de hilenin mahiyetini açıklamak gerekecektir:
Şöyle ki: Yüce Allah bazı şeyleri haram, bazılarını da helal kılmıştır. Bunu ya bir kayıt olmaksızın ve bir sebebe bağlamaksızm mutlak olarak yapmıştır. Nitekim namazı, orucu, haccı ve benzerlerini böyle vacip kılmıştır. Zinayı, ribayı, öldürmeyi ve benzerlerini de yine bu şekilde haram kılmıştır. Bazı şeyleri de sebeplere bağlayarak vacip ya da haram kılmıştır. Zekatı, keffaretleri, nezre vefayı, ortak için şufa hakkını vacip kılması; boşanmış kadının, gasbedilmiş ya da çalınmış mal ile faydalanmanın vb. haram kılınması gibi. Hal böyle iken kişi kalkar ve kendisine vacip kılman bir hükmün düşürülmesi ya da haram kılınan birşeyin mubah kılınması için herhangi bir yolla girişimde bulunur ve bunun neticesinde de zahir itibarıyla kendisine vacip olan şey vaciplikten çıkar ya da haram olan şey şeklen helal hale dönüşür.İşte böylesine bir girişime "hile" ya da "tahayyül" adı verilmektedir. Örnekler: Mukim halde iken namaz vakti giren bir kimse üzerine dört rekat namaz kılması vacip olur. Kişi bu namazın tamamını kendisinden düşürmek için şarap ya da uyku ilacı içer; böylece baygın gibi aklı başında yok iken namaz vakti çıkmış olur. Ya da dört rekatli namazı kısaltmak ister ve bunun için yolculuğa çıkar. Aynı şekilde Ramazan ayına yetişen bir kimse, orucu tutmamak için yolculuğa çıkar. Hacca gitmeye gücü yetecek kadar malı olan bir kimse, üzerindeki hac görevini düşürmek amacıyla elinde bulunan malını bir başkasına hibe eder ya da herhangi bir yolla elinden çıkarır. Başka birisine ait cariye ile cinsî ilişkide bulunmayı arzu eder ve onu gasbeder. Adam da cariye öldü zanneder ve ona cariyenin kıymetini Öder ve böylece cariye ile cinsî ilişkiye girer,. Yahut bir kimse, bakire bir kızı kendi rızasıyla nikahladığına dair yalancı şahitler dinletir ve hakim de şahitlere dayanarak o doğrultuda hükmeder ve böylece o kızla cinsî ilişkide bulunur. Peşin vereceği on dirhemkarşıhğında belli bir süre sonra yirmi dirhem almak ister ve buna şöyle bir kılıf bulur: Meselâ bir elbiseyi peşin ola-rakon dirheme satın alır. Sonra aynı elbiseyi almış olduğu satıcıya yirmi dirhem karşılığında veresiye olarak satar. Falanı öldürmek ister ve onun gideceği yola onun Ölümüne neden olacakmesela mızrak dikmek ya da kuyu kazmak gibi bir sebep hazırlar. Zekat yükümlülüğünden kaçmak ister ve bunun için elindeki malı bir başkasına hibe eder veya malı itlaf eder ya da nisap miktarına ulaşmaması için ayrı olan malları toplar ya da birleşik olanları ayırır.[186] Haramların helal kılınması ve vacibin düşürülmesi konusundaki diğer örnekler de bu şekildedir. Aynı şey helalin haram kılınması konusunda da geçerlidir. Meselâkadm, kocasına ait bulunan cariyenin ya da kumasının ona haram olmasını ister ve bunu temin için onları emzirir, Şer´an sabit olmayan bir hak is-batı için yapılan hileler de aynıdır: Meselâ, vârise vasiyet yasağını delmek için, ona karşı borç ikrarında bulunur ve böylece maksadına ulaşmak ister.
Bütün bu ve benzeri tasarruflar, şer´an sabit bulunan hükümleri, dış görünüşü itibarıyla sahih, esas itibarıyla ise batıl olan bir fiili (kılıf) araç olarak kullanmak suretiyle başka hükümler haline dönüştürme çabalarıdır (hile 1. Bunların teklîfî ya da vazî hükümlerden olması arasında bir fark bulunmamaktadır. [187]
On Birinci Mesele:
Bu anlatılan şekliyle hileler genelde[188] meşru değildir. Kitap ve sünnette bunu ortaya koyacak deliller sayılamayacak kadar çoktur. Ancak bunlar özel hallerle ilgilidir. Bununla birlikte bu delillerin tümü birden değerlendirildiği zaman hilenin seran menedildiği ve dinde yasak olduğu kesin olarak ortaya çıkar: Bunlardan bir kısmını burada arzedeceğiz:
Kitaptan deliller: Münafıkların özellikleriyle ilgili bulunan âyetler; "İnsanlardan inanmadıkları halde ´Allah´a ve âhiretgününe inandık´ diyenler vardır. Banlar Allah´ı ve inananları aldatmaya çalışırlar, oysa sadece kendilerini aldatırlar da farkında değillerdir,[189]Bu ve devam eden âyetlerde Yüce Allah onları yermiş, şiddetli azapla tehdit etmiş, onları rezil rüsvay eylemiştir. Onların yaptıkları aslında şundan ibaretti: Kanl...
[
Bu mesajın devamını görebilmek için
kayıt olun
ya da
giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Kayıtlı
İlim Dünyası Akademik Dergide Yayımlanmış Makaleler
29 Eylül 2010, 00:12:05
ღAşkullahღ
Muhabbetullah
Admin
Çevrimdışı
Cinsiyet:
Mesaj Sayısı: 25.839
Ynt: Yükümlülüklerinde Mükellefin Maksadı
«
Yanıtla #3 :
29 Eylül 2010, 00:12:05 »
Fasıl:
Bu bahis, Sâri Teâlâ´mn hem ibadetlerle hem de âdetlerle ilgili konularda tabî maksatları bulunduğu esası üzerine kuruludur. Âdetler konusunda durum açıktır ve ilgili örnekler de geçmiş bulunuyor. İbâdetler konusunda da aynı şey sabit bulunmaktadır.
Meselâ namazı ele alalım: Onun asıl meşruiyet sebebi ALLAH Teâlâ´mn huzurunda saygı ile durmak, ihlas ile ona yönelmek; O´nun huzurunda hor ve hakir olarak dikilmek; O´nu anmak suretiyle nefse kendisinin ne olduğunu hatırlatmaktır: Yüce ALLAH bu meyanda şöyle buyurur: "Beni anmak için namaz kıl[243] "Muhakkak ki namaz hayasızlıktan ve fenalıktan alıkor; ALLAH´ı anmak ne büyük şeydir."[244]Hadiste de: "Şüphesiz namaz kılan, Rabbi ile münacatta bulunur" [245] buyrulmuştur.
Sonra namazın tâbi maksatları da vardır: Çünkü namaz, çirkin ve kötü olan şeylerden alıkor; dünya meşgalelerini bir an olsun unutmaya ve böylece dinlenmeye yardım eder. Nitekim hadiste Hz. Pey-gamber´in Biîal´e "Bizi ferahlat ya Bilal!" dediği rivayet edilmiştir.[246]Keza hadiste: "Gözümün aydınlığı namazda kılındı"[247] buyrulmuştur. Namaz rızık talebine vesile kılınmıştır. Nitekim Yüce ALLAH: "Ehline namaz kılmalarını emret, kendin de onda devamlı ol. Biz senden rızık istemiyoruz, Sana rızık veren Biziz"[248] buyurmaktadır. Birazdan gelecek hadiste de bu mânâ açıklanmıştır. Namazla ihtiyaçların giderilmesi amacı vardır; istihare namazı ile hacet namazı bunun için meşru kılınmıştır. Cenneti kazanmak ve cehennemden kurtulmak amacı vardır ki, bu halis genel bir fayda olmaktadır. Namaz kılanın ALLAH´ın koruması altında olması amacı vardır: Hadiste: "Kim sabah namazını kılarsa; o ALLAH´ın himayesinde olur"[249]buyrulmuştur. En yüce mertebelere erişme amacı vardır. Yüce ALLAH: "Ey Peygamber! Geceleyin uyanıp, yalnız sana mahsus olarak fazladan namaz kıl. Belki de Rabbin seni övülecek bir makama yükseltir"[250]buyurur. Yüce ALLAH, gece ibadeti karşılığında ona övgü makamını (ma-kam-ı mahmûd) vermiştir.
Oruçta, şeytanın dolaştığı yolları tıkamak; cennete Reyyân kapısından girmek; bekarlık halinde onunla harama düşmekten korunmak gibi tali maksatlar vardır: Hadislerde şöyle gelmiştir: "Ey gençler! Sizden hali-vakti yerinde olanlar evlensin__Evliliğe güç yetire- ´
meyenler ise oruç tutsun; çünkü oruç onun için bir siperdir[251] "Oruç bir kalkandır.[252] "Kim oruç ehlinden ise, o cennete Reyyân kapısından davet edilir."Aynı şekilde diğer ibadetlerde de uhrevî faydalar bunlar genel olmaktadır—yanında dünyevî faydalar da bulunmaktadır. Bütün bunlar aslî faydaya tâbi durumundadır. Aslî fayda, daha önce de geçtiği gibi ALLAH´a itaat ve O´na tazimde bulunmaktır. Bundan sonra zikre dilen-edilmeyen bütün faydalar aslî maksadın peşinden gelen talî maksatlar olmaktadır. Tâbi olan bu maksatlar geçen taksim doğrultusunda eîe alınır ve değerlendirilir; birincisi aslî maksadı teyid eden ve onu güçlendiren talî maksatlar. Genel ya da özel sevap talebinde bulunmak gibi. İkincisi bunun zıddı maksatlardır. Mal ve makam talebi gibi. Bu kısımdan olan amaçlar, aslî maksadı desteklemek yerine onu zayıflatır ve ortadan kalkmasını temin eder ya da hızlandırır. Üçüncüsü, oruç ile şehveti zayıflatmak gibi olan ve hazlar bahsinde sozkonusu edilen tâbi maksatlardan bulunanlar. Bu konu üzerinde yeterince durmak uygun olur. Keza aslî maksadı teyid sonucunu gerektirmeyen ikinci kısım üzerinde, yine bunlardan aynî zıdlık doğuranlarla aynî zıdhk doğurmayanlar üzerinde iyice düşünmek yerinde olur.
Sonra burada ibadetlerle ilgili olmak üzere bir başka nokta daha var: Bu, ibadetlerle, itaatkar kul için sonuçta ALLAH tarafından bahşedilen nimetlerin ve mertebelerin talepte bulunulması açısındandır. Bunların başında da âhirette sevap alma, cennete girme ve orada yüksek dereceler kazanma arzusu gelir. Bu arzu, insanı amele —ki onun esasını ALLAH´a saygı ve 0-nun büyüklüğü karşısında eğilme amacı teşkil eder— itici bir rol oynadığı için, bu yönden icra edilen bir kulluk sahih olmakta ve herhangi bir şaibe içermemektedir. Çünkü bu tavırda nihaî amaç; bu nimetleri elinde bulundurana yönelmek ve O´na karşı ihlas göstermek şeklini alacaktır. Bazılarının bu amaçla yapılan kulluk görevini bir nevi icare akdine, sahibini de kötü kula benzetmesi yerinde değildir. Bu nokta üzerinde daha önce durulmuştu.
Diğer taraftan, övülmek, saygı görmek ve dünyevî çıkar elde etmek amacıyla amelde bulunması halinde, yaptığı şey riya olacaktır ve daha önce de geçtiği gibi bu gibi amellerde sebat edemeyecektir. Keza onun bu ameli asliyeti üzere olmayacaktır; zira ihlas yoktur ve yaptığı şey boşuna olacaktır. ALLAH için olduğu varsayılsa bile, onun bu gibi şeylerin husulüne yönelik kasdı, ALLAH´a olan ihlas kasdını güçlendirici ve destekleyici değil; aksine ihlas duygusunu terk tarafını güçlendirici bir özellik arzedecektir..
Ancak ihsana muhtaç olması durumunda, onu ALLAH´tan istemelidir. Men ve sebeblerin bulunmaması nedeniyle kendisine isabet eden sıkıntı yüzünden ondan istenilir ve bu durumda ameli, insanlar görsün için değil mahza İhlasın gereği olur. Bunun şahinliği konusunda bir problem yoktur. Çünkü o, kulluk icrasının meşruiyet amacı olan ALLAH´a saygı ve O´nun huzurunda durma amacını gerektirici ve güçlendirici bir özellik arzeder. Bunun dayanağını da Yüce ALLAH´ın: "Ehline namaz kılmalarını emret, kendin de onda devamlı ol. Biz senden rızık istemiyoruz; sana rızkı veren Biziz"[253] buyruğu olmaktadır. Rivayete göre Hz. Peygamber ehlinin ALLAH´ın lutfuna ve rızkına muhtaç duruma düşmesi halinde, bu âyet gereğince onlara namaz kılmalarını emrederdi.[254] Bu ALLAH için kılınan bir namazdır, ancak onunla ALLAH katında bulunan nimetler istenilmektedir.
İbnu´î-Arabî ve şeyhi de bu doğrultuda görüş serdetmişlerdir: Şöyle ki: Bir insanın adaletini isbat etmesi, imametinin sahih olması ye kendisine uyulması için amelini izhar etmesi durumunda; eğer o kişi şer´an imamet şartlarının tam olarak kendisinde bulunması ve ken^ dişinden başka o makama layık başkasının da bulunmaması sebebiyle o ameli yapmakla memur ise, bu durumda o ikisine göre o kimsenin amelini izhar etmesinde bir sakınca yoktur. Çünkü o bu haliyle emro-îunduğu şeyi yapmaktadır ve o zahir ibadetler ibadetin aslî meşruiyet sebebini zedelemezler. Ama (şer´an yukarda geçen şartlardan birini bulundurmaması sebebiyle memur olmayıp) insanlar katanda adaletinin sübut bulmasını ya da imamlık yapmayı vb. kasdeden kimsenin durumu farklıdır. Çünkü bu durum korku vericidir ve bu amel devamlılık gerektirmez; çünkü onda ibadet yoluyla insanlardan makam ve saygı talebinde, bulunma vardır.
Burada üzerinde durulacak noktalardan biri de, velilik derecesine ya da ilim ve benzeri bir makama nail olmak üzere uzlete çekilme ve kendisini ibadete verme hususudur. Bu konuda da iki durum[255] bulunmaktadır: Caiz olan yönün delili[256] "Bizi ALLAH´a karşı gelmekten sakınanlara önder yap"[257]âyeti ve mü´minin hurmaya benzetildiği belirtilen hadistir. Bu hadiste Hz. Ömer, ("Cevabın hurma olduğu aklıma geldi ama söylemedim" diyen oğluna): "O cevabı vermiş olman; bana şundan şundan daha sevimli olurdu" demiştir. Utbiyye´ye bakınız. Bu konuda mevcut bulunan İmam Mâlik ile şeyhi arasındaki İhtilafın bu iki noktaya indirgendiği kanaatindeyim.
Bu türden problem arzeden hususlardan biri de, insanın kendisini ibadete vermesi suretiyle herşeyden soyutlanması, ruhlar alemine muttali olması, melekleri görmesi, harikuladelikler elde etmesi, keramet sahibi olması, garib ilimlere ve manevî alemlere vakıf olması vb. gibi amaçlarla kullukta bulunmasıdır.
Böyle bir davranış için şöyle demek mümkündür: Kulluk icrasıy-îa böyle bir kasıtta bulunmak caizdir; çünkü sonuç itibarıyla velayet derecesine ulaşmak, ALLAH´ın seçkin kullarından olmak, insanlar içide seçkin bir yer edinmek anlamına gelir. Bu ise talep edilmesi sahih birşeydir ve şeriatta bu amaca yükselmek için çalışmak meşru bulunmaktadır. Bundan Önce geçen deliller, bu kısmın da caizliğini ortaya kor; aralarında bir fark yoktur.
Şöyle de denilebilir: Bunlar bir önce geçen tarzdan değildir. Çünkü bunlar, gayb ilmi hakkında düzmecede bulunma girişimidir ve Allah´a yapılan ibadeti bu tür şeylere bir araç kılma da durumun veha-metini artırmaktadır. Bu haliyle o, bir an evvel ALLAH´a ibadetten kopmaya namzet gözükmektedir. Çünkü bu kasdın sahibi bir açıdan Yüce ALLAH´ın: "İnsanlar- içerisinde ALLAH ´a bir yar kenarındaymış gibi kulluk edenler vardır. Onlara bir iyilik gelirse yatışır, başlarına bir bela gelirseyüz üstü dönerler.[258] buyruğu altına girmektedir. Bu tipler de aynıdır; eğer arzuladığı şeye ulaşırsa sevinir ve yaptığı ibadetlerden kasdı da o olur; bunun neticesinde o talepte bulunup da ulaştığı şey gittikçe nefsinde güç kazanır; ibadet duygusu ise zayıflar. Eğer maksadına ulaşamaz ise, o zaman da ibadetleri bir tarafa atar; belki de ALLAH Teâlâ´nm salih kullar için vermekte olduğu bu amellerin sonuçlarını yalanlamaya bile kalkar. Rivayete göre birisi: "Kim kırk sabah ALLAH için ihlaslı olursa; hikmet pınarları onun kalbinde ve dilinde dökülmeye başlar"[259] hadisini işitmiş ve hikmet elde etmek için bu işi yapmaya kalkmış, fakat bir türlü hikmet kapısı kendisine açılmamış. Bu olay fazilet sahibi birisine ulaştığında şöyle demiştir: "O kimse hikmet için ihlasta bulunmuştur; ALLAH için ihlasta bulunmamıştır." Benzeri diğer durumlarda da hüküm aynı olacaktır. Bu tür şeyleri talepte bulunmaya delalet edecek bir delilin bulunduğunu bilmiyorum. Kaldı ki bunların aksini gösteren deliller bulunmaktadır. Çünkü yükümlülüklerle ilgisi bulunmayan ve gaybla ilgili bulunan şeylerin elde edilmesi bizden istenilmemekte ve onları elde etmek için bir teşvik de yapılmamaktadır. Tefsir kitaplarında anlatıldığına göre adamın biri Hz. Peygamber´e "Hilale ne oluyor ki, iplikgibiincecikgözüküy...
[
Bu mesajın devamını görebilmek için
kayıt olun
ya da
giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
«
Son Düzenleme: 29 Eylül 2010, 00:12:51 Gönderen: Ayten
»
Kayıtlı
İlim Dünyası Akademik Dergide Yayımlanmış Makaleler
29 Eylül 2010, 00:13:24
ღAşkullahღ
Muhabbetullah
Admin
Çevrimdışı
Cinsiyet:
Mesaj Sayısı: 25.839
Ynt: Yükümlülüklerinde Mükellefin Maksadı
«
Yanıtla #4 :
29 Eylül 2010, 00:13:24 »
[171] Usûl kitaplarının hüsün vekubııh m «selesinde; m üellif de çeşitli yerlerde konuya temas etmiş bulunuyor.
[172] Yani Şâri´in maslahat olarak belirlediği maslahat, mefsedet. olarak belirlediği de mefsedet olur, bunlar akıl yoluyla bilinmez. (Ç)
[173] Şatıbi el-Muvafakat İslami ilimler metodolojisi İz Yayıncılık 2/377-378
[174] Çünkücihad kötülüğün, hatta en büyük kötülüğün önlenmesi iğindir ve. o kötülüğü önlemenin e.i ile yapılan şekli «Imaktadır. Çünkü cilısıd Allah´m dininin en yüce olması için konulmuştur. Buna kim karsı çıkar ve çalışırsa, boyun eğip inadı terkedinceyt: kadar nıüslümanlanıı onlarla çarpışması bir görev olacaktır.
[175] Nisa 4/29.
[176] Bakara 2/188; Nisa 4/29.
[177] Şûra 42/43.
[178] Şûra 42/40.
[179] Bakara 2/280.
[180] Dördüncü nev´in on dokuzuncu meselesinde, fiillerin üçe taksim edildiği fasılda.
[181] Ve Allah hakkı galip bulunan haklara.
[182] Yani kul hakkı galip olan haklara. Müdebberin satılmaması hakkı gibi, mâlî haklar gibi. Bu tür haklarda kul hakkı tarafı ağır basmaktadır. Dolayısıyla onu düşürme yetkisi vardır.
[183] Yani her ne kadar içerisinde Allah hakkı bulunsa da, kul hakkı tarafı galebe çalmaktadır.
[184] Yani yeme ve içme konusunda değil, yenilecek, içilecek ya da giyilecek şeylerin seçimi konusunda kulun seçim hakkı vardır. Yeme, içme gibi konular î^e Allah haklarından bulunmakta ve hayatın ikamesi için zaruri bulunmaktadır.
[185] Şatıbi el-Muvafakat İslami ilimler metodolojisi İz Yayıncılık 2/378-382
[186] bkz 1/275
[187] Şatıbi el-Muvafakat İslami ilimler metodolojisi İz Yayıncılık 2/382-383
[188] On ikinci meselede gelecek fasıl da bu an latılanş ekliyle kendisi m: hile demek mümkün olan bazı şekillerin sahih ve meşru olduğu belirtilecektir. O yüzden buruda ´genelde´ kaydı getirilmiştir.
[189] Bakara 2/8.
[190] Münafıklarla ilgili bu örnekte hilede aranan her iki unsur da bulunmaktadır: Şöyle ki: a) Kanlarının ve mallarının dokunulmazlığı yok iken, bu hükmü dokunulmazlığa çevirmişlerdir, b) Gönüllü Allah´a itaat için konulmuş bulunan bir hükmü, kendi emellerine âlet etmişlerdir.
[191] Bakara 2/14.
[192] Bakara 2/264.
[193] Nisa 4/38.
[194] Nisa 4/142.
[195] Kalem 17-19.
[196] Öyle anlaşılıyor ki, onların şerîatlerine göre, hasat esnasında hazır bulunmayan yoksulların hakkı düşüyordu. Onlar da işte bu noktayı yoksulların haklarım düşürmek için bir hile olarak kullanmışlardı.
[197] Bakara 2/65.
[198] Bakara 2/231.
[199] Bakara 2/228-229.
[200] Nisa 4/12.
[201] Nisa 4/6.
[202] Nisa 4/19.
[203] Daha önce geçti. bkz. [ 1/275.
[204] Kaynağını bulamadık.
[205] Daha önce geçti. bkz. [ 1/275
[206] Daha önce geçti. bkz. 11/289].
[207] Buraya kadar olan kısmı hk. bkz. Ruhârİ, Esri be, fi; Kim Davud, Eşribe (v İbn Mâce, 8, Fitun, 22; Ahmed, 5/318.
[208] Bu söz.Muhammedtsa) ümmetinin mesh (yani hayvan şekline çevirme), yere batırma gibi azaplardan emin kılındığını belirten haberlere ters düşmektedir. Kaldı ki mevkuf olarak rivayet edilmiş olması onun tearuz için yeteri i olmadığını gösterir. Müellifin buna rağmen bu ve benzerlerini bumda zikretmesinin sebebi güçlü olan delilleri daha da Küflendirmek içindir.
[209] Daha önce geçti. bkz. [1/290].
[210] Ahmed, 2/28.
[211] Daha önce geçti. bkz. 11/276].
[212] Tirmizî, Ahkâm, 9; Ebu Davud, Akdiye, 4; İbn Mâce, Ahkâm, 2; Ahmed, 2/164.
[213] İbn Mâce, Sadakat, 19(2/813).
[214] "Daha Önce geçti. bkz. [2/305].
[215] Ahmed, 5/424.
[216] Daha önce geçti. bkz. [1/276].
[217] Daha önce geçti. bkz. [1/296].
[218] Şatıbi el-Muvafakat İslami ilimler metodolojisi İz Yayıncılık 2/
[219] Meşru hibe, Şâri´iıı zekatta gözetmiş olduğu cimrilik duygusunun ortadan kaldırılması, insani ara yardımcı olunması, onlara iyilikte bulunulması amacına ters düşmez. Şeklî hibe ise,— müellifin arzettiği şekilde gerçekleşen hibe gibi— Şâri´in hibeden gözetmiş olduğu amaca ters düşer.
[220] Çünkü talak hakkı kendi elindedir.
[221] Yani her ikisi de, dünyevî bir amaca ulaşabilmek için mânasını kastetmedikleri bir sözü söylemektedirler.
[222] Yani zor altında küfür kelimesi söylemek. (Ç)
[223] Daha önce de geçtiği gibi bu bir alaya almadır; Allah ve Rasûlünü aldatmaya yeltenmedir. Rııradft dünyevî mefsedetten söz edilmemektedir. Çünkü münafiğın böylesi davranışları neticesinde nıahnı ve canını koruması gibi dünyevî maslahatı bulunmaktadır. Ancak dünyevi maslahatlar ne uiır maslahatlar karşı karşıya geldiği zaman, dünyevî maslahatlar ihmal olun. ve dikkate alınması batıl olur.
[224] Yani birinci kısmın caîzliği, ikinci kısmın ise caiz olmadığı. (Ç) "
[225] Bakara 2/230.
[226] Buhâri, Talak, 7, ;37; Ebu Davud, Talak, 49;Nesâî, Talak, 9; Muvatta, Talak, 17-18;Ahme(i. 1/214.
[227] Tarifleri daha Önce geçmişti.
[228] Buharı, Büyü, 89; Vekâle, 8; Müslim, Müsâkât, 65; Muvatta, Büyû, 20-21.
[229] Yani iyi cins hurmayı, katkılı hurmayı sattığı aynı kişiden atabileceği gibi, bir başkasından da alabilir. (Ç)
[230] Müellif, Endülüslüdür. (Ç)
[231] Bu görüşe göre, şer´îkaynaklann istikrasından elde, edilen mânâlar, hikmetler, sırlar ve maslahatlar; ttğer bunlara lafızlar, lügavî konuluşları itibarıyla delalet, etmiyorlarsa, o zaman bunlar temel alınamaz ve ulaşılan neticeler Şâri´in maksatlarından sayılamaz.
[232] Yani maslahatlar bidüziyelik arzetmezler; ayrılmaz değiller, sırları da kav-ranamaz. Meselâ nikahta nesil maslahatını ele alalım: Bunun Şâri´in maksadı olduğunun izahı nasıl olacaktır Diğerlerinde de durum aynı.
[233] Cuma 62/9.
[234] Nitekim bu görüş İmanı-ı Gazzâlî´ye ait olmaktadır. Bunlar "tirşeyi emretmek onun zıddmı yasaklamış ohnak anlamına gelmez; aklen bunu tazam-m un da etmez" diyorlar. Birinci görüş el-Kâdî ve ona tâbi olanların görüşü olmaktadır.
[235] Yani bu durumda bunlar üzerine bir hükümde bulunulamaz ve bir neticesi olmaz. Çünkü her ikisi de birbirine eşit olmakla birîikte tearuz halinde bulunmaktadırlar ve aralarında birini tercihte bulunmaya da imkan yoktur. Bu durumda her ikisi de düşecektir. Bu haliyle onlardan istifade nasıl olacak ve nasıl gereği ile amel edilecektir
[236] . Gülsuyu, üzümsuyu, meyvesuyu gihi sıvılarla (mukayyed su) temizlik yapılamayacağı; temizliğin ancak mutlak su ile yapılacağı görüşünü ileri sürmüştür. Hanefî mezhebinde maddî pisliklerin izalesi için mutlak su ile olması şartı yoktur. (Ç)
[237] On sekizinci meselede.
[238] "Istıshâb", aksi bir delil olmadıkça birşeyin eski hali üze.re bulunduğuna hükmetmektir. (Ç)
[239] Bu illeti belirleme yollarından münasebet yolu olmaktadır. Sağduyu sahipten böyle bir yolu kabul ile karşıiam aktadırlar. Geriye bu üçüncü yolun, geçen ilk iki yönden farklı olup olmadığı konusunu ele almak kalıyor. Orada "Burada münasebet, İlleti belirleme yollarıyla bilinir" diyor, illeti belirleme yollarından birinin münasebet olduğu ise bellidir. Eğer bu münasebetten ise, o 2aman bunun üçüncü bir yön olarak takdimi izaha muhtaç kalacaktır.
[240] Çünkü muta nikahında mutlak surette süre belirleme vardır. Hülle nikahında ise böyle bir süre belirleme yoktur ve nikahlayan ikinci koca eğer dilerse kadını hiç boşamayabilir de. Bu yüzden müellif muta nikahmdaki muhalefetin daha şiddetli olduğunu söylemiştir.
[241] Hacc 22/11.
[242] Meselâ cennete girmek, Allah´ın sevgili kulu olmak gibi amaçlarla. (Ç)
[243] Tâ Hâ 20/14.
[244] Ankebût 29/45.
[245] Mu vatta, Nida, 29; Ahmed, 2/67.
[246] Daha önce geçti. bkz. [2/1.39].
[247] Daha önce geçti. bkz. [2/139].
[248] TâHâ 20/132.
[249] Müslim, Mesâcid, 261; Tirmizî, Salât, 51; IbnM&ce, 6; Ahmed, 4/312; 5/10
[250] İsrâ 17/79.
[251] Daha önce geçti. bkz. [2/220],
[252] Buhârî, Savm, 2; Müslim, Sıyâm, 161. 244- Buharı, Savm, 4; Müslim, Zekât, 85.
[253] Tâ Hâ 20/132.´
[254] Daha önce geçti. bkz. [1/209].
[255] Bunlar övülme, saygı görme ve kendisine mal verilmesi kasdı ile hakkında bir mani olmayan kasıt.
[256] Öbür kasdın men edilmesi konusunda ihtilaf bulunmamaktadır.
[257] Furkân 25/74.
[258] Hacc 22/11
[259] bkz. Keşfu´1-hafâ, 2/310. (Zayıf senedle rivayet edilmiştir.}
[260] Bakara 2/189.
[261] Bakara 2/260.
[262] H/.. İbrahim, bu talebini ibadetle değil dua ile yapmıştır.
[263] Yani Allah´ın kemal sıfatları ve onun noksanlıklardan m ünezzehliği, sonsuz kudreti hakkında.
[264] Arı, karınca, kelebek ve mikroplar gibi. Runl ar hakkın da elde edilen bilgiler-den koca koca ciltler dolusu kitaplar yazılmıştır. Bununla birlikte bu işin mütahıssısları henüz daha işin başında olduklarını itiraf etmekledirler.
[265] A´raf7/185.
[266] Gâşiye 88/17 vd.
[267] Kâf 5O/6.
[268] bkü. İbnMâce, Kittm, 18; Ahrned, 3/7.
[269] Bakara 2/45.
[270] Mâide 5/2.
[271] Bu iki kısımda ibadetlerle ya da âdetlerle ilgili konular arasında fark yoktur.
[272] Meselâ ibadetlerle manevî âlemlere muttali olmayı kastetmek gibi. Orııçia şehveti teskin etmek gibilerine gelince, bunlar da bu kabilden olmakla birlikte, müellif bunu daha önce geçen ibadetlerle haz talebinde bulunma konusuna havale etmiş olmakta...
[
Bu mesajın devamını görebilmek için
kayıt olun
ya da
giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Kayıtlı
İlim Dünyası Akademik Dergide Yayımlanmış Makaleler
Sayfa: [
1
]
Yukarı git
Yazdır
« önceki
sonraki »
Gitmek istediğiniz yer:
Gitmek istediğiniz yer:
-----------------------------
İlim Dünyası Dergisi / Akademik Çalışmalar
-----------------------------
=> İlim Dünyası Dergisi
===> Enes ALACAYAKA
===> İlim Dünyası Dergisi
-----------------------------
Manevi Danışmanlık ve Rehberlik
-----------------------------
=> Manevi Danışmanlık ve Rehberlik
-----------------------------
๑۩۞۩๑ Yüce Allah (c.c) İçin Hizmet'e Niyet Et ! ๑۩۞۩๑
-----------------------------
=> Niyet Ediyorum Allah için Hizmet Etmeye
-----------------------------
İlim Dünyası Etkinlikleri
-----------------------------
=> Kutlu Doğum Haftası Etkinlikleri
===> Hz. Muhammede (s.a.v) Bir Şiir Yaz
===> Hz. Muhammede (s.a.v) Bir Mektup Yaz
===> Hz. Muhammede (s.a.v) Bir Makale Yaz
=> Kutlu Doğum Haftası Etkinlik Sonuçları
=> Hz. Muhammed (s.a.v) Salavat Etkinlikleri
-----------------------------
๑۩۞۩๑ Sosyal ve Manevi Hizmetler Dünyası ๑۩۞۩๑
-----------------------------
=> İlim Dünyası
===> Foruma Hoşgeldiniz
===> Duyurular - Yenilikler
===> İstek - Öneri - Şikayet
===> İlim Dünyası İrtibat & İletişim
===> Geçmiş Konu Arşivi
=> Kabe Canlı Yayın İzle
===> Kabe 24 Saat Canli Yayin
===> Mekke Canlı Yayın
===> Beytullah Canlı Yayın
===> Kabe Canlı Yayın Özel
=> Sosyal Faliyetler
===> Helalleşelim
===> Etkinlikler & Kutlamalar
===> Pakistana Yardım
===> Kayıp Aranıyor
===> Kredi Kartına Hayır
===> Tavsiye Ediyorum
===> Tavsiye Etmiyorum
=> Taziyelerimiz
===> Cenaze Taziyeleri
===> Hasta Taziyeleri
=> Güzel Web Siteler
=> İstek & Dualarımız
=> Nafile İbadetlerimiz
=> Dostluk Ve Kardeşlik
=> Gönlünce Seslen
=> Hocanın Kalemi
=> Akli ve Kalbi Kardeşlik Akımı
=> Yardım ve Hizmet Dernekleri
=> Ruhu Revani Nuru Muhammedi
=> Her Güne Bir Sahabe-i Kiram
=> Sevgili Üyemiz Lütfen Okuyunuz !
=> Sevgili Öğrencilerimiz Hoşgeldiniz
-----------------------------
๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑
-----------------------------
=> Esmaül Hüsna
===> Her Güne Bir Esmaül Hüsna
=> Dini Konular
===> Bölüm Kuralları
===> MeKKe & MeDiNe
===> Peygamber Kıssaları
===> Evliyaların Hayatı
===> Kıssadan Hisseler
===> İslam Tarihi
===> Cuma Hutbesi
===> İz Bırakanlar
===> Nurdan Damlalar
===> Dini makale ve yazılar
===> Cuma Vaazı
=====> Vaaz Projeleri
=> Kuran-ı Kerim
===> Kuran' ın Önemi
===> Kuran Okumak
===> Kısa Sureler
===> Sizden Gelenler( Kuran-ı Kerim)
=> İtikat
===> İman ve Esasları
===> İtikadi Mezhepler
===> Allah' a İman
===> Meleklere İman
===> Kitaplara İman
===> Peygamberler (A.S)
===> Ahiret Günü
===> Kaza ve Kader
===> Sizden Gelenler(İtiKat)
=> Hadis-i Şerif
===> Hadisin Önemi
===> Hadis Çeşitleri
===> Seçme Hadisler
===> Hadisleri İnkar
===> Arapça Türkçe Hadis
===> Sizden Gelenler (Hadis- Şerif)
=> Fıkıh
===> Mezheplerin Doğuşu
===> Amelde Mezhepler
===> Mezhep İmamları
===> Mükellefiyetlerimiz
===> Güncel Fetvalar
===> Sizden Gelenler( FıkıH )
=> Peygamberimiz (S.A.V)
===> İlk Vahyin Gelişi
===> Savaşlar ve Hicreti
===> Mucizeleri
===> Örnek Ahlakı
===> Vefatları
===> Peygamber Sevgisi
===> Ehli Beyti ve Sahabeleri
===> Kutsal Emanetler
===> Sizden Gelenler (Peygamber Efendimiz )
===> Nur-u Muhammedi
===> Efendimizin Hayatı
=> İslam Esasları
===> Namaz Kılmak
===> Oruç Tutmak
===> Zekat Vermek
===> Sizden Gelenler( İslam Esasları )
=> Ameller - İbadetler - Kulluk Kavramı
===> İbadetin Önemi
===> Bedenle Yapılanlar
===> Malla Yapılanlar
===> Allaha Kulluk
===> Malla ve Bedenle
===> Dua Etmek
===> Sizden Gelenler(Amel-İbadet-Kulluk)
=> Tasavvuf Nedir ?
===> Tanımı ve Önemi
===> Nakşibendilik
===> Güzel Ahlak
===> Nefs Mücadelesi
===> Nefs Hastalıkları
===> Müridin Dersleri
===> Müridin Edepleri
===> Haller ve Tevbe
===> Tasavvufu İnkar
===> Sizden Gelenler (Tasavvuf)
=====> Tasavvuf Nameleri
=======> Ertunç Demiriz
=> Aile Hayatı
===> İyi Bir Aile
===> Eşlerin Hakları
===> Anne-Baba Hakkı
===> Sizden Gelenler( Aile Hayatı )
=> Tıbb-ı Nebevi
===> Temizlik
===> Ağız ve Diş Sağlığı
===> Bal ve Çörek Otu
===> Şifalı Bitkiler
===> Sizden Gelenler ( Tıbb-ı Nebevi )
=> Güncel Meseleler
===> İnanç Konuları
===> Tasavvuf Üzerine
===> Büyü ve Cinler
===> Ahirzaman
===> Güncel Dini Haberler
===> Sizden Gelenler( Güncel Meseleler )
=> Biyoğrafi Dünyası
===> Peygamberler
===> Hadis Alimleri
===> Erkek Sahabeler
===> Hanım Sahabeler
===> Mezhep İmamları
===> İslam Alimleri
-----------------------------
๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑
-----------------------------
=> Kuranı Kerim
===> Konularına Göre Ayetler
===> Kuran-ı Kerim Kelime Sözlüğü
===> Kuran-ı Kerim Hakkında Bilgiler
===> Kuran-ı Kerim Belagat İlmi
===> Kuran-ı Kerim Ayetleri
=====> Lügatca
===> Kuran Öyküleri
===> Kuran ve Bilim
===> Kuran Ahlakı
===> Diyanet Vakfı Meali
===> Diyanet İşleri Meali
===> Ömer N. Bilmen Meali
===> Suat Yıldırım Meali
===> Kuranda İnsan Psikolojisi
===> Kuran İlimleri
===> Kuran İlimleri Çalışmaları
===> Kıraat İlmi ve Tarihi
=> Akaid Eserleri
===> İslam Akaidi
===> İtikadname-Bağdadi
===> Kabir Alemi - Suyuti
===> Kıyamet ve Ahiret
===> Tevhid ve Kelam İlmi
===> Ateizm Gerçeği
===> Kelam İlmi
===> Cebir ve Kader Problemi
===> Tekfir Meselesi
===> Ahiret Günü
===> Müslüman Akaidi
===> Kuran-ı Kerimde Dört Terim
===> İman ve Hayat
===> Ehli Sünnet
===> Kitabüt Tevhid
===> İslam İnancının Temelleri Akaid
===> Kelam İlmi ve İslam Akaidi
===> Tahavi Şerhi
===> Ölüm Ötesi Tarihi
===> Ölüm psikolojisi
===> Rabbani Yol ve Sunnetullah
=> Risale-i Nur Külliyatı
===> Sözler
===> Lemalar
===> Mektubat
===> Şualar
===> İşaratül İcaz
===> Mesnevi-i Nuriye
===> Barla Lahikası
===> Kastamonu Lahikası
===> Muhakemat
===> Sünuhat
===> Emirdağ Lahikası
===> Sikke-i Tasdiki Gaybi
===> Tarihçe-i Hayatı
=> İslam Büyükleri
===> İslam Dini Büyükleri
===> İmam Ebu Hanife
===> İmam-ı Şafi
===> İmam-ı Malik
===> İmam-ı Zeyd
===> İmam-ı Ahmed Bin Hanbel
===> İslam Alemi Meşhur Tabiinler
=> Din ve Mezheb Eserleri
===> Dünya Dinleri
===> Fıkhi Mezhepler Tarihi
===> Siyasi - İtikadi Mezhebler
===> Dinler Tarihi
=> Hadis Eserleri
===> Kütübü Sitte
===> Hadis Tarihi
===> Hadis Kitaplığı
===> El-luluu Vel Mercan
===> Esbabu Vurudil Hadis
===> Dualar Zikirler - Nevevi
===> Ahkam Hadisleri
===> Hadis Müdafaası
===> Müntehab Ehadis
===> Camiul Ehadis
===> Edebul Mufred
===> 40 Ayet 40 Hadis
===> Cem ul Fevaid
===> Mucemüs Sağir
===> Cenaze kitabı
===> 7 Hadis İmamının İttifak Ettikleri Hadisler
===> Sünnetin Delil Oluşu
===> Uydurma hadisleri tanıma yolları
===> el İtisam
===> Kitabüz-Zühd
===> Hadis Edebiyatı
===> Hadis İlimleri ve Hadis Istılahları
===> Kudsi Hadisler
===> Sünen-i Darimi
===> Hadis te Metin Tenkidi Metodları
===> Zübdetül Buhari
===> Ansiklopedik Hadis Terimleri Sözlüğü
===> Mişkatul Mesabih
===> Camiul Ulum
===> Ebu Hanife nin Hadis Anlayışı
===> Hüccet Değeri ve Tedvin Açısından Sünnet
===> Müsned
===> Metalib ul Aliye
===> Mütevatir Hadisler
===> Müttefekun Aleyh Hadisler
===> Muvatta
===> Nuhbetul-Fiker Şerhi
===> Sufilerin Hadis Anlayışı
===> Sahih-i Müslim Muhtasarı
===> Süneni Tirmizi
===> Süneni Ebu Davud
===> Süneni İbni Mace
===> Süneni Nesai
===> Sünnet ve Bidat
=> İslam Fıkhı Eseleri
===> Dört Mezheb Fıkhı
===> Hanefi Fıkhı
=====> Nurul İzah
=====> Hidaye Tercümesi
=====> Fetavayi Hindiyye
===> Delilli Şafi İlmihali
===> Büyük Şafi Fıkhı
===> Fetavayı Resulullah
===> Üçbin Seçme Fetva
===> Minhacut Talibin
===> Hanımlar İlmihali
===> Nassın Uygulanışı
===> Hüccetullahil Baliğa
===> Bidayetül Müctehid
===> Hayatın İçinden Fıkıh
===> Ahkamüs Sultaniye
===> Fetvalarla Çağdaş Hayat
===> el-İhtiyar
===> Büyük Şafii İlmihali
===> Emanet ve Ehliyet
===> Namus Fitnesi Muta
===> Şeyhül İslam Ebus Suud Efendi Fetvaları
===> Çağdaş Ekonomik Problemlere İslami Yaklaşımlar
===> Mükayeseli İbadetler İlmihali
=> Usulü Fıkıh Eserleri
===> İslam Hukuku - İmam Gazali
===> Hukuku İslamiye
===> Fahreddin Atar - Usul
===> Vehbe Zuhayli - Usul
===> El- Muvafakat - Şatibi
===> İslam Devletler Hukuku
===> Kıyas Istıhsan ve Istıslah
===> İslami Hükümlerin Esas ve Hikmetleri
=> Tefsir Eserleri
===> Ömer Nasuhi Bilmen
===> Ahkam Ayetleri Tefsiri
===> Emri Maruf Nehyi Münker
=> İslam Tarihi Eserleri
===> Hazreti Muhammed a.s.v
=====> Peygamberizin Örnek Ahlakı
=====> Mucize Ve Büyük Özellikleri
=====> Son Peygamber
===> Peygamberler Tarihi
===> İslam Tarihi
===> Sahabe-i Kiram
===> Siyer-i Nebi
===> Konulu Siyer
===> Hayatüs Sahabe
===> El-Bidaye Ven Nihaye
===> Asrı Saadette İslam
===> Ashabı Kiram
===> Fıkhus Sire
===> Değişik Yönleriyle Rasulullah
===> Tabiînin Hayatından Tablolar
===> Hz.Peygamberin Savasları
===> Tarihül-İslam
===> Efendimiz
===> Fıkhus Sahabe
===> Hz.Süleyman
===> Peygamberimizin Hayatı
===> Hz. Muhammed ve Evrensel Mesajı
===> Zadul Mead
===> Hz.Muhammedin İslam Daveti
===> Sahabe Hayatından Tablolar
===> İslami Hareketin Tarihi Seyri
===> Siret Ansiklopedisi
=> Klasik Tarih Eserleri
===> Medeniyet Tarihi
===> Ülkeler Tarihi
===> 20.Yüzyıl Tarihi
===> Türk Sultanlar ve Saray Hayatları
===> Büyük Osmanlı Tarihi
===> Osmanlı padişahları
=> İslam Kültürü
===> İslam Kültürü A-İ
===> İslam Kültürü K-Z
===> İslam Kavramları A-L
===> İslam Kavramları M-Z
===> Güncel Meseleler
===> Evrensel Hutbeler
=> Tasavvuf Eserleri
===> Kalplerin Keşfi - imam gazali
===> Adab-ı Fethullah K.S
===> İşarat - Şeyh Taği K.S
===> Kimya-ı Saadet
===> Kitabuz-zühd
===> Kutul Kulub
===> Kuşeyri Risalesi
===> Şeytanın Hileleri
===> Risalei Halidiyye
===> Tuhfetul Alaiyye
===> Reşahat
===> Mektubat-ı Rabbani
===> Mektubat-ı Şeyh Ahmet
===> Mektubat-ı Şeyh Hazret
===> İhya-u Ulumiddin 1-2
===> İhya-u Ulumiddin 3-4
===> Futuhul Gayb
===> Dualar ve Zikirler
===> İslam,Tasavvuf,Hayat
===> Yunus Emre ve Tasavvuf
===> Divanı Kebir
===> İlahi Armağan
===> Marifetname
===> Tasavvuf ve islam
===> Rabıta ve Nakşibendilik
===> Mevlana
===> Mevlana Kitaplığı
===> Mevlananın Eserleri
=====> Fihi Ma Fih
=====> Mesnevi
=======> Mesnevide Geçen Hikayeler
=> Ahlaki Eserler
===> Gıybet
===> Gençlik Ahlakı Fütüvvet
===> Takva Bilinci
===> Din Nasihattır
===> Peygamberimizin Örnek Ahlakı
=> Büyüklerden Öğütler
===> Doğruların Öyküsü
===> İbretli Kıssalar
===> İslam Büyüklerinden Öğütler
=> Kıyamet Eserleri
===> Kıyamet Alametleri
=> Edebiyat Eserleri
===> Makale Dünyası
=====> Denemeler
===> Safahat
===> Şiir Dünyası
=> Eğitim
===> Bireysel Gelişim
===> Çocuk Eğitimi
===> Ekonomi
===> Çocuklarla Başbaşa
===> Başarının Prensipleri
===> Kuranda Çocuk Eğitimi
===> Yetişkin Din Eğitimi
===> Mükafat ve Ceza
===> İslam gençliğine öğütler
===> Anne baba eğitiminde yeni teknikler
=> Çocuk Gelişim Eserleri
===> Çocuk Gelişimi
===> Çocuk Terbiyesi
===> Çocuk ve Din
===> Çocuk Eğitimin Teknikleri
===> Sünnette Çocuk Eğitimi
=> Çeşitli Konularda Eserler
===> Zaferin Yolu ve Şartları
===> Allahın Gazabı ve Rızası
===> Gayemiz
===> İslam Çağrısı
===> Güncel Meseleler 2
===> Haydi Hizmete
===> Gönüllerin Gülü
===> Sabredenler ve Şükredenler
===> Merak Ettiklerimiz
===> Diyanet Fetvaları
===> İslamda Hükümet
===> Kuran ve Sünnette Evlilik
===> İslama Göre Dost ve Düşman
===> Müslümanın evliliği
===> Evlilik ve Aile Hayatı
===> Sağlık Ansiklopedisi
===> Din Psikolojisi
===> Yaşayan Hurafeler
===> Evlenme Adabı
===> El-Akl ve Fehmül Kuran
=> Hayatını Anlatan Eserler
===> Martin Lings
===> Peygamberimizin Hayatı
===> İslam Peygamberi
-----------------------------
Diyanet İşleri Başkanlığımıza Teşekkür Ederiz.
-----------------------------
=> Sorularla Ticaret Hayatı
===> Alışveriş
===> Borçlar
===> Emanet
===> Havale
===> Kefalet
===> Kiralık
===> Hibe ve Bağış
===> Vekalet ve Komisyon
===> Güncel Ticari Meseleler
===> Ticari Hayat
=> Dini Sorular ve Cevapları
===> Akaid - İnanç Esasları
===> Dua ve Zikir
===> Helaller ve Haramlar
===> Tasavvuf ve Yaşam
===> Mezhepler
===> Dinler
=> Fıkıh Soruları ve Cevapları
===> Adak ve Yemin
===> Sorularla Taharet (Temizlik)
===> Sorularla Namaz
===> Sorularla Zekat
===> Sorularla Oruç
===> Sorularla Hac
===> Sorularla Umre
===> Sorularla Kurban
===> Sorularla Sadaka
=> Sorularla Aile Hayatı
===> Genel Aile Hayatı
===> Evlilik ( Nikah )
===> Boşanma (Talak)
===> Miras ve Vasiyet
===> Süt Emzirme
=> Sorularla İslam
=> Sorularla Hz. Muhammed (s.a.v)
=> İlmihal - Ömer Nasuhi Bilmen
===> İtikat
===> Taharet-Temizlik
=====> Taharet İlmihali - A
=====> Taharet İlmihali - B
===> Namaz
=====> Namaz İlmihali - A
=====> Namaz İlmihali - B
=====> Namaz İlmihali - c
=====> Namaz İlmihali - D
=====> Namaz İlmihali - E
===> Oruç
=====> Oruç İlmihali - A
=====> Oruç İlmihali - B
===> Zekat
===> Hac
===> Kurban Ve Av
===> Kerahet ve İhtihsan
===> İslam Ahlakı Kitabı
-----------------------------
๑۩۞۩๑ İlim Dünyası Online Dergi Dünyası ๑۩۞۩๑
-----------------------------
=> Mostar Aylık Kültür ve Aktüalite Dergisi
===> Editörün Notu
===> Türkiye
===> Gündem
===> Söyleşi
===> Dosya Konusu
===> Dosya Yazıları
===> Tarih
===> Düşünce
===> Kitap
===> Edebiyat
===> Diğer Yazılar
=> Semerkand Aylık Tasavvuf Dergileri
===> Sunuş
===> Başyazı
===> Ayın Konusu
===> Binbir Damla
===> Tasavvuf Klasikleri
===> Hal Dili
===> Dün Bugün Yarın
===> Dünya Hali
===> Tencere
===> Kapaktakiler
===> Diğer Yazılar
===> Şiir
===> Tavan Arası
===> Kitaplık
=> Semerkand Aylık Aile Dergisi
===> Editörden
===> Başyazı
===> Haberiniz Olsun
===> Kapak Konusu
===> Değerlerimiz
===> Gençlere Sorduk
===> Evlilik - İletişim
===> Psikoloğum
===> Pedagoğum
===> Mizah
===> Sağlık
===> Yemek
===> Bizden Haberler
===> Sizden Gelenler
===> Diğer Yazılar
-----------------------------
๑۩۞۩๑ İlmi & Erdemli Sözler Dünyası ๑۩۞۩๑
-----------------------------
=> Güzel Sözler
=> Kutsal Günler
===> Beraat Kandili
===> Miraç Kandili
===> Mevlüt Kandili
===> Regaib Kandili
===> Kadir Gecesi
=> Mübarek Aylar
=> Önemli Günler
===> Ramazan Bayramı
===> Kurban Bayramı
===> Cuma Bayramı
===> Resmi Bayramlar
-----------------------------
๑۩۞۩๑ Ramazan Ayı Özel Dünyası ๑۩۞۩๑
-----------------------------
=> İlim Dünyası İle Ramazan Ayı
===> Ramazan Ayı Yemekleri
===> Ramazan Ayı Duaları
===> Ramazan Ayı Faziletleri
===> Ramazan Ayı Günlüğüm
===> Ramazan Ayı Fıkhi Bilgileri
===> Ramazan Ayı Önemi
===> Ramazan Ayı Tavsiyeleri
===> Ramazan Ayı Galeri
===> Ramazan Ayı Nameleri
===> Ramazan Ayı Mizahları
===> Ramazan Ayı Makaleleri
===> Ramazan Ayı Kıssaları
-----------------------------
๑۩۞۩๑ Açık Öğretim & İlitam Dunyasi ๑۩۞۩๑
-----------------------------
=> İlitam Forum
===> Ankara İlitam
===> İstanbul İlitam
===> Erzurum İlitam
===> İnönü İlitam
===> Samsun İlitam
===> İzmir İlitam
===> Diyarbakır İlitam
===> Sivas İlitam
===> Elazığ İlitam
=> İlitam Formu
===> Sistematik Kelam
=====> Sistematik Kelam Özetleri
=====> Sistematik Kelam Soruları
=====> Sistematik Kelam Dökümanlar
===> Fıkıh Usulü
=====> Fıkıh Usulü Özetleri
=====> Fıkıh Usulü Soruları
=====> Fıkıh Usulü Dökümanları
=> Sakarya İlitam
===> Ders Notları ve Özetler
=====> 5.Yarıyıl Dersleri
=======> Sistematik Kelam
=====> 6.Yarıyıl Dersleri
===> Ders Soruları
=====> 4. Sınıf Sınav Soruları
=====> 3. Sınıf Sınav Soruları
===> Sınav Deneme Soruları
=====> 3.Sınıf Deneme Soruları
=====> 4.Sınıf Deneme Soruları
===> Sesli Dersler
===> Ders Pdfleri ve Slaytları
===> Sakarya İlitam Öğrencileri
===> Sakarya İlitam 3.Sınıf Öğrencileri
===> Sakarya İlitam 4.Sınıf Öğrencileri
=> İlitam Arapça Sesli Ders - Özel Bölüm
=> Açık Ögretime Giriş
===> Açıköğretim Bölümleri
=> Aöf İlahiyat Programı
===> İlahiyat 1.sınıf
=====> Ders Özetleri ve Notları
=====> Din Hizmetlerinde İletişim ve Halkla İlişkiler
=====> Sosyal Bilimlerde Temel Kavramlar
=====> İslam Dininin Temel Kaynakları
=====> Temel Bilgi Teknolojileri
=====> İlk Dönem İslam Tarihi
=====> İslam Dini Esasları
===> İlahiyat 2.sınıf
=====> Ders Özetleri ve Notları
=====> Ana Konularıyla Kuran
=====> Dinler Tarihi
=====> Türk Medeniyeti Tarihi
=====> İslam Düşünce Tarihi
=====> Dine Yeni Yaklaşımlar
=====> Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi
=====> Türk Dili
===> Arapça Dersi
=====> 1.Sınıf
=====> 2.Sınıf
=====> Pratik Arapça
=====> Sınav Soruları
=======> 1.Sınıf
=======> 2.Sınıf
=====> Fiil Çekimleri
=====> Arapça Hikayeler
=====> Arapça Deyimler
=> Dokuz Eylül İlitam
===> Kuran-ı Kerim I
===> Arapça I
===> Tefsir ve Tefsir Metinleri
===> İslam Bilimlerinde Yöntem
===> Mantık
===> İslam Tarihi ve Medeniyeti
===> Kuran-ı Kerim II
===> Arapça II
===> Hadis ve Hadis Metinleri
===> İslam Ahlak Felsefesi
===> Felsefe Tarihi
===> İslam Mezhepleri Tarihi
===> Osmanlı Türkçesi
===> Kuran-ı Kerim III
===> Sistematik Kelam
===> Fıkıh Usulü
===> İslam Felsefesi
===> Ana Konularıyla Kuran
===> Tasavvuf
===> Kuran-ı Kerim IV
===> Din Eğitimi
===> İslam Hukuku
===> Din Felsefesi
===> Dinler Tarihi
===> Din Hizmetleri
-----------------------------
๑۩۞۩๑ Kuran-Kerim Eğitim Dunyası ๑۩۞۩๑
-----------------------------
=> Elif Cüzü
=> Kuran Öğretiyoruz
=> Tecvid Öğretiyoruz
=> Kuran Öğrenim Teknikleri
=> İlim Talebesinin Edepleri
=> Kuran-ı Kerim Hatmi
=> Üç Boyutlu Kuran-ı Kerim Oku
=> Kuran-ı Kerim Hatim İndir (Ücretsiz)
-----------------------------
Osmanlıca Eğitim Dünyası
-----------------------------
=> Osmanlıca Eğitimi
===> Osmanlıca Eğitim Kitabı
===> Osmanlıca Eğitim Seti
===> Osmanlıca Yazı Defteri
===> Ücretsiz Osmanlıca Eğitim Setleri
===> Ücretsiz Osmanlıca Eğitim Kitapları
=> Osmanlıca Klavye
=> Meb Osmanlıca Dersleri
=> Osmanlıca Yardım Bölümü
===> Osmanlıca Nasıl Öğrenilir ?
===> Osmanlıca Nasıl Öğretilir ?
-----------------------------
Atatürk Üniversitesi Önlisans İlahiyat Bölümü
-----------------------------
=> 1. Sınıf Güz Dönemi
===> İlk Dönem İslam Tarihi
===> Arapça I
===> İslam Ahlak Esasları
===> Temel Bilgi Teknolojileri I
===> İslam İnanç Esasları
===> İslam İbadet Esasları
===> İslam Sanatları Tarihi
=> 1. Sınıf Bahar Dönemi
===> Arapça II
===> Hadis Tarihi ve Usulü
===> İslam Hukukuna Giriş
===> İslam Kurumları ve Medeniyeti Tarihi
===> Türk İslam Edebiyatı
===> Tefsir Tarihi ve Usulü
===> Temel Bilgi Teknolojileri II
=> 2. Sınıf Güz Dönemi
=> 2. Sınıf Bahar Dönemi
-----------------------------
Din Hizmetleri Alan Bilgisi Testi - DHBT
-----------------------------
=> DHBT - KPSS- ÖSYM
===> Diyanet Dhbt Sınav Duyuruları
===> Diyanet Dhbt Çıkmış Sorular
===> Diyanet Dhbt Sınav Konuları
===> Çözümlü Dhbt Sınav Soruları
===> Diyanet Dhbt Hazırlık
===> Diyanet Dhbt Sınavı
=> Dhbt Sınav Dersleri
=> Dhbt Kitap Tanıtımları
===> Dhbt Yeterlilik Kitapları
=> Diyanet Dhbt Hazırlık Sitesi
=> Dhbt Uzaktan Eğitim
===> Dhbt Lise 1.Grup
===> Dhbt Önlisans 1.Grup
===> Dhbt Lisans 1.Grup
===> Dhbt Ön Hazırlık Programı
=> Dhbt Online Dersane
===> Dhbt Kariyer Rehberlik
===> Dhbt Görsel Eğitim Setleri
===> Dhbt Online Eğitim Sitesi
=> Dhbt Sınav Testleri
=> Dhbt Mülakat Hazırlık Çalışması
===> Dhbt Mülakat için Tecvid Çalışması
===> Dhbt Mülakat için Siyer Çalışması
===> Dhbt Mülakat için Fıkıh Çalışması
===> Dhbt Mülakat için Akaid Çalışması
=> Öabt Sınavı Kitap Tanıtımları
=> Dini Cd & Dvd Eğitim Tanıtımları
-----------------------------
๑۩۞۩๑ Rüya Tabiri ๑۩۞۩๑
-----------------------------
=> Rüya Tabiri
===> A-Rüya Tabiri
===> B-Rüya Tabiri
===> C-Rüya Tabiri
===> Ç-Rüya Tabiri
===> D-Rüya Tabiri
===> E-Rüya Tabiri
===> F-Rüya Tabiri
===> G-Rüya Tabiri
===> H-Rüya Tabiri
===> I-Rüya Tabiri
===> İ-Rüya Tabiri
===> K-Rüya Tabiri
===> L-Rüya Tabiri
===> M-Rüya Tabiri
===> N-Rüya Tabiri
===> O-Rüya Tabiri
===> Ö-Rüya Tabiri
===> P-Rüya Tabiri
===> R-Rüya Tabiri
===> S-Rüya Tabiri
===> Ş-Rüya Tabiri
===> T-Rüya Tabiri
===> U-Rüya Tabiri
===> Ü-Rüya Tabiri
===> V-Rüya Tabiri
===> Y-Rüya Tabiri
===> Z-Rüya Tabiri
=> Rüya Dünyası
-----------------------------
๑۩۞۩๑ Yeni İlahiyat Önlisans Proğramı / Kredili Sistem ๑۩۞۩๑
-----------------------------
=> İlahiyat Önlisans Kredili Sistem
=> İlahiyat Önlisans 1. Sınıf Dersleri
===> İlahiyat Önlisans 1. Yarıyıl
=====> İslam İnanç Esasları
=====> İslam İbadet Esasları
=====> İslam Ahlak Esasları
=====> İlk Dönem İslam Tarihi
=====> İslam Sanatları Tarihi
=====> Arapça 1
=====> Temel Bilgi Teknolojileri 1
===> İlahiyat Önlisans 2. Yarıyıl
=====> Tefsir Tarihi ve Usulü
=====> Hadis Tarihi ve Usulü
=====> İslam Hukukuna Giriş
=====> İslam Kurumları ve Medeniyeti
=====> Türk İslam Edebiyatı
=====> Arapça 2
=====> Temel Bilgi Teknolojileri 2
=> İlahiyat Önlisans 2. sınıf Dersleri
===> İlahiyat Önlisans 3. Yarıyıl
=====> Tefsir
=====> Günümüz Fıkıh Problemleri
=====> İslam Düşünce Tarihi
=====> İslam Mezhepleri Tarihi
=====> Din Psikolojisi
=====> Arapça 3
=====> Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi 1
=====> Türk Dili 1
===> İlahiyat Önlisans 4. Yarıyıl
=====> Hadis Dersi
=====> Hadis
=====> Kelama Giriş
=====> Din Sosyolojisi
=====> Yaşayan Dünya Dinleri
=====> Din Eğitimi ve Din Hizmetlerinde Rehberlik
=====> Arapça 4
=====> Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi 2
=====> Türk Dili 2
=> İlahiyat Önlisans Sınav Soruları
=> İlahiyat Arapça Önlisans
-----------------------------
๑۩۞۩๑ Memurluk ve Sınav Sistemleri ๑۩۞۩๑
-----------------------------
=> Diyanet Yeterlilik Sınavına Hazırlık
===> Yeterlilik Sınav Soruları
===> Yeterlilik Sınav Testleri
=> Diyanet İşleri Başkanlığı
===> Personel Hizmetleri
===> Diyanet Duyurular
===> Din Hizmetleri
===> Eğitim Faliyetleri
===> Personel Faaliyetleri
===> Hac ve Umre Hizmetleri
===> Din Görevlileri
=====> Yeterlilik Belgesi
===> Yeterlilik & Mbsts Sınav Soruları
=> Rehberlik Hizmetleri
===> Test Çözüm Teknikleri
===> Sınavlar Rehberi
-----------------------------
๑۩۞۩๑ İslamda Bayanlar Dünyası (Tıbbi & İlmi Konular) ๑۩۞۩๑
-----------------------------
=> Müslüman Bayanlar ve İslami ilimler
===> İslamda ve Tarihte Kadın
===> Müslüman Bayanlar İçin Namaz
===> Müsliman Bayanlar İçin Oruç
===> Muslüman Bayanlar için Tesettür
===> Müslüman Bayanlar için Evlilik
===> Müslüman Bayanlar için Özel Haller
===> Sorularımız ve Cevaplarımız
===> Üyelerimizin Paylaşımları (İlmihal)
===> Müslüman Bayanlar İçin Fetvalar
=> Bayanlar için Sağlık Köşesi
===> Bayanlar & Sağlık
===> Lohusalık Dönemi
===> Hamilelik Dönemleri
===> Bayanlar & Diyet
===> Sağlıklı Cilt & Bakım
===> Bayanlar & Cinsel Hayat
===> Üyelerimizin Paylaşımları (Sağlık)
-----------------------------
Ales , Dgs , Kpss Hazırlık Dünyası
-----------------------------
=> Dgs Sınavına Hazırlık
===> Dgs Sözel Mantık Dersleri
===> Dgs Sayısal Mantık Dersleri
===> Dgs Sınavı için Rehberlik
===> Dgs Bilgi Paylaşım Alanı
=> Dgs Sınav Sistemi
===> Dgs Çıkmış Sorular
===> Dgs Dökümanları
===> Dgs Sıkça Sorulanlar
===> Dgs Test Bankası
=> Dgs için Tavsiye Kaynaklar
===> Dgs Kitap Tanıtımları
===> Dgs Görüntülü Eğitim Setleri
===> Dgs Hazırlık Web Siteleri
===> Dgs Online Dersaneler
===> Dgs için Tavsiye Dersaneler
===> Dgs Sınavını Nasıl Kazanırım ?
=> Dgs ve İlahiyat Önlisans
=> Dgs İlitam Yerleştirme Özel Bölüm
-----------------------------
๑۩۞۩๑ Bilim Dunyası ๑۩۞۩๑
-----------------------------
=> Psikoloji Dünyası
=> Tıp Dünyası
=> Biyoloji Dünyası
===> Biyoloji Bilimcileri
=> Kimya Dünyası
===> Kimya Bilimcileri
=> Fizik Dünyası
===> Fizik Bilimcileri
=> Matematik Dünyası
===> Matematik Bilimcileri
=> Coğrafya Dünyası
===> Coğrafya Bilimcileri
=> Önemli Tarihi Buluşlar
=> Bilim ve Teknolojileri
=> Astronomi ve Uzay Teknolojileri
=> Eğitim Dünyası
-----------------------------
Arapça Kitap Dağıtım
-----------------------------
=> Arapça Dağıtım
===> Arapça Kaynak Kitaplar
===> Arapça Ders Kitapları
=> Bayanlara Özel Arapça Kursu
-----------------------------
๑۩۞۩๑ Arapça Dil ve Gramer Eğitim Dünyası (yakında) ๑۩۞۩๑
-----------------------------
=> Arapça Hakkında
=> Arapça Osmanlıca Klavye
-----------------------------
Diyanet Yeterlilik Kitabı
-----------------------------
=> Kitap Kampanya ve Tanıtımları
=> Diyanet Yeterlilik Sınavı 2013
=> Diyanet Yeterlilik
===> Diyanetyeterlik.com
===> Diyanetkitap.com Kampanyalar
===> Din Görevlileri
===> Din Görevlisi Kitabı
=> Diyanet Yeterlik 2013
=> İslami Kitaplar
-----------------------------
๑۩۞۩๑ Eğlence Dünyası ๑۩۞۩๑
-----------------------------
=> 3D-Boyut Dünyası
=> Çoçukların Dünyası
===> Oyun Dünyası
===> Masal Dünyası
===> Mizah Dünyası
===> Dini Hikayeler
===> Flash Eğlence Dünyası
===> Sevgili Peygamberim
=====> 365 Günde Sevgili Peygamberim
===> Sesli Masal Dünyası
=> Sorular - Cevaplar
-----------------------------
๑۩۞۩๑ Yemek ve Pasta Tarifi Dünyası ๑۩۞۩๑
-----------------------------
=> Yemek ve Pasta Tarifleri
===> Çorbalar
===> Sebze Yemekleri
===> Makarnalar
===> Pilavlar
===> Köfteler
===> Börekler
===> Tatlılar
===> Hamur İşleri
===> Kekler
===> Salatalar
===> Sütlü Tatlılar
===> Kurabiyeler
===> Yaş Pastalar
===> İçecekler
===> Balık Yemekleri
===> Et ve Tavuk Yemekleri
-----------------------------
๑۩۞۩๑ Fotoğraf & Resim Paylaşım Dunyası ๑۩۞۩๑
-----------------------------
=> Resimler
===> İslami Resimler
===> İbretlik Resimler
===> Doğa Resimleri
===> Resimli Konular
-----------------------------
Doğal Bitkisel Bakım
-----------------------------
=> Doğal Bitkisel Bakım
-----------------------------
๑۩۞۩๑ Güncel Haberler & Tarihden Başlıklar ๑۩۞۩๑
-----------------------------
=> ilimdunyasi.com Haberleri
=> Sınav Duyuruları
===> Diyanet Sınav Duyurusu
===> Meb Sınav Duyurusu
===> Ösym Sınav Duyurusu
===> Mesleki Bilgiler Sınav Duyurusu
===> Memurlar Sınav Duyurusu
=> Tarihe Yolculuk
===> Tarihten Başlıklar
===> Çanakkale Zaferi
=> Tarihi Mekanlar
===> Müzeler
===> Saraylar
===> Kaleler
===> Türbeler
===> Camiler
=> Hakikate Erenler Dünyası
===> Müslümanlık Nedir ?
===> Hidayet Dünyası
===> Hidayete Erenler
===> Dünyadan Seçmeler
===> Müslaman Olmak İsiyorum
=> Yıldızname
=> Ölüm ile Yüzleşme
=> Mucizeler Dünyası
=> Yaşamdan Seçmeler
-----------------------------
15 Temmuz Gazi ve Şehid Haberleri
-----------------------------
=> 15 Temmuz Gazi ve Şehid Haberleri
-----------------------------
๑۩۞۩๑ İmam Hatip Dünyası ๑۩۞۩๑
-----------------------------
=> İmam Hatip
=> İmam Hatip Gönül Kalemi
=> Kutlu Doğum Programı
-----------------------------
İlim Dünyası Arşiv Kategorisi
-----------------------------
=> İlim Dünyası Arşiv Konuları
=> İlim Dünyası - İnstagram
TinyPortal v1.0 beta 4 ©
Bloc
|
harita
|
Site Map
|
Sitemap
|
Arşiv
|
Wap
|
Wap2
|
Wap Forum
|
urllist.txt
|
XML
|
urllist.php
|
Rss
|
GoogleTagged
|
|
Sitemap1
|
Sitema2
|
Sitemap3
|
Sitema4
|
Sitema5
|
urllist
|
Yükleniyor...