> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > Hadis Eserleri >  el İtisam > Veliliğin hakikati
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Veliliğin hakikati  (Okunma Sayısı 1084 defa)
02 Haziran 2011, 18:22:55
ღAşkullahღ
Muhabbetullah
Admin
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bay
Mesaj Sayısı: 25.839


Site
« : 02 Haziran 2011, 18:22:55 »



Veliliğin Hakikati



Her ne kadar dış görünüşe göre iç yüzü gizli olan birtakım belirtiler varsa da gerçekte velilik iç yüzünü Allahtan başka kimsenin bilmediği bir şeydir.
Bazen velî olmayan kimsenin evliyadan olduğu iddia edilmiş veya kendi kendine velî olduğunu ileri sürenler olmuştur. Veya velî olduğu sanılan kişi olağan üstü bir olay ortaya koymuştur. Fakat bu olay keramet olmayıp, büyü veya göz bağcılık cinsinden ya da çok daha özel bir şeydir. Fakat halk, yani sıradan insan kalabalığı, büyü ile keramet arasındaki farkı bilmezler. Netice itibariyle saygınlığı olmayan birine saygı göstermiş, uyulmayacak birine uymuş olurlar. Bu, büyük bir sapıklıktır. Böylece İnsanlar daha birçok yanlışlıklara düşerler.
İşte sahâbe-i kiram yukarda geçen teberrük meselesinde, her ne kadar Peygamber'de örnekleri görülen bir asla dayanıyorsa da, dinde yanlışlığa yol açacağından bunu terk etmişlerdir.
İlk bakışta ikinci ihtimaldeki gerekçenin tercihe daha çok elverişli olduğu görülüyor. Çünkü usûl ilminde sabit olmuştur ki Allah tarafından yapılmak üzere Hz. Peygambere verilen her kurbet (Allah'a yaklaştırıcı ibadet), -peygambere mahsus olduğuna dair bir delil bulunmadıkça- ümmeti için bir örnektir.
Şu kadar ki birinci ihtimaldeki gerekçe de tercihe şayandır. Çünkü sahabenin tamamı teberrükü terk etmiştir. Şayet (Peygam­ber'de olduğu gibi kendilerinin artığı ile teberrük edilmesinin) meşru olduğuna inansalardı, (hiç değilse) bazıları Peygamber'den sonra mutlaka bunu uygulardı. Yahut (sürekli olmasa da) ya asıldaki meşruluğu savunarak veya yapmamayı icab ettiren gerekçenin bulunmadığına inanarak bazı durumlarda teberrük edilmesini hayata geçirirlerdi.
Ibn Vehb[108] Cami isimli eserinde Yunus b. Yezid'in[109] İbn Şihâb'dan[110]  yaptığı şu rivayeti kaydediyor:
"Bana Ensârdan bir adamın anlattığına göre Hz. Peygamber abdest aldığı veya ağzını burnunu temizlediği zaman, çevresinde bulunan müslümanlar derhal Rasûlullahın artıklarını (alıp onu) içer ve bedenlerine sürerlerdi. Hz. Peygamber onların bu davranışlarını görünce sordu:
"Bunu niçin yapıyorlar?" Onlar şöyle dediler:
Biz bu davranışımızla (sizin abdest suyunuzun artığını ve mübarek vücudunuzun bir parçasını elde etmekle) temiz olmayı ve bereketi arzu ediyoruz. Bunun üzerine Hz. Peygamber şöyle buyurdu:
"Sizden her kim kendisini Allah'ın ve Peygamberin sevmesini isterse, sözü (söylediği zaman) doğru söylesin, emaneti (yerine) versin ve komşusuna eziyet etmesin."[111]
Bu nakil doğru ise, hadis şunu gösteriyor ki en uygun olanı, teberrükü bırakıp daha önemli olan şeyleri aramak ve mükellefin görevleri arasında yapılmaya daha layık şeyleri yapmaktır. İnsanın sadece kendisi için bir şeyler yapması lazım değildir. Tüm bunlardan, ancak birtakım (manevi) hastalıklar için okumak ve buna bağlı şeyler yapmak veya bir kimsenin başkası için özel bir şekilde dua etmesi gibi meseleler sabit olmaktadır. Allah'ın yardımı ile bunlar ileride gelecektir. Sonuç itibariyle meselinin aslı iki durum arasında gidip gelmektedir. Birincisi meşru olmasıdır. Fakat müteşâbih'in hükmü altındadır. En iyisini Allah bilir.[112]



[108] İbn-i Vehb'in adı Abdullah b. Vehb. b. Müslim olup künyesi Ebu Muhammed'dir, Mısırlı olan İbni Vehb (hadis) hafızı, fakih ve sağlam (bilgili), ileri gelen imamlardan biridir. İbadetine düşkün, hafız ve sika (güvenilir) bir kimsedir. Nesâî ve başkaları onun sika olduğunu bildirmiştir. 9. rical tabakasından olan İbn-i Vehb, Hicri 297 yılında Şaban ayında vefat etmiştir. 308 yılında vefat ettiği de söylenmiştir. Bakınız: fezkire, 1/304; Şezerât, 1/347; Takrîb, 1/460
[109] Bu zât, Yunus b. Yezid b. Ebi'n Necad el-Eylîdir. Künyesi Ebû Zeyd'dir, Zühri'nin arkadaşı olan Yunus, sika ve hüccettir. Şu kadar ki Zührî'den rivayetinde "biraz hatası vardır. Zühri'den başkasından rivayetinde de hatası vardır. Nesâi onun sika olduğunu bildirmiştir. Ebû Zür'a da onun hakkında: "Yunus'un rivayetinde beis yoktur." demiştir. Yedinci tabakanın büyüklerin­den olan Yunus hicri 159 yılında vefat etmiştir. Doğru olan budur. Bakınız: Takrib, 2/386; Tehzib, 11/395; Tezkire, 1/162.
[110] Bu zat. Fakih ve hafız Ebu Bekir Muhammed b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihâb ve hafız Ebu Bekir Muhammed b.Ubeydullah b.   Abdullah b.Şihâb ez-Zührî el-Kureşî'dir. İlim adamları arasında yüksek derecesi ve değerli olduğunda görüş birliği vardır. Nadir olarak (rivayetinde) karıştırmıştır. Dördüncü tabakanın ileri gelenlerinden olan İbn-i Şihab hicri 125 yılında vefat etmiştir. Bundan bir veya iki yıl önce vefat ettiği de söylenmiştir. Bakınız: Maârif, shf.472; el-Mecrûhîn, 2/249; Takrib, 2/207; Tezkire, 1/1081 el-Mizan, 8/71
[111] Bu hadisi nisbet edecek bir kaynak bulamadım. Fakat manası doğrudur.
[112] Şâtıbi meselenin ikinci yününü söylememiştir. Uygun olan, meselenin ikinci yönün meşru olmamasıdır. Bu husus iyi düşünülmelidir. Her ne olursa olsun teberrük meselesi Hz. Peygambere mahsustur. Nitekim az önce ifade edildiği üzere Peygamber kan aldırdığında onun kanını içen olmuştur. Bilindiği üzere kan haramdır. Hz. Peygamber kanını içen Abdullah b. Zübeyr'e: "Kanın kanıma karıştı. (Benim kanımdan sen de meydana gelecek kuvvetten dolayı) senden vay insanların haline! (Benim kanım sende olduğundan dolayı insanlara bir yanlışlık yaparsan) insanlardan vay sana" buyurdu.
İmam Şatıbi, el-İ’tisam Kitap Dünyası Yayınları: 2/12-13.

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Veliliğin hakikati
« Posted on: 25 Nisan 2024, 23:17:55 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Veliliğin hakikati rüya tabiri,Veliliğin hakikati mekke canlı, Veliliğin hakikati kabe canlı yayın, Veliliğin hakikati Üç boyutlu kuran oku Veliliğin hakikati kuran ı kerim, Veliliğin hakikati peygamber kıssaları,Veliliğin hakikati ilitam ders soruları, Veliliğin hakikatiönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes