Konu Başlığı: Onbirinci mesele Gönderen: ღAşkullahღ üzerinde 30 Mayıs 2011, 14:09:56 Onbirinci Mesele Sahih hadisde şöyle buyurulmustur: "....Sizden öncekilerin yoluna, karış karış arşın arşın, mutlaka uyacaksınız. Hatta onlar keler yuvasına girseler siz de onlara uyacaksınız. Biz dedik ki: Ey Allah'ın Rasûlü! Onlar Yahudiler ve Hıristiyanlar mı? Hz. Peygamber de: Peki ya kim? buyurdu,"[203] Bu hadis Tirmizi'nin garip hadisine ilave olarak verilen örnek, uymanın onların ileri gelenlerinin işlerine olacağını göstermektedir. Sahih olarak Ebû Vâkıd el-Leysr[204] den şöyle dediği rivayet edilmiştir: Hz. Peygamber ile birlikte Hayber tarafına doğru çıkmıştık. O zamanlar müslüman olalı az bir süre olmuştu. Müşriklerin çevresinde ibadet edercesine bulundukları ve silahlarını astıkları "zât-u envat" denilen bir ağacı vardı. Biz Hz. Peygambere: Ey Allah'ın Rasûlü! Bizim için de böyle bir ağaç belirleseniz, dedik. Hz. Peygamber onlara şöyle buyurdu: “Allahü Ekber! İsrailoğullarının "Ey Musa! Onlara ait tanrılar gibi bizim için de tanrı yap."[205] Dediği gibi söylüyorsunuz. Mutlaka sizden öncekilerin yolunu tutacaksınız...."[206] Bu hadisteki açıklama ile fırkalar hakkındaki hadis, Yahudilerin ve Hıristiyanların daha önce işledikleri benzer bid'atleri doğru olarak haber vermektedir. Buna göre Muhammed ümmeti içerisinde onların bid'atlarına uyacaklar bulunacaktır. Hatta onların bid'atlarından bir fazlasını, kendisinden önceki Hıristiyan ve Yahudilerde olmayanını yapacaklardır. Daha önce geçtiği üzere bu bilinen bir şey değildir. Bilinse de tarif edilemez. Fazladan olan bid'atı belirlemek de söz konusu değildir. Allah en iyi bilendir. Ayrıca Ebû Hüreyre'den rivayet edilen bir hadiste Hz. Peygamber şöyle buyurmuştur: "Ümmetim kendilerinden önceki çağlarda yapılanları karış karış, arşın arşın benimsemedikçe kıyamet koymayacaktır. Bir adam: Fars ve Rum kavminin yaptıklarını mı yapacaklar? Deyince: Onlardan başkaları mı var? Buyurdular."[207] Bu hadis de bir önceki hadis gibidir. Ancak onda örnek verilmemiştir. Bu hadisteki "ümmetim kendilerinden önceki çağlarındakileri benimsemedikçe...." ifadesi bu ümmetin onların yaptıklarının benzerini yapacaklarını göstermektedir. Ancak onlara uymada uyulacak bid'at belirgin değildir. Bu demektir ki onların yaptıklarının tıpatıp aynısına değil benzeri şeylere uyulacaktır. Örnek bildirilen hadisteki belirgin bid'ate uyulacağı konusu şu ifadeden anlaşılmaktadır: "Sizden öncekilerin yoluna mutlaka uyacaksınız....” Ayrıca bu hadiste: "Hatta eğer onlar keler yuvasına dahi girseler, siz onlara uyacaksınız" buyurulmuştur. Belirlenmiş bir bid'ata değil de benzerine uyulacağı hadisteki şu ifadeden anlaşılmaktadır: "Biz Peygambere: Bizim için de böyle bir ağaç belirleseniz, dedik. O da bize bu İsrailoğullarının: "Ey Musa! onlara ait tanrılar gibi tanrı yap" dedikleri gibidir, buyurdu..." Çünkü onlarınki gibi ağacın olmasını istemek Allah'tan başka tanrılar edinmeye benzer, yoksa bizzat şirkin kendisini istemek değildir. Bundan dolayıdır ki her yönden bir benzerinin nas ile belirlenmemesi halinde, hakkında nas olana kıyas etmek gerekmez.[208] [203] Hadisi Buharı, İ'tisam kitabında (Feth'de 7330 numarada). Müslim, İlim kitabında 2669 genel numara ile Tirmizi, Fiten kitabında 2180 numara ile Ahmed b. Hannel Müsned'inde 2/327-367-450-511 ve 527 de rivayet etmiştir. [204] Bu zatın adının Haris b. Mâlik veya İbn Avf veya Avf b. Haris olduğu söylenmiştir. Kendisi Mekke'nin fethine katılanlardandır. Hicretin 68 yılında vefat etmiştir. Bakınız: Takrib. 2/486; Şezarat. 1/76 [205] A'raf: 138 [206] Tirmizi. Fiten kitabında 2180 genel numara ile rivayet etmiştir. [207] Bakınız: Feth'ul Bari, İ'tisam kitabı. 7319 numaralı hadis. [208] İmam Şatıbi, el-İ’tisam Kitap Dünyası Yayınları: 2/264-265. |