๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => el İtisam => Konuyu başlatan: ღAşkullahღ üzerinde 03 Haziran 2011, 20:21:55



Konu Başlığı: Köprüler yapmakda bidat değildir
Gönderen: ღAşkullahღ üzerinde 03 Haziran 2011, 20:21:55
Köprüler Yapmak da Bid'at Değildir


Çünkü bu, yolların ıslahı ve yolcuların sıkıntılarının gideril­mesiyle ilgili bir konudur. İmanın şubeleri içerisinde bunun da bir aslı/delili vardır. Yoldaki eziyet verici şeylerin kaldırılması Hz. Peygamber tarafından imanın şubelerinden birisi olarak haber verilmiştir. Bu sebeple köprüler inşa etmenin bid'at sayılması asla doğru değildir.
İzzüddin'in "ilk asırda/sahabe asrında bilinmeyip sonradan icat edilen bütün iyilikler mendup bidatlerdendir" sözünün de açıklan­ması gerekir. Sonradan icat edildiği farz edilenin öncelikle taabbüdî bir kayıtla mukayyet olduğu, şer'i olarak mutlaka anlaşılır. Şayet manası akılla kavranılamayan böyle bir kayıt varsa, o kaydın dışına çıkılarak onunla amel edilmesi caiz değildir. (Yani o iyilik ancak o kayda bağlı kalınarak yapılabilir.) Şayet, şeriatın aslındaki taabbudi bir kayıtla bağlı değilse ne şekilde vâki olursa olsun bid'at değildir, denilemez. Taabbudi kayıtla bağlı olmayan iyiliklerdeki bid'at durumu mutlaka şu üç şeyden birine dahildir:
Birincisi: Şer'î aslın dışına çıkılmasıdır. Mesela başa kakma ve eziyet ederek yapılan iyilik gibi ve hayatını el emeğiyle kazanan ve bolca da ödünç alıp veren kişinin sadaka vermesi gibi.
İkincisi: Dışına çıkılmayan tek bir şekilde yapılan iyilik ki câhil olan kimse bu şeklin dışında yapılacak bir iyiliğin caiz olmadığını zanneder. O zaman böyle bir bağlayıcılık bir nevi bid'at, hatta kötülenmiş sapık bir bid'at olur. Bunun açıklaması inşaallah ileride gelecektir. O halde buna mendup ve müstehap denilemez.
Üçüncüsü: Manası ve mahiyeti aklen kavranabilen şeyleri de kavranamayan şeyleri de kötü birer bid'at olarak gören kimselerin görüşüne göre cereyan eden iyilik. Onlara göre mesela unu elemek bile mekruhtur/kötü bir bid'attir. Onlara göre bir bid'at mubah da olmaz, müstehap da olamaz. Teravih namazı konusunda söylenecek söz ise daha önce geçti.[108]



[108] İmam Şatıbi, el-İ’tisam Kitap Dünyası Yayınları: 1/233-234.