๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => el İtisam => Konuyu başlatan: ღAşkullahღ üzerinde 01 Haziran 2011, 16:54:26



Konu Başlığı: Faydasız seyler sorulmamalıdır
Gönderen: ღAşkullahღ üzerinde 01 Haziran 2011, 16:54:26
Faydasız Şeyler Sorulmamalıdır



Bu dövme olayı, ancak uygulama yapılacak (amel edilecek) bir şeyle ilgisi olmayan hususların sorulmasından dolayı olmuştur. Belki onun Nâziat suresi 3. ayetindeki "Sâbihât", Mürselat suresi 1. ayetindeki "Mürselat," ve buna benzer şeyleri sorduğu (sağda-solda) anlatılmıştır. Dövme (cezası) ancak tenzihen mekruh olmanın üzerinde bir suç işleme durumunda olur. Çünkü hiçbir müslümanın kanı ve ırzı tenzihen mekruh olan bir iş işleme durumunda mubah görülemez. Hz. Ömer'in onu dövmesi dinde bir icad yapılıp, bunun da amel edilecek/işe yarayacak bir şeyle meşgul olunması korkusundandır. Ayrıca Hz. Ömer bu davranışın benzerlerine yol açmasından endişe ettiği için Sabiğ'i cezalandırmıştır. Böylece Kurandaki müteşâbihatın araştırılması[44] yolunun önünü kesmek için bu uygulamaya başvurmuştur. Bunun içindir ki Hz. Ömer, Abese suresi 31. ayetini okuduğu zaman -ki bu ayette "Ve fâkiheten ve ebben" buyuruluyor- kendi kendine "Şu Fâkihe'yi (ki anlamı meyve demek­tir) anlıyorum da Ebben nedir?" demiş, daha sonra "Biz bununla (bunu anlamakla) emrolunmadık" demiştir. Bir başka rivayette: "Biz zorlama yapmaktan yasaklandık" demiştir.
Sabîğ’in olayını[45] Leys kanalıyla İbn Vehb'in anlattığına göre Hz. Ömer Sabîğ'i iki defa dövmüştür. Üçüncü kez dövmek istediğinde Sabiğ ona şöyle demiştir:
"Beni öldürmek istiyorsan güzel bir şekilde öldür. Eğer beni tedavi etmek istiyorsan yemin ederim ki ben iyileştim."
Bunun üzerine Hz. Ömer Sabiğ'in memleketine gitmesine izin vermiş ve (oranın valisi olan) Ebu Musa el-Eş'arî[46] ye bir emirname yazarak, müslümanlardan hiç kimsenin Sabiğ'in yanında oturmamasmı bildirmiştir. Bu uygulamanın sonunda Ebû Musa Hz. Ömer'e Sabiğ'in davranışının düzeldiğini yazdı ve Hz. Ömer insanların onunla bir arada oturmasına izin verdi.[47]



[44] Bir örnek olmak üzere Fetih suresi 10. Ayetini hatırlayalım- "... Allah'ın eli onların ellerinin üzerindedir..." Görüldüğü üzere ayette Allah'ın eli diye bir ifade vardır. Bu ayet müteşâbihattandır. Allah'ın eli var mıdır, yok mudur? Varsa nasıldır? gibi soruların sorulmasını engellemeyi murad ederek Hz. Ömer Sabîğ'i cezalandırmıştır. (Çeviren)
[45] Bilindiği üzere Iraklı Sabîğ Hz. Ömer'in kefaletinde bir kimse idi. Sabiğ hep Kur'an'daki müteşâbih ayetlerle ilgili sorular soruyordu. Bunun bu davranışı Kur'an'dan şüphe edilmeye yol açıyordu. Bunun içindir ki Hz. Ömer onu dövdü ve Medine'den sürerek insanlardan uzaklaştırdı.
[46] Bu zat Yemendeki Eş'arîlerden Abdullah b. Kays'tır. Değerli ve meşhur bir sahabidir. Hayber savaşında bulunmuştur. Hz. Ömer ve Hz. Osman onu idareci olarak tayin etmişlerdir. Sıffîn olayındaki iki hakemden biridir. Zayıf yapılı ve kısa boylu idi. Kur'an'ı okurken güzel bir sesle okurdu. Hicretin 50. yılında vefat etmiştir. îbn'ul Imâd'ın Şezerât'ta bildirdiğine göre sahih olan hicretin 40. yılında vefat etmiş olmasıdır. Bakınız: Takrib, 1/4411 Şezerat, 1/53; Tezkire. 1/23
[47] İmam Şatıbi, el-İ’tisam Kitap Dünyası Yayınları: 2/72.