๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => el İtisam => Konuyu başlatan: ღAşkullahღ üzerinde 30 Mayıs 2011, 14:24:41



Konu Başlığı: Birinci mesele
Gönderen: ღAşkullahღ üzerinde 30 Mayıs 2011, 14:24:41
Bu Ayrılığın Hakikati Konusunda Birinci Mesele



(Hadiste sözü edilen) ayrılığın, kelimenin gereği olarak verilen manayı ifade eden bir ayrılık olma ihtimali vardır. Kelimenin gerek­tirmediği bir ek kayıt ifade etme ihtimali de vardır. Bu, söylenince anlaşılmayan, fakat ihtimali olan bir manadır. Köle anlamına gelen "Rakabe"  kelimesi herhangi bir kayıt olmadan söylendiği zaman mümin köle veya mümin olmayan köle olup olmadığı anlaşılmaz. Fakat kelime bu manaları kabul eder. Bu itibarla bir manaya çeşitli ihtilaf şekillerini yüklemek suretiyle kayıtsız şartsız ayrılık mana­sını murat etmek sahih olmaz.  Çünkü böyle genel bir manalandırmada fer'i meselelerde ihtilaf edenler de bu kelimenin manasına dahil olmuş olurlar.  Bu ise icma/görüş birliği ile bâtıl/geçersizdir. Zira ihtilaf, sahabe zamanından günümüze kadar içtihada mesele­lerde var olan bir olgudur. İlk defa râşid halife zamanında, sonra diğer sahabilerde ve sonra tabiûn zamanında ihtilaflar olmuştur. Hiçbir kimse bu ihtilaftan dolayı ayıplanmamışlar. Sahabeden sonra gelenler arasında, sahabeye uyarak geniş ihtilaflar da olmuştur. Mezhepler arasındaki ihtilaflar, nasıl bu hadisin  gereği gibi bir ihtilaf sayılabilir? Her ne kadar hadiste nas olarak bildirilmemiş ise de bu, kayda şarta bağlı bir ihtilaftır. Nitekim aşağıdaki ayetlerde bunu gösteren ifadeler vardır.
".....Müşriklerden olmayın. Dinlerini parçalayan ve bölük bölük olanlardan (olmayın. Bunlardan) her fırka, kendilerinde olan ile böbürlenmektedir." [51]
"Dinlerini parça parça edip grupla­ra ayrılanlar var ya, senin onlarla hiçbir ilişkin yoktur."[52] İnsanları bölük bölük eden ayrılığın olduğunu gösteren diğer âyetlerde vardır. Bölük bölük olmak demek, birbirinden ayrılmış, anlaşma, yardımlaşma ve destekleme üzere olmamak anlamını ta­şır. Onlar bu özelliklerin zıddındadırlar. İslam birlik dinidir. İslamın esasının birlik olması, tam uyum üzere olmayı gerektirir. İhtilaf ve ayrılığı gerektirmez.
(Hadiste ifade edilen) bu ayrılık düşmanlık ve buğzu gösteren, kalplerin ayrılığını ifade etmektedir. Bundan dolayıdır ki:
"Hep birlikte Allah'ın ipine sımsıkı sarılın, parçalanmayın." [53] buyurulmuştur. Bu âyetle hep aynı şeye sarılmakla uyum ve kaynaşmanın olacağı açıklanmıştır. Her bir grup, diğerinin yapıştığından başka bir ipe yapışırsa parçalanmak kaçınılmaz olur. Bu manayı şu âyette görmekteyiz: "Şüphesiz bu, benim dosdoğru yokundur. Buna uyun. (Başka) yollara uymayın. Zira o yollar sizi Allah'ın yolundan ayırır." [54]
Bu sabit olunca hadisteki kelimenin anlamı bu tesbit üzeredir. Böyle olursa hadisin manası doğru olmaktadır. Allah en iyi bilendir.[55]



[51] Rum: 31-32
[52] En'am: 159
[53] Âl-i İmran: 103
[54] En'am: 153
[55] İmam Şatıbi, el-İ’tisam Kitap Dünyası Yayınları: 2/216.