> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > Hadis Eserleri >  el İtisam > 8 ve 9. örnekler
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: 8 ve 9. örnekler  (Okunma Sayısı 755 defa)
31 Mayıs 2011, 16:29:54
ღAşkullahღ
Muhabbetullah
Admin
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bay
Mesaj Sayısı: 25.839


Site
« : 31 Mayıs 2011, 16:29:54 »



Sekizinci Örnek:


 Bir kişiyi bir grubun öldürmesi durumunda, onu öldürenlerin hepsinin bir kişi karşılığında öldürülmesi caizdir. Bu meselenin dayanağı mürsel maslahattır. Çünkü bizzat, bu mesele bakkında bir nas/delil yoktur. Fakat Hz. Ömer'den nakledilmiştir. Malik ve Şafiî'nin[17] mezhebi budur. Burada maslahatın gerekçesi şöyledir: Öldürülen kişi suçsuzdur. Ve kasıtlı olarak öldürülmüştür. Onun kanının boş yere akıtılması kısas esasının ortadan kaldırıl­masına yol açar. Öldürmede kısas olmayınca öldürmeye yardımcı olmak ve katılmak öldürmeye koşmaya yol açan bir durumdur. Öldürülen tek kişiye karşı, onu öldürmeye katılan grubu öldürmek aslında tek kişiyi öldürmek değildir. Çünkü tek kişiyi öldürmek, gerçekten katil olmaktır. Öldürmeye katılan ise gerçekten katil değildir.
Burada: "Tek kişi karşılığında bir grupun öldürülmesi katil olmayanı öldürmektir. Bu ise dinde bir örneği olmaksızın birşey icad etmektir."[18] Denilirse, cevabı şöyledir:
Mesele böyle değildir. Bil'akis ancak katil olan öldürülmüştür. Mâlik ve Şafiiye göre öldürmek üzere bir araya gelmek bakımından grupu oluşturanların hepsi katildir. Öldürmenin tek şahsa nisbetini gerçekleştirmek için, öldürmek hepsine birden nisbet edilir. Öldüreni belirlemek birden fazla kişileri tek kişi mertebesine indirmekle olmaktadır. Maslahat bu sonuca götürmektedir. Sonuç itibariyle bu uygulamada, dinin kan dökmeyi önlemek hususundaki amaçlarını korumakla beraber bunda bir bid'at icad etmek söz konusu değildir.
İmam Malik'e göre tek el karşılığında (kısas olarak) birden fazla eli kesmek de hırsızlıkta çalınan mal, el kesme cezasını gerektiren miktarda ise birden fazla el kesilmesinde (yani hırsızlığa katılanların hepsinin cezalandırılmasında) de[19] aynı kurallar geçerlidir.


Dokuzuncu Örnek: İlim adamları devlet, başkanı olabilmek için dini ilimlerde ictihâd ve fetva mertebesinde olmak gerektiği husu­sunda ittifak/görüş birliği olduğunu bildirmişlerdir. Ayrıca ittifaka yakın derece ile ifade etmişlerdir ki insanlar arasında hüküm verecek hâkim olabilmek için ancak ictihâd mertebesinde olmak gerekir. Bunların hepsi doğrudur. Fakat varsayalım ki insanlar arasında bu mertebede bir insan bulunmuyorsa durum ne olacak? İnsanlar arasında hükümlerin yürümesi, intikam alma duygusu içerisinde olanların yatıştırılması, müslümanların kanlarının ve mallarının korunması için mutlaka müctehid derecesinde olmayanlardan en elverişli olanın bu göreve getirilmesi gerekmektedir. Çünkü iki şeyden birini seçmek durumundayız: Ya insanları başı bozuk düzensizlik içinde bırakacağız ki bu bozgunculuğun ve kargaşanın ta kendisidir. Veyahut müctehid olmasa da en uygun olanı başa getireceğiz ki, kesin olarak bozgunculuk ortadan kaldırılsın. Bu durumda ancak ictihâd olayını yerine getirenleyiz. İmkan nisbetinde taklid yeterlidir. Bu tesbit edildikten sonra, bu görüş devlet başkanlığı durumunun tanıklık ettiği bir maslahat, bir bakış açısıdır. Bu öylesine kesindir ki devlet başkanlığı meselesi sahih olmak ve uygun olmak hususunda ayrıca bir tanığa ihtiyaç göstermez.
Bu durum, yukarıda ifade edilen o icma/görüş birliğine gerçek­ten, aykırı görünüyor. Oysa bu görüş birliği her zaman müctehid derecesinde, insanın bulunacağı varsayımına göre meydana gelmiştir. İşte bu meselenin benzeri dinde hakkında nas olmayan bir şey değildir. Bu itibarla böyle meselelerde maslahata dayanmak sahih olur.



[17] Bu zat Hz. Peygamber "in sülâlesinden ve onun sünnetinin yardımcısı Muhammed b. İdris b. Abbas b. Osman b. Şâfi' b, Sâib b. Ubeydullahtır. Kureyş kabilesinden ve Muttalip soyundandır. Künyesi Ebu Abdullah'tır. Aslen Mekkeli olup Mısır'a yerleşmiştir. Hadis ve sünneti bilen, doğru bir imamdır. Meşhur Şafiî mezhebini kuran odur. Hicretin 2. yüzyılında dini yenileyen/müceddid'dir. Dokuzuncu  tabakanın başında  yer alır. Hicretin 204.  yılında Mısırda vefat etmiştir. Bakınız: Takrib. 2/143; Tezkire. 1/361; Şezerat. 2/9.
[18] Bunun anlamı şudur: Bunun dinde özel bir dayanağı yoktur ki ona kıyas edilsin. Genel bir dayanağı da yoktur ki mesalih-i mürseleden sayılsın.
[19] Bir grup insan bir kişinin elini keserse kısas olarak; yine bir grup insan yardımlaşıp katılmak suretiyle nisap miktarı malı çalarlarsa hepsinin eli kesilir.

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: 8 ve 9. örnekler
« Posted on: 29 Mart 2024, 09:20:54 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: 8 ve 9. örnekler rüya tabiri,8 ve 9. örnekler mekke canlı, 8 ve 9. örnekler kabe canlı yayın, 8 ve 9. örnekler Üç boyutlu kuran oku 8 ve 9. örnekler kuran ı kerim, 8 ve 9. örnekler peygamber kıssaları,8 ve 9. örnekler ilitam ders soruları, 8 ve 9. örneklerönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes