๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => el-İhtiyar => Konuyu başlatan: Sümeyye üzerinde 17 Mart 2011, 14:35:37



Konu Başlığı: Yarış ve atışlar
Gönderen: Sümeyye üzerinde 17 Mart 2011, 14:35:37
YARIŞ VE ATIŞLAR  



Yaya olarak yarış düzenlemek, at, katır, eşek, deve yarışları ve atıcılık müsabakaları düzenlemek caizdir: Bu câizliğin delili şu hadîs-i şerîfdir: “Ebû Hüreyre (ra) Peygamber Efendimiz (sas) in şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir;

“Yarış ancak tabanlı (deve) da, ok ve mızrak atışında, toynaklı (at, katır ve merkep) da olur.” [114]

Zührî'nin şöyle dediği rivayet edilir: Rasûlullah (sas) ın ashabı yaya olarak, atlar, develer ve merkepler üzerinde koşu müsabakaları düzenlerlerdi. Çünkü cihadda hamle yapmak ve ric'at etmek için buna ihtiyaç duyulur. Cihad sebebi olan her şeyi öğrenmek mendubdur. Rasûlullah (sas) ın devesi Adba'yı hiç bir deve geçemezdi. Yavru bir deve üzerine binmiş bir bedevi gelip yarışa katıldı ve Adba'yı geçti. Bu müslümanların ağırına gitti. Bunun üzerine Peygamber Efendimiz (sas) şöyle buyurdu:

“Allah (cc) bir şeyi yüceltince, mutlaka alçaltır.” [115] 

Bir rivayette anlatıldığına göre; Rasûlullah (sas) ile Hz. Ebûbekir (ra) ve Hz. Ömer (ra) koşu müsabakası düzenlemişlerdi. Rasûlullah (sas) birinci, Hz. Ebûbekir (ra) ikinci ve Hz. Ömer (ra) de üçüncü olmuşlardı.

Bir hadîs-i şerîfde Peygamber Efendimiz (sas) şöyle buyurmuştur:

“Atış ve koşu müsabakaları hâriç, melekler hiç bir eğlencede hazır bulunmazlar.”

İki tarafdan birinin; 'sen beni geçersen, sana şu kadar mal vereceğim. Ama ben seni geçersem, senden bir şey almayacağım diyerek yarışa ücret şartını koşması yahut dışarıdan üçüncü bir şahsın yarışı kazanacak olana mal vaadetmesi caizdir: Bu şekilde ücret veya mükâfat şartını koşmak caiz olur. Çünkü bununla insanlar savaş ve cihad âletlerini öğrenmeğe ve öğretmeğe teşvik edilmiş olurlar. Peygamber Efendimiz (sas) şöyle buyurmuştur:   “Müminler şartlarının yanındadırlar.”  [116]

Kıyasa göre ise bu caiz olmaz. Çünkü bu durumda mal risk altına sokulmaktadır. Fakat yarışa katılan her iki tarafdan da; 'ben kazanırsam, şu kadar alırım', 'sen kazanırsan, şu kadar alırsın' demek şeklinde ücret şartı konması kumardır ve bu haramdır. Ancak aralarında ikisinin atına denk ve ikisini de geçmesi umulan muhallil, yani iddialaşmayı helâl kılan bir atın bulunması müstesnadır. Bu at ikisini de geçerse; ikisinden de mükâfat alır. Fakat ikisi onu geçerse; onlara bir şey vermez. Bu arada o ikisinden hangisi diğerini geçerse, geri kalandan mükâfat alır: Bu caizdir. Çünkü muhallilin araya girmesiyle bu yarış kumar olmaktan çıkar.

Bir görüşe göre denildi ki; muhallil o ikisini geçerse, onlardan bir şey alamaz. Ama diğer ikisi onu geçerlerse; onlara mükâfat verirse, naklettiğimiz gerekçeden dolayı caiz olur. Muhallil onların emsali değilse, yarışa sokulması caiz olmaz. Bu durumda sokulmasının bir faydası da yoktur. Sokulması, yarışı kumar olmaktan çıkarmaz.

Yukarıdaki tafsilât gibi, iki fıkıhçı bir mes'elede ihtilâf edip mevzüyu bir âlime götürürler ve bunun için de tek taraflı mükâfat koyarlarsa, caiz olur: Atları yarıştırmak cihadı alâkadar eden bir mânayı içerdiğinden dolayı caiz olduğuna göre; bir nevi bilgi yarışması olan bu mes'elede de insanlar ilim tahsili için çalışmaya teşvik edildiklerinden dolayı, bu yarışma da caiz olur. Zira din cihad ile kâim olduğu gibi, ilim ile de kâim olur. Kendilerini yormayacaksa, eğitim ve spor maksadıyla atları yarıştırmak mendûbdur. Atıcılık ve koşu müsabakaları da aynı şekilde mendûbdur. Bununla alâkalı olarak bir hadîs-i şerîfde Peygamber Efendimiz (sas) şöyle buyurmuştur:

“Doğrusu Allah (cc) bir ok sebebiyle üç kişiyi cennete koyar; onu yapanı, düzelteni ve onu atanı.” [117] Bu hadîs-i şerifi Ukbe b. Âmir el- Cühenî rivayet etmiştir. [118]

 

Atı Koşturmak, Burmak Ve Terbiye Etmek:

Cihad ve benzeri sahih bir maksatla bineği mahmuzlayıp koşturmak caizdir. Ama eğlenmek maksadıyla bunu yapmak mekrühtur. Müşteriye arzetmek maksadıyla bineği zorla koşturmak da mekrühtur. Zira böyle yapmak müşteriyi aldatır.

Bir hadîs-i şerîfde Peygamber Efendimiz (sas) şöyle buyurmuştur:

“Binek hayvanı ürküp kaçtığında dövülür, ama tökezlediğinde dövülmez.” Çünkü tökezlemesi, süvarinin gemi kötü tutmasından dolayı olur. Serkeşlik edip kaçması ise, kendi huysuzluğundandır; bundan dolayı da terbiye edilmesi gerekir.

Hz. Ömer (ra) bir mektubunda Saad b. ebî Vakkâs (ra) a şunları yazmıştı: 'Atları burmayın, onları sür'atle koşturmayın.' Yani atın kişnemesi düşmanı korkutur. Burulması ise, kişnemesine mâni olur. Yoksa, burulması haram değildir. Çünkü Peygamber Efendimiz (sas) in zamanından günümüze dek atların burulması, yadırganmayacak bir örf haline gelmiştir. Buruk atın satın alınması ve ona binmek ittifakla caizdir, ikinci yasak ise; atı, gücünün yetemeyeceği bir hızla koşturmak hususundadır. [119]



[114] Bu hadîsi Tirmizî, Ebû Dâvud, Neseî, İbn. Mâce ve Ahmed rivayet etmiştir.

[115] Bu hadîsi Buhari, Ebû Dâvud ve Neseî rivayet etmiştir.

[116] Bu hadîsi Ebû Dâvud, Hâkim ve Taberânî rivayet etmiştir.

[117] Bu hadîsi Tirmizî, Ebû Dâvud, Neseî ve İbn. Mâce rivayet etmiştir.

[118] Abdullah b. Mahmûd b. Mevdûd el- Mavsılî, El-İhtiyar Li-Ta'lîlî'l-Muhtar, Ümit Yayınları: 4/160-162.

[119] Abdullah b. Mahmûd b. Mevdûd el- Mavsılî, El-İhtiyar Li-Ta'lîlî'l-Muhtar, Ümit Yayınları: 4/162.




Konu Başlığı: Ynt: Yarış ve atışlar
Gönderen: Mehmed. üzerinde 21 Mayıs 2020, 16:31:03
Esselamu aleyküm Rabbim paylaşım için razı olsun


Konu Başlığı: Ynt: Yarış ve atışlar
Gönderen: Sevgi. üzerinde 22 Mayıs 2020, 04:36:49
Aleyküm selâm. Rabbim bizleri herzaman doğru işler yapanlardan eylesin inşaAllah