๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => el-İhtiyar => Konuyu başlatan: Sümeyye üzerinde 13 Mart 2011, 14:37:48



Konu Başlığı: Vasinin sınıfları
Gönderen: Sümeyye üzerinde 13 Mart 2011, 14:37:48
Vasinin Sınıfları:




Bilinmesi gerekir ki, üç sınıf vasî vardır:

1- Vasiyyet edilen işi yerine getirmeğe muktedir olan emin vasî: Bu safatı taşıyan vasî, vazifesinde bırakılır. Kadı onu azletmez. Zira vasiyyet edenin maksadı ona bıraktığı işleri ve vasiyyetini yerine getirmesidir. Bu maksadı gerçekleştirebiliyorsa; artık o vasîyi değiştirmek, vasiyyet edenin maksadını değiştirmek olur ki, bu caiz değildir.

2- Vasiyyet edilen işi yerine getirmekten âciz olan emin vasi: Bu durumda kadı ona bir yardımcı verir. Zira ona yapılan sahihtir, iptali caiz değildir. Ancak bu vasî yalnız başına bırakıldığında acizliğinden dolayı maksadın bir kısmına halel gelir. Maksadı tamamlamak üzere yanına bir yardımcı verilir.

3- Fâsık veya kâfir yahut köle olan vasî: Bu vasıftaki vasinin azledilip yerine başkasının konulması gerekir. Çünkü böyle bir vasinin vasiyyet edene nâiblik yapması sahih olmaz. Çünkü ölü, onun yapacağı işlerde görüşüne, emin olmasına ve yeterliliğine güvenmiştir. Oysa bu vasıftaki vasiler, sağlam görüş sahibi, emin ve yeterli değildirler. Fâsık hainlikle itham edildiği için vasî olamaz. Kâfire gelince; müslümanın işlerini yüz üstü bırakmasına sebep olacak dinî düşmanlığı sebebiyle vasî olamaz. Köle ise; tasarruflarının geçerliliği efendisinin tasdikine bağlı olduğu için ve budan sonra da efendisi onu kısıtlılık altına alma imkânına sahip olduğundan dolayı, vasî olamaz. Bu sebeple kadı vasî tayin edilen bu gibi kimseleri azleder ve yerlerine ölünün çıkarlarını koruyacak kimseleri vasî tayin eder. Çünkü kadı müslümanlara bakmak ve çıkarlarını korumak üzere bu vazifeye tayin edilmiştir. Görülmez mi ki; bir kimse kendisinden sonra işlerini idare etmek üzere bir vasî tayin etmemişse, kadı onun için bir vasî tayin eder. İşte bahsettiğimiz mes'ele de böyledir.

Kölesini vasî tayin edenin mirasçıları arasında büyük kimseler varsa, bu vasiyyet sahih olmaz: Çünkü büyük mirasçı vasî olan o köleyi satar veya ondaki kendi payını satabilir. Böyle olunca da, vasiyyetin gereğini yapmaktan âciz kalır. Zira satın alan efendisi o köleyi vasiyyetin gereğini yapmaktan meneder ve vasiyyetin faydası da hâsıl olmaz. Ama mirasçıların hepsi de küçükse, caiz olur (Ebû Yûsuf, İmam Muhammed): İmameyn dediler ki; 'caiz olmaz.' Kıyasa uygun olan da budur. Çünkü kölelik, küçükler üzerinde velilik yapmaya mânidir. Zira bu köle vasî olursa, sahipleri üzerinde velayet hakkına sahip olmuş olur. O takdirde meşrü ters yüz edilmiş, mevzu da aksine döndürülmüş olur.

Ebû Hanîfe'nin bu mes'eledeki görüşünün gerekçesi şudur; bu köle velayet ehliyetine sahiptir. Dinî emir ve yasaklara muhataptır. Yalnız başına tasarrufta bulunabilir. Dolayısıyla vesayet ehliyetine sahiptir. Mirasçılar onun üzerinde vesayette bulunamazlar; her ne kadar onun mâliki iseler de, bu böyledir. Mirasçılar onu vasilikten menedemezler. Zira bunda hukuka aykırılık yoktur. O mükâtep gibidir.

Bir kimse bir çocuğu veya köleyi veya kâfiri vasî tayin eder de, kadı; bülûğa erinceye kadar o çocuğu, azad edilinceye kadar o köleyi, müslüman oluncaya kadar da kâfiri vasîlikten azletmezse; azli gerektiren sebep ortadan kalktığı için, bu vasiyyet geçerli olur. Ancak evvelce de açıkladığımız gibi bunlar emin kimseler değil iseler, vasiyyet geçerli olmaz.

Bir kimse mükâtep kölesini vasî tayin ederse; ehliyeti ve vasiyyeti yerine getirmeğe aktidarı bulunduğu için bu caiz olur. Mükâteplik bedelini öderse, azad olmakla birlikte vesayeti devam eder ve artık o köle hükmündedir. Bu daha evvel anlatılmıştı. [20]



[20] Abdullah b. Mahmûd b. Mevdûd el- Mavsılî, El-İhtiyar Li-Ta'lîlî'l-Muhtar, Ümit Yayınları: 4/337-339.