> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > İslam Fıkhı Eseleri > el-İhtiyar  > Ücretin hakedilmesi
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Ücretin hakedilmesi  (Okunma Sayısı 1134 defa)
04 Nisan 2011, 17:55:09
Sümeyye

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 29.261



Site
« : 04 Nisan 2011, 17:55:09 »



 

Ücretin Hakedilmesi




Üzerine icar, yani kira akdi yapılan şey elde edilince, kiraya en şahıs ücreti hakeder. Kira akdinde ücretin peşin verileceği şart

koşulunca, peşin verilmesi gerekir. Peşin şartı olmadan peşin ilmişse,   yine   ücret hakedilir: Ücret iş akdinin kendisiyle vâcib olmaz.   Zira  Hz.   Peygamber   (sas)   şöyle buyurmuştur: "İşçiye teri kurumadan   ücretini   verin" [7] Eğer ücret iş akdinin kendisiyle vâcib olsaydı, işçinin rızâsı olmadan ücretini iş sonuna ertelemek caiz olmazdı. Nass iş yapıldıktan sonra ücretin ödenmesini gerekli kılmaktadır. Çünkü ter çalışmakla meydana gelir. Menfaatin de akid sahibi (iş veren) için akdin yapılmasıyla birlikde elde edilmesi mümkün değildir. Çünkü amaçlanan menfaat pey der pey meydana gelir. Kira, karşılıklı bedelleşme akdidir; taraflar arasında eşitliği gerektirir. Sadece akdin yapılmasıyla ücret hakedilmiş olmaz. Üzerine akid yapılan menfaat elde edilince, işçi de -eşitlik gereği- ücreti hakeder. İşçi ücretin peşin verilmesini iş akdi yapılırken şart koşar veya iş veren peşin öderse, ücreti işin sonunda ödeme hakkından vazgeçmeye razı olduğu için bu hakkı sakıt olur.

Kiralanan mal teslim alınınca; ondan faydalanılmasa bile, yine kira ücretini vermek gerekir: Menfaatin teslimi mümkün olmadığından dolayı, aynın teslimi onun yerine geçerli olmuştur ki, ayndan yararlanma imkânı elde edilebilsin.

Kiracıdan mal gasbedilince kira ücreti düşer: Zira bu durumda kiralanan maldan yararlanma imkânı ortadan kalkar. Kiralanan şeyden amaçlanan menfaat pey der pey elde edileceğinden dolayı, bu durumda ıra akdi bâtıl olur. Kiranın müddeti içinde o mal kiracıdan gasbedilirse, kalan müddetin kira hissesi düşer, ödemesi gerekmez.

Ev sahibi her günün ücretini isteme hakkına sahiptir: Diğer bütün akarlarda da bu hüküm geçerlidir. Çünkü amaçlanan bir müddet boyunca iki bedelden birinden yararlanılmıştır. Eşitliği sağlamak için diğer bedelin karşı tarafa verilmesi gerekir. Aslında anlattığımız bu mes'elenin hükmüne göre; ev sahibi her saatin ücretini (veya kirasını) kiracıdan isteme hakkına sahiptir. Ancak bu çok zor ve açık bir zarar olduğu için, biz işi kolaylaştırmak maksadıyla bu müddeti bir gün olarak takdir ettik. Ayrıca biz her bir saatin kira bedeline isabet eden miktarı da bilemeyiz.

Davacı da her merhalenin  ücretini isteme hakkına sahiptir:

Bunun sebebini açıklamıştık. Ebû Yûsufdan gelen bir rivayette anlatıldığına göre; yolun üçde birisi veya yarısı gidilince, ücretin ödenmesi gerekir. Ebû Hanîfe'den gelen bir rivayette anlatıldığına göre; müddet dolup yolculuk sona erdiğinde ücretin ödenmesi gerekir. Bu İmam Züfer'in kavlidir. Çünkü üzerine akid yapılan şey bir tanedir ki, o da şu mesafenin katedilmesi veya şu kadar müddet evde bulunmaktır. İş akidlerinde olduğu gibi, bunlar da ücret üzerine akid yapılan şeyin cüzlerine bölünemez. Sanki Ebû Yûsuf yolun üçde birisini veya yansını aslı üzere yolun tamamı yerine koymuştur. Buna verilecek cevabı açıklamıştık. Daha sonra Ebû Hanîfe bizim evvelce anlattığımız görüşe dönmüştür.

Ekmeğin tamam olması, fırından çıkarılmasıdır: Tuğla da böyledir. Çünkü tamamlanmadan evvel bunlardan yararlanılamaz. Tamamlanmadan evvel ekmek yanar veya pişirenin elinden düşerse; teslimden evvel mal telef olduğu için ücreti haketmiş olmaz. Ama fırından çıkardıktan sonra ekmek veya tuğla işçinin kendi fiilinden başka bir sebeple telef olursa; işçi tazminat ödemeyeceği gibi, ücret almayı da hakeder. Çünkü ekmeği evine koyduğundan dolayı ona, teslim etmiştir. Ve ekmek onun fiilinden başka bir sebeple telef olmuştur.

Eğer düğün yemeğinde yapılıyorsa; yemeğin pişmesinin tamamlanmasından, tabaklara konulması ile olur: Eğer bir adama bir miktar yemek pişiriliyorsa, örfe göre işçinin (aşçının) tabaklara yemeği koyması gerekmez. Kerpiç yapımı da onun ayakta durması ile (Ebû Yûsuf, İmam Muhamtned) tamamlanır: İmameyn  dediler ki; kerpicin yapımının tamamlanması, onu duvara yerleştirip diğerleriyle birleştirmekle olur. Zira ancak böyle yapmakla kırılıp telef olmasından emin olunur. Bu kerpiççinin örfen yapması gereken bir vazifedir.

Ebû Hanîfe'nin bu mes'eledeki görüşünün gerekçesi şudur; kerpiç yapma işi onun ayakda durması ile tamamlanır. Çünkü o haliyle kusursuz olarak kerpiçden yararlanılabilir. İşçinin artık başka bir şey yapması gerekmez. Kerpici duvara koyup diğerleriyle birleştirmek başka bir iştir. Akid yapılırken şart koşulmamışsa, işçi bunu yapmak mecburiyetinde değildir. Ama şart koşulmuşsa, iş verenin mülkünden başka bir yere de olsa, kerpiçleri götürüp yerleştirmek gerekir. Kerpiçlerin müste'cire teslim etmeden ve götürüp yerine yerleştirmeden ücreti almayı haketmiş olmaz. Çünkü kerpiç teslimden evvel işçinin mes'ûliyetindedir.

Boyacı, terzi, çamaşırcı gibi; işlerinin eseri işledikleri mallarda görülen kimseler ücretlerini alıncaya kadar o malları yanlarında alıkoyabilirler: Satılan nesnelerde olduğu gibi, bedeli tahsil edinceye kadar boyanın ve benzeri eserlerin mahalli olan o eşyaları yanlarında alıkoyabilirler. Onların alıkoydukları bu mallar zayi olursa, kıymetlerini Ödemeleri de gerekmez (Ebû Yûsuf, İmam Muhammed): Çünkü bu mallar onların ellerinde emanettirler. Fakat ücretleri de verilmez: İmameyn'e göre o mal alıkonulmadan evvel olduğu gibi, alıkonulduktan sonra da telef olursa; işçi tarafından kıymeti tazminat olarak ödenir. O malı işlenmiş değeriyle tazmin ederse, mal sahibinden işinin ücretini alır. İşlenmemiş değeriyle tazmin ederse, iş ücretim alamaz.

Hamallar ve cenaze yıkayıcıları gibi; işlerinin eseri görülmeyenler ücretlerini alıncaya kadar o eşyaları yanlarında alıkoyma hakkına sahip değildirler: Bunların yanlarında bir ayn yoktur. Üzerine akid yapılan şey, işin kendisidir. İşin hapsedilerek alıkonulması ise, düşünülemez. Taşıma işini yapmak için tutulan namal taşıdığı malı alıkorsa, gasbedici olur. Ama kaçak köleyi yakalayıp getirmek için tutulan bir kimse ücretini sağlama almak için, köleyi yanında alıkoyabilir. Her ne kadar bu kimsenin işinin görünen bir eseri yoksa da, bunu yapabilir. Çünkü  bu nassla bilinmektedir. Bu durumda kaçak köle, sahibi nazarında ölmüştür de, yakalayan onu diriltmiş gibidir.

Ve sanki köleyi sahibine satmıştır.

Sanatkâr kendisinin yapması şart koşulan bir işi, başkasına yaptıramaz: San'atkârlarm yaptıkları iş, kalitelilik ve kalitesizlik bakımından san'atkârdan san'atkâra değişir. İşi kimin yapacağının şart koşulması faydalıdır. Şart koşulunca da, bir mahaldeki menfaatin aynıyla belirlenişi gibi belirlenmiş olur. Ama böyle bir şart koşulmazsa, o zaman sanatkâr o işi kendisi yapabileceği gibi, başkasına da yaptırabilir. Çünkü işverenin hakkı, kim yaparsa yapsın, o işin yapılmasıdır. Bu işi işçi san'atkâr yapabileceği gibi, başkasına da yaptırabilir. Demek ki'işi kimin yapacağını şart koşmakla koşmamak arasında fark vardır.

Mal sahibinin kiracıya; 'bu dükkânda aktarlık yapacaksan, aylığı bir dirhem; demircilik yapacaksan iki dirhemdir1 demesi caizdir (Ebû Yûsuf, İmam Muhammed). Kiracı bu ikisinden hangisini yaparsa, ona göre kira ücreti lâzım gelir: İmameyn dediler ki; bu durumda kira akdi fasid olur. Bu ihtilaf çerçevesinde deriz ki; bir kimse bir bineği Hire'ye kadar giderse, bir dirheme; Kadisiye'ye kadar giderse iki dirheme kiralarsa; veya bir bineği üzerine bir ölçek arpa yüklerse bir dirheme, bir ölçek buğday yüklerse iki dirheme kiralarsa; bu kira akidleri Ebû Hanîfe'ye göre sahih olup, söylenen şeylerden hangisi yapılırsa, ona göre kira ücreti lâzım gelir. İmameyn'e göre ise, bu kira akidleri fasiddir.

İmameyn'in gerekçesi şudur; üzerine akid yapılan iki şeyden biridir. Ücret de iki ücretten biridir. Ücret, kiralanan şeyin tahliyesi ve sahibine teslim edilmesiyle kiracı tarafından ödenmesi vâcib olur. Ama bunun ne zaman yapılacağı meçhuldür. Ama Rum işi dikiş veya Fars işi dikiş böyle değildir. Yani bir kimse terziye; 'elbisemi Rum dikişiyle dikersen bir dirhem, Fars işi dikersen iki dirhem veririm' derse, akid sahih olur. Çünkü ücretin ödenmesi işin yapılmasıyla sahih olur. İş yapılıp tamamlanınca da, belirsizlik ortadan kalkar. Demek ki bu mes'ele ile diğerleri arasında fark vardır.

Ebû Hanîfe'nin gerekçesi şöyledir; mal sahibi müste'ciri ikisi de sahih olan muhtelif iki akidden birini seçmekte serbest bırakmıştır. Çünkü dükkânda demircinin   oturmasıyla aktarın oturması arasında farklardır   Hatta şart koşulmamışsa,  demircinin dükkânda oturması mutlak kira akdine dâhil olmaz. Diğer mes'eleler de böyledirler.

Kira akdi menfaat için yapılır. îmameyn'e göre  Rum işi dikiş,

Fars isi dikiş   mes'elesinde dikiş yapılıp elbise tamamlanınca, belirsizlik rtadan kalkar ve kira akdi sahih olur. Eşya işlenmek üzere işçiye teslim dilmekle   işverenin ücreti ödemesi vâcib olursa, bu durumda -kesin

olduğu için- ücretin en azının ödenmesi gerekir.

Bir kimse terziye; 'bu kumaşı Fars usulü dikersen bir dirhem, Rum usulü dikersen iki dirhem veririm' derse, caiz olur. Terzi de Fars usulü dikerse bir dirhem, Rum usulü dikerse iki dirhem almayı hakeder. Bununla alâkalı açıklama yukarıda geçti. İmam Züfer dedi ki; akid yapılırken ücret belirsiz olduğu için kira akdi fasiddir. Bunun cevabı yukarıda verilmişti. [8]



[8] Abdullah b. Mahmûd b. Mevdûd el- Mavsılî, El-İhtiyar Li-Ta'lîlî'l-Muhtar, Ümit Yayınları: 2/35-39.

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Ücretin hakedilmesi
« Posted on: 29 Mart 2024, 08:40:32 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Ücretin hakedilmesi rüya tabiri,Ücretin hakedilmesi mekke canlı, Ücretin hakedilmesi kabe canlı yayın, Ücretin hakedilmesi Üç boyutlu kuran oku Ücretin hakedilmesi kuran ı kerim, Ücretin hakedilmesi peygamber kıssaları,Ücretin hakedilmesi ilitam ders soruları, Ücretin hakedilmesiönlisans arapça,
Logged
05 Mayıs 2020, 21:33:15
Mehmed.
Görevli Sorumlusu
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bay
Mesaj Sayısı: 18.662


Site
« Yanıtla #1 : 05 Mayıs 2020, 21:33:15 »

Esselamü aleyküm Rabbim paylaşım için razı olsun
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

06 Mayıs 2020, 02:24:08
Sevgi.
Bölüm Görevlisi
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 17.948


« Yanıtla #2 : 06 Mayıs 2020, 02:24:08 »

Aleyküm selâm. Bilgiler için Allah razı olsun kardeşim çok faydalı bilgiler bunlar
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes