> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > İslam Fıkhı Eseleri > el-İhtiyar  > Taksimat yapanın yapması gereken iş
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Taksimat yapanın yapması gereken iş  (Okunma Sayısı 851 defa)
04 Nisan 2011, 17:28:15
Sümeyye

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 29.261



Site
« : 04 Nisan 2011, 17:28:15 »



Taksimat Yapanın Yapması Gereken İş



Taksimat yapanın ortaklar arasında kur'a çekmesi gerekir. Kur'ada her kes kendi adına çıkan hisseyi alır: Taksimatçı, paylaştıracağı ortak malı tasvir eder, hisseler arasında denklik sağlar, alanı ölçer, binaya değer biçer. Çünkü bunları bilmeğe ihtiyaç vardır. Haklarıyla birlikde her hisseyi diğerlerinden ifraz eder ki, taksimin mânası gerçekleşsin. Hisseleri; (1, 2, 3) diye adlandırır. Bütün bunları yaptıkdan sonra yukarıda söylendiği gibi kur'a çeker. Taksimi en küçük hisseye göre yapar. Yani en küçük hisse altıda bir ise, malı altı hisse üzerinden taksim eder. En küçük hisse sekizde bir ise, malı sekiz hisse üzereinden taksim eder. Çünkü hisselerin en küçüğü ortaya çıkınca, en büyüğü de kendiliğinden çıkar. Ama bunun tersi mümkün olamaz.

Taksimatçı kur'a çekmeksizin ortaklardan her birine bir hisseyi belirleyip   verirse,   yine   caiz   olur.   Çünkü   onun yaptığı iş bir nevi muhakenıedir.   Onun   bağlayıcı karan sahihdir. Kur'a çekmek sadece gönülleri hoş edip, töhmet ve iltimasa mâni olmak içindir.

Kadı veya naibi taksimat yaptığında hissedarların bundan dönmeye hakları olmaz: Çünkü bu taksimat tam bir fiilî salahiyetten sadır olmuş ve muhakeme karan gibi bağlayıcı olmuştur. Hisselerin bazısı ortaya çıktıktan sonra da, hissedarların bazısının bundan dönme hakları olmaz. Taksimden evvel taksime yanaşmamasına iltifat edilmediği gibi, taksimden sonra da geri dönmesine iltifat edilmez. Karşılıklı rıza hâsıl olup hisselerin sınırlan belirlenince de artık geri dönülemez. Çünkü müminler şartlanna bağlıdırlar.

Zayıf bir görüşe göre denildi ki; bazı hisseler ortaya çıkmışsa, geri dönmesi sahih olur. Ancak geride bir tek hisse kalmışsa, sahih olmaz. Çünkü taksimat, gerideki hisse ile belirginlik kazanır.

Hissedarların birine düşen payda, diğerine ait evvelce şart koşulmayan su yolu ve yol bulunur ve bunları başka tarafa döndürmek mümkünse, döndürülür ki, taksimin mânası gerçekleşsin. Taksimin mânası, müşterekliğe son vermektir. Aksi halde taksim feshedilir: Çünkü taksimde karışıklık meydana gelmiştir; yeniden bir taksim yapılır. Zira maksat menfaati tamamlamaktır. Bu da ancak su yolu ve yol ile mümkün olur.

Ortaklar hisselerini aldıklarını ikrar ettikten sonra, onlardan biri kendine düşen hissenin bir kısmının, ortağının elinde olduğunu iddia ederse, delilsiz kabul edilmez: Çünkü o, davacıdır. Davacının delili yoksa, ortaklann yemin etmesi istenir. Yemine yanaşmayanla davacının hisseleri toplanarak aralannda payları miktannca taksim edilir. Zira bilindiği gibi, yemine yanaşmamak, karşı taraf lehine bir hüccettir. Zayıf bir görüşe göre denildi ki; tenakuz sebebiyle bu davacının dâvası kabul edilmez.

Bölenlerin, ortaklar arasındaki anlaşmazlıklarda şahitliği kabul edilir (İmam Muhammed, İmam Şâfıî): İmam Muhammed dedi ki; kabul olunmaz, çünkü bu ortaklann fiillerine karşı yapılan bir şehâdettir.   Ebû   Hanîfe ile    Ebû Yûsufun bu hususdaki görüşlerinin gerekçesi şudur; ortaklar taksimin yapılmasına şahit olmuşlardır ve böylece taksimat da bağlayıcı olur, şahitlik de kabul edilir. Ortakların müştrerek malı ifraz etmelerine gelince; bu bağlayıcı değildir. Buna karşı şahitliğe de ihtiyaç yoktur.

İmam Muhammed'in de buna benzer bir kavli bulunduğu rivayet edilmiştir. Onlardan bazıları demişler ki; eğer taksim ücretle yapılmışsa, taksimcinin ortaklar arasındaki anlaşmazlıklarda şahitliği kabul edilmez. Çünkü bu; ücret karşılığında yaptığı bir amelin ifasına dâir bir iddiadır.

Buna verilecek cevap şudur; taksimcilerin ücretleri hasımların amelinin ifası hususunda anlaşmalarıyla vâcib olur. O amel de hisselerin birbirinden ayrılmasıdır. Şu halde bu durumda onlara haksız bir kazanç sağlanmamıştır. Dolayısıyla bir itham sebebi de yoktur.

Hissedarlardan biri hissesini aldığını, fakat sonra ortağının kendisinden geri aldığını söylerse;   bu iddiasını ispatlaması gerekir

ya da diğer dâvalarda olduğu gibi hasmına yemin ettirilir. Eğer bu iddiada; kendisine düşen payım aldığım ikrar etmeden önce bulunursa; davacı ve dâvâlının her ikisi de yemin eder ve taksim de

feshedilir: Keza, 'hissemin bir kısmını bana teslim etmedi' derse, aynı hüküm geçerlidir. Bu, satılan malın miktarı hususunda taraflar arasında meydana gelen ihtilafa benzemektedir. İnşâallah tarafların yemin etmeleri ile alâkalı hükümleri 'Dâva' bahsinde açıklayacağız.

Hissedarlardan birine düşen hissenin bir kısmına bir başkası sahip çıkarsa, o yerden kendi payına düşeni alış verişde olduğu gibi ortaklarından alır (Ebû Yûsuf): Bu Ebû Hanîfe'ye göredir. Ebû Yûsuf dedi ki; taksim feshedilir. Ebû Süleyman'ın rivayetine göre bu İmam Muhammed'in kavlidir. Ebû Hafs'ın rivayetine göre; bu mes'elede İmam Muhammed Ebû Hanîfe ile beraberdir.

Zayıf bir görüşe göre denildi ki; ihtilâf, ortaklardan birinin payında şayi olan hissedir. Belirli hissede ise, taksim feshedilmez. Bu hususda icmâ vardır. Malın tamamında şayi olarak bulunan bir hissede başka biri hak iddiasında bulunursa, yapılan taksim feshedilir. Bu hususda icmâ vardır.

Ebû Yûsufun bu hususdaki gerekçesi şudur; hak iddiasında bulunmakla, ortaya üçüncü bir ortak çıkmış oldu. Bunun rızası olmadan da taksim yapılamaz. Bundaki fıkhî incelik şudur; malın tamamında şayi olarak bulunan hisse üzerinde hak iddiasında bulunmakla taksimin mânası bozulur ki, o mâna da hisselerin birbirinden ayrılıp ifraz edilmeleridir. Çünkü hak iddiasında bulunanın iddiası, başkasının hissesinde yaygın olarak bulunan bir payla alâkalıdır. Böyle olunca da o kişi malın tamamında yaygın olarak bulunan bir pay üzerinde hak iddiasında bulunmuş gibi olmaktadır.

Ebû Hanîfe'nin bu hususdaki gerekçesi şudur; taksimin bu şekilde yapılması başda caiz olur. Meselâ öndeki evin yansı iki ortakla bir üçüncünün arasında, aradaki ev de hususi olarak ikisi arasında pay edilir de, sonra ikisinden birine öndeki evde bulunan paylan ve arkadaki evin dörtte biri; diğerine de arkadaki evin dörtte üçü verilecek şekilde paylaşılırsa, caiz olur. Bu taksim başda caiz olduğuna göre, sonda da caizdir. Burada taksimin mânası mevcuttur ve bu muayyen bir cüz gibi olur. Ama malın tamamında şayi olarak bulunan hissede durum bunun aksinedir. Çünkü taksimin hükmü baki kalır, yani feshedilmezse; hak iddiasında bulunanın payı malm tamamından aynlır ve kendisi mutazarrır olur. Oysa burada zarar yoktur. Dolayısıyla muayyen hisse ile şayi hisse arasında bu bakımdan da fark vardır. Ve bu iki mes'ele birbirinden ayrılmaktadır. [4]




[4] Abdullah b. Mahmûd b. Mevdûd el- Mavsılî, El-İhtiyar Li-Ta'lîlî'l-Muhtar, Ümit Yayınları: 2/86-89.

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Taksimat yapanın yapması gereken iş
« Posted on: 29 Mart 2024, 12:13:10 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Taksimat yapanın yapması gereken iş rüya tabiri,Taksimat yapanın yapması gereken iş mekke canlı, Taksimat yapanın yapması gereken iş kabe canlı yayın, Taksimat yapanın yapması gereken iş Üç boyutlu kuran oku Taksimat yapanın yapması gereken iş kuran ı kerim, Taksimat yapanın yapması gereken iş peygamber kıssaları,Taksimat yapanın yapması gereken iş ilitam ders soruları, Taksimat yapanın yapması gereken işönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes