> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > İslam Fıkhı Eseleri > el-İhtiyar  > Feraizin müteşabih meseleleri
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Feraizin müteşabih meseleleri  (Okunma Sayısı 1503 defa)
12 Mart 2011, 16:06:44
Sümeyye

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 29.261



Site
« : 12 Mart 2011, 16:06:44 »



FERÂİZÎN MÜTEŞÂBİH MES'ELELERİ



Sorulan ve ferâizcilerin birbirlerini imtihan ettikleri bazı mes'eleleri hafıza jimnastiği maksadıyla anlatıyorum. Muhammed b. Hasan dedi ki; 'adamın biri miras malını paylaşmakta olan bir topluluğun yanına gelerek onlara şöyle dedi; 'kaybolmuş bir karım var. Eğer o sağsa, bu mala mirasçı olur, ben olamam. Eğer ölüyse ben mirasçı olurum.'

Bu şöyle bir kadındır: Kendisi ölmüş olup, geride ana-baba bir olan iki kız kardeş, baba bir erkek kardeş bırakmıştı. Baba bir erkek kardeşi aynı zamanda onun ana bir kız kardeşinin kocasıdır. Bu takdirde ölünün ana baba bir olan iki kız kardeşine üçte iki, anasına altıda bir ana bir kız kardeşine üçte iki, anasına altıda bir, ana bir kız kardeşine eğer kendisi sağsa altıda bir verilir. Onun kocasına bir şey verilmez. Çünkü o asabedir ve bu koca ölünün baba bir erkek kardeşidir. Ama kayıp kadın sağsa, kalan mal kocaya verilir ki, o da terekenin altıda biridir. Çünkü o asabedir.

Bir kadın miras malı paylaşmakta olan bir topluluğun yanına gelerek; 'paylaşmayı bırakın, ben hamileyim. Eğer erkek çocuğum olursa, mirasçı olacaktır. Eğer kızım olursa, mirasçı olmayacaktır’ derse; bu mes'elenin süreti şöyle olur: Bir adam ölmüş, arkada bir kız, bir amca ve kendisinin kardeşinden hâmile kalan bir kadın bırakmıştır. Bu kadın erkek çocuk doğurursa; çocuk, ölünün erkek kardeşinin oğludur ve amcasından öncelikli asabedir. Dolayısıyla malına mirasçı olur. Hâmile kadın kız çocuk doğurursa, bu çocuk ölünün erkek kardeşinin kızı olup, zevi'l- erhamdandır. Dolayısıyla ölen amcasının malına mirasçı olamaz.

Mirası paylaşmakta olan topluluğun yanına gelen gebe kadın; 'eğer erkek çocuğum olursa, mirasçı olmayacaktır. Eğer kızım olursa, mirasçı olacaktır’ deseydi, bu mes'elenin süreti şöyle olurdu: Bir kadın ölüp geride koca, ana, ana bir kız kardeş ve babasından gebe kalmış bir kadın bırakmıştır. Bu gebe kadın bir kız çocuk bırakırsa, bu kız ölü kadının baba bir kız kardeşi olur. Buna göre ölünün anasına altıda bir, kocasına yarım, ana bir iki kız kardeşe üçte bir verilir. Bu mes'ele altı üzerine kurulur, dokuza avleder. Hâmile  kadın bir erkek çocuk doğurursa, ölen kadının kocasına yarım, anasına altıda bir,  ana bir iki kız kardeşine de üçte bir verilir. Doğan erkek çocuk asabe olduğundan, bir şey alamaz.

Yukarıda geçen topluluğun yanına gelen kadın; 'eğer bir erkek çocuk doğurursam; ne o, ne de ben mirasçı olamayız. Ama bir kız çocuk doğurursam, hem ben, hem o; ikimiz de mirasçı oluruz' deseydi; bu mes'elenin süreti şöyle olurdu: Ölen erkek olup, geride başkasının cariyesi olan hâmile bir zevce bırakmıştır ve efendisi de bu cariyeye; 'karnındaki çocuk kızsa, sen hürsün’ demiş olmalıdır. Bu hâmile cariye bir kız doğurursa; hürriyete kavuşur, kızı da hür olarak doğar ve ikisi de mirasçı olurlar. Ama bir erkek çocuk doğurursa, kendisi cariye kalmakta devam eder, oğlu da köle olarak doğar ve her ikisi de mirasçı olamazlar. Ama efendi hürriyeti çocuğun erkek olmasına bağlasaydı, cevap bunun zıddı olurdu. 'Erkek veya kız doğurursam' derse, mirasçı olamaz. Ama; 'erkek ve kız çocuk doğurursan' derse, çocukların ikisi de mirasçı olurlar.

Bunun süreti şöyledir: Bir erkek ölüp geride ana, ana-baba bir kız kardeş, babasından gebe kalmış bir kadın ve bir dede bırakırsa; bu gebe kadın bir erkek veya bir kız çocuk doğurursa; dedeye döner ve dedenin hissesi ana baba bir kız kardeşe redd olarak verilir. Ölünün babasından gebe kalan kadın bir erkek ve bir de kız çocuk doğurursa; terekenin yarısına tamamlanıncaya kadar kız kardeşe redd yoluyla verilir. Doğan iki çocuğa dokuzun yarısı verilir. Bu Zeyd b. Sabit (ra) in muhtasarıdır.

Mirası paylaşanların yanına gelen gebe kadın; 'eğer bir çocuk doğurursam; ben ve o terekenin üçte birine mirasçı oluruz. Bir kız doğurursam, mirasçı olamaz' derse; bu mes'elenin süreti şeyledir: Bir adam oğlunun oğlunu, başka bir oğlunun oğlunun kızı ile evlendirmiş ve bu evlilikten bir erkek çocuk doğmuştur. Bu erkek çocuk batın bakımından anasıyla aynı dereceyi almıştır. Sonra o adam ölüp geride bu ikisinden başka iki de kız bırakmıştır. Bu durumda bu iki kız terekenin ikide üçünü alırlar. Kalan üçte biri bu erkek çocukla anası paylaşırlar. Bunun üçte ikisi çocuğa, üçte biri de anasına verilir. Bu kadın bir kız çocuk doğursaydı, hisseden düşerdi. Çünkü kızlar üçte ikiyi tamamlamış olacaklardı ve kendilerini asabe kılan da yoktur.

Miras malı paylaşmakta olan topluluğun yanına gelen bir kadın; 'eğer bir erkek çocuk doğurursam, mirasçı olamaz. Ama bir kız çocuk doğurursam, o terekenin yarısını alır. Ben de sekizde birini alırım. Kalanı da asabelerin olur' derse; bu mes'elenin süreti şöyledir; bir adam ölüp geride bir asabe ve mal olarak da sadece iki köle bırakır, bu asabe de bu iki köleyi azad eder.

Azad edildikten sonra bu köleler hâmile bir kadının, ölenin mirası olduğuna ve ölenden hâmile kaldığına şehâdet ederse; bu kadın erkek bir çocuk doğurduğu takdirde kadın ve çocuğu mirasçı olamazlar. Şayet mirasçı olurlarsa, asabe mirasdan düşer ve kölelerin azadlıkları da iptal olur, şehâdetleri de geçersiz olur. Kadının ölen erkeğe karılığı ve doğan çocuğun ölen erkeğe karılığı ve doğan çocuğun ölen erkeğe olan nesebi sabit olmaz.

Bu kadınla çocuğunun mirasçı kılınmaları kölelerin azadlıklarını iptal eder. Bu kadın bir kız çocuk doğurursa, kadın sekizde bir, kızı yarım alır. Kalanı da asabeye verilir, iki kölenin azadlıkları da geçerli olur. Çünkü asabenin o iki kölede payları vardır. Eğer varlıklıysa, kadınla çocuğun kölede bulunan paylarını kendilerine öder. Eğer fakirse, bu köleler o kadınla çocuğun kendi nefîslerindeki paylarını ödemek maksadıyla çalışıp para kazanırlar. Çalışıp para kazanmakta olan köle, borçlu hür gibidir. Bütün bu sayılanlar İmameyn'in kavline göredir.

Bir adam ölüp, arkada bir dayı ve bir amca bırakır, amcası değil de sadece dayısı kendisine mirasçı olursa, bu mes'elenin süreti şöyledir; bu ölen adamın baba bir erkek kardeşi kendisinin anne annesiyle evlenerek bundan bir erkek çocuk doğarsa; bu çocuk ölen erkeğin dayısı ve aynı zamanda erkek kardeşinin oğludur. Kendisine amcasından daha yakındır. Bu ölü erkek için; 'dayısı erkek kardeşinin oğlu olan adam' da denilir, amcasının dayısı da denilir.

Bir adam ölüp, arkada karısını ve bir de karısının erkek kardeşini bırakır da, malının sekizde biri karısına, artanı da karısının erkek kardeşine verilirse, bu mes'elenin süreti şöyledir; bu adam oğlunu kayın vâlidesiyle evlendirmiş olup, bundan bir erkek çocuk doğarsa, bu çocuk kendisinin oğlunun oğlu ve karısının da erkek kardeşidir.

Ahmed, Mehmed'in hem dayısı, hem de amcasıdır. Bu şöyle olur: Mehmed'in babasının babası, anasının anasıyla evlenir ve bundan Ahmed doğarsa, Ahmed Mehmed'in hem dayısı hem de amcası olur.

İki erkek birbirinin amcasıdırlar. Bu şöyle olur; iki erkekten her biri diğerinin annesiyle evlenerek bu kadınlardan birer erkek çocuk olursa; bunlardan her biri öbürünün amcası olur.

Başka bir süret; Ahmed'in ana bir erkek kardeşi Ahmed'in baba annesiyle evlenir ve bundan bir erkek çocuk doğarsa, bu çocuk Ahmed'e amca olur.

İki erkekten her biri öbürünün dayısıdır. Bu şöyle olur; iki erkekten her biri öbürünün kızıyla evlenerek bundan birer erkek çocuk doğarsa; bu erkek çocuklardan her biri öbürünün dayısı olur. Ya da şöyle demek mümkündür; bir adamın anasının babası kendisinin baba bir kız kardeşiyle evlenerek bundan bir erkek çocuk doğarsa; bu çocukla o adam birbirlerinin dayısı olurlar.

Her iki erkekten biri öbürünün dayısı, diğeri de bunun amcasıdır. Bu şöyle olur; bir erkek bir kadınla evlenir ve bu erkeğin oğlu da o kadının anasıyla evlenir, bu evlenmelerden birer erkek çocuk doğarsa; babanın çocuğu, oğlun oğlunun amcası olur. Oğlun oğlu da babanın oğlunun dayısı olur.

Bir erkek ölüp arkada mal ve mirasçılar bırakır ve bu mirasçılardan biri erkektir. Bu eğer ölünün oğluysa, 2000 dirhem alır. Eğer amca oğluysa, 20 000 dirhem alır. Bu şöyle olur; bir erkek ölüp arkada 60 000 dirhem para, 58 kız ve bir de erkek mirasçı bırakmıştır. Bu erkek eğer ölünün oğluysa, malı kızlarla paylaşır. Kendi hissesi 2000 dirhemdir. Eğer amcasının oğluysa, kızlar üçte iki, yani 40 000 dirhem alırlar. Kalan 20 000'dir hem de amcasının oğluna verilir.

Bir erkek anasının mehri için babasını satar; bu mes'elenin süreti şöyledir; hür bir kadın bir köleyle evlenir ve bir erkek çocuk doğurur ve sonra köle bu kadını boşar ve kölenin efendisi mehir karşılığı bu kadınla evlenir, kadın mehrini talep eder, ama ikinci koca iflas etmiş durumdadır. Mehir yerine bu kölenin kadına verilmesine hükmolunur da kadın kölenin ve kendisinin oğlunu bu köleyi satma ve satış bedelinden mehrini tahsil etme hususunda vekil tayin eder.

Bir erkek ölüp arkada altı mirasçı ve 90 dinar bırakır da, mirasçılardan birine bir dinar düşerse; bu mes'elenin süreti şöyledir; bu erkek ölüp arkada ana, dede, ana-baba bir kız kardeş, baba bir iki erkek kardeşle bir kız kardeş bırakırsa; bu mes'ele 90 üzere sahih olur. Baba bir kız kardeşin hissesi, bir dinardır.

Hasta bir kimse bir erkeğe şöyle der; 'senin iki karın, iki ninen, iki halan, iki teyzen ve iki kızın bana mirasçı olacaklardır.’ Demek ki bu hasta o adamın iki ninesiyle evlenmiş, onlardan her biri iki kız doğurmuştur. Bu doğanlar onun iki halasıyla iki teyzesi olurlar. O erkek de bu hastanın iki ninesiyle evlenmiştir. Hastanın babası da o erkeğin anasıyla evlenmiş ve bundan iki kız çocuk doğmuştur. Bu kızlar hastanın baba bir kız kardeşleri, sağ erkeğin de ana bir kız kardeşleri olur. Hasta, babasından sonra öldüğünde arkada iki karı bunlar sağ erkeğin nineleri olurlar, dört kız bunlar da sağ e...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Feraizin müteşabih meseleleri
« Posted on: 26 Nisan 2024, 02:31:27 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Feraizin müteşabih meseleleri rüya tabiri,Feraizin müteşabih meseleleri mekke canlı, Feraizin müteşabih meseleleri kabe canlı yayın, Feraizin müteşabih meseleleri Üç boyutlu kuran oku Feraizin müteşabih meseleleri kuran ı kerim, Feraizin müteşabih meseleleri peygamber kıssaları,Feraizin müteşabih meseleleri ilitam ders soruları, Feraizin müteşabih meseleleriönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes