๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => el-İhtiyar => Konuyu başlatan: Sümeyye üzerinde 08 Nisan 2011, 13:03:09



Konu Başlığı: Sünnet ve müntehab namazlar
Gönderen: Sümeyye üzerinde 08 Nisan 2011, 13:03:09
SÜNNET VE MÜSTEHAB NAMAZLAR (NEVAFİL)



 

Ümmü Habîbe, Âişe, Ebü Hüreyre, Ebû Musa el- Eş'arî ve İbn Ömer (r. anhüm) den rivayet edilmiştir; Hz. Peygamber (sas) şöyle buyurdu:

“Kim gece ve gündüzünde on iki rek'at sünnet namaza devam ederse, Allah (cc) cennette onun için bir ev yapar. Bunlar şu müekked sünnetierdir; sabah namazından evvel iki rek'at, öğle namazından evvel dört, sonra iki rek'at, akşam namazından sonra iki rek'at,  yatsı namazından  sonra  iki  rek'at.” [123] Bunlar müekkeds ünnetlerdir. Terk edilmeleri uygun olmaz. Sabah namazının iki rek'atlik sünneti ile ilgili olarak Hz. Peygamber(sas) şöyle buyurmuştur:

“At(lı) sizi yakalayacak olsa bile, sabahın iki rek'atlik sünnetini kılın.” [124] Yine buyurdu ki;

“Sabahın iki rek'atlik sünneti dünyadan ve dünyadaki şeylerden daha hayırlıdır.” [125] Bunu Hz. Âişe rivayet etmiş ve öyle ki, Hz. Peygamber (sas) bu sünnetin özürsüz olarak oturarak kılınmasını mekruh saymıştır.

Bir başka hadîs-i şerîfde Öğlen sünneti hakkında Hz. Peygamber (sas) şöyle buyurmuştur:

“Öğle (farzı) nden önce dört rek'atlik sünneti terk eden kimse, şefaatime nail olmaz.”

Öğlen farzından sonra dört rek'at namaz kılmak müstehabdır. Ümmü Habibe (ra) dedi ki; Hz. Peygamber (sas) in şöyle buyurduğunu işittim:   

“ Bir kimse öğleden evvel ve sonra dörder rek'at kılmaya devam ederse, Allah (cc) ona ateşi haram kılar.” [126]

İkindi farzından önce dört rek'at: Ebû Hanîfe'ye göre ise iki rek'at kılmak müstehabdır. Bütün bunlara dair Hz. Peygamber (sas) den rivayet edilmiş sünnet vardır.

Akşam farzından sonra altı rek'at kılmak müstehabdır. Ebû Hüreyre'den rivayet olunduğuna göre Hz. Peygamber (sas) şöyle buyurmuştur:

“Bir kimse akşam namazından sonra altı rek'at kılar ve bunların arkasında, bir şey konuşmazsa, bu altı rek'at onun için on iki senelik  ibadet yerine geçer.” [127] Akşam namazından sonra nafile kılmanın faziletinin çok olduğuna dair rivayetler vârid olmuştur. Zayıf bir rivayette anlatıldığına göre bu geceleyin yapılan ibadettir ki; Kur'an-ı kerîmde buna Nâşiete'l-leyl adı verilir. Akşam namazından sonra kılınan altı rek'atlik bu nafile namaza evvâbin namazı denilir, Hz. Âişe (ra) den rivayet olunduğuna göre, Hz. Peygamber (sas) şöyle buyurmuştur: “Bir kimse akşam namazından sonra yirmi rek'at kılarsa, Allah (cc) cennette ona bir ev yapar.” [128]

Yatsı farzından önce ve sonra dörder rek'at namaz kılmak müstehabdır: Zayıf bir rivayete göre; önce ve sonra ikişer rek'at kılmak müstehabdır. Hz. Âişe (ra) den rivayet olunduğuna göre; Hz. Peygamber (sas) yatsıdan önce ve sonra dörder rek'at kılar; sonra da uzanıp yatarmış.

Cuma farzından önce dört, sonra da dört rek'at sünnet kılınır (İmam ebû Yûsuf): İbn. Mes'ûd (ra) dan böyle rivayet edilmiştir. Ebû Hüreyre (ra) den rivayet olunduğuna göre Hz. Peygamber (sas) şöyle buyurmuştur:  “Cuma namazını kılan bir kimse farzdan evvel dört, farzdan sonra da dört rek'at nafile namaz kılsın.” [129]

Denildi ki; cumanın farzından sonra iki selâmla altı rek'at namaz kılmanın müstehab olduğu Hz. Ali (ra) den rivayet olunmuştur. İmam Ebû Yûsuf da bunu benimsemiştir. Ardısıra sünnet kılınacak olan farz namazdan sonra oturmak mekrûhdur. Oturmamak, aksine farzdan hemen sonra sünnet kılmak gerekir ki; farz ile sünnetin arasına fasıla konulmuş olmasın. Hz. Âişe (ra) den rivayet olunduğuna göre; Hz. Peygamber (sas) farz namazı kıldıkdan    sonra;  “Allahümme ente's- Selâmü ve minke's- selâm ve ileyke yeûdu's- selâm tebarekte yâ ze'l- Celâli ve'l-ikram.” [130] diyecek kadar oturur, sonra da sünneti kılmaya kalkardı.

Farzın kılındığı yerde nafile kılınmaz. Zira Hz. Peygamber (sas) şöyle buyurmuştur:

“Sizden biri (farz) namazını tamamladıkdan sonra nafilesini kılmak için (bulunduğu yerden) öne ve arkaya geçmekden âciz mi kalıyor?!” Farz kılındıkdan sonra cemaatin nafile kılarken safları dağıtması da müstehabdır ki; o esnada içeri giren kişi onların farz kılmakda olduklarını zannetmesin.

Nâfîle bir namaza başlamakla, onu tamamlamak (İmam Şâfıî) bozulduysa da kaza etmek lâzım gelir (İmam Şâfıî): Zira Allah (cc) buyuruyor;

“Amellerinizi iptal etmeyin.” [131] Bu hüküm verilirken oruca kıyas yapılıyor. Oruçla namaz arasında fark olmadığı için; nafile namaza başlamış olanın o namazı tamamlaması, bozulunca da kaza etmesi gerekir. Zira Hz. Peygamber (sas) yemeğe davet edilen oruçlu birine şöyle buyurmuştu;

“Kardeşinin dâvetine icabet et. Oruçlu olduğun günün yerine bir gün kaza et.” Bir başka hadîs-i şerîfde Hz. Peygamber (sas) nafile oruçlarını bozmuş  olan Âişe ile Hafsa (ra) annelerimize şöyle buyurmuş:

“Bunun yerine bir gün kaza edin ve bir daha da böyle yapmayın.” [132] Bir kimse ayakda kılabilecek durumda olsa bile; nafile namazı oturarak kılarsa, caiz  olur. Zira Hz. Âişe (ra) demiş ki; “Rasülullah (sas) oturarak kılardı. Rükûa varmak istediğinde kalkıp bir kaç âyet okur; sonra rükû ve secdeye varır, sonra yeniden otururdu.” Ayrıca namaz müslümanın sevap kazanması için en hayırlı bir vaziyet olduğundan dolayı; namaz kılan kişinin ayakda durması bazan zorlaşınca hayrı elde etmek için oturarak kılması caiz olur. Bu hususda her hangi bir ihtilaf nakledilmiş değildir.

Bir kimse nafile bir namaza ayakda başlayıp, Özrü olmadan oturursa; mekruh olmakla beraber namazı caiz olur (İmam ebû Yûsuf, İmam Muhammed): İmameyn'e göre caiz olmaz. Nezir (adak) lerde olduğu gibi. Ebû Hanîfe'ye göre ise, caizdir. Çünkü namazda kıyamın yerine getirilmemesi; namazın başlangıcında olduğu gibi, başlangıçdan sonraki her hangi bir safhasında da nafileyi iptal etmez. Çünkü kıyam, nafile namaz için zâid bir sıfattır, nafile oruçların peş peşe tutulmasında olduğu gibi, ancak sarih olarak 'ben nafile namazı kıyamı ile kılacağım' diyerek üslenmek durumunda, kıyam mecburi olur. Bu sebeple bu mes'ele nezir mes'elesine benzememektedir.

Gece namazlarında iki, dört, altı (İmam ebû Yûsuf, İmam Muhammed, İmam Şafiî)

veya sekiz rek'atte bir selâm verilir: Hz. Peygamber (sas) in teheccüd kılarken bütün bu şekilleri tatbik ettiği rivayet edilmiştir.

Bir selâm ile bundan fazla namaz kılmak mekrûhdur: Çünkü bunu beyan eden bir nakil mevcut değildir. Zayıf bir kavle göre; meselâ bir selâm ile sekiz rek'tin kılınması mekruh değildir.

Gündüz ise, iki veya dört (İmam Şâfıî) rek'atte bir selâm verilir. Böyle olmakla beraber; hem gece ve hem de gündüz namazlarında dört rek'atte bir selâm vermek daha iyidir: İmameyn dediler ki; teravih namazında olduğu gibi, en iyisi gece namazlarında iki rek'atte bir selâm vermekdir.

Ayrıca Hz. Peygamber (sas) in şu buyruğu da vardır;

“Gece namazı ikişerlidir.” [133] Her iki rek'atte bir selâm vermek gerekir. Ebû Hanîfe'nin dayanağı ise; Hz. Âişe (ra) den gelen şu rivayettir; “Hz. Peygamber (sas) Efendimiz yatsıdan sonra dört rek'at kılardı ki; o rek'atlerin   ne kadar güzel ve uzun olduğunu sorma. Sonra dört daha kılardı ki; onların da ne kadar güzel ve uzun olduğunu sorma.” [134]

Hz. Peygamber (sas) bir selâm ile dört rek'at kılarak, kuşluk namazına devam ederdi. Böyle yapmak, iftitah tekbirini dört rek'at boyunca daha fazla devam ettirmekdir. Dört rek'ati bir selâmla kılmak, iki selâmla kılmakdan daha iyidir. Zira Hz. Peygamber (sas) şöyle buyurmuştur:

“Amellerin en faziletlisi, en zor olanıdır.”

Teravihin iki rek'atte bir selâm verilerek kılınmasına gelince; bu cemaatle eda edildiğinden, cemaati sıkmamak için böyle kılınır. Bunun esası hafiflik ve kolaylığın sağlanmasıdır. Hz. Peygamber (sas) in gece namazı ikişerlidir mealindeki hadîs-i şerifi  doğrusunu Allah (cc) bilir Hz. Peygamber (sas) geceleyin namaz kılarken iki rek'atte bir oturup, tahiyyatı okurdu mânasındadır.

Her iki rek'at arasında tahiyyat okuyarak fasıla meydana geldiği için Hz. Peygamber (sas) gece namazlarına ikişerli adını vermiştir. Bunu şu rivayet de teyid etmektedir; Hz. Peygamber (sas) ikindiden önce dört rek'at namaz kılar, bu dört rek'atin arasına mukarreb meleklere ve onlara tâbi olan müslümanlara ve müminlere selâm vererek, fasıla koyardı. Tirmizî dedi ki; bunun mânası 'teşehhüde oturarak dört rek'atın ortasına fasıla koyardı'demektir.

Gündüzleyin bir selâm ile dört rek'attan fazla kılmak caiz olmaz; çünkü bunun câizliğine dair bir nakil mevcud değildir.

Kıyamın uzun olması, secdelerin çok olmasından daha üstündür: Câbir (ra) den rivayet edilmiştir: “Hz. Peygamber (sas) e soruldu; hangi namaz daha üstündür?

“Kunutun, kıyamın uzun tutulması (buyurdu).” [135] Çünkü bu daha meşakkatlidir ve bunda Kur'an-ı kerîm okumak vardır ki; Kur'an-ı kerîm okumak tesbihâtta bulunmakdan daha faziletlidir.

Nafile namazların her rek'atinde kıraat vâcibdir: Çünkü her iki rek'at bir namazdır. Çünkü nafilelerde bir iftitah tekbiri ile saadece iki rek'atin kılınması vâcib olur. Üçüncü rek'at için ayağa kalkmak, yeni alınan bir iftitah tekbiri gibidir. Hatta üçüncü rek'atte sübhâneke okumanın müstehab olduğunu söylemişlerdir.

Şehir dışında binek üzerinde bulunan bir kimse bineği hangi tarafa yönelirse yönelsin nafile namazını binek üzerinde îma ile kılabilir. İbn. Ömer dedi ki; “Hz. Peygamber (sas) i Hayber'e yönelmiş olarak merkeb üzerinde namaz kılarken gördüm.”

Rivayete göre Ebû Hanîfe sabah namazının sünnetini kılmak için bineğinden inermiş; çünkü bu iki rek'atlik sünnet, diğer sünnet namazlardan daha tekidlidir. İmam Ebû Yûsufa göre; şehir içinde de binek üzerinde nafile kılmabilir. Ama İmam Muhammed'e göre bu mekrûhdur. Ebû Hanîfe dedi ki; şehir içinde binek üzerinde nafile kılmak caiz olmaz; çünkü binek üzerinde nafile kılınabileceğine dâir nass, ancak şehir dışında bulunulmasıyla alâkalı olarak vârid olmuştur. Zira umumiyetle şehir dışında bineğe binme ihtiyacı hissedilir. Şehir içi buna kıyas lanamaz. [136]




[123] Bu hadisi Ebü Davud, Tirmizi, Nesei, Müslim ve Ahmed b. Hanbel rivayet etmiştir. 

[124] Bu hadisi Ebü Davud rivayet etmiştir.

[125] Bu hadisi Müslim rivayet etmiştir.

[126] Bu hadisi Ebü Davud, Tirmizi ve Nesei rivayet etmiştir.

[127] Bu hadîsi Tirmizî ve İbn Mâce rivayet etmiştir.

[128] Bu hadîsi îbn Mâce rivayet etmiştir. Zayıf bir hadîsdir.

[129] Bu hadîsi Müslim, Ebû Dâvud ve Tirmizî rivayet etmiştir.  .

[130] Allah (cc) ım Selam Sen’sin. (Dünya ve ahiret) selameti de Sen’in yardımınla elde edilir. Selamet ve selam Sana döner. Sen kutlusun. Ey Celal ve İkram ile muttasıf olan Rabbim.

[131] Muhammed: 47/33.

[132] Bu hadisin tahricini Ebü Davud, Tirmizi ve İmam Malik yapmıştır.

[133] Bu  hadîsi Buhari, Müslim, Ebû Dâvud, Tirmizî, Neseî, Mâlik, İbn Mâce ve Müsned'inde Ahmed b. Hanbel rivayet etmiştir.

[134] Bu hadisi Buhari, Müslim, Ebü Davud ve Tirmizi rivayet etmiştir.

[135] Bu hadisi Müslim, Tirmizi,Nesei, İbn Mace ve Ahmed b. Hanbel rivayet etmiştir.Burada geçen kunutun uzun tutulması sözü ile kıyamın uzun tutulması kastedilmiştir.

[136] Abdullah b. Mahmûd b. Mevdûd el- Mavsılî, El-İhtiyar Li-Ta'lîlî'l-Muhtar, Ümit Yayınları: 1/132-138.



Konu Başlığı: Ynt: Sünnet ve müntehab namazlar
Gönderen: Sevgi. üzerinde 20 Nisan 2020, 02:57:45
Esselâmü Aleyküm. Rabbim bizleri Peygamber Efendimizin yolundan hiiiç ayırmasın inşaAllah
Bilgiler için Allah razı olsun kardeşim


Konu Başlığı: Ynt: Sünnet ve müntehab namazlar
Gönderen: Mehmed. üzerinde 20 Nisan 2020, 08:02:09
Ve Aleykümüsselam Rabbim paylaşım için razı olsun