> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > İslam Fıkhı Eseleri > el-İhtiyar  > Şufa hakkının bâtıl olması
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Şufa hakkının bâtıl olması  (Okunma Sayısı 2630 defa)
04 Nisan 2011, 18:14:44
Sümeyye

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 29.261



Site
« : 04 Nisan 2011, 18:14:44 »



Şuf'a Hakkının Bâtıl Olması




Şufa hakkı şu sebeplerle ortadan kalkar; şufa hakkı sahibinin ölümü, şufa hakkı sahibinin şufa hakkının tamamından veya bir kısmından vazgeçmesi, şufa hakkı sahibinin bir bedel karşılığında müşteri ile sulh yapması, şufa hakkı sahibinin mahkeme tarafından şuf aya hüküm verilmesinden evvel malını satması, satılan akarın zararını satıcıya tazmin ettirmesi, müşteri ile o akarın satışını veya kirasını pazarlık etmesi: Şufa hakkı, şufa hakkı sahibinin ölümüyle ortadan kalkar. Çünkü ölüm sebebiyle mülkiyeti sona ererek mirasçısına intikal etmiştir. Mirasçının mülkiyetine geçip onun mülkü olarak sabit olmasından sonra bir satış hadisesi vukûbulmamıştır ki, mirasçı için şufa hakkı sabit olsun. Şufa hakkı sahibinin satıştan sonra ve kendisinin şufa hakkına mahkemece karar verilmesinden evvel ölmüş olmasını kasdediyoruz. Ama mahkemece karar verilmesinden sonra ölürse, şufa hakkı kesinleşir ve bu hak mirasçılara intikal eder. Mirasçıların da, onların bedelini ödemeleri gerekir.

Şufa hakkı sahibinin şufa hakkının tamamından vazgeçmesi halinde şufa hakkı ortadan kalkar. Bu sahih bir şeydir. Bu hakkının bir kısmından vazgeçmesiyle de şufa hakkı ortadan kalkar. Çünkü şufa hakkı sübut bakımından bir bütündür,  parçalara ayrılamaz. Müşterinin ti'nüyle   o   akara   mâlik oluşu gibi, şufa hakkı sahibi de mâliktir.

Müsteri onun bir kısmına sahip olmaz. Çünkü bu, hakkı parçalara rmak olur. Bir kısmını düşürmek açısından bu parçalara ayrılamaz.

Dolayısıyla bir kısmını söylemek, tamamını söylemek gibi olur.

Şufa hakkı sahibinin sulh yapmasıyla da şufa hakkı ortadan kalkar. Şufa mülk edinme hakkıdır. Bu, devamlılık arzeden yerleşik bir hak değildir. Dolayısıyla karşılığında bir bedel almak doğru olmaz. Meselâ iktidarsız bir erkek karısına; 'bin dinar karşılığında fesih yapmayı kabul et' der veya muhayyerlik hakkı bulunan kadına; 'beni bin dinar karşılığında tercih et' derse ve kadın da tercih ederse; fesih hakkı ortadan kalkar ve tercih eden kadına da bir bedel vermek gerekmez. O, bu hakkı karşılığında bir bedel almışsa, bu bedeli geri vermesi gerekir. Zira bu bedel kesin ve yerleşik bir hak karşılığında alınmıştır. Bu, karşılıklı rızaya dayalı bir ticaret olmadığı için helâl değildir.

Şufa hakkı sahibinin mahkemece şuf aya karar verilmeden evvel malını satması ile şufa hakkı ortadan kalkar. Çünkü şufa sebebi mahkemenin karar verilmesinden evvel ortadan kalkmıştır. Bu tıpkı şufa hakkı sahibinin ölümüne benzer.

Satılıan akarın zararını satıcıya tazmin ettirmeye gelince; satıcı akarın salimen müşterinin mülkiyetinde kalacağını müşteriye garanti etmiştir. Bu garanti şuf ayı teslimi içermektedir.

Şufa hakkı sahibinin o akarı satın almak veya kiralamak için müşteri ile pazarlık yapması halinde şufa hakkı ortadan kalkar. Çünkü pazarlık yapması o akarın müşterinin mülkiyetinde kalmasına o akar uzennde   satış ve icar gibi tasarruflarda bulunmasına razı olduğunun delilidir. Bu da ancak şufa hakkını ortadan kaldırdıktan sonra yapılabilir. hakkı sahibinin o akarı müşteriden tevliye yoluyla (maliyetine) a m almak istemesi veya yarıcılık veya ortak ekincilik şeklinde ondan edip alması da böyledir. Tabii ki bütün bunlar o müşterinin o akarı satın aldığın, öğrendikten sonra olur.

Hak hakkı müşterinin ölümü ile ortadan  kalkmaz: Çünkü a ıbi şufa hakkı sahibidir ve o da hayattadır. Onun hakkı müşterinin hakkından önce gelir. Öyle ki, ölen müşterinin o akarla ilgili vasiyyeti de yerine getirilmez. Borçlarını kapatmak için satılmaz. Mirasçının hakkına nisbetle şuf a hakkı sahibinin hakkı Önceliklidir.

Satıcının vekiline şuf a hakkı yoktur: Çünkü o şuf a talebinde bulunacak olursa, kendi yaptığı işi bozmuş olur. Bu, satış akdi gibidir. Muhayyerlik hakkı olup da akdi tasdik etmesi halinde de aynı hüküm söz konusudur. Fakat müşterinin vekilinin şuf a hakkı vardır: Çünkü bu vekil şuf a talebinde bulunursa, kendi yaptığı işi bozmuş olmaz. Çünkü bu, satın alma işi gibidir. Zira böyle yapmakla bu vekil satıcının mülkünün zevali için çalışmış olmaktadır.

Şuf a hakkı sahibine ; 'müşteri falan kimsedir' denilir, o da bunu kabul ederek şuf a hakkından vazgeçse ve sonra da müşterinin başka biri olduğu anlaşılırsa; şufa hakkı sahibinin şuf a hakkı devam eder: Çünkü insanlar komşuluk bakımından farklıdırlar. Hayırlı biri olduğu için, onun komşuluğuna razı olur ama bir başkasının komşuluğuna razı olmayabilir ve onun için şufa hakkından vazgeçmez. Müşterinin o akan başkası için satın aldığı anlaşılırsa, yine şufa hakkı devam eder. Şufa hakkı sahibine; 'bu akan zeyd satın almıştır' denilir, o da şufa hakkından vazgeçer ama akarı Zeyd'in Amr'la birlikte satın aldığı anlaşılırsa, o zaman şufa hakkı sahibi Amr'm payına düşen kısım için şufa talebinde bulunma hakkına sahip olur ve de alır.

Akarın bin dinara satıldığı söylenir de bu yüzden şufa hakkı sahibi hakkından vazgeçerse ve sonra da daha az bir fıata veya ölçülen veya tartılan mallar karşılığında satıldığı ortaya çıkarsa, şufa hakkı devam eder: Bin dinarı çok bularak şufa hakkından vazgeçmeye razı olan bir kimse, bin dinardan daha ucuza satıldığını öğrenince bu hakkından vazgeçmeye razı olmayabilir. Yine bir kimse dinarı olmadığı için şufa hakkından vazgeçebilir. Ama kolayca bulacağından dolayı ölçeklik veya tartıhk nesneleri temin edebileceği gerekçesiyle şufa hakkından vazgeçmeyebilir. Birbirine yakın irilikdeki sayılık nesneler de ölçeklik ve tartıhk nesneler gibidir. Satılan o akarm kıymeti bin dinar da olsa, fazla da olsa, eksik de olsa; hüküm aynıdır. Zira verilmesi gerekli olan bedelin mislidir. kıymeti bin dinar veya daha fazla olan bir köle veya cariye karşılığında  uşsa, hüküm bunun Vılafınadır. Çünkü verilmesi vâcib olan bedel bin dinardır. Kıymeti bin Hnardan az olsa bile şufa hakkı ortadan kalkmaz. Çünkü verilmesi erekli olan, kıymettir. Akann bir cariye karşılığı satıldığı söylenir ama bir köle veya başka bir eşya karşılığı satıldığı anlaşılırsa, duruma bakılır; kölenin veya o başka eşyanın kıymeti cariyenin kıymeti kadar veya daha fazla ise, şufa hakkı ortadan kalkar. Ama daha az ise, bu hak bâtıl olmaz. Çünkü ödenmesi gereken kıymettir.

Akann bin dirheme satıldığı söylenir ama aslında yüz dinara satıldığı ortaya çıkarsa, bununla alâkalı olarak Kerhî şöyle demiştir; bu akann kıymeti bin dinar ve daha fazla ise, şufa hakkı bâtıl olur. Fakat daha az ise, olmaz. Bu Ebû Yûsuf un da kavlidir. Çünkü dirhem ve dinar paralıkda aynı cins sayılmışlardır. İmam Muhammed Kitabu'l- Asi adlı eserde, bu durumda şufa hakkının devam etmekte olduğuna işaret etmiştir. Bu Ebû Hanîfe ve İmam Züfer'in de kavilleridir. Çünkü dirhem ve dinar iki ayn cinsdir. Öyle ki, bunlardan birinin diğeri karşılığında fazla miktarda satılması caizdir. Zira muhtemeldir ki, şufa hakkı sahibi bu iki para cinsinden birini diğerine nisbetle daha kolay bulur.

Akarın bin dirheme satıldığı söylenir ama daha sonra satıcı müşteri için yüz dirhem indirim yaparsa, şufa hakkı sahibinin şufa hakkı vardır. Çünkü indirim akdin aslına iltihak eder ve sanki akan dokuz yüz dirheme satmış gibi olur.

nakkı gerçekleşmeden evvel müşterinin şuf ayı düşürmek için hile yapması mekruh görülmez (İmam Muhammed): Bu Ebû Yûsuf a göredir. Çünkü bu bir hakkın gerçekleşmesine mani olmaktadır. İmam Muhammed'e göre mekruhtur. Çünkü şufa zararı ertaraf etmek için meşru kılınmıştır. Hile ise bunu yok etmektedir.Zekât vermemek için yapılan hile de böyledir.

 Hissesimn bir kısmını satan,   sonra geriye kalan hissesini de  nissede   olur' başkasında olmaz: Çünkü şufa hakkı m?udur-   Müşteri de ikinci hissenin satışında mal orta&ıdır. Mal   kkı sahibinin önüne geçirilir ki, bu bir hiledir. Şöyle ki; ilk Paraya satar, kalan hisseyi  ise, az paraya satar. Müşteri ilk  Karşılığmda satın alır ama bedel diye bir elbise verirse, şufa hakkı sahibi akarı akitte belirtilen parayla alır. Evvelce de anlatıldığı gibi, şuf a hakkı sahibi akarı, üzerine akid yapılan fıatı vererek alır.

Şu da bir hiledir; bir akarın bin dirheme satıldığına dair akid yapılır ama, bin dirhemin yerine satıcıya yüz dirhem değerinde bir elbise verilir.

Müşteri akarı veresiye almışsa; şuf a hakkı sahibi isterse parasını hemen verir, isterse vâdesi dolduktan sonra verir ve sonra evi teslim alır: Müşteriye vâde tanımaya razı olmak, şuf a hakkı sahibine vâde tanımaya razı olmak demek değildir. Çünkü insanlar zenginlik ve yoksulluk, borcu zamanında ödeme ve geciktirme bakımından birbirlerinden farklıdırlar. Ayrıca bu vâde akdin hukukundan değildir. Şuf a hakkı sahibi de bunu şart koşmamıştır. Dolayısıyla bu vâde avantajı şuf a hakkı sahibi için sabit olmaz. Eğer şuf a hakkı sahibi bedeli peşin öder ve akan satıcıdan alırsa, satıcıya ulaşmış olduğundan dolayı bedeli ödeme mecburiyeti müşterinin omuzundan kalkar.

Şuf a hakkı sahibi akarı müşteriden alırsa, bedel kendi statüsünü muhafaza eder. Yani şarta uyularak vâde sonunda müşteri tarafından satıcıya ödenmesi gerekir. Bu durumda müşteri o akarı vadeli alıp, peşin satmış gibi olur. Bedeli vâdeden sonra ödeme hakkına sahiptir. Çünkü o fazla zararı üstlenmek mecburiyetinde değildir. Ama onu açıkladığımız şekilde taleb etmesi gerekir. Bu sabit olunca, bedeli ödemeyi geciktirir.

Müşteri arsaya bina yapmış olduğu halde mahkeme şuf a hakkı sahibi lehine karar verince; şuf a hakkı sahibi dilerse binayı kıymeti karşılığında satın alır, dilerse binayı müşteriye yıktırır: Bu

Ebû Hanîfe, İmam Züfer ve İmam Muhammed'in kavlidir. Ebû Yûsuf dan da bu yolda rivayet gelmiştir. İbn. Ziyad'm rivayetine göre; şuf a hakkı sahibi o akar için akidde belirtilen bedeli ve o akar üzerinde yapılan binanın kıymetini ödeyerek, üzeri...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Şufa hakkının bâtıl olması
« Posted on: 19 Nisan 2024, 08:21:50 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Şufa hakkının bâtıl olması rüya tabiri,Şufa hakkının bâtıl olması mekke canlı, Şufa hakkının bâtıl olması kabe canlı yayın, Şufa hakkının bâtıl olması Üç boyutlu kuran oku Şufa hakkının bâtıl olması kuran ı kerim, Şufa hakkının bâtıl olması peygamber kıssaları,Şufa hakkının bâtıl olması ilitam ders soruları, Şufa hakkının bâtıl olmasıönlisans arapça,
Logged
07 Mayıs 2020, 16:31:03
Mehmed.
Görevli Sorumlusu
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bay
Mesaj Sayısı: 18.663


Site
« Yanıtla #1 : 07 Mayıs 2020, 16:31:03 »

Esselamu aleyküm Rabbim paylaşım için razı olsun
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

08 Mayıs 2020, 06:02:41
Sevgi.
Bölüm Görevlisi
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 17.956


« Yanıtla #2 : 08 Mayıs 2020, 06:02:41 »

Aleyküm selâm. Rabbim ilmimizi artırsın inşaAllah
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes