> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > İslam Fıkhı Eseleri > el-İhtiyar  > Şâhidlik üzerine şâhidlik etmek
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Şâhidlik üzerine şâhidlik etmek  (Okunma Sayısı 1340 defa)
02 Nisan 2011, 12:58:23
Sümeyye

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 29.261



Site
« : 02 Nisan 2011, 12:58:23 »



 

Şâhidlik Üzerine Şâhidlik Etmek




Şüphe ile düşmeyen (İmam Şâfıî) bütün dâvalarda şâhidlik üzerine şâhidlik etmek caizdir: Bunun câizlik delili; bu hususda icmâ-ı ümmet bulunması ve insanların bu yolla hukukun ihyasına ihtiyaç duymalarıdır. Zira olabilir ki şâhid; hastalık, ölüm veya yolculuk gibi bir sebepden dolayı, şehâdeti edâ etmekten âciz kalır. Bu usul de olmazsa, insanların haklan iptal edilmiş olur. Açıkladığımız şekilde ihtiyaçtan dolayı -uzak da olsa- şehâdet üzerine şehâdette bulunmak caizdir. Rivayet edildiğine göre Hz. Ali (ra) şâhidlik üzerine şâhidlikde iki erkeğin veya bir erkekle iki kadının şâhidliğini kabul etmiştir. Çünkü bu bir haberi nakletmek olup, bu sayede davacının hakkı sabit olur. Ve dolayısıyla bu, ikrar üzerine şehâdet gibi caiz olur.

Şehâdet üzerine şehâdet hadlerde ve kısaslarda caiz olmaz. Çünkü bunlar cezayı düşürmek ve tatbik etmemek temeli üzerine bina olunmuşlardır. Şehâdet üzerine şehâdet ile bu cezaların sübutu için yol bulunmuş olur. Ayrıca şehâdet üzerine şehâdette yalan ihtimalinin fazlalığı ve bedeliyet şüphesi vardır. Haddler şüphe sebebiyle sakıt olurlar. Haddlerin tatbikini isteme hususunda şehâdet üzerine şehâdet kabul edilir. Çünkü haddin tatbikini istemek, şüphe sebebiyle sakıt olmaz.

Tâziri gerektiren hususlarda da şehâdet üzerine şehâdette bulunmaya gelince; Ebû Hanîfe'ye göre diğer cezalarda olduğu gibi, bunda da şehâdet üzerine şehâdet kabul edilmez. Ebû Yûsuf a göre ise, kabul edilir. Çünkü tâzir şüphe ile sakıt olmaz. Rivayet edildiğine göre, Hz. Peygamber (sas) bir zanlıyı (sanığı) hapse atmıştır. Hapsetmek de bir tâzirdir.

Bir şahide iki kişinin şâhid olması caiz değildir: Bu bir hak olduğu için, bunda nisab gereklidir. Rivayet edildiğine göre Hz. Ali (ra); bir erkeğin şâhidliği üzerine ancak iki erkeğin şâhidlik etmesi caiz olur, demiştir. İki kişinin iki şahide şâhid olması ise caizdir: Bunun sebebi Hz. Ali (ra) nin yukarıda rivayet ettiğimiz hadîsidir. Ve ayrıca her asıl görgü şahidinin şâhidliği haktır. Onun şehâdeti üzerine şâhidlik etmek durumunda iki kişi hak ile şehâdet etmiş gibi olur.

Şâhidlik üzerine şâhidlik şöyle olur: Asıl şâhid kendisine tâbi olarak şehâdet edecek kimseye; 'falanın benim yanımda şunu ikrar ettiğine benim şâhid olduğuma şâhid olf der: Çünkü tâbi olan şâhid, asıl şahidin ifadesini aktarmakta olduğundan dolayı, şâhidliği asıl şahidin ona yüklemesi gerekir ki; o da hâkimin yanına gidip bu şehâdetini ona aktarabilsin. Kendisine tâbi olan şâhid de mahkemede şehâdette bulunurken, şöyle der; ben falanın, kendi yanında falanın şunu ikrar ettiğine şâhid olduğuma beni şâhid tuttuğuna ve bana; 'şuna şâhid olduğuma şâhid ol' dediğine şâhidlik ederim: Çünkü hem kendi şehâdetini hem de asıl şahidin şehâdetini hem de şehâdetin kendisine yüklenişini ifade etmesi gerekir ki, bu da anlattığımız şekilde olur.

Hassafın anlattığına göre; şehâdet üzerine şehâdet edilirken şehâdet kelimesinin sekiz defa tekrarlanmasına ihtiyaç vardır. Bu da tâbi durumdaki şahidin şöyle demesiyle olur; "Şehâdet ederim ki, falanca beni kendi şâhidli&ine sâhid tuttu. O şehâdet ediyor ki, falanca kendisinin yanında şöyle bir ikrarda bulunmuş ve onu bu ikrarına şâhid tutmuştur. Kendisi de bana; şu şehâdetime sâhid ol, dedi. Ben de buna şehâdet ediyorum."

Arkadaşlarımızdan bazıları bu durumda şehâdet kelimesinin beş defa tekrarlanmasının yeterli olacağını söylemişlerdir, ki bunu daha evvel anlatmıştık. Bazıları ise bu kelimenin dört defa tekrarlanmasının yeterli olacağını söylemişleridir; bu da şöyle demekle olur: "Şehâdet ederim ki, falanca beni sâhid tuttu ve bana; şehâdetime sâhid ol, dedi."

Bazıları bu kelimenin üç defa tekrarlanmasının yeterli olacağını söylemişlerdir ki, şehâdet kelimesi en az bunda tekrarlanmaktadır. Bu da şöyle demekle olur: "Şehâdet ederim ki, falanca bana şöyle dedi; şehâdetime şâhid ol." Veya şöyle demekle olur: "Şehâdet ederim ki, falan adam beni kendi şehâdetine şâhid tuttu."

En iyisi kitapda anlatılandır. En ihtiyatlısı da, Hassafın anlattığıdır. Zira onun anlattığında; âlimler arasındaki bir çok ihtilâfdan sakınma vardır. Bizim bu kitabımızın hacmi dar olduğu için, o ihtilâfları kap sayamaz.

Tâbi durumdaki şâhidlerin şâhidliği, asıl şâhidlerin Özür yüzünden mahkemeye gelemedikleri zaman kabul edilir: Ebû Yûsuf dedi ki; kabul edilir. Aşağıda nakledeceğimiz âyet-i kerîmeye nazaran, tâbi durumdaki şâhidler, ikinci erkek şâhidle beraber şâhidlik eden iki kadın şâhid mertebesindedirler. Âyet-i kerîmede şöyle buyuruluyor;

"Eğer iki erkek bulunamazsa, bir erkek ile iki kadm olsun" (Bakara: 282). Biz iki kadının ikinci erkek şâhidle birlikte şâhidlik etmelerinin câizliği hususunda ittifak ettiğimiz gibi, bu da caizdir. Ebû Hanîfe'nin bu mes'eledeki görüşünün gerekçesi şudur; asıl şâhid varken tâbi durumdaki şahidin şâhidlik etmesi prensipde caiz değildir. Ancak biz ihtiyaç sebebiyle buna cevaz verdik. Ancak asıl şâhidler hazırken, böyle bir ihtiyaçtan söz edilemez. Zira tâbi durumdaki şâhidler asıl şâhidlerin bedelleridir. Nazirelerde olduğu gibi, asıl varken bedelin hükmü olmaz. İki kadının şehâdeti bedeliyet değildir. Çünkü şâhidlikden bahseden âyet-i kerîme hâkimlere hitab etmektedir. Mezkûr âyet-i kerîme sanki hâkimlere şöyle demektedir: Erkeklerinizden iki şâhid isteyin. Bulamazsanız, kendilerinden razı olup beğeneceğiniz bir erkekle iki kadm şâhidlik için gelirlerse, şâhidliklerini kabul edin.

Özür; ölüm, hastalık ve sefer hali olmak üzere üçtür. Bunlar da bizim anlattığımız şeylerdir. Ölümün mazeret olduğu açıktır. Hastalığa gelince; biz bununla şahidin hüküm meclisine gelemeyecek derecede hasta oluşunu kastediyoruz. Sefer haline gelince; bu, sefer müddeti ile takdir edilmiştir. Çünkü mesafe uzaklığı bir özürdür. Şeriat bunun için sefer müddetini muteber saymış, hatta buna bir çok hükümleri terettüp ettirmiştir.

Ebû Yûsuf dedi ki; şâhid mahkemeye gelip aynı günde evine dönme imkânına sahipse, uzakta oluşu onun için bir mazeret değildir. Ama aynı günde evine dönemezse, bu onun için bir mazerettir. Çünkü kişinin evinden başka bir yerde gecelemesi meşakkattir. Ebû'l- Leys; biz de bu görüşü benimsiyoruz, demiştir.

Tâbi   durumdaki   şâhidler   asıl   şâhidleri   tâdil edebilirler:

Çünkü bunlar tezkiye ehli kimselerdir. Yine bunun gibi iki kişi şâhidlik eder de, bunlardan biri diğerini tezkiye ederse, caiz olur ve bu onun hakkında bir töhmet sebebi olmaz. Çünkü bu, onun sözünün kabulüne sebep olur. Zira adalet, böyle bir sebeple itham edilmez. Görmez misin ki; o şehâdetini yerine getirirken de itham edilmemektedir.

Onlar   hakkında bir şey söylememeleri de caiz olur: Ebû Yûsufa göre hâkim onlara sorar. Çünkü tâbi durumdaki şâhidlerin vazifesi tâdil değil, asıl şahidin şehâdetini mahkemeye nakletmektir. Naklettiklerinde hâkim adaleti onlardan başkalanndan öğrenip tespit eder.

İmam Muhammed dedi ki; susmaları kabul edilmez. Çünkü şehâdet adalete dayanır. Sustukları takdirde şehâdet ettikleri mevzuda şüpheye düşmüş olurlar. Dolayısıyla şehâdetleri kabul edilmez.

Asıl şâhidler kendi şehâdetlerini inkâr ederlerse, tâbi durumdaki şâhidlerin şâhidliği kabul edilmez: Çünkü bu durumdaki şehâdetin şartlarından biri de asıl şahidin, kendisine tâbi bulunan şahide şâhidlikle alâkalı bilgi ve görgüsünü yüklemesidir. Oysa burada çelişki meydana gelmiştir. O halde hakikat şüphe ile sabit olmaz. İki asıl şâhid irtidad edip, sonra yine müslüman olurlarsa, onların tabileri olan şâhidlerin şâhidlikleri kabul edilmez. Çünkü irtidad sebebiyle şâhid tutma işi bâtıl olur. Asılların bir suçla itham edilmeleri sebebiyle tâbilerin şehâdetleri reddedilir de, sonra asıllar tevbe ederlerse; ne asılların ne de tâbilerin şâhidlikleri kabul olunur. Çünkü tâbiler asılların şehâdetlerini nakletmişlerdir. Reddedilen de asılların şâhidliğidir.

Oğulun babasının şâhidliği üzerine  şâhidlik etmesi caizdir. Zira bunda oğulun bir menfaati yoktur.

Bir kimseyi tanıtmak için dedesini veya soyunu, kabilesini söylemek gerekir: Çünkü mahkemede kimlik tespiti yapmak mecburidir. Bu da ancak anlattığımız şekilde yapılabilir. Meselâ; 'Beni Temim kabilesindendir1 demekle tanıtma yapılmış olmaz. Çünkü o kabilede sayılamayacak kadar çok insan vardır. Şu halde tanıtma ancak kabilenin alt birimi, soyu söylenerek yapılması gerekir. Baba adı da tanıtma için yeterli değildir. Çünkü hem kendilerinin hem de babalarının adlan aynı olan insanlara çok rastlanmıştır. Ama hem kendilerinin hem de babalarının hem de dedelerinin adlan aynı olan insanlara rastlamak çok nâdirdir. Ancak bir kimsenin hem kendi adı, hem babasının, hem de dedesinin adı söylenirse, tanıtma işi tamamlanmış olur.

Bir kimseyi bir şehre ve büyük bir mahalleye nisbet etmek umumîlik ifade eder: Çünkü oralarda sayılamayacak kadar çok kişi vardır. Küçük sokağa nisbet etmek ise, hususîlik ifade eder. [22]




[22] Abdullah b. Mahmûd b. Mevdûd el- Mavsılî, El-İhtiyar Li-Ta'lîlî'l-Muhtar, Ümit Yayınları: 2/248-252.

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Şâhidlik üzerine şâhidlik etmek
« Posted on: 20 Nisan 2024, 05:15:02 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Şâhidlik üzerine şâhidlik etmek rüya tabiri,Şâhidlik üzerine şâhidlik etmek mekke canlı, Şâhidlik üzerine şâhidlik etmek kabe canlı yayın, Şâhidlik üzerine şâhidlik etmek Üç boyutlu kuran oku Şâhidlik üzerine şâhidlik etmek kuran ı kerim, Şâhidlik üzerine şâhidlik etmek peygamber kıssaları,Şâhidlik üzerine şâhidlik etmek ilitam ders soruları, Şâhidlik üzerine şâhidlik etmekönlisans arapça,
Logged
10 Mart 2020, 11:04:52
Züleyha

Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 1.439


« Yanıtla #1 : 10 Mart 2020, 11:04:52 »

Rabbim istikametten doğruluktan ayirmasin inşalalh selâm ve dua ile
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı
11 Mart 2020, 06:38:30
Sevgi.
Bölüm Görevlisi
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 17.957


« Yanıtla #2 : 11 Mart 2020, 06:38:30 »

Esselâmü Aleyküm. Rabbim bizleri herzaman rızasına uygun şekilde hareket edenlerden eylesin inşaAllah
Bilgiler için Allah razı olsun kardeşim
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

12 Mart 2020, 17:25:15
Mehmed.
Görevli Sorumlusu
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bay
Mesaj Sayısı: 18.663


Site
« Yanıtla #3 : 12 Mart 2020, 17:25:15 »

Ve aleykümüsselam Rabbim paylaşım için razı olsun
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes