> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > İslam Fıkhı Eseleri > el-İhtiyar  > Rehnin sahih olması
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Rehnin sahih olması  (Okunma Sayısı 3026 defa)
04 Nisan 2011, 17:38:15
Sümeyye

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 29.261



Site
« : 04 Nisan 2011, 17:38:15 »



Rehnin Sahih Olması:


 

Rehnin sahih olabilmesi için; rehine verilen malın belli ve elde edilmesi mümkün ve başkasıyla ilişkisi olmayan, ortaklık ise, taksim edilmiş olması gerekir: Şayi hisseli malı münferiden teslim almak düşünülemez. Tazminatı teslim almayı ise, rehin akdi gerektirmez. İçinde başkasının hakkı bulunan malı rehin alanın teslim akıp alıkoyması, başkasının hakkını ihlal eder. Belli olmayan malın da teslim alınması mumkün değildir. Rehin almanın maksadı; kişinin hakkını teminat altına almasıdır. Bu maksat rehin alınan malı daimî olarak rehin alanın yanında alıkoymakla gerçekleşebilir. Alıkoymak da, malı teslim almadan düşünülemez. Bu vasıflar olmadan da teslim almak mümkün olmaz ve teslim alınmadan da rehin sahih olmaz. Rehin,   onu   teslim   alan   alacaklının    kefaleti altına girer:

Rivayet edildiğine göre; adamın biri borcu karşılığında atını alacaklısının yanıria rehin bırakmış, ancak at alacaklının yanında ölünce ikisi de davalaşmak üzere Hz. Peygamber (sas) in huzuruna çıkmışlar, Rasûlullah (sas) da atı rehin alana; "Senin hakkın gitti, "buyurmuştu.

Hz. Peygamber (sas) bir hadîs-i şerifinde de şöyle buyurmuştur: "Rehin telef olup da kıymeti hususunda şüpheye düşülürse, o; karşılığında verildiği şey mukabilinde gitmiş olur. "Fakih arkadaşlarımız tazminatın keyfiyeti hususunda ihtilaf etmelerine rağmen; rehinin tazmin edilmesi gerektiği hususunda icmâ-ı ümmet bulunduğunu söylemişlerdir.Rehin alan rehin aldığı malı yanında alıkoyma hakkına sahip bulunduğuna göre, hakkını ve alacağını rehin bırakılan şeyden tahsil edip alma durumuna gelir. Bu, inkâr edilmesinden korkularak, alacağı tahsil edip ona kavuşma işidir. Rehin bırakılan mal rehin alanın yanında telef olursa, bu hak ve alacak kesinlikle tahsil edilmiş olmaktadır. Borçlu bu durumda alacaklıya borcunu öderse, ikinci defa ödemiş olur ki, bu da ribaya yol açar. Bu durumda alacaklının alacağım taleb etme imkânı yoktur. Ancak rehini bozarak rehin edilen şeyi sahibine geri verirse, alacağını taleb etme imkânına sahip olur. Ne var ki, rehin bırakılan şey yanında telef olduğundan dolayı o, kendisine bırakılan malı geri vermekten âciz kalmıştır. Ve bu sebeple alacağını talep etme şartı tahakkuk etmeyip, bu imkânı ortadan kalkmıştır.

Rehinin emanet olduğunu iddia eden kimse icmâa muhalefet etmiş olur. Hz. Peygamber (sas) bir hadîs-i şeriflerinde şöyle buyurmuştur: "Rehin olarak verilen mal kilitlenmez (yani geri alınamaz) değildir. O, sahibinin malıdır.  Rehin olarak bıraktığı mal satılır ve borç

kapatıldıktan sonra artarsa, artanı alır, eksileni tamamlar.[3] Bu hadîs-i şerîf; 'rehin bırakılan şey alacaklının alacağı karşılığında malı olur1 diyen kimse lehine bir delil değildir. Buna İbn. Zübeyr'in şu beyti de şehâdet eder:

"Geri  alınması  mümkün   olmayan   bir rehin   bırakarak veda gününde senden ayrıldım. Rehin geri alınamaz hale gelip kurban oldu. "

Bu âdet cahiliyye devrinde insanlar arasında vardı. Hz. Peygamber (sas) bu âdeti cemiyetten söküp atmak için evvelki sayfada geçen hadîs-i şerîfi irad buyurdu. Çünkü rehin geri alınamaz olunca, sahibinin izni olmadan başkasının malına mâlik olunmaktadır. Evvelki geçen hadîs-i şerifin son kısmının mânası; "Rehin bıraktığı mal satılıp onunla borcu kapatılır. Artarsa, artanı geri alınır. Eksik kalırsa, onu tamamlar." Hz. Ali (ra) de buna benzer olarak şöyle demiştir; "Fazlalığı birbirlerine geri verirler."

Rehin borçlunun mülkü olarak helak olur ve hatta tekfin masrafları da borçluya aittir: Çünkü rehin hakikatte onun malıdır. Rehin alanın elinde emaneten bulunmaktadır. Hatta rehin alan kişi yanına rehin olarak bırakılan malı satın alırsa, onu rehin olarak teslim almış olması, satın aldığı mal olarak teslim almasının yerine geçerli olmaz. Çünkü rehin olarak teslim alması, emaneten teslim almasıdır. Bu, kefaleten teslim alma yerine geçerli olmaz. Rehin bırakılan mal onu rehin bırakanın mülkü olduğuna göre bu mal (meselâ bir köle ise), öldüğü takdirde kefenini temin etmek onu rehin bırakan sahibinin üzerine düşer.

Alacaklı, helak olan rehinin maliyetinden alacağı kadarını hükmen almış sayılır. Alacağından fazla olan kısım yine yanında emanet kalır. Eğer rehin olan mal alacağından az ise, onun miktarı kadar borç düşer: Çünkü tazmin edilmesi gereken miktar, borç miktanncadır ki, bu tahsil edilmiştir. Kıymeti fazla ise, borçdan fazla olduğu için bu fazlalık onun yanında emanet olur. Ve rehin alan da kendisine rehin bırakılan malı sahibinin izniyle teslim almıştır. Rehinin kıymeti borç miktarından eksik ise, alacaklı onun kıymetini alır. Noksan kalan kısım ise, yine sahibinin üzerinde borç olarak kalır.

Rehinin alacaklı tarafından teslim alındığı gündeki kıymeti as   alınır:   Çünkü  rehin teslim alındığı günde onun kefaleti altma girmiştir.  O günde alacaklının hakkını ondan elde etmesi sabit olur. Ama bu sabit oluş, rehnin telef olduğu günde kesinlesin Rehinin kıymeti hususunda taraflar ihtilaf ederlerse, söz rehin alanındır. Çünkü o, fazlalığı inkâr etmektedir. Beyyine getirmek ise, rehin verene düşer. Çünkü o fazlalığı isbat etme makamındadır.

Alacaklı kişi kendisine rehin olarak bırakılan malı başkasına emanet olarak verir yahut satar, veya kiraya verir veyahut iğreti olarak verir yahut da rehin olarak verir veyahut da benzer tasarruflardan birini yaparsa; bütün kıymeti ile onu tazmin eder:

Rehin olarak bırakılan malı giymek, ona binmek, içinde oturup bannmak, onu hizmetlerde çalıştırmak gibi tasarruflarda bulunmakla da bütün kıymeti ile tazmin eder. Çünkü bu gibi tasarruflarda bulunan tecavüzkâr davranmıştır. Zira mal sahibi ona bu gibi tasarruflarda bulunma izni vermemiştir. Borç miktarından fazlası rehin alanın yanında emanettir. Mütecaviz davranma durumunda emanetler için tazminat ödemek gerekir. Ancak bu sebeple rehin akdi fesholmaz. Ayrıca mal sahibi rehin olarak verdiği malını rehin alandan başkasının muhafaza etmesine rıza göstermemiştir. İnsanlar malı muhafaza etmede birbirlerinden farklıdırlar. Rehin alan aldığı rehni başkasının yanına bırakmakla bu hükme muhalefet etmektedir. Ama rehin alanın eşi, çocuğu ve aile efradı arasında bulunan hizmetçisi rehin olarak kendisine verilen malı muhafaza hususunda yabancı sayılmazlar. Çünkü kişi kendi malını da umumiyetle bunlar vasıtasıyla muhafaza eder. Rehin veren kişi malını rehin alanın muhafazasına razı olmakla, bunların da muhafaza etmesine razı olmuş sayılır. Çünkü rehin alanın buna ihtiyacı vardır. Onun eve çakılması, rehine yapışıp kalması mümkün değildir. Bunlar vasıtasıyla rehinenin muhafaza edileceği rehin veren tarafından bilindiği için, zayi olması halinde rehin alanın tazminat ödemesi gerekmez.

Rehin alanın rehin bırakılan yüzüğü serçe parmağına takması rehineye tecavüzdür. Ama diğer parmaklara takmak muhafazadır. Bir veya iki kılıcı kuşanmak âdete göre tecavüzdür. Ama üç kılıcı kuşanmak böyle değildir. Rehine sank veya taylasanm âdete göre başa konması tecavüzdür. Ama omuza ve boyuna atması tecavüz sayılmaz. Gömleği başa sank gibi sarmak tecavüz değildir. Halhalin bilezik yerine, bileziğin de halhal yerine takılması tecavüz değildir. Ama bunların âdet olan yerlere takılmaları tecavüz saylir. [4]



[3] Bu hadîsi Dârekutnî ve Hâkim rivayet etmiştir

[4] Abdullah b. Mahmûd b. Mevdûd el- Mavsılî, El-İhtiyar Li-Ta'lîlî'l-Muhtar, Ümit Yayınları: 2/55-58.


[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Rehnin sahih olması
« Posted on: 25 Nisan 2024, 23:04:19 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Rehnin sahih olması rüya tabiri,Rehnin sahih olması mekke canlı, Rehnin sahih olması kabe canlı yayın, Rehnin sahih olması Üç boyutlu kuran oku Rehnin sahih olması kuran ı kerim, Rehnin sahih olması peygamber kıssaları,Rehnin sahih olması ilitam ders soruları, Rehnin sahih olmasıönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes