๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => el-İhtiyar => Konuyu başlatan: Sümeyye üzerinde 28 Mart 2011, 17:40:18



Konu Başlığı: Nikâh feshinde kadı ve mahkeme
Gönderen: Sümeyye üzerinde 28 Mart 2011, 17:40:18
 

Nikâh Feshinde Kadı Ve Mahkeme:




Fesihde mahkeme  karan  gereklidir.  Çünkü   nikâh   akdi tamamlanmış ve ahkâmı sabit olmuştur. Hal böyle olunca da, nikâh akdi ancak velayet salahiyeti bulunan bir kimse -ki o da kadıdır- tarafından ya da kan-kocanm anlaşıp razı olmalarıyla ortadan kaldırılabilir. Çünkü akdin ortadan kaldırılmasında gizli bir zarar vardır ki, o da nikâh akdinde halel meydana gelmesidir. Bu bir ilzam, yani bağlayıcılık olur. Dolayısıyla da mahkeme kararını gerektirir. Bu hüküm erkeği de kadını da kapsar. Çünkü mâna da her ikisini kapsamaktadır. Yaşlan küçük ve bulûğa ermemiş kan-kocanın velileri tarafından nikâhlarının akdedilmiş olduğunu bilmeleri şarttır. Ama fesih hususunda mahkemece verilen karan bilmeleri şart değildir. Çünkü veli nikâh akdini yalnız başına yapar, bundan da haberdar olmayabilirler. Gizli kalmasın diye kan-kocanın bu akdi bilmeleri şarttır.

Mahkeme karanna gelince; ülke İslâm ülkesidir. Mahkemenin verdiği karardan haberdar olmama gibi bir mazeretleri söz konusu değildir. Ama köle azad etmedeki muhayyerlik bunun hilâfınadır. Bunda mahkeme karanna ihtiyaç yoktur. Çünkü bununla apaçık bir zarar giderilmiş olmaktadır ki, bu da mülkiyetin ziyade olmasıdır. Bu sadece kadına mahsus olur, erkeğe değil... Bu muhayyerlik hazır bulunulan meclisde oturumun sonuna kadar devam eder. Çünkü bu temlikin cevabıdır.

Bir cariyeye hitaben Hz. Peygamber (sas) şöyle buyurmuştur: "Tenasül organına sahip oldun. Tercihini yap. "Muhayyerlik hükmünü bilmeyen cariye mazurdur. Çünkü o, efendisinin hizmetiyle meşguldür. Bu hükmü öğrenmeye boş zaman bulamaz. [57]



[57] Abdullah b. Mahmûd b. Mevdûd el- Mavsılî, El-İhtiyar Li-Ta'lîlî'l-Muhtar, Ümit Yayınları: 3/42-43.