๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => el-İhtiyar => Konuyu başlatan: Sümeyye üzerinde 28 Mart 2011, 17:48:44



Konu Başlığı: Kızın tasdiki olmadan babanın kıydığı nikâh
Gönderen: Sümeyye üzerinde 28 Mart 2011, 17:48:44
Kızın Tasdiki Olmadan, Babanın Kıydığı Nikâh:




Kadın mehr-i misil karşılığında dengi olan bir erkekle evlenirse, kendisi hakkında meşru bir iş yapmış olur. Artık bu işden dolayı velileri mes'ûl olmazlar. îbn. Abbas (ra) m rivayetine göre; genç bir kız Hz. Peygamber (sas) e gelerek şöyle bir şikâyette bulunmuş (ve aralarında şöyle bir konuşma geçmiştir):

'- Yâ Rasûlallah (sas), babam fakirliğini benimle gidermek için, beni kardeşinin oğluna nikahladı. Oysa ben (amca oğlumdan) hoşlanmıyorum.'

"-Babanın yaptığını tasdik et. "

'-Babamın yaptığı işi arzulamıyorum.'

"- Öyle ise git de, kendini dilediğine nikâhla."

'- Yâ Rasûlallah (sas)! Aslında ben babamın yaptığı işi beğenmiyor değilim.   Ama   ben babaların kızlarının işlerine karışmaya salahiyetli olmadıklarını, kadınlara öğretmek istedim (o sebeple böyle konuştum). [39] Bu hadîs-i şerîfden bir kaç cihetle delil çıkarılabilir:

1- Hz. Peygamber (sas) o genç kıza; "Kendini dilediğine nikâhla" buyurmuştur.

2-Yine o genç kız; 'babamın yaptığı işi arzulamıyorum' demiş, Hz. Peygamber (sas) de onu bu sebeple reddetmemiş ve yadırgamamıştı. Bundan da anlaşılıyor ki, kızın kendisini nikâhlamaya salahiyeti vardır. Salahiyeti olmasaydı, Hz. Peygamber (sas) onun bu itirazı karşısında susmazdı.

3- Hz. Peygamber (sas) in o genç kıza; "Babanın yaptığını tasdik et" demesi, babanın kendi kızı için akdettiği nikâhın (kız bunu tasdik etmedikçe), geçerli olmayacağını ispatlamaktadır.

Babanın kızı için yaptığı nikâh akdedilmiş sayılması için kızın tasdiki gerekir, diyen arkadaşlarımızı teyid edici delil de, bu hadîs-i şerîfde vardır. Buharî'de yer alan bir rivayette anlattığına göre; Hansa binti Cüzam (ra) kendisi istemediği halde babası birine nikahlamıştı da Hz. Peygamber (sas) bu nikâhı reddetmişti.

Yine rivayet edildiğine göre; bir kadın kızını gönül rızasıyla evlendirmişti. Daha sonra kızın velileri gelerek davalaşmak için onu Hz. Ali (ra) nin huzuruna götürmüşlerdi. Hz. Ali (ra) de o nikâhı tasdik etmişti. Bu da nikâhın, kadınların ibareleriyle akdedilebileceğine bir delildir. Hz. Aİi (ra) de veliler olmadan kıyılan nikâhı tasdik etmişti. Zira nikâh akdi yapılırken, kızın velileri hazır bulunmamışlardı ve kadın da kendisinin hâlis hakkında bir tasamıfda bulunmuştu. Bunda başkalanna verilen bir zarar söz konusu değildir. Kadının kendi malında yaptığı tasarruf gibi, bu nikâh akdi de geçerli olur. Nikâhda velilik, malda velilikden daha çabuk bir şekilde sabit olur. Bu sebeple, baba ve dededen başka yakınlar için de malda velayet hakkı sabit olmadığı halde, nikâhda velayet sabit olur. Kaldı ki nikâh, kadının katıksız bir hakkıdır. Öyle ki, kadın evlenmek ister de, koca mehri verirse ve kadın da hakkını elde etme ehliyetine sahipse; velisi bu nikâh akdini kabule zorlanır. Ancak kadının kendi dengi bir erkekle evlenmesini istemek velilerin hakkıdır ve kadın onların bu hakkını iptal edemez.

Zikredilen hadîs-i şeriflere gelelim ; onlar bizim rivayetimizle tezat teşkil etmektedir. Bu takdirde ya mala ve erkeğe kıyas yapılır -ki bu da bizim dayanağımızdır- ya da iki hadîs-i şerîf arasında bağdaştırma yapılır ve bizim rivayet ettiğimiz hür ve âkil baliğ kadına hamledilir. Sizin rivayet ettiğiniz ise, uyum sağlamak için cariyeye hamledilir. Neden hamledilmesin ki? Zira bazı rivayetlerde de; 'velisiz olarak kendini nikahlayan cariyenin nikâhı bâtıldır1 denmektedir. Bu takdirde mutlak olan rivayet mukayyed olana hamledilir, ya da tercih edilir. Tercih de bizimle beraberdir. Çünkü bizim rivayet ettiğimiz ta'ndan salimdir; ta'n edilmemiştir. Onlann rivayet ettikleri ise, ta'n edilmiştir.

Ebû Abbas el- Mervezî'den rivayet edildiğine göre, o der ki; Yahya b. Main'in şöyle dediğini işittim: Üç hadîs-i şerîf var ki, bunları Hz. Peygamber (sas) in söylediği sabit değildir:

1- "Sarhoş edici her şey haramdır."[40]

2- "Zekerini elleyen abdest alsın. "[41]

3-"Velisiz ve iki âdil şâhidsizkıyılan nikâh (sahih) olmaz.  [42]

Yahya b. Main'in bu görüşüne Ahmed b. Hanbel ile İshak b. Râheveyh de muvafakat etmişlerdir. Şu farkla; biz deriz ki, kadın kendi nefsinin velisidir. Kendi nikâhını akdettiği zaman o nikâh velisiz akdedilmiş olmamaktadır. Neden kadın kendi nefsinin velisi değildir, diyorsunuz? Böyle derseniz, hadîs-i şerife ihtiyacınız olmadığını ifade etmiş sayılırsınız. Keza, diğer hadîs-i şerîfde Süleyman b. Yesar tarafından Zührî'den rivayet edildiğine göre; o zayıf bir râvidir. Buhârî, Süleyman'ın zayıf olduğunu söylemiş ve rivayetini kabul etmemiştir. Rivayet edildiğine göre; İmam Mâlik ile İbn. Cüreyc, Zührî'den bu hadîs-i şerîfi sormuşlar, o da böyle bir hadîs-i şerîfî bilmediğini söylemiştir. Râvi haberi inkâr ettiğinde -usulün fürû ile beraber bulunmasında olduğu gibi- bu, o haberin bâtıl olduğuna delil olur. Ayrıca Hz. Âişe (ra) nin görüşüne göre, kadınların ibareleriyle yapılan nikâh akdi caiz olur. Çünkü kendisi de kardeşi Abdurrahman (ra) Şam'da iken Medine'de onun kızını evlendirmişti, Bu da kendi kendine evlendiren kadının nikâhının bâtıl olduğunu ifade eden hadîs-i  şerîfın kendisinin  veya bu hadîs-i şerîfın rivayetinin sahih olmadığını veya neshedildiğini

veya bizim zikrettiğimizin tercihe şayan olduğunu ispatlamaktadır.

Kadının bulûğa ererken eksik görüşünün meydana gelmiş olabileceğine dâir söylenen söze gelince; bu hususda biz deriz ki; velayet babında esas olan, artma ve eksilme olmaksızın, mutlak akıl ve bulûğdur. İnsanlar akıl ve görüş hususunda aşın derecede birbirlerinden farklı olurlar ve velayet babında bu nazar-ı itibara alınmaz. Akıl ve görüşü kâmil olanm kendi nefsi ve malı üzerindeki velayeti, akıl ve görüşü nakıs olanın velayetinden farksızdır. Nice kadınlar var ki, çok erkeklerden daha akıllı ve daha sağlam görüşlüdürler. Velayet hususunda akıl ve görüş farklılığını nazar-ı itibara almak, büyük güçlükler doğurur: Bu da insanları ayırdetme güçlüğüdür. Bundan da anlıyoruz ki, bu hususda muteber olan akıl ve bulûğun aslıdır ki, bunlar da kadında mevcuttur. Erkekde akıl ve bulûğun doğurduğu neticeler kadında da meydana gelirler. Bu hükmü verirken, mala kıyas yapmaktayız. [43]





[40] Bu hadîsi Buharî, Müslim, Ebû Dâvud, Tirmizî, Neseî ve İbn. Mâce rivayet etmiştir

[41] hadîsi Ebû Dâvud, Tirmizî, Neseî, İbn. Mâce, Mâlik ve Ahmed rivayet  etmiştir

[42] Bu hadîsi Beyhakî rivayet etmiştir.

[43] Abdullah b. Mahmûd b. Mevdûd el- Mavsılî, El-İhtiyar Li-Ta'lîlî'l-Muhtar, Ümit Yayınları: 3/33-36.



Konu Başlığı: Ynt: Kızın tasdiki olmadan babanın kıydığı nikâh
Gönderen: Mehmed. üzerinde 02 Eylül 2020, 19:06:43
Esselamu aleyküm İslami  dosdoğru yaşasak hiçbir kimseye zulmedilmez Rabbim bizleri İslâm i yaşayan kullarından eylesin Rabbim