๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => el-İhtiyar => Konuyu başlatan: Sümeyye üzerinde 04 Nisan 2011, 17:32:27



Konu Başlığı: Kısmet
Gönderen: Sümeyye üzerinde 04 Nisan 2011, 17:32:27
 
 
10 KISMET (HİSSELERİN BÖLÜNMESİ)

 

Kısmet; ortaklığa son vermek, birden fazla kimsenin bir maldaki karışık ve orantılı hisselerini birbirinden ayırt etmek demektir. Bu hususda Allah (cc) şöyle buyurmuştur:

"Ve onlara suyun aralarında kesin olarak pay edildiğini haber ver. (Her alış sırası kiminse, hazır olsun)"(Kamer.28). Yani hisseler birbirine karışmış ve müşterek değil; aksine bir gün halkın bir gün devenin olmak üzere birbirinden ayırt edilmiştir. Hz. Peygamber (sas) in ganimetleri paylaştırması; hisselere bölüp onlardaki ortaklığı gidermesi şeklinde olmuştur. Bir şeyi bağışlamada da taksimin bu mânası geçerlidir. Kısmet (taksim) bazan hisselerin birbirinden ayırt edilip sahiplerine tahsis edilmesi şeklinde, bazan da karşılıklı mübadele ve bedel vermek şeklinde olur.

Taksimin meşruiyeti Kitab ile sabittir: Bu hususda Kur'an-ı kerîmde şöyle buyurulmuştur:

"Bilin ki,  ganimet olarak aldığınız her hangi bir şeyin (beşde biri Allah   (cc)   a,   Rasûlüne, onun akrabalarına, yetimlere, yoksullara ve yolcuya aittir. " (Enfal: 41).  Bu âyet-i kerîme hisseleri açıklamaktadır ki,

bu da taksimden ibarettir.

Taksimin sünnetteki meşruiyetinin delili şudur; Hz. Peygamber (sas) ganimet ve mirasları taksim etmişti. Hayber arazisini ashab arasında paylaştırdı. Hz. Ali (ra) de Abdullah b. Yahya'yı hane ve arazileri taksim etmekle vazifelendirmişti. Abdullah bu iş karşılığında ücret de alıyordu.

Taksimin meşruiyeti hususunda müslümanlann icmâı vardır. Müşterek maldan faydalanmak zor olur. Taraflardan her birinin mallarındaki faydaya kavuşabilmeleri için taksime ihtiyaç duyulmuştur. Yahut faydalanmak ortak malın menfaatlerini bölüşmekle olur. Bazan da hiç fayda sağlanamaz. Taksim ise, malın menfaatini tamamlar. Taksim; söylendiği gibi, bir yandan ifraz, diğer tarafdan mübadele şeklinde olur.

Birbirinden farkh olmayıp ölçek ve tartı ile satılan mallarda ifraz mânası daha kuvvetlidir: Diğer misliyatta da bu böyledir. Öyle ki, ortaklardan her biri diğerinin gıyabında olmakla birlikde ve onun rızasını almadan da ortak maldaki payını alıp malın tamamının yan bedeli karşılığında maliyetine veya kârına satmak hakkına sahiptir. Bunda aynı zamanda mutlaka mübadele mânası da vardır. Çünkü elde ettiği şeyin bir kısmı kendisinin, bir kısmı da ortağının olmaktadır. Ancak arada farklılık olmadığından dolayı, kendi hakkının misline kavuşması; kendi hakkının aynısına kavuşması gibi telakki edilmiştir.

Akar ve hayvan gibi; birinden diğerine farklılık gösteren malların    taksiminde   ise,    mübadele   mânası   daha   kuvvetlidir:

Misliyattan olmayan mallarda da aynı hüküm geçerlidir. Öyle ki, ortaklardan biri diğerinin gıyabında kendi hissesini alamaz. Ortaklar malı teslim edip hisselerini aldıklarında her biri kendi hissesini kârına satamaz. Çünkü aldığı bedel ortağına bıraktığı hissenin misli değildir; deve, sığır, koyun gibi...

Aynı cins malların taksiminde ortaklardan biri taksime yanaşmazsa, mecbur edilir ki, menfaat tamamlansın ve mülkün sağlayacağı semere tam olsun.

Mahkemeden taksim talebinde bulunan kimse kadıdan ortak maldaki hissesini kendisine tahsis etmesini ve başkasını o hisseden faydalanmakdan menetmesini taleb eder. Kadı da onun bu isteğini yerine getirir. Çünkü o maslahatın temini ve haksızlığın önüne geçilmesi için kadılık makamına tayin edilmiştir. Başkasının hakkının ortak malla alâkalı olması halinde ortağı mübadeleye zorlamak caizdir. Şuf a hakkı sahibi ve borçluyla birlikde olan müşteri gibi... Bu durumda borçlu borcunu ödemek için mülkünü satmaya zorlanır.

Taksim edilecek ortak mallar ayrı ayrı cinslerden olunca, taksime yanaşmayan ortak zorlanamaz: Meselâ hayvanla akar yahut sığırla at vb. şeyler... Bu durumda maksatta aralarında aşın derecede bir farklılık olduğu için, denklik sağlanamayacağından dolayı; ortak taksime zorlanamaz. Cinsleri muhtelif olan ortak hisselerde de aynı hüküm geçerlidir. Kıymetleri muhtelif olan iki ortak elbise de böyledirler. Bir satış sayılacağından dolayı ortakların kendi kendilerine taksimat yapmaları caizdir. Bunu yapmaya hakları vardır[1].




[1] Abdullah b. Mahmûd b. Mevdûd el- Mavsılî, El-İhtiyar Li-Ta'lîlî'l-Muhtar, Ümit Yayınları: 2/75-77.


Konu Başlığı: Ynt: Kısmet
Gönderen: Yunus 8 üzerinde 22 Ekim 2014, 20:05:33
Ödevimi yaparken yararlandım sağolun.


Konu Başlığı: Ynt: Kısmet
Gönderen: ✿ Yağmur ✿ üzerinde 16 Şubat 2015, 02:57:29
Esselamu aleykum
Gercekten çok uzun bir konuymus...Ama her yonuyle acik acik çok güzelanlatilmis......Kismet,  mal veya para paylasiminda çok onemli ril oynuyor...Hayvanin cnsi ve kadinin gorevleri gibi konularin çok iyi arastirilip belirlenmesi gerekir.rabbim mal konusunda kimseyi birbirine dusurmesin inşallah....


Konu Başlığı: Ynt: Kısmet
Gönderen: Züleyha üzerinde 01 Mart 2020, 11:43:59
Allah razi olsun hocam selâm ve dua ile


Konu Başlığı: Ynt: Kısmet
Gönderen: Sevgi. üzerinde 02 Mart 2020, 07:52:16
Aleyküm selâm. Vesileniz ile bir çok bilgiler ediniyoruz elhamdülillâh. Rabbim emeği geçenlerden razı olsun inşaAllah