๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => el-İhtiyar => Konuyu başlatan: Sümeyye üzerinde 14 Mart 2011, 15:03:37



Konu Başlığı: Kasâme
Gönderen: Sümeyye üzerinde 14 Mart 2011, 15:03:37
KASÂME
(KATİLİ BULMAK İÇİN YEMİN ETTİRMEK)

Kasâme; aksame, yuksimu fiilinin mastarı olup, yemin mânasındadır. Kanlar üzerine yemin esasına dayandığı için, bu baba hususi olarak bu isim verilmiştir. İleride de açıklanacağı üzere kasâmenin meşruiyeti icmâ ve hadîs-i şeriflerle sabittir. [31]

 

Ölen ve Öldürülenin Alâmetleri:

Üzerinde öldürülme eseri bulunan her ölüye maktul denilir: Üzerinde öldürülme eseri yoksa, onun maktul olmayıp, kendiliğinden öldüğü açıkça anlaşılır ve ölümünden dolayı yemin ve tazminat gerekmez. Öldürülme eseri; yara veya darp izi veya boğma yahut gözünden veya kulağından kan çıkmış olmasıdır. Çünkü öldürülmesi başkasının fiili ile olmamışsa, normalde kendisinden kan çıkmaz. Ağzından, makadından veya zekerinden kan çıkmışsa, maktul değildir. Çünkü başkasının fiili olmadan da bu gibi yerlerden kan çıkabilir. Bu böyledir: Zira maktul örfe göre; başka bir kimsenin meydana getirdiği sebeple hayatını kaybeden kimsedir. Bir kimsenin maktul olduğunu anladığımızda, böyle birisi bir mahallede bulunur ve katili de bilinmezse; çünkü katili bilinirse, kasâmeye gerek kalmaz, maktulün velisi de o mahalle halkının, yahut onlardan birinin, kasten veya hatâen öldürdüklerini iddia ederse, beyyinesi de yoksa; onlardan elli adam seçer: Hak onun olduğu için, dâva etmesi gerekir. Beyyinesi varsa, yemine gerek kalmaz. Beyyinesi olmadan böyle bir iddiada bulunursa, yemin vâcib olur ve bunun için de elli kişiyi seçer.

(Yemin ederken) her biri; 'Allah (cc) a yemin ederim ki, onu ben öldürmedim ve öldüreni de bilmiyorum’ diye yemin eder. Sonra o mahalle halkına ölünün diyetini ödeme cezası verilir: Yani bu cezayı o mahalledekilerin âkilesi öderler.

Bunun dayanağı şu rivayettir: Abdullah b. Sehl (ra) Hayber'deki kuyulardan birinde ölü olarak bulunmuştu. Kardeşi Abdurrahman ile amcaları Huveyse ve Mahisa Rasûlullah (sas) a gelmişler, kardeşi Abdurrahman konuşmaya başlayınca, Peygamber Efendimiz (sas);

“Büyük konuşsun, büyük.” buyurmuştu. Bunun üzerine büyük amcası şöyle söze başlamış (ve aralarında şöyle bir konuşma geçmiş) tı;

“- Yâ  Rasûlallah (sas), biz onu Hayber kuyularından birinde öldürülmüş olarak bulduk.”

“- Elli yahudi onu öldürmediklerine yemin ederek kendilerini size karşı ibra ederler.”

“- Yahudilerin yeminlerine nasıl razı oluruz? Onlar müşriktirler.”

“- Onu yahudilerin öldürdüklerine sizden elli kişi yemin eder mi?”

“- Görmediğimiz bir şeyin üzerine nasıl yemin ederiz?”

Bunun üzerine Peygamber Efendimiz (sas) Abdullah (ra) ın diyetini kendisinden ödemişti. [32]

Said b. Müseyyeb (ra) in şöyle dediği rivayet edilmiştir; 'kasâme tatbikatı cahiliyye devrinde vardı. Rasûlullah (sas) yahudilerin kuyusunda bulunan Ensarlı bir maktul hakkında da bu tatbikatı yaptı: Yahudileri huzuruna getirtip onlardan elli kişiyi yeminle mükellef kıldı. Yahudiler 'yemin ederiz' dediler. Bu defa Ensara dönüp;

“Siz yemin eder ve diyeti hakeder misiniz?” buyurunca, yahudileri diyet ödemekle mükellef kıldı. Çünkü Ensarî onların arasında öldürülmüştü. [33]

Rivayet edildiğine göre adamın biri Rasûlullah (sas) a gelerek şöyle demiş (ve aralarında şöyle bir konuşma geçmiş) ti;

“- Ya Rasûlallah (sas)! Kardeşimi falan oğulları yurdunda öldürülmüş olarak buldum.”

“- Onlardan elli adamı topla; kardeşini öldürmediklerine ve katilini de bilmediklerine yemin etsinler.”

“- Ya Rasûlallah (sas)! Kardeşim için bundan başka bir hakkım yok mudur?”

“- Hayır, yüz deve alırsın.”

Bu hadîs-i şerifler mahalle halkının yemin etmesinin ve diyet ödemesinin gerekliliğine delalet etmektedir. Bu hadîs-i şerifler yemini evvelâ maktulün velisinin etmesi gerektiğini savunanları reddetmektedirler.

Halk; Kendi Mahallesinde Bulunanı Korumaya Mecbürdur:

Çünkü mahalle halkının kendi mahallelerinde afet ve cinayetlere karşı koruyup muhafaza etmeleri, mahallelerinde yaşayanlara yardımcı olmaları, masum kanları akıtıp heder etmekten korumaları gerekir. Şeriat, masum ve dokunulmaz insanı heder olmaktan korumak maksadıyla diyetin vücûbu hakkında mahalleyi korumadıkları için; maktulü öldürme suçunu onlara yüklemiştir. Zira görünen odur ki, katil onlardandır. Maktul onların aralarında öldürüldüğü için, onlar katilin aşireti gibi olmuşlardır.

Rasûlullah (sas) ın Ensara;

“Siz yemin eder ve diyeti hakeder misiniz?” buyurması, onları protesto etmek için söylenmiş bir sözdür. Çünkü onlar; 'biz Yahudilerin yeminlerine razı olmayız' demişlerdi. Bu sebeple Rasûlullah (sas) onlara muzari sigasıyla hitap etmişti. Yoksa onlara emir sigasıyla; 'yemin edin ve adamınızın diyetini hakedin' buyururdu.

Yukarıda geçen;

“Yemin eder ve diyeti hakeder misiniz?” sözü aslında;

“Yemin eder ve diyeti hakedersiniz ha!?” demektir. Bu tıpkı şu âyet-i kerîmede olduğu gibidir;

“Siz geçici dünya malını istiyorsunuz. Halbu ki Allah (cc) (sizin için) âhireti istiyor.” [34] Buradaki istiyorsunuz sözü; istiyor musunuz? mânasındadır.

Kasâmede evvelâ maktulün velisinin yemin etmesi gerektiğini söylemek, Rasûlullah (sas) ın;

“Beyyine davacıya, yemin etmek de inkâr edene düşer.” [35] hadîs-i şerîfıne aykındır. Çünkü bu, şu âyet-i kerîmenin kapsamına girmektedir:

“Allah (cc) a karşı verdikleri sözü ve yeminlerini az bir bedelle değiştirenlere gelince; işte bunların âhirette bir payı yoktur.” [36]
 



[31] Abdullah b. Mahmûd b. Mevdûd el- Mavsılî, El-İhtiyar Li-Ta'lîlî'l-Muhtar, Ümit Yayınları: 4/304.

[32] Bu hadîsi Buharî, Müslim, Tirmizî, Ebû Dâvud, Neseî, İbn. Mâce ve Ahmed rivayet etmiştir.

[33] Bu hadîsi Müslim ve Neseî rivayet etmiştir.

[34] Enfal: 8/67.

[35] Bu hadîs-i şerîfı Beyhakî, İbn. Asakir, Dârekutnî ve Abdürrezzak rivayet etmiştir.

[36] Âl-i İmrân: 3/77. Abdullah b. Mahmûd b. Mevdûd el- Mavsılî, El-İhtiyar Li-Ta'lîlî'l-Muhtar, Ümit Yayınları: 4/304-308.


Konu Başlığı: Ynt: Kasâme
Gönderen: Mehmed. üzerinde 16 Mayıs 2020, 17:39:31
Esselamu aleyküm Rabbim bizleri ilim öğrenen kullarından eylesin Rabbim paylaşım için razı olsun


Konu Başlığı: Ynt: Kasâme
Gönderen: Sevgi. üzerinde 17 Mayıs 2020, 21:39:54
Aleyküm selâm. Rabbim ilmimizi artırsın inşaAllah. Bilgiler için Allah razı olsun kardeşim