๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => el-İhtiyar => Konuyu başlatan: Sümeyye üzerinde 08 Nisan 2011, 13:15:58



Konu Başlığı: Kadınların cemaate gelmelerinin hükmü
Gönderen: Sümeyye üzerinde 08 Nisan 2011, 13:15:58
Kadınların Cemaate Gelmelerinin Hükmü:


Kadınların cemaate gelmeleri mekrûhdur: Hz. Peygamber (sas) şöyle buyurmuştur:

“Evleri kendileri için daha hayırlıdır.” Çünkü kadınların cemaate gelmeleri halinde fitneden korkulur. Bu hüküm genç kadınlar içindir. Yaşlı kadınlar sabah, akşam ve yatsı namazlarında evlerinden çıkıp cemaate gelebilirler. Ebû Hanîfe dedi ki; yaşlı kadınlar her vakitte cemaate gelebilirler. Çünkü onlar hakkında fitne söz konusu değildir. Zira fâsıklar öğle ve ikindi vaktinde etrafa dağılırlar. Akşam vakti de yemekle meşgul olurlar. Yatsı ve sabah vakitlerinde de uykuda olurlar. Ama yine de nadiren söylenen her sözü duyup etrafa yayan biri vardır. Zamanımızda fesad yaygın olduğu ve kötülükler alenen işlendiği için; kadınların evlerinden çıkmamaları tercihe şayandır, cemaate gelmeleri caiz değildir. [99]

 

Kadınların    Kendi  Aralarında    Cemaat   Olmalarının Hükmü :

 
Kadınların kendi aralarında cemaatle namaz kılmaları mekrûhdur (İmam Şâfıî): Çünkü onların cemaatle kılmalarında bir vâcib veya mendub mutlaka eksik kalır. Ezan okumalan, kamet getirmeleri, imamlarının önlerine geçmesi mekrûhdur.

Eğer kandi aralarında cemaatle namaz kılarlarsa; içlerinden imam olan öne geçmeyip, ilk safın ortasında durur: Hz. Âişe (ra) den böyle rivayet edilmiştir. Bu onun ilk zamanlarda böyle yaptığı şeklinde yorumlanabilir.

Özrü olmayanın özürlüye (İmam Şâfıî), Kur'an-ı kerîm okumasını bilenin bilmeyene, giyinik olanın çıplak olana (İmam Şâfıî), rükû ve secdeyi aslî şekliyle yerine getirenin (İmam Şâfıî) îma ile bu rükünleri ifa edene, farz  kılanın nafile kılmakda olana (İmam Şâfıî) uyarak namaz kılması caiz değildir: Bu hükmün dayandığı esas şudur: Cemaatin namazı sahihlik ve fasidlik bakımından imamın namazına dayanır.  Bu hususda Hz. Peygamber (sas) şöyle buyurmuştur:   

“İmam mes'ûl (ve kefil) dir.” [100] Yani kendisine uyarak namaz kılanın namazından mes'ûldür. Onun namazının noksanlıkarınm ikmaline kefildir. Eksiğin tamam olan üzerine bina edilmesi caizdir. Ama bunun aksi caiz değildir. Çünkü zayıf, kuvvetli için temel olamaz. Zira eksik olan, eksikliği kadarıyla yok olan bir binaya temel olur ki; bu da imkânsızdır. Bu böyle bilindiğine göre biz deriz ki; özürsüzün hali özürlününkinden daha kuvvetlidir. Kur'an-ı kerîm okumasını bilenin hali, bilmeyeninkinden daha kuvvetlidir. Giyinik olanın hali, çıplağınkinden daha kuvvetlidir. Rükû ve secdeyi aslî şekliyle ifa edenin hali, îma ile bu rükünleri yerine getireninkinden daha kuvvetlidir. Farz namaz kılmakda olanın hali, nafile namaz kılmakda olanınkinden daha kuvvetlidir. Şu halde durumları kuvvetli olanların, zayıf olanların arkasında namaz kılmaları caiz değildir.

Bir farzı kılanın başka bir farzı kılmakda olana (İmam Şâfıî) uyarak namaz kılması caiz değildir: Cemaat imama ortakdır. Şu halde namazlarının aynı olması gerekir. Ümmî bir kimse Kur'an-ı kerîm okumasını bilenlere ve kendisi gibi ümmî olanlara imamlık etmesi halinde; hepsinin namazı fâsid olur. İmameyn dediler ki; imamın ve kendisi gibi ümmî olanların namazları sahih olur. Çünkü bilgi bakımından birbirleriyle aynı haldedirler. Tek başlanna namaz kıldıklarında durumları ne ise, cemaatle kıldıklarında da aynı durumdadırlar. Ebû Hanîfe dedi ki; eğer okumasını bilen birini öne geçirirlerse, bunların hepsi (hükmen) Kur'an-ı kerîm okumaya muktedir olurlar. Çünkü hadîs-i şerifin hükmüne göre imamın okuyuşu onların da okuyuşu gibidir. Bunlar namazda kıraate muktedir oldukları halde, kıraati terk ettiklerine göre; namazları bâtıl olur.

Bazı harfleri telâffuz edemeyen kimse de, bu hükme tabidir. Dediler ki; açıkladığımız sebeplerden ve ayrıca cemaati azaltacağından dolayı; bu kişinin başkalarına imamlık etmesi daha uygun olur. Ama yalnız başına namaz kıldığında iyi telâffuz edemediği harfleri içermeyen bir âyet bulamazsa, o zaman namazı icmâ ile caiz olur. Öyle bir âyet bulduğu halde, yine de iyi telâffuz edemediği harfleri içeren âyetleri okuyarak namaz kılarsa; bir görüşe göre namazı yalnız başına kılan dilsizinki gibi caiz olur. Bir başka görüşe göre ise; kıraat bildiği halde, kıraatsız namaz kılan bir kimse gibi olduğundan dolayı namazı caiz olmaz. Bu kişi dilsize benzemez; çünkü o hiç imam bulamayabilir de. [101]




[99] Abdullah b. Mahmûd b. Mevdûd el- Mavsılî, El-İhtiyar Li-Ta'lîlî'l-Muhtar, Ümit Yayınları: 1/119.

[100] Bu hadisi Ebü Davud, Tirmizi, İbn Mace ve Ahmed b. Hanbel rivayet etmiştir.

[101] Abdullah b. Mahmûd b. Mevdûd el- Mavsılî, El-İhtiyar Li-Ta'lîlî'l-Muhtar, Ümit Yayınları: 1/119-121.



Konu Başlığı: Ynt: Kadınların cemaate gelmelerinin hükmü
Gönderen: Züleyha üzerinde 28 Şubat 2020, 10:40:18
Çok faydalı bilgiler Rabbim razi olsun inşallah selam ve dua ile


Konu Başlığı: Ynt: Kadınların cemaate gelmelerinin hükmü
Gönderen: Sevgi. üzerinde 01 Mart 2020, 09:04:23
Esselâmü Aleyküm. Bilgiler için Allah razı olsun kardeşim. Vesileniz ile bir çok bilgiler öğreniyoruz elhamdülillâh


Konu Başlığı: Ynt: Kadınların cemaate gelmelerinin hükmü
Gönderen: Mehmed. üzerinde 02 Mart 2020, 08:19:22
Ve aleykümüsselam Rabbim paylaşım için razı olsun