> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > İslam Fıkhı Eseleri > el-İhtiyar  > İtikâf
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: İtikâf  (Okunma Sayısı 1519 defa)
06 Nisan 2011, 15:51:47
Sümeyye

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 29.261



Site
« : 06 Nisan 2011, 15:51:47 »



İTİKÂF



 Arapça'da itikâf; bir yerde kalmak ve hapsolmak mânasındadır. Allah (cc) şöyle buyurmuştur:

“Onda (mukim) ve badi (taşralı)yı müsavi kıldık.” [45] Şer’i ıstılahda ise, itikâf; belli bir yerde ki orası mesciddir belli bir şekilde oruca veya başka bir şeye niyyet ederek kalmakdan ibarettir ki; bununla alâkalı açıklama inşâallah verilecektir.

İtikâfa girmek müekked bir sünnettir: Çünkü Hz. Peygamber (sas) bu sünneti devamlı yerine getirmiştir. Ebû Hüreyre (ra) ve Âişe (ra) den rivayet edildiğine göre;

“Hz. Peygamber (sas) Medine'yi teşriflerinden, vefat edip Allah (cc) ın huzuruna varıncaya dek, (her sene) Ramazanın son on gününde  itikâfa girerdi.” [46] Zührî'den rivayet edildiğine göre Hz. Peygamber (sas) âhirete göçünceye kadar itikâfı terketmemiştir. İhlasla yapıldığı zaman; itikâf en üstün amellerdendir.

Atâ dedi ki; itikâfa giren kimse büyük bir adama işi düşüp de, gidip onun kapısında oturan ve; 'işimi görmedikçe, buradan kalkıp gitmeyeceğim' diyen kimseye benzer. İtikâfa giren kimse de aynı şekilde Allah (cc) ın evinde oturur ve; 'Allah'ım! Sen bağışlamadıkça, buradan kalkıp gitmeyeceğim' der.

Bir günden az bir zaman itikâfda bulunmak caiz olmaz. Vâcib olan adak itikâfda bu böyledir ki; ashabımız bu hüküm üzerinde ittifak etmişlerdir: Çünkü oruç, itikâfın şartlarındandır; oruç da bir günden az olamaz. Şu halde mecburen bir günden az itikâf olamaz. Ebû Hanîfe'ye göre nafile itikâf da bir günden az olamaz. Çünkü Hz. Peygamber (sas) şöyle buyurmuştur:

“Oruçsuz itikâf olmaz.” [47] Bu hadîs-i şerif Âişe (ra) den rivayet edilmiştir. Ebû Yûsuf’a göre günün çoğu tamamı gibi sayılacağından; bir günün yarıdan fazlası itikâf için yeterli olur. İmam Muhammed'e göre ise; bir saat dahi itikâf için yeterli olur. Çünkü nafile ibadetler müsamaha esası üzerine kurulmuşlardır. Görmez misin ki, ayakta kılınabildiği halde, nafile namazın oturarak kılınması caizdir. Ama vâcib namaz böyle değildir.

İtikâf; oruçlu ve itikâfa niyyetli olarak, cemaatle namaz kılınan bir mescidde kalmaktır: Mescidde kalmak: zaten itikâf kelimesi bu gerekliliği bildirmektedir. İtikâfa, cemaatle namaz kılınan bir mescidde girilmesinin gerekliliği şu âyet-i kerîmeden anlaşılıyor;

“Mescidlerde ibadete çekilmiş olduğunuz zamanlarda (kadınlarla birleşmeyin).” [48] Huzeyfe (ra) dedi ki; Hz. Peygamber (sas) in şöyle buyurduğunu işittim;

“İmamı ve müezzini bulunan her mescide itikâfa girilebilir.” [49]Huzeyfe (ra) dedi ki; “İtikâfa ancak cemaatle namaz kılınan bir mescidde girilebilir. Çünkü itikâfa giren kimse namazı bekler.” Şu halde namazın cemaatle edâ edildiği bir mekânda itikâfa girmek, şart koşulmaktadır. Mescid ne kadar büyük olursa, orada ifa edilen itikâfda o derece faziletli olur.

İtikâfa oruçlu olarak girmenin şart olmasının sebebi, evvelki sahifelerde anlatılmıştı. Ayrıca rivayet edildiğine göre Hz. Peygamber (sas) itikâfa mutlaka oruçlu olarak girermiş. Allah (cc) itikâfı şu emriyle meşru kılmıştır; “Mescidlerde ibadete çekilmiş olduğunuz zamanlarda.” [50] Ama itikâfın keyfiyetini açıklamamıştır. Hz. Peygamber (sas) in tatbikatı itikâfın keyfiyeti hususunda bir açıklama olmuştur. Oruçsuz olarak itikâfa girmek caiz olsaydı, bunu Hz. Peygamber (sas) sözlü veya fiilî olarak açıklardı. Ama bize, bir  açıklamada bulunduğu nakledilmiş değildir. Bu da oruçsuz olarak itikâfa girmenin caiz olmadığını gösteriyor.

İtikâfa girmek için niyyet şarttır. Çünkü bu bir ibadettir. İbadet için niyyet evvelce anlattığımız sebeplerden dolayı mecburidir.

Kadın da, evinde mescid edindiği bir bölümde itikâfa girer: Mescid edindiği yer, namaz için hazırladığı yerdir.

Camide itikâfa giren erkek hangi şartlara tâbi ise, evinde itikâfa giren kadın da aynı şartlara tâbidir: Erkek namaz kıldığı yerde itikâfa girdiğine göre, kadın da namaz kıldığı yerde, yani kendi evinde itikâfa girerse, daha iyi olur. Zira Hz. Peygamber (sas) şöyle buyurmuştur:

“Kadının mahdeinde (oda içinde kadına tahsis edilen küçük yer) kıldığı namazı, evinin mescidinde kıldığı namazından daha üstündür. Evinin mescidinde kıldığı namazı, evinin sahanlığında kıldığı namazdan daha üstündür. Evinin sahanlığında kıldığı namazı, mahallesinin mescidinde kıldığı namazdan daha üstündür. Eğer bilseler; evleri kendileri için daha hayırlıdır.” Kadın mescidde itikâfa girerse caizdir ama, rivayet ettiğimiz bu hadîs-i şerîfden dolayı mekrühtur.

İtikâfa giren bir kimse beşerî ihtiyaçları ve cuma namazına gitme gibi dinî bir zaruret olmadıkça, itikâf mahallinin haricine çıkamaz: Âişe (ra) den rivayet edildiğine göre Hz. Peygamber (sas) beşerî ihtiyacı olmadan, itikâf mahallinin haricine çıkmazmış. Beşerî ihtiyaçtan kasıt; küçük ve büyük abdest ile, cünüblük sebebiyle gusletmektir. Bu gibi ihtiyaçlar mutlaka çıkacaktır ve bunların mescidde giderilmeleri de mümkün değildir. Bunlar zarurî istisnalardır.

Cuma namazına gelince; bu da ehemmiyetli ihtiyaçlardandır; mutlaka yerine getirilmesi gerekir. Ayrıca itikâf, günahları terk ederek Allah (cc) a yaklaşmak olduğuna ve cuma namazını kılmamak da günah olduğuna göre; cuma namazına gitmemek, itikâfa aykırı düşmektedir. Şu halde cumanın farzından evvel sünneti, bir görüşe göre tahiyyatü'l-mescid de dahil olarak altı rek'at namaz kılabilecek bir müddet evvel itikâf mahallinden çıkması gerekir. Cumanın farzından sonra ise, dört veya altı rek'at kılar. Cuma namazı kıldığı yerde uzun müddet beklemesi de caizdir. Ancak itikâf mahalline dönmesi daha uygun olur. Çünkü itikâfa orada başlamıştır; iki yerde yapması uygun olmaz.

Özürsüz olarak bir müddet dışarı çıkarsa (İmam ebû Yûsuf, İmam Muhammed), itikâfı bozulur: Çünkü itikâfa aykırı bir durum meydana gelir. Ebû Yûsuf ve Muhammed dediler ki; dışarıda kaldığı müddet günün yarısından fazla olmadıkça, itikâfı bozulmaz. Çünkü itibar yarıdan fazlayadır. İtikâfa giren kimse mescidde yer, içer, alış-veriş yapar, evlenir, hanımını ric'î talakla boşayınca da ric'at edebilir. Çünkü o, bu gibi işleri yapmaya ihtiyaç duyar ve bu işlerin mescidde yapılması mümkündür. Zira Hz. Peygamber (sas) in mescidden başka barınağı yoktu. Orada yer, içer ve konuşurdu. Alış-veriş de bir nevi konuşmadır. Ancak ticaret eşyasının mescide getirilmesi, orayı işgal edeceğinden dolayı mekrühtur.

İtikâfa girenin hiç konuşmaması mekrühtur: Çünkü böyle yapmak mecûsîlerin âdetlerindendir. Ve Hz. Peygamber (sas) susarak oruç tutmayı yasaklamıştır. İtikâfdaki kimse konuştuğunda ancak hayırlı şeyler söyler: İtikâfda olmayan, mescid haricinde bulunan kimsenin hayırlı şeylerden başka şeyleri söylemesi mekrüh olduğuna göre, mescidde itikâfda bulunan kimsenin onları söylemesi haydi haydi mekrüh olur.

Allah (cc);

“Mescidlerde ibadete çekilmiş olduğunuz zamanlarda kadınlarla birleşmeyin.” [51] diye emir buyurduğundan dolayı, itikâfdaki kimsenin cinsî münasebette bulunması ve buna yol açan şeyleri yapması haramdır: Erkekle kadının birbirine sarılması itikâfın mahzurlarından olduğuna göre, itikâfda iken cinsî münasebette bulunmak haramdır. Cinsî münasebete yol açan öpmek, el sürüp dokunmak ve çıplak bedenle sarılıp kucaklaşmak da haccda olduğu gibi itikâfda iken haramdır. Ama oruçda hüküm bunun hilâfınadır. Çünkü orucun rüknü imsak; yani yeme, içme ve cinsî münasebetten uzak durmadır. Ama cinsi münasebete yol açan mukaddimeleri yapmak oruçta haram değildir.

Gece veya gündüz unutarak olsun, kasden olsun; cinsî münasebette bulunmakla itikâf bozulur: Evvelce de açıkladığımız gibi, cinsî münasebet ihramda olduğu gibi itikâfm da sakıncalarındandır ve yapılması itikâfi bozar. Aynı şekilde itikâfdaki kimsenin karısına el sürüp dokunması veya öpmesi sebebiyle menisi akarsa, manen cinsî münasebet vukûbulduğu için, itikâfı bozulur. Bu işlerin unutularak yapılmasında da haccda olduğu gibi unutmak mazeret sayılmadığından, itikâfı bozulur. Çünkü bu iş yapılırken yaşanılan hal, insana, itikâfda olduğunu hatırlatan bir haldir. Ama oruçda hüküm bunun hilâfınadır.

Bir kaç gün müddetle itikafa girmeyi kendisine vâcib kılana o günlerin gecesinde de peş peşe itikâfda kalması lâzım gelir: Çünkü bir kaç gün derken, o günlerin hizasında bulunan geceler de devreye girer. Meselâ Zekeriyya (as) nın kıssasında Allah (cc)

“Üç gün.” [52] “Üç gece.” [53] buyurmuştur. Her ikisi de aynı kıssadan bahsettiği halde, âyet-i kerîmelerin birinde 'üç gün', diğerinde 'üç gece’ denilmektedir. Meselâ, 'seni bir kaç günden beri görmüyorum' diyen kimse, aynı zamanda geceleri de kasdetmektedir. Bir kaç günlüğüne itikâfa girmeye niyyet edenin, o günlerde peş peşe itikâfda olması gerekir. Çünkü itikâf gece ve gündüz sahih olur. Yemin ve icarlarda olduğu gibi, bunda da esas, peş peşe olmaktır. Ama oruçda hüküm bunun hilâfınadır. Meselâ, bir kimse bir kaç gün oruç tutmayı kendine vâcib kılarsa, o günlerde peş peşe oruç tutması gerekmez. Oruçda esas peş peşe değil, müteferrik olmasıdır. Çünkü gece, orucun tutulma mahalli değildir. Şart koşulmadıkça orucun peş peşe tutulması gerekmez.

Sadece gündüzün itikâfa girmeye niyyet etmişse, bu da kabul olunur: Çünkü o, sözünün hakikatine niyyet etmiştir. Zira gün; gündüzün beyazlığından ibarettir. İmameyn'in hilâfına; Ebû Hanîfe'ye göre

İtikâfa başlamakla onu tamamlamak ve eğer bırakılırsa kaza etmek lâzım olur: Çünkü Ebû Hanîfe'ye göre oruçlu olmaksızın itikâfa girmek caiz olmaz. Şu halde bir günden az süreli itikâf caiz olmaz. Ama İmameyn'e göre caiz olur; ki, bunun sebebini açıkladık. [54]

 

[45] Hacc: 22/25. 

[46] Bu hadîsi Buhari ve Müslim rivayet etmiştir.

[47] Bu hadîsi Ebû Dâvud rivayet etmişt...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: İtikâf
« Posted on: 19 Nisan 2024, 16:14:44 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: İtikâf rüya tabiri,İtikâf mekke canlı, İtikâf kabe canlı yayın, İtikâf Üç boyutlu kuran oku İtikâf kuran ı kerim, İtikâf peygamber kıssaları,İtikâf ilitam ders soruları, İtikâfönlisans arapça,
Logged
17 Mart 2020, 11:22:35
Züleyha

Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 1.439


« Yanıtla #1 : 17 Mart 2020, 11:22:35 »

Rabbim razi olsun inşallah selam ve dua ile
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı
18 Mart 2020, 04:13:43
Sevgi.
Bölüm Görevlisi
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 17.957


« Yanıtla #2 : 18 Mart 2020, 04:13:43 »

Esselâmü Aleyküm. Rabbim bizleri Peygamber Efendimizin yolundan hiiiç ayırmasın inşaAllah
Bilgiler için Allah razı olsun kardeşim
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

19 Mart 2020, 13:31:10
Mehmed.
Görevli Sorumlusu
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bay
Mesaj Sayısı: 18.663


Site
« Yanıtla #3 : 19 Mart 2020, 13:31:10 »

Ve Aleykümüsselam Rabbim paylaşım için razı olsun
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes