๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => el-İhtiyar => Konuyu başlatan: Sümeyye üzerinde 31 Mart 2011, 13:59:38



Konu Başlığı: İki şahsa bir malı emanet etmek
Gönderen: Sümeyye üzerinde 31 Mart 2011, 13:59:38
İki Şahsa Bir Malı Emanet Etmek:



İki adama bölünebilen bir mal emanet edilirse, onu bölerler ve her biri kendine düşen yarısını muhafaza eder. Fakat bu bölünemeyecek bir malsa, birisinin emriyle diğeri onu muhafaza eder: İmameyn dediler ki; her iki mes'elede de diğerinin izniyle emanetçilerden biri emaneti korur. Çünkü sahibi onların emaneti korumalarına razı olmuştur. İkinci mes'elede olduğu gibi, emanetçilerden biri emaneti diğerine teslim edebilir. Ebû Hanîfe'ye göre mudiin emri olmaksızın onlardan biri kendisinde bulunan emanetin yansım diğerine verdiği için tazminat öder. Çünkü mudi onlardan her birinin emanetin yansını koruması şartıyla malını emanet olarak onlara bırakmaya razı olmuştur. Çünkü emaneti koruma fiilinin onlara izafe edilmesi - mülk etmelerinde olduğu gibi- bölmeyi gerekli kılar. Ancak biz bölünemeyen mallarda parçalara ayırmanın imkânsızlığı ve her iki emanetçinin o emanet malın başında birlikde durmalarının mümkün olmayışı zaruretine binâen bunu caiz gördük. Bu malın bölünememesi ve ikisinin birlikte bu malın başında durmalarının mümkün olmaması sebebiyle emanetin sahibi delaleten buna razı olmuş sayılır. Bu bakımdan iki vekil, iki vasi, iki rehinci, iki rehin veren; mallannı satmak üzere muameleye veren iki muâmeleci de iki emanetçi gibidir. [9]

 

Emanet Malm Emredilen Yerde Saklanmaması:




Mal sahibi; 'bu malı şu odada sakla' der de adam aynı evin başka odasında saklarsa, tazmini gerekmez: Çünkü muhafaza bakımından odalar arasında fark yoktur. Ancak bina büyük ve odaları birbirinden uzakta olup, emanetin içinde korunduğu oda açıksa, zayi olması halinde emanetin kıymetini öder. Çünkü böyle bir durumda mal sahibinin emanetin belirli bir odada korunması için koyduğu kayıt fayda vericidir. Fakat başka bir evde saklamışsa, tazmin etmesi gerekir: Çünkü evler muhafaza bakımından birbirlerinden farklıdırlar. Şu halde böyle bir kaydın konulması fayda vericidir. [10]





[9] Abdullah b. Mahmûd b. Mevdûd el- Mavsılî, El-İhtiyar Li-Ta'lîlî'l-Muhtar, Ümit Yayınları: 2/357.

[10] Abdullah b. Mahmûd b. Mevdûd el- Mavsılî, El-İhtiyar Li-Ta'lîlî'l-Muhtar, Ümit Yayınları: 2/357.