๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => el-İhtiyar => Konuyu başlatan: Sümeyye üzerinde 24 Mart 2011, 18:23:17



Konu Başlığı: İddet müddeti ve hesabı
Gönderen: Sümeyye üzerinde 24 Mart 2011, 18:23:17
İddet Müddeti Ve Hesabı:



İddetin en az müddeti iki aydır (Ebû Yûsuf, İmam Muhammed): Yani üç hayzm tamamlanabileceği en az müddet budur. İmameyn dediler ki; 'bunun en az müddeti 39 gün ve 3 saattir.1 Bu ikHmam hayzin en az müddetini nazar-ı itibara alırlar ki, bu da üç gündür. Temizlik devresinin de en az müddeti on beş gündür. Daha sonra boşamanın hayız başlangıcından bir saat evvel vukûbulduğu kabul edilir. Buna göre ilk hayız üç gün ikinci hayız üç gün temizlik devresi on beş gün üçüncü hayız üç gün temizlik devresi on beş gün üçüncü hayız üç gün temizlik devresi on beş gün. Böylece iddet tamamlanmış olur.

Ebû Hanîfe bu hesabı iki yoldan çıkarmaktadır:

1-  İhtiyat gereği hayzm en fazla süresi esas alınır: Buna göre ilk hayız on gün     temizlik devresi on beş gün      ikinci hayız on gün temizlik devresi on beş gün  üçüncü hayız on gün; yekûn altmış gün eder. Bunu İmam Muhammed rivayet etmiştir.

2- Hasan b. Ziyad'm rivayetine göre; hayzm orta müddeti esas alınır ki, bu beş gündür. Sünnetle amel olunarak talâkın başlangıcı, temizlik devresinin başında olur. On beş gün temizlik    beş gün hayız; yirmi gün eder. Bu üç defa tekrarlanır ve yekûn altmış gün eder.

İmameyn'e göre cariyenin en az iddet devresi yirmi bir gündür: Üç gün ilk hayız on beş gün temizlik üç gün ikinci hayız; yekûn yirmi bir gün eder. Hasan'm Ebû Hanîfe'den rivayet ettiği görüşe göre; cariyenin iddetinin en az müddeti kırk gündür. İmam Muhammed'in rivayetine göre otuz beş gündür. Hâmile bir kadının talâkı doğum yapması şartına bağlanırsa; İmam Muhammed'in Ebû Hanîfe'den olan rivayetine kıyas yapılması halinde iddetini seksen beş günden az bir müddet içinde tamamladığını iddia ederse; iddiası tasdik edilmez. Hasan'ın Ebû Hanîfe'den olan rivayetine kıyas yapılması halinde iddetini yüz günden daha az bir müddette tamamladığını iddia ederse; iddiası tasdik edilmez.

Ebû Yûsuf un kavline kıyas yapılması halinde iddetini altmış beş günden daha az bir müddette tamamladığını iddia ederse; iddiası tasdik edilmez. Cariye hakkında ise; bir rivayete göre bu müddet altmış beş gün, Hasan'ın rivayetine göre yetmiş beş gün, Ebû Yûsuf a göre kırk yedi gün, İmam Muhammed'e göre otuz altı gün 3 saattir. İyice düşünen kimse Allah (cc) m tevfikiyle bunu anlar.

Sonra hayızdan kesik kadın ile yaş küçüklüğü sebebiyle hayız görmeyen kadın ay başında boşanmış ya da kocası ölmüş ise, -gün sayısı noksan da olsa- aylar; gökteki hilâllere göre hesaplanır. Bu hususda icmâ edilmiştir.

Kocanın boşaması ya da ölümü ay ortasında vukûbulmuşsa, aylar otuzar gün olarak hesaplanır. Boşanma halinde bu kadın doksan gün, kocasının vefatı halinde yüz otuz gün müddetle iddet bekler. Bu görüş Ebû Yûsuf dan rivayet edilmiştir. Kendisinden rivayet edilen başka bir görüşe göre ise -ki bu İmam Muhammed'in kavlidir- boşama ay ortasında vukûbulduğu takdirde, bu ayın geri kalan günlerini sonra da iki ayı hilâl hesabıyla tamamlar. Dördüncü ayda da ilk ayı otuza tamamlayacak sayıda gün bekleyerek iddetin tamamlanması gerekir. Çünkü asloian ayların hilâllere göre hesaplanmasıdır. Ancak bu mes'elenin ilk ayında olduğu gibi, bu imkânsız olursa, o zaman günlere göre iddet beklenir. Çünkü günler (otuz olduğunda) bir aym bedeli olurlar. Ama iddetin kalan kısmında hilâllere göre iddet beklenir.

Ebû Hanîfe'nin bu mes'eledeki görüşünün gerekçesi şudur; birinci ay sona ermeden ikinci ay girmez ve iddet müddetinden sayılmaz. Birincisi tamamlanmadan sona ermiş olmaz. Şu halde ilk aym eksiği ikinciden tamamlanır. Aynı şekilde ikincinin eksiği de üçüncüden tamamlanır. Şu halde iddetin tamamında hilâlleri esas almak imkânsız olmuştur, ilâ müddeti ve bir işi bir  sene müddetle yapmamaya yemin etme halinde yemin müddeti, kira vb.   şeylerin müddeti hep buna göre hesaplanır.

Kadın; 'iddetim sona erdi' derse; sözü tasdik edilir. Çünkü o bu hususda güvenilirdir. Kocası onu yalanlarsa; mudi gibi kadına yemin ettirilir. [89]

 

Hayızdan Kesilme (Menapoz):


Hayızdan kesilmenin (menapozun) sının hususunda arkadaşlarımız ihtilaf etmişlerdir: Bazıları dediler ki; bu hususda kadının yakınlarından olan akranları nazar-ı itibara alınır.

Bir görüşe göre denildi ki; bu hususda kadının yapısı nazar-ı itibara alınır. Çünkü hayızdan kesilme yaşı şişmanlığa ve zayıflığa göre değişir, imam Muhammed'in bunu altmış yaş olarak belirlediği rivayet edilmiştir. Yine ondan rivayet edildiğine göre o, rum kadınlarında bunu elli beş, melezlerde ise altmış yaş olarak belirlemiştir. Melezler için bunu elli yaş olarak belirlediğine dâir zayıf bir görüş de vardır. Aslında bu, şu ayırım yapılmadan hayızdan kesilme yaşı elli beş olarak belirlenmiştir. Bu Hasan'ın Ebû Hanîfe'den rivayetidir.

Yine ondan gelen bir rivayete göre; hayızdan kesilme yaşı elli beş -altmış arasıdır. Nevâdirü's- Salâh'da İmam Muhammed dedi ki; 'yaşlı ve acuze bir kadın hayız müddeti içinde kanama görürse ve bu bir hastalıkdan dolayı değilse; hayızdır.1

Muhammed b. Mukatil er- Râzî dedi ki; 'bu, o kadının hayızdan kesik olduğuna hükmedilmiş değilse, hayızdır. Ama böyle bir hüküm verilmemişse, bu kan hayız kanı olmaz. Sahih olan da budur.1

Bir kadın hiç hayız görmeden yaşar ve nihayet emsallerinin umumiyetle hayız görmedikleri bir yaşa gelirse; o kadının hayızdan kesikliğine hükmolunur. Câmiü's- Sağîr'de ifade edildiğine göre; bir kadın hiç hayız görmeden otuz yaşına varırsa, artık onun hayızdan kesikli&ine hükmolunur. [90]

 
 



[89] Abdullah b. Mahmûd b. Mevdûd el- Mavsılî, El-İhtiyar Li-Ta'lîlî'l-Muhtar, Ümit Yayınları: 3/228-230.

[90] Abdullah b. Mahmûd b. Mevdûd el- Mavsılî, El-İhtiyar Li-Ta'lîlî'l-Muhtar, Ümit Yayınları: 3/230.



Konu Başlığı: Ynt: İddet müddeti ve hesabı
Gönderen: Mehmed. üzerinde 20 Haziran 2020, 18:20:14
Esselamu aleyküm Rabbim paylaşım için razı olsun


Konu Başlığı: Ynt: İddet müddeti ve hesabı
Gönderen: Sevgi. üzerinde 22 Haziran 2020, 04:17:32
Aleyküm Selâm. faydalı bilgiler için Allah razı olsun kardeşim