> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > İslam Fıkhı Eseleri > el-İhtiyar  > Hulr bâin talâktır
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Hulr bâin talâktır  (Okunma Sayısı 1408 defa)
25 Mart 2011, 15:10:51
Sümeyye

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 29.261



Site
« : 25 Mart 2011, 15:10:51 »



 

Hulr; Bâin Talâktır:




Hul1 yapma halinde bir bâin talâk vâki olur. Zira Hz. Peygamber (sas) şöyle buyurmuştur: "Hul', bir bâin talâkla boşamaktır." Hul' kinaye bir lâfız olduğu için, -evvelce de açıkladığımız gibi- onunla bir bâin talâk vâki olur. Ya durumun delaletinden ya da kadın mal vermekle ancak kocasının nikâhından çıkıp kendisine sahip olmaya -ki, bu da beynûnetle olur- razı olacağından dolayı, hul'de bâin talâkın vâki olması için boşamaya niyyet etmeye ihtiyaç yoktur. Bu; Hz. Ömer, Osman, Ali ve İbn. Mes'ûd'un (r. anhum) mezhebidir.

Hul'ün erkek tarafından gelmesi, talâkı kadının kabulüne bağlamaktadır. Bu takdirde erkeğin ondan geri dönmesi sahih olmaz. Hul' yapılan meclisden erkeğin kalkıp gitmesiyle hul1 bâtıl olmaz. Kadının gıyabında yapılan hul' sahih olur. Kadın bunu duyduğunda haberi aldığı meclisde kabul edip etmemekte muhayyer olur. Hul'un şarta bağlanması ve bir vakte izafe edilmesi caiz olur. Meselâ bir erkek karısına; 'falan adam geldiği zaman...1 veya; 'falan kimse geldiğinde bin dirhem karşılığında seninle muhalâa yaptım' derse; sahih our.

'Falan adam geldiğinde' veya 'yarınki gün olduğunda'; bu hul'u kadm kabul edip etmemekte serbest olur. Kadın tarafından yapılan hul' tıpkı alış veriş gibi bedel karşılığında bir şeye mâlik olmaktır. Onun yaptığı bu hul'de kocasının kabulünden evvel geri dönmesi sahih olur. Ama hul'ün yapıldığı meclisten kadının kabul etmeden kalkıp gitmesi ile hul' bâtıl olur. Kocanın gıyabı halinde bu hul' askıda kalmaz.

Kadın yaptığı takdirde hul'u şarta bağlamayı ve bir vakte izafe etmesi caiz olmaz. Erkek üç gün muhayyer kalmak şartıyla bin dirhem karşılığında karısıyla muhâlâa yaparsa, muhayyerlik şartı bâtıl olur. Muhâlâa yaparken, erkeğin kadının muhayyer olmasını şart koşması da İmameyn'e göre böyledir. Çünkü hul'; talâk ve yemindir. Bunda kan-kocanın muhayyerliği olmaz.

Ebû Hanîfe'ye göre kadının muhayyer kılınması sahihtir. Üç günlük muhayyerlik müddeti zarfında kadın reddederse, hul' bâtıl olur. Çünkü hulf koca tarafından boşama, kadın tarafmdansa, kendi nefsine mâlik olması, yani nikâh kaydından kurtulmasıdır. Bu sebeple hul'de erkeğin değil de, kadının muhayyer olması caiz olur.

Geçimsizlik koca tarafından geliyorsa, boşama karşiığmda kadından bir mal alması mekruh olur: Bu hususda Allah (cc) şöyle buyurmuştur:

"Eğer, bir kadım bırakıp, yerine başka bir kadın amak isterseniz; onlardan birine yüklerle mehir vermiş osanız dahi, ondan hiç bir şeyi geri almayın. "(Nisa: 20). Biz bu âyet-i kerîmedeki geri alma yasağını evvelki nassla amelederse, makrûh olur mânasında kabul ettik.

Bir görüşe göre denildi ki; bu yasak haram kılma mânasında değil, menedip kınama mânasındadır.

Geçimsiz olan kadının kendisi ise, erkeğin ona vermiş oduğu mehirden daha fazla bir mehir alması mekruhtur: Zira rivayet edildiğine göre; Cemile binti Abdullah b. Übeyy b. Selûl -veya başka bir görüşe göre habibe binti Sehr- (ra) Sabit b. Kays b. Şemmas (ra) ile evli idi. Hz. Peygamber (sas) e gelerek; 'yâ Rasûlallah (sas)! Ne o, ne ben' dedi. Hz. Peygamber (sas) haber salarak Sâbit'i huzuruna getirtti, o da; 'ben evlenirken mehir olarak ona bir bahçe vermiştim' dedi. Hz. Peygamber (sas) de o kadına; "Kocandan kurtulup serbest kalman için bahçesini kendisine geri verirmisin?"'diye sorunca kadın; 'evet, hem de fazlasıyla...' dedi. Sabit; 'fazlasına gerek yok' deyince, Hz. Peygamber (sas) şöyle buyurdu; "Ey Sabit! Karma vermiş olduğunu kendisinden geri al Fazlalaştırma, karının yolundan çık (onu serbest bırak). "Sabit bahçeyi aldı ve karısından ayrıldı. Bunun üzerine şu âyet-i kerîme nazil oldu;

"Kadınlara verdiklerinizden (boşanma esnasında) bir şey almanız size helâl olmaz. Ancak erkek ve kadın Allah (cc) m sınırlarında kalıp evlilik haklarını tam tatbik edememekten korkarlarsa, bu durum müstesna. (Ey mümüminler!) Siz de karı-kocanm, Allah (cc) m sınırlarını hakkıyla muhafaza etmelerinden şüpheye düşerseniz, kadının (erkeğe) fidye vermesinde her iki taraficin de sakınca yoktur."(Bakara: 229).

Fakat vermiş olduğu mehirden fazla bir mal alsa, âyet-i kerîmenin mutlak hükmü uyarınca bu yine kendisine helâl olur. Aynı şekilde bir kimse karısını bir mal karşılığında boşar da, karısı bunu kabul ederse, talâk bâin olarak meydana gelir: Bunun sebebini açıklamıştık. Kadının da taahhüd ettiği malı Ödemesi gerekir: Çünkü koca, belirtilen mal kendisine teslim edilsin diye, boşamaya razı olmuştur. Bu Şer'î hüküm olduğu için kadının hul' bedelini kocasına teslim etmesi gerekir.

Mehir olmaya elverişli olan bir mal, hul bedeli olmaya da elverişlidir: Kadının tenasül âleti nikâhdan çıkma halinde de, nikâha girme halinde de kıymet ifade eden bir maldır. Kıymet ifade eden bir mal için bedel (mehir) olmaya elverişli olan bir malın; kıymet ifade etmeyen bir mal için bedel olması haydi haydi elverişli olur.

Hul'de bedel bâtıl olunca, yine bir bâin talâk vâki olur. Boşama bedeli bâtıl olunca, ric'î bir talâk vâki olur: Meselâ domuz, şarap veya leş üzerine hul1 yapan kimsenin bu bedeli bâtıldır. Ama yine de talâk vâki olur. Çünkü koca bu boşamayı karısının kabulü şartına bağlamıştır. Bu şart tahakkuk ettiği için, talâk vâki olur. Hul'debâin talâkın meydana gelmesinin sebebi, hul'ün kinaye bir talâk lâfzı olmasıdır. Bedel karşılığı boşama halinde sarih talâk lâfzı kullanıldığı için ric'î talâk vâki olur.

Bedel bâtıl olduğunda kadının kocaya başka bir mal vermesi gerekmez. Çünkü nikâh kaydından çıkma halinde kadının tenasül âletinin bir kıymeti kalmaz. Zira hul' yaparken, bedel olarak içki, domuz; leş vb. bir şeyi vereceğini söyleyen kadın, kocasına sağlam bir mal vereceğini belirtmiş değildir ki, kocası ona aldanmış olsun. Ayrıca koca müslüman olduğundan dolayı o haram malı teslim alamaz. Kadm taahhüd etmediği için ondan başka bir malı kocasına teslim etmekle mükellef değildir. Ama nikâhda hüküm bunun hilâfinadır. Çünkü kadının tenasül aleti ancak nikâh kaydı altına girmekle kıymet ifade eder.

Mehr-i misil Şer'an mehr-i müsemma gibidir. Koca kansıyla; 'şu bir küp sirke üzerine...' muhâlaâ yapar da açıp baktığında o küpün içinde şarap bulunduğunu görürse, hüküm bunun hilâfına olur. Çünkü kadın ona sağlam bir mal vereceğini beyan etmiş, o da karısına aldanmıştır. Kadınının ona bir küp sirke vermesi gerekir. Şarap karşılığı köle azad etmek ve köleyle mükâteplik sözleşmesi yapmakta da hüküm bunun hilâfinadır. Çünkü bu durumda kölenin kıymetinin verilmesi gerekir. Köle, kıymet ifade eden bir mülktür. Efendisi de bedelsiz olarak kölenin kendi mülkiyeti hâricine çıkmasına razı olmamıştır. -Evvelce de açıkladığımız gibi- nikâh kaydından çıkma halinde, kadının tenasül aleti böyle değildir.

Bir kimse kendisine bedel olarak bir köle verilmek üzere kansıyla hul' yapar da, kendisine köle diye verilen şahsın hür olduğunu görürse; mehir olarak vermiş olduğu malı dönüp kansından ister. Ebû Yûsuf a göre, köle olarak gösterilen o adam köle farz edilerek kıymeti ne kadarsa, o kadar malı kansından alır. Cinsini belirtmediği bir elbise veya binek karşılığında  kansıyla  hul'   yapan bir kimsenin vermiş olduğu mehri kansından geri almaya hakkı vardır. Hul1 bedeli her hangi bir köle ise, mehirde olduğu gibi vasat bir kölenin kocaya verilmesi gerekir. Hul1 bedeli olarak Herat kumaşı söylenmişse, verilen kumaşın Merv kumaşı olduğu anlaşılmışsa; koca, orta kalitede Herat kumaşını alma hakkına sahip olur. Belirli bir kaç dirhem karşılığında kansıyla muhâlaâ yapan koca, kendisine verilen dirhemlerin kalp olduğunu görürse; dönüp kansından sağlam dirhemleri alır. Hul' bedeli fahiş şekilde kusurlu olmadıkça, geri verilmez. Mehirde de bu hüküm câridir.

Bir kimse mal karşılığı olmaksızın kansını hul' eder ve; 'ben boşanmayı kastetmedim1 derse; sözü doğru kabul edilir. Çünkü hul' kelimesi talâkın kinayeli lâfızlanndandır. Ama hul', malî bir bedel karşılığında yapıldığında bu sözü doğru kabul edilmez. Çünkü kan - koca bâin olarak aynlmadıkça, hul' bedelinin ödenmesi vâcib olmaz.

Kadın kocasına; 'beni, elimdeki karşılığında hul' et' der ve elinde   bir   şey   yoksa;   kadının   bir şey vermesi gerekmez: 'Beni evimdeki karşılığında hul' et1 der ve evinde de bir şey yoksa, aynı hüküm geçerlidir. Çünkü kadın ona maldan bahsetmemiştir ki, onu aldatmış olsun...

Şayet;  beni elimdeki mal karşılığında...'veya;'evimdeki eşya karşılığında hul1 et' derse ve elinde mal yahut evinde eşya bulunmazsa; mehri kocasına geri verir: Bunda kaide şudur; kadm kocasını kıymet ifâde eden bir mala ümitlendirir, ama kaybettiği ya da mevcut olmadığı için o malı kocasına teslim etmezse; kocası dönüp ondan mehrini alır. Çünkü kadm mala ümitlendirerek onu aldatmıştır. Aldatılan aldatana dönerek ondan bedelin karşılığını alır. Şart koşulan ve kendisine ümitlendirilen şey ele geçmeyince, karşılıksız olarak yok olmuş olur. Bu takdirde kadının bedelin karşılığını (tenasül aletininin mülkiyetini) kocasına vermesi gerekir. Ancak kadm bunu veremeyeceğine göre; bu aletin kıymetini kocasına vermesi gerekir ki, o da mehirdir.

Bir kimse zimmetinde buluduğu söylenen mehir karşılığında kansıyla muhâlaâ yapar da, ödemiş olduğu için zimmetinde mehir borcu kalmadığı anlaşılırsa; kadının aldığı mehri kocasına geri vermesi gerekir.

Ama muhâlaâ yaparken koca zimmetinde mehir borcu kalmadığını ve evde eşya bulunmadığını bilirse, karısının ona bir şey vermesi gerekmez. Kadın; 'beni, elimdeki dirhemler...' veya; '...dirhemlerin bazıları karşılığında hul' et' der de, elinde bir şey yoksa; kadının üç dirhem vermesi gerekir. Çünkü kadın 'dirhemler' demiştir. Cem'in en azı -bilindiği gibi- üçtür.

Bir kimse küçük yaşdakİ evli küçük kızı onun mal...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Hulr bâin talâktır
« Posted on: 19 Nisan 2024, 05:12:13 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Hulr bâin talâktır rüya tabiri,Hulr bâin talâktır mekke canlı, Hulr bâin talâktır kabe canlı yayın, Hulr bâin talâktır Üç boyutlu kuran oku Hulr bâin talâktır kuran ı kerim, Hulr bâin talâktır peygamber kıssaları,Hulr bâin talâktır ilitam ders soruları, Hulr bâin talâktırönlisans arapça,
Logged
09 Ağustos 2020, 18:09:15
Mehmed.
Görevli Sorumlusu
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bay
Mesaj Sayısı: 18.663


Site
« Yanıtla #1 : 09 Ağustos 2020, 18:09:15 »

Esselamu aleyküm Rabbim paylaşım için razı olsun
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

10 Ağustos 2020, 01:58:14
Sevgi.
Bölüm Görevlisi
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 17.956


« Yanıtla #2 : 10 Ağustos 2020, 01:58:14 »

Aleyküm Selâm. Bilgiler için Allah razı olsun kardeşim. Rabbim ilmimizi artırsın inşaAllah
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes