๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => el-İhtiyar => Konuyu başlatan: Sümeyye üzerinde 21 Mart 2011, 15:32:43



Konu Başlığı: Hırsızın çaldığını tekrar çalması
Gönderen: Sümeyye üzerinde 21 Mart 2011, 15:32:43
Hırsızın Çaldığını Tekrar Çalması:




Hırsızın yapmış olduğu bir hırsızlıktan dolayı eli kesilir ve sonra önceden çalmış olduğu malı onda hiç bir değişiklik olmadan tekrar çalarsa, artık eli kesilmez: Kıyasa göre kesilmesi gerekir. Hasan, bu görüşü Ebû Yûsuf dan rivayet etmiştir. Çünkü hırsız çaldığını sahibine geri verince o mal tazminat bakımından onun için başka bir mal gibi olur. Kesme cezası bakımından da böyledir. Ama bu mes'eledeki istihsan şeklinin açıklaması şöyledir: Bu mal onun hakkında değer ifade etmez olmuştur. Görülmez mi ki; onu harcamış ise, tazminat ödemekle mükellef olmaz. Kendisi hakkında değer taşımayan bir malı çaldığından dolayı eli kesilmez. Onu sahibine geri vermekle her ne kadar o mala dokunulmazlık hakikati geri dönse de, mülk ve mahal birliğine nazaran cezanın düşme şüphesi hâlâ vardır ve kesme cezası tatbik edilmez.

Fakat hali değişmişse, meselâ iplik iken bez yapılmışsa, el kesilir: Çünkü o ayn ismen, sûreten ve manen değişmiştir. Hatta gasbeden ona mâlik olur. Ayn değişirse, mahal ve kendisinden dolayı, el kesilen nesne birliği bakımından neş'et eden şüphe ortadan kalktığı için, hırsız onu yine çalarsa, yine kesme cezasına çarptırılır.

Bir kimse bir aynı çaldığından dolayı eli kesilir de sonra kendisinden çalınan sahibi o aynı bir başkasına satar, sonra geri satın alır ve hırsız yine o aynı kendisinden çalarsa; Irak ulemâsı dediler ki; bu durumda hırsızın eli kesilmez. Çünkü o ayn hakikaten mevcuttur ama, o ayndaki mülkiyet sebebi değişmiştir ve o aynın dokunulmazlığının düşmesine dâir bir şüphe meydana gelmiştir.

Horasan ulemâsı dediler ki; bu durumda hırsızın eli kesilir. Çünkü o aynın dokunulmazlığı birinci şahıs hakkında kesme cezasının vücûbunun zarureti açısından düşmüştür. Bu zaruret müşteri hakkında yok olmuştur. Şu halde o aynın dokunulmazlık delili mevcud olmuş, bu dokunulmazlığın düşmesine dâir delil de yok olmuştur. Dolayısıyla o ayn dokunulmaz halde kalmıştır. Satıcısına geri döndüğünde eskiden olduğu gibi yine değerli ve dokunulmaz bir ayn haline gelir.

Aynı şekilde bir kimse pamuk çalıp eli kesilir de sonra o pamuk eğirilip iplik haline getirilir ve aynı hırsız bu ipliği çalarsa, açıkladığımız sebepden dolayı bu defa sol ayağı kesilir.

Bir kimse ipek veya pamuktan dokunmuş bir elbiseyi çalıp eli kesilir ve sonra bu elbise dağılıp parçalanır da aynı hırsız bunu bir daha çalarsa; kesme cezasına çarptırılmaz. Çünkü o ayn ve mülkiyeti değişmemiştir. [51]

 

Kesme Cezasında Mal Sahibinin Hazır Bulunması Ve Şâhidlerin Rücûu Veya Ölmeleri:


Mal sahibinin veya onun yerine geçen birinin hazır bulunması; hırsızlıktan dolayı el kesme cezasına hükmedilmesinin sahih olması için şarttır. Çünkü hırsıza bu cezanın verilmesine hükmetmek, çalınan malın asıl sahibine âit olduğuna hükmetmek gibidir. Hüküm verildikten ama infaz edilmeden evvel mal sahibi kaybolursa, kesme cezası infaz edilmez. Çünkü infaz da hüküm vermeğe benzer. Bu sebepledir ki, şâhidlerin kesme cezasına hükmedilmesinden sonra şehâdetten rücû etmeleri veya şehâdetlerinin cerhedilmesi halinde ceza infaz edilmez.

Hüküm verildikten sonra şâhidlerin kaybolmaları veya ölmeleri; hakların tamamında infaza mâni olmaz. Zira haddler; mevhum şüpheler sebebiyle tatbikten kaldırılmazlar. Mevhum şüphler; şâhidlerin şehâdetten rücû etmeleri veya cerhedilmeleri gibi infaza mâni sebepler değillerdir. Çünkü mevhum şüphelerin ardı arası kesilmez. Eğer bunlar nazar-ı itibara alınacak olurlarsa; artık ebediyyen hadd tatbik edilemez. [52]

 

Hüküm Verilmesinden Sonra Şâhidlerin Durumlarında Değişiklik Olması:

Şâhidler hüküm verilmesinden sonra fasık, kör, deli veya mürted olurlarsa bu, malî cezalarda değil de, haddlerde ve kısasda infaza mâni olur. Çünkü hüküm vermek ancak kadının hükmü infaz etme salâhiyetini ortaya koyar. Çünkü hak, sahibi için apaçık ortadadır. Sahip Allah (cc) dır. Hüküm vermeğe olan ihtiyaç, infaz salahiyetini ortaya koymak içindir. Şu halde infaz; manen hüküm vermek ve muhakeme etmek gibi olmaktadır. Bu arızalar hükmün verilmesinden evvel manen meydana gelmiş gibi olurlar. Mallarda ise, durum bunun hilâfınadır. Çünkü hak muhakeme ile ortaya konulunca, o hakkı yerine getirme salahiyeti hâkimin hükmü ile değil de, hak sahibinin sabık mülkiyeti ile sabit olur. [53]




[51] Abdullah b. Mahmûd b. Mevdûd el- Mavsılî, El-İhtiyar Li-Ta'lîlî'l-Muhtar, Ümit Yayınları: 4/27-28.

[52] Abdullah b. Mahmûd b. Mevdûd el- Mavsılî, El-İhtiyar Li-Ta'lîlî'l-Muhtar, Ümit Yayınları: 4/28-29.

[53] Abdullah b. Mahmûd b. Mevdûd el- Mavsılî, El-İhtiyar Li-Ta'lîlî'l-Muhtar, Ümit Yayınları: 4/29.



Konu Başlığı: Ynt: Hırsızın çaldığını tekrar çalması
Gönderen: Mehmed. üzerinde 05 Temmuz 2020, 17:59:28
Esselamu aleyküm Rabbim paylaşım için razı olsun


Konu Başlığı: Ynt: Hırsızın çaldığını tekrar çalması
Gönderen: Sevgi. üzerinde 27 Ağustos 2020, 02:23:26
Aleyküm Selâm. Bilmeliyiz ki her ne halde olursak olalım Rabb'imiz hiç şüphesiz bizleri görüyor ve işitiyor. Oyüzden herzaman bunun bilincinde olarak hareket edenlerden olalım inşaAllah


Konu Başlığı: Ynt: Hırsızın çaldığını tekrar çalması
Gönderen: Ceren üzerinde 28 Ağustos 2020, 17:50:46
Esselamu aleyküm.haram maldan haram lokmadan sakınan Allah'ın rızasını gözeten kullardan olalım inşallah...