๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => el-İhtiyar => Konuyu başlatan: Sümeyye üzerinde 06 Nisan 2011, 15:49:40



Konu Başlığı: Hac
Gönderen: Sümeyye üzerinde 06 Nisan 2011, 15:49:40
HACC


Hacc, Arapça'da muazzam bir şeye yönelmek mânasındadır. Şâir derki;

(“Avf kabilesinden bir çok cemaatleri görüyorum ki onlar),

Zibirkanın safranla boyalı sarığına yöneliyorlar.”

Şer'î ıstılahda ise hacc: belli bir yeri, yani Beytullah'ı, belli bir şekilde, belli bir vakitte, belli şartlarda ziyaret etmektir ki; bununla alâkalı açıklama inşâallah verilecektir. Hacc; kat'î ve muhkem bir farizadır. Bu farizayı inkâr eden kâfir olur. İslâmın rükünlerinden biridir. Farziyyeti; Kitab, sünnet ve icmâ-ı ümmetle sabittir. Kitab'daki delili şu âyet-i kerîmedir:

“(Ona bir yol bulabilenlerin, yani gücü yetenlerin) Beyt'i haccetmesi Allah (cc)ın insanlar üzerinde bir hakkıdır” [1] Sünnetteki delili ise, şu hadîs-i şeriflerdir:   

“İslâm beş temel üzerine kurulmuştur.” [2]

“Rabbinizin Beyt'ini haccedin.” Haccın farziyeti hususunda icmâ da vardır.

Haccın farz olmasına sebep, Beytullah'dır. Çünkü hacc ona izafe edilmiştir. Bunun farziyeti tekerrür etmez. Çünkü Beytullah da tekerrür etmiyor. Hacc farz olur olmaz yerine getirilmesi gereken bir ibadettir. Hz. Peygamber (sas) şöyle buyurmuştur:

“Kim kendisini Allah (cc) ın evine götürecek bir yiyecek bulur da haccetmezse, ounun için yahudi veya hıristiyan olarak ölmekden başkası yoktur.” [3]

Ebû Hanîfe'den nakledilen bir söz de buna delalet eder; “Kimin yanında hacca gidecek malı var da evlenmek isterse, evvelâ hacceder.” Bir sene içinde ölmek nâdir rastlanan bir şey değildir. Ama bir namazın vakti içinde ölmek nadir rastlanan bir şeydir. Bu sebepledir ki; farz olur olmaz hemen gitmek icmâen daha faziletlidir.

Hacc, ömürlük bir farizadır; sadece bir defa gidilmesi farzdır: Rivayet edildiğine göre;

“Ona bir yol bulabilenlerin (gücü yetenlerin) Beyt'i haccetmesi Allah (cc) ın insanlar üzerinde bir hakkıdır,” âyet-i kerîmesi nazil olduğunda adamın biri; “Her sene mi, ya Rasûlallah (sas)” diye sormuş, Oda;

“Hayır, sadece bir defa.” cevabını vermişti. [4] Ayrıca haccın sebebi Beytullah'dır. Beytullah tekerrür etmediğine göre hacc da tekerrür etmez. Bu hususda icmâ edilmiştir.

Müslüman, hür, akıllı, baliğ, sıhhatli, binek ve azık bulabilen, aslî ihtiyaçlarından fazla olarak gidişinden dönüşüne kadar kendisine ve ailesine yetecek miktarda nafakası bulunan ve yol emniyeti sağlanan kimselere hacc farzdır: Haccın farziyeti için müslüman olma şartı vardır. Çünkü kâfir ibadet etme ehliyetine sahip değildir. Hür olma şartı da vardır. Zira Hz. Peygamber (sas) şöyle buyurmuştur:

“Bir köle on defa hacceder de sonra azad edilirse, farz olan haccını yerine getirmesi gerekir. Bir çocuk on defa hacceder de, sonra bulûğa ererse, farz olan haccını yerine getirmesi gerekir.” [5] Kaldı ki, kölenin bedeni ile elde edilen menfaat başkasına (efendisine) aittir. O âcizdir. Efendisi menfaat elde etmesine izin verse bile bu hüküm değişmez. Çünkü ona verilen bu izin bedeni ile temin edeceği menfaatin kendisine iğreti olarak verilmesi gibidir. Köle, efendisi tarafından kendisine verilen bu izinle hacca gitmeye muktedir sayılmaz. Nitekim fakir de başkasının kendisine binek ve azığı iğreti olarak vermesiyle hacca gitmeye muktedir sayılmaz.

Akıllı ve baliğ olma şartı da vardır: Çünkü akıllı ve baliğ olmak mükellefiyetin sıhhat şartıdır. Bunların şart olduğu yukarıdaki hadîs-i şerîfde de anlatılmıştı.

Sıhhatli olma şartı da vardır: Çünkü sıhhat olmaksızın hacca gitmeye muktedir olunmaz. Cuma bahsinde de olduğu gibi kör hakkında ihtilaf edilmiştir. Zayıf bir rivayetle nakledildiğine göre; İmameyn kör kimseye haccın vâcib olmadığını söylemişlerdir. Cuma namazına giderken köre kılavuzluk eden kimseye; cuma namazı sıkça tekrarlandığından dolayı, ücret vermek gerekir. Ama hacc nadiren yapılan bir ibadet olduğundan dolayı, haccda köre kılavuzluk eden kimseye ücret vermek gerekmez. Bu sebeple, Ebû Hanîfe'ye göre körün hacca gitmesi gerekir.

Binek ve azığı bulabilme ve gidişden dönüşe kadar gerekli olan nafakanın temin edilmesi şartı da vardır. Çünkü bunlar olmadan hacca gidilmez. Hacca istitâat (muktedir olma) in mânası sorulduğunda Hz. Peygamber (sas);   “Binek ve azık.” cevabını vermişti. [6] İbn Abbas bunu böyle açıklamıştır. Binekden kasıt; hacca gidecek olan şahsın tahtırevanın bir bölümünü veya sadece gece yahut sadece gündüz için değil de, gece ve gündüz bir deve kiralayabilmesidir. Aksi takdirde; gece için kiralanırsa gündüz, gündüz için kiralanırsa geceleyin deveye binemez. Ve hacca yaya olarak gitme zorunda kalır ki; bu durumda ancak yaya olarak hacca gitmeye muktedir olunabilir.

Hacc masraflarının aslî ihtiyaçlarından fazla olması şartı da vardır: Çünkü aslî ihtiyaçların karşılanması, ilâhî hukukdan evvel gelmektedir. Hacc masrafının hacca gidecek olanın ailesinin nafakasından fazla olması şartı da vardır: Çünkü nafaka onların hakkıdır. Onlar muhtaç ve fakir oldukları, Allah (cc) Ganî ve müstağnî (zengin, muhtaç olmayan) olduğu için; onların hakları ilâhî hukukdan önce gelir. Hacc masraflarının, hacca gidenin borçlarını karşılayacak maldan fazla olması da şarttır. Bunun sebebini açıklamıştık. Ebû Yûsuf’dan nakledilen bir görüşe göre; hacının memleketine dönüşünden bir ay sonrasına dek yetecek miktarda nafakasının mevcud olma şartı da vardır.

Kişinin içinde oturmadığı bir evi ve hizmetinde çalıştırmadığı bir kölesi varsa; hacca gitmek için bunları satması vâcib olur. Yol emniyetinin sağlanması da şarttır: Çünkü yol emniyeti olmadan, gidilmek istenen yere ulaşılamaz. Mekke'liler ve Mekke civarında oturanlar bineksiz olarak haccedebilirlerse, haccetmeleri farz olur. Çünkü bunlar haccı zorlanmadan ifa edebilirler. [7]



[1] Âl-i İmrân: 3/97.

[2] Bu hadîsi Buharî, Müslim, Tirmizî, Neseî ve Ahmed rivayet etmiştir.

[3] Bu hadîsi Tirmizî rivayet etmiştir.

[4] Bu hadîsi Ebû Dâvud, Neseî, İbn. Mâce, Hâkim ve Ahmed rivayet etmiştir.

[5] Bu hadîsi Beyhakî ve İbn ebî Şeybe rivayet etmiştir.

[6] Bu hadîsi Tirmizî, İbn. Mâce, Dârekutnî, Hâkim ve Beyhakî rivayet etmiştir.

 

[7] Abdullah b. Mahmûd b. Mevdûd el- Mavsılî, El-İhtiyar Li-Ta'lîlî'l-Muhtar, Ümit Yayınları:1/283-286.


Konu Başlığı: Ynt: Hac
Gönderen: Züleyha üzerinde 17 Mart 2020, 11:21:28
Allah razi olsun hocam selâm ve dua ile inşallah


Konu Başlığı: Ynt: Hac
Gönderen: Sevgi. üzerinde 18 Mart 2020, 04:16:56
Esselâmü Aleyküm. Rabbim bizlere hac ibadetini hakkıyla yerine getirenlerden eylesin inşaAllah
Bilgiler için Allah razı olsun kardeşim


Konu Başlığı: Ynt: Hac
Gönderen: Mehmed. üzerinde 19 Mart 2020, 13:30:09
Ve Aleykümüsselam Rabbim paylaşım için razı olsun