> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > İslam Fıkhı Eseleri > el-İhtiyar  > Boşamanın Allah ın dilemesine bağ­lanması
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Boşamanın Allah ın dilemesine bağ­lanması  (Okunma Sayısı 1456 defa)
25 Mart 2011, 15:26:57
Sümeyye

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 29.261



Site
« : 25 Mart 2011, 15:26:57 »



Boşamanın Allah (c.c) ın Dilemesine Bağ­lanması




Kadına kocası; 'Allah (cc) dilerse, sen boşsun' veya; 'Allah (cc) m dilemesiyle sen boşsun' veya; 'Allah (cc) dilemedikçe, sen boşsun yahut; 'Allah (cc) in dilemesi müstesna, sen boşsun' derse; 'Allah (cc) in dilemesi' ile alâkalı kısmı 'boşsun' ifâdesine bitişik, hemen onun arkasından söylerse; talâk vâki olmaz: Bunda asıl kaide Hz. Peygamber (sas) in şu hadîs-i şerifidir: "Bir kimse karısını boşamaya veya kölesini azad etmeye yemin eder de; bu yeminine bitişik olarak 'Allah   (cc) dilerse' derse; söylediklerini yapmaması halinde yeminini

bozmuş sayılmaz." [34] Çünkü burada boşama veya azad etme; mevcudiyeti bilinmeyen bir şarta bağlanmıştır. Boşama veya azad etme şüphe ile meydana gelmez. Çünkü şarta bağlanan şey, o şarttan evvel mevcut değildir. Boşama veya azad etmenin; melek, şeytan ve cin gibi, dileyip dilemediği bilinmeyen mahlûkların dilemesi şartına bağlanması durumunda da aynı hüküm geçerlidir. Rivayet ettiğimiz hadîs-i şerîfden dolayı, istisna; boşama veya azad etme sözüne bitişik olarak söylenirse, sahih olur. Ama ayrık olarak söylenirse, sahih olmaz. Çünkü birinci cümleyi, yani boşama veya azad etme cümlesini söyledikten sonra susarsa; bu birinci cümlenin hükmü sabit olur. Bundan sonra yapılan istisna veya şarta bağlama; hükmü sabit olan birinci cümleden geri dönmektir ki, bu kabul edilmez. Ama birinci cümleyi söyledikten sonra nefes alacak kadar susar veya aksınr veya geğirirse; ya da dilinde ağırlık olduğu için tereddüdü uzayıp sonra; 'Allah (cc) dilerse' derse; bu istisna sahih olur.

Fakat birinci cümleyi söyledikten sonra kendi arzu ve ihtiyarı ile soluk alırsa, yapılan istisna bâtıl olur. 'Allah (cc) dilerse' sözünü sessizce dilini oynatarak söylerse; -sesi duyulmasa bile- Kerhî'ye göre bu istisna sahih olur. Hinduvânî ise, sesi duyulmazsa, yaptığı istisna sahih olmaz, demiştir.

Bir kimse karısına; 'sen boşsun' demek ister de, hiç kastı olmadan dili sürçüp; 'Allah (cc) dilerse' derse; tıpkı 'sen boşsun' demek isteyip de, dili sürçerek 'veya boş değilsin' demesinde olduğu gibi, talâk vâki olmaz.

Bir kimse karısına; 'sen boşsun üç talâkla ve üç talâkla Allah (cc) dilerse' veya; 'sen boşsun üç talâkla ve bir talâkla Allah (cc) dilerse' derse, bu istisna bâtıl olur.

İmameyn dediler ki; 'bu istisna sahihtir. Keza, bir efendi kölesine; 'sen hürsün ve hürsün Allah (cc) dilerse' derse, istisna sahih olur. Çünkü söz birdir ve sonu ile tamam olur ki, sonu da baş kısmına bitişiktir.'

Ebû Hanîfe'ye göre bu munkatı' bir istisnadır. Çünkü; '...ve üç talâkla...', '...ve bir talâkla...', '...ve hürsün Allah (cc) dilerse...' sözü lağv olup, istisna bakımından fayda sağlamaz ve munkatı' bir istisna olur.

Bir kimse karısına ' sen boşsun bir talâkla ve üç talâkla Allah (cc) dilerse' derse; bu istisna ittifakla sahih olur. Aynı şekilde; 'sen boşsun ve boşsun ve boşsun Allah (cc) dilerse1 derse, istisna sahih olur. Çünkü boşama sözüyle istisna sözü arasına boş bir söz girmiş değildir.

Sen biri hâriç üç talâkla boşsun1 sözü ile iki talâk vâki olur. ' İkisi hâriç' denilirse, bir talâk vâki olur: Bunda asıl kaide şudur; istisna, kendisinden istisna edilenden sonra müstesna kılınanı söylemektir. Zira bunu yapan kimse kendisinden istisna edilenden sonra müstesna kılınanı söylemek istemiştir.

'KüH'den küll istisna edilmez. 'Sen üç hâriç üç talâkla boşsun' denilirse, üç talâk vâki olur ve istisna bâtıl olur. 'Sen dört hâriç üç ve üç   talâkla boşsun' denildiğinde yine üç talâk vâki olur: Bu Ebû

Hanîfe'nin görüşüdür. İnıameyn'in kavline kıyas yapılırsa, -evvelce de açıkladığımız gibi- bir talâk vâki olur.

'Sen biri ve biri ve biri hâriç, üç talâkla boşsun' denildiğinde istisna yine geçersiz olur: Çünkü burada üç talâkı üç talâkdan istisna etmiştir. 'Sen dokuzu hâriç on talâkla boşsun' denildiğinde bir talâk vâki olur. 'Sekizi hâriç on talâkla boşsun' denildiğinde de iki talâk vâki olur: Bunda asıl kaide şudur; üç talâkdan fazlası ikâ edilir de, sonra istisna yapılırsa, sözün tamamı sahih olur. Burada istisna sözün tamamında tesirli olur. Burada istisna edilen, vukuu sahih olan üç talâkın tamamından istisna edilmiş olmaz. Dolayısıyla istisna sözün tamamında yapılmış olur. Geride kalan talâk üç veya daha az sayıda da olsa, vâki olur. Çünkü istisna hükme değil, lâfza tâbi olur. Telâffuz edilen cümle bir cümledir. İstisna ona dâhil olur. Onun tazammun ettiği istisna sakıt olur. Geride kalan talâk vukuu sahih olanlardansa, tamamıyla vâki olur.

Bir kimse karısına; 'üç talâk hâriç ve bir talâk hâriç; sen üç talâkla boşsun' derse; bir talâk vâki olur. Çünkü koca her istisna edileni kendisini takib edenden istisna etmiştir. Bir, üç talâkdan istisna edilirse, geride iki talâk kalır. Bu ikiyi de üçden istisna ederse, bir talâk kalır. Bu takdirde; 'iki hâriç, sen üç talâkla boşsun' demiş gibi olur. Eğer; 'üç hâriç, iki hâriç, bir hâriç; sen üç talâkla boşsun' derse; bir talâk vâki olur. Çünkü bu sözünde ikiden biri istisna etmiş olduğu için, geride bir talâk kalır. Bunu da üçden istisna edip, geride iki kalır ki, bunları da üçden istisna edince; geride sadece bir talâk kalır.

Aynı şekilde; 'dokuz hâriç, sekiz hâriç, yedi hâriç; sen on talâkla boşsun' derse, iki talâk vâki olur. Yediyi sekizden istisna ettiği için, bir talâk kalır. Sonra dokuzdan biri istisna ettiği için sekiz talâk kalır. Bundan sonra sekizi ondan istisna ettiği için geride iki talâk kalır. Bütün talâk ve istisna çeşitleri buna göre hesaplanır.

Bunun hesaplaması şöyle yapılır: İlk talâk sayısını sağ elinizde, ikinci talâk sayısını sol elinizde, üçüncü talâk sayısını sol elinizde, dördüncü talâk sayısını akdedip, toplarsanız; sonra sol elinizde toplanan sayıyı sağ elinizde toplanan sayıdan düşerseniz; geride kalan sayıdaki talâk vâki olur. [35]

 

Hastalık Halinde Karısını Boşayıp Sonra Ölen Kocanın Durumu



Bir kimse ölümüne sebep olan hastalığı esnasında karısını bâin talâkla boşar ve sonra ölürse; karısı iddetini tamamlamamış ise, kocasına mirasçı olur. Eğer iddeti sona erdikten sonra ölürse; mirasçı olamaz: Bunda asıl kaide şudur; ölüm hastalığında kan-kocalık umumiyetle mirasçı olmaya yol açan bir sebeptir. Bu sebebin iptali, diğer eşe zarar verir. Ric'î talâkda olduğu gibi, iddet hali devam ettiği müddetçe miras hakkı bakımından bu zararı gidermek için evlilik sebebinin iptalini reddetmek vâcib olur. Ama iddetin sona ermesinden sonra evliliğin devam ettirilmesi imkânsızdır. Çünkü artık evliliğin ne eseri, ne de hükmü kalmıştır.

Bir kimse karısını onun isteği ile boşamışsa, yahut erkek ölümüne sebep olan hastalığı halinde iken, kadın muhayyerliğine dayanarak kendisini seçer ve yine kocasının tenasül organının kesikliği, iktidarsızlığı ve bulûğa ermiş olmak, azad edilmek gibi sebeplerle kocasından ayrılırsa; bu ayrılık kadın tarafından meydana getirildiğinden, kadın; iddeti dolmadan ölen kocasına mirasçı olamaz: Çünkü biz, iptal edici sebepler varken, yine kadının durumunu nazar-ı itibara alarak, evliliğin devam etmekte olduğunu kabul ettik. Ama kadın iptal edici sebebe razı olursa; artık kendisinin durumunun nazar-ı itibara alınmasını haketmez. Evliliği iptal edici sebep, yani talâk; kocanın yaptığı bir iştir.

Kadın hasta olduğu halde yukarıda söylediğimiz muhayyer bulunduğu sebeplere dayanarak kocasından ayrılırsa; iddeti bitmeden öldüğünde kocası ona mirasçı olur: Çünkü kadın, kocasının hakkını iptal etmekten menedilmiştir. Kocasını zarardan korumak için karısına mirasçı olması açısından nikâhın mevcudiyetini kabul ettik. Ancak zeker kesikliği ve iktidarsızlık hâriç; bu durumda koca mirasçı olamaz. Çünkü bu talâk sayılır ve bu eksiklik de kocaya izafe edilir. [36]




[34] Bu hadîsi Tirmizî tahric etmiştir

[35] Abdullah b. Mahmûd b. Mevdûd el- Mavsılî, El-İhtiyar Li-Ta'lîlî'l-Muhtar, Ümit Yayınları: 3/153-156.

[36] Abdullah b. Mahmûd b. Mevdûd el- Mavsılî, El-İhtiyar Li-Ta'lîlî'l-Muhtar, Ümit Yayınları: 3/156-157.


[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Boşamanın Allah ın dilemesine bağ­lanması
« Posted on: 29 Mart 2024, 09:13:28 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Boşamanın Allah ın dilemesine bağ­lanması rüya tabiri,Boşamanın Allah ın dilemesine bağ­lanması mekke canlı, Boşamanın Allah ın dilemesine bağ­lanması kabe canlı yayın, Boşamanın Allah ın dilemesine bağ­lanması Üç boyutlu kuran oku Boşamanın Allah ın dilemesine bağ­lanması kuran ı kerim, Boşamanın Allah ın dilemesine bağ­lanması peygamber kıssaları,Boşamanın Allah ın dilemesine bağ­lanması ilitam ders soruları, Boşamanın Allah ın dilemesine bağ­lanmasıönlisans arapça,
Logged
15 Ağustos 2020, 18:30:06
Mehmed.
Görevli Sorumlusu
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bay
Mesaj Sayısı: 18.662


Site
« Yanıtla #1 : 15 Ağustos 2020, 18:30:06 »

Esselamu aleyküm Rabbim paylaşım için razı olsun
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

16 Ağustos 2020, 19:34:29
Sevgi.
Bölüm Görevlisi
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 17.948


« Yanıtla #2 : 16 Ağustos 2020, 19:34:29 »

Aleyküm Selâm. Bilgiler için Allah razı olsun kardeşim. Rabbim bizlerin ilmini artırsın... Amin ecmâin
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

17 Ağustos 2020, 07:33:20
Es-Sabur

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 1.281


« Yanıtla #3 : 17 Ağustos 2020, 07:33:20 »

Bir kimse boşanmayı Allah ın dilemesine bırakırsa o boşanma olmuş sayılmaz çünkü Allah ın ne taktir edeceği belli değildir
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes