> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > İslam Fıkhı Eseleri > el-İhtiyar  > Mükâteb
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Mükâteb  (Okunma Sayısı 1224 defa)
23 Mart 2011, 14:53:54
Sümeyye

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 29.261



Site
« : 23 Mart 2011, 14:53:54 »



 
 
42- MÜKÂTEB




Kitabet akdi müstehabdır, mendûbdur. Bu hususda Allah (cc) şöyle buyurmuştur:


"Eğer kendilerinde bir hayır görüyorsanız, hemen mükâtebe yapın." (Nûr: 33). Buradaki 'yapın' emri mendûbiyet ifade eder. Bu emirle vâciblik kastedilmediği hususunda icmâ vardır. Bu emri câizlik mânasında alırsak; şartla amel etmemek gerekir. Çünkü bu akdin şartsız olarak caiz olacağı hususunda icmâ vardır, "j^er kendilerinde bir hayır görüyorsanız" sözüne gelince; bu bir şart olmayıp âdet mânasında tefsir edilmiştir. Ya da şöyle diyebiliriz; efendi köle veya cariyesinde bir hayır görmüyorsa, en iyisi onunla mükâtebe sözleşmesi yapmamasidır. Köle veya cariye hürriyete kavuşmak, hürriyetin maslahatlarına ulaşmak maksadıyla kazanç sahasına atılıp çalışacağından dolayı; kitabet akdi yapmak müstebabdır.

Zikrettiğimiz Kur'an-ı kerîm âyetlerinde de görüldüğü gibi, mükâteplik akdinin meşrûiyyeti Kitab ve sünnetle sabittir. Sünnetteki deliller, Hz. Peygamber (sas) in şu hadîs-i şerifleridir; "Kim kölesiyleyüz evak üzerinden mükâtebe yapsa da, kölesi bunun on evakı hâriç hepsini adese;   yine köle köledir." [1]  "Mükâteb, üzerinde bir dirhemlik borç kaldığı müddetçe, yine köledir."  [2] Kitabet  akdinin câizliği hususunda icmâ vardır.

Efendi kölesi ile bir mal üzerine kitabet akdi yapıp kölede kabul   ederse,   mükâtep   olur: Kitabet akdi yapmak caizdir. Bunun sebebini  açıklamıştık. Kölenin bunu kabul etmesi şartına gelince; kitabet bedeli  bir  mal   olup,   kölenin bunu ödemesi gerektiğine göre, bunu üstlenmesi lâzımdır ki, bu da kabul ile  olur. Rivayet ettiğimiz hadîs-i şerîfde de  ifade edildiği gibi; köle kitabet bedelinin tamamını ödemeden azad olmaz. Efendisi ona; 'Ödersen, hürsün1 demiş olmasa bile; kitabet bedelini ödediğinde hürdür. Çünkü hür olması akdin gereğidir. Alış veriş akdinde olduğu gibi; bu  şartsız olarak tahakkuk eder. Bu hususda âkil olan   küçük   de   büyük gibidir: Bu, akıllı çocuğa verilen iznin bir teferruatıdır. Kararlaştırılan malın derhal veya taksitle ödenmesi veya tehir edilmesi şartları arasında bir fark yoktur: Çünkü bu hususdaki nasslar mutlaktır. Bedelin vadeli olarak ödenmesi için konulan kayıt, nassa ilâve yapmak olduğundan; diğer muavaza akidlerinde olduğu gibi, reddedilir. Selem akdinde ise, hüküm bunun hilâfınadır. Çünkü üzerinde selem yapılan nesne, üzerinde akid yapılan  şeydir. Selem bahsinde de açıkladığımız   gibi,   selem;   müflislerin  satışıdır.   Şu  halde   selemde üzerinde   akid  yapılan  nesnenin   elde edilebileceği kadar bir zaman tanımak mecburidir.  Ama kitabette bedel kendisi ile akid yapılan şeydir. Alış  veriş akdinde müşteri müflis ise veya satın aldıktan sonra iflas etmişse; bedeli ödemeğe muktedir olma şartı aranmadığı gibi, kitabet akdinde de kölenin mükâteplik bedelini ödemeğe muktedir olması şartı aranmaz. Zira kölenin mükâteplik bedelini ödünç alıp, efendisine derhal ödemesi mümkündür.

Üzerine selem akdi yapılan mala gelince; bunu vermesi gereken şahıs yanında mevcud olduğu veya  ödünç aldığı için bu malı ödemeye muktedirse, bunu iki fiattan daha ucuza satmaz ve o vakitteki kıymetinden fazla fıat verene satar. Efendi bedeli derhal ödemek üzere kolesiyle kitabet akdi yaparsa ve köle de bu bedeli ödemekten imtina ederse; köleliğe geri döner. Çünkü o mükâteplik bedelini ödemekten âciz kalmıştır. Mükâtebin kitabet bedelini ödemekten âciz kalması, köleliğe geri dönmesini gerektirir.

Sahih bir kitabet akdi ile köle efendisinin mülkünden çıkmasa da tasarrufundan çıkar: Zira o temin edeceği fayda ve elde edeceği kazançlar üzerinde daha fazla hak sahibi oluverir. Zira kitabetten elde edilmek istenen netice; efendinin kitabet bedeline kavuşması, kölenin de bedeli ödeyerek hürriyete kavuşmasıdır. Bu neticeyi elde etmek de; köle üzerindeki kısıtlılığı kaldırmak ve ona hür olarak tasarrufda bulunma hakkını tanımakla olur ki, ticaret yapıp kazanç sağlasın ve bedeli ödesin. Ödeyince de azad olur ve kendisinin azad olması sebebiyle çocukları da hürriyetlerine kavşurlar. -Evvelce de açıkladığımız gibi- o, akid gereği efendinin mülkiyetinden çıkmıştır.

Efendinin mükâtebin e âit bir malı telef etmesi kendisini borçlandırır: Açıkladığımız gibi, mükâtebin kazancı kendisine aittir. Onun kazancı hususunda efendisi yabancı bir kimse gibi olup, hiç bir hakka sahip değildir. Efendi onun malını telef edince, tazminat ödemeğe mahkûm olmazsa, kazancına el koyar, p da kitabet bedelini ödeyemez ve kitabet akdinin maksadı hâsıl olmaz.

Efendi mükâtebesiyle cinsî münasebette bulunursa, ona ukr vermesi gerekir: Çünkü ukr; yani mehr-i misil de kitabet bedelinin bir cüz'üdür; hem de en aslî biçimde... Ukr vermesi gerekir ki, kitabet akdinin maksadı, yani efendinin bedele kavuşması durumu tahakkuk etsin... Bu sebepledir ki, efendisi mükâtebesiyle şüphe neticesi cinsî münasebette bulunur veya ona karşı cinayet işlerse; ukr ya da diyet ödemesi gerekir. İşte açıkladığımız bu sebepden dolayı efendi kendisine veya çocuğuna karşı bir cinayet işleyince de diyetini ödemesi gerekir.

Efendi mükâtep olan kölesini azad ederse, geçerli olur: Çünkü kitabet bedelini ödemedikçe; mükâtep efendisinin mülkiyetinde kalmaya devam eder ve kitabet bedeli olan mal da düşer: Efendisi onu azad ettiği için, artık o kitabet bedelini ödemeden de hürriyete kavuşur.

Keza, efendi onu bedelden ibra eder veya bedeli ona hibe ederse; o kabul etse de etmese de azad olur. Çünkü efendisi onu azad mânasına gelecek bir iş yapmıştır ki, bu da onu bedelden ibra etmesi ve muaf tutmasıdır. Ancak kölesi; 'ben bunu kabul etmem' derse, azad olur ama bedel onun üzerinde borç olarak kalır. Zira borç hibe edilir de, borçlu bunu kabul etmezse; hibe gerçekleşmez. Ama azad etmede hüküm bunun hilâfmadır.

Mükâtep bütün tasarruflarında ticaretle izinli olan bir köle gibidir: Burada da bilindiği gibi, âdete uygun durumlar dışında bağışta bulunmaktan menedilir. Zira kitabet akdinin gereği olarak ticarete izinli köle gibi, mükâtep köle de kazanç sağlayabilmek için ticarette mutlak tasarruf salahiyetine sahip olmalıdır. Şu kadar var ki; efendisinin yasaklaması ile ticaretten geri durmaz: Çünkü bu kitabet akdinin feshine yol açar. Efendi kitabet akdini feshetme salahiyetine sahip değildir. Çünkü onun açısından bu akid azadhğı şarta bağlamaktır. Bu akdi feshetme ve bu akidden geri dönme hakkına sahip değildir.

Mükâtebin yolculuğa çıkma hakkı vardır: Çünkü bu ticaret ve kazanç temin etme babındandır. Efendi mükâtebinin kendi beldesinin haricine çıkmamasını şart koşarsa, mükâtebin şehir haricine çıkması istihsanen caiz olur. Zira bu şart akdin gereğine muhaliftir. Akdin gereği; mükâtebin elinin serbest olması ve yalnız başına tasarrufta bulunabilmesidir. O şart bu gereğe muhalif olduğundan dolayı, geçersizdir. Ancak geçersiz de olsa bu şart, akdi fasid kılmaz. Çünkü bu akdin esasına yerleşmiş değildir. Bunun gibi bir şart da kitabet akdini bozmaz.

Mükâtep köle cariyesini evlendirebilir: Çünkü bu da kazanç sağlama babındandır. Çünkü evlilik akdi o cariyeye nafaka ve mehir verilmesini gerektirir. Ancak kölesini evlendiremez. Zira kölesini evlendirecek olursa; kölesinin karısının mehir ve nafakasını kendisinin ödemesi gerekir.

Mükâtep kendi kölesi ile kitabet akdi yapabilir: Çünkü bu kazanç sağlama babından olup, alış veriş gibidir. Hatta daha da faydalıdır. Zira efendinin mükâtep üzerindeki mülkiyeti, ancak kitabet bedeli kendisine ulaştıktan sonra kalkar. Alış verişde ise, satıcının satılan mal üzerindeki mülkiyeti akid yapılınca kalkar. Kıyasa göre mükâtebin kendi kölesi ile kitabet akdi yapması caiz olmaz. Zira mükâtep neticede azad olacaktır ve bu mal karşılığı azad etmek gibi olur. Bunun cevabı; bizim az evvel söylediklerimizde. Ama mal karşılığı azad etmekte hüküm bunun hilâfınadır. Çünkü azad etmekle köle efendisinin mülkiyetinden çıkar. İflas etmekten veya çalışıp kazanmaktan âciz olduğundan dolayı, belki de köle bu bedeli efendisine ödemeyebilir. Bu durum azad edene hakettiğinden fazlasının verilmesini gerektirir. Oysa bir şey kendisinden daha fazlasını ihtiva edemez, içine alamaz. Kitabet akdinde ise, hüküm bunun hilâfınadır. Çünkü bu birincinin hakettiği kadarının ikinciye de verilmesini icabettirir ki, bunda ihtiyata uyulmuştur.

Mükâtebin kendisi ile kitabet akdi yaptığı kölesi kitabet bedelini kendisinden evvel öderse, velâsı efendisine âit olur: Bunun mânası şudur; ikinci mükâtep birinciden evvel öderse, bu hüküm cari olur. Çünkü efendinin onda bir nevi mülkiyeti vardır. Dolayısıyla azad etmeyi ona izafe etmek sahihtir. Çünkü ikinci mükâtebin azadlığını birinciye vekil sıfatıyla izafe etmek mümkün olmadığından, o bir müsebbipdir. Birinci mükâtep bundan sonra kitabet bedelini öder de azad olursa, ikinci üzerindeki velâ hakkı kendisine geçmez. Çünkü efendi sahih bir sebeple azad edici olmuştur. Onun kazandığı velâ hakkı başkasına geçmez.

Eğer kendisi efendisine olan borcunu evvelâ öderse, mükâtebine âit velâ hakkına sahip olur: Birinci mükâtep bedeli ödeyince, azad olur ve velâ ehliyetine sahip olur. Kendisi asıl olduğu için de velâ kendisine izafe edilir.

Mükâtebin cariyesinden kendisine âit bir çocuk doğarsa, bunun hükmü kendisinin hükmü gibi olur. Çocuğun kazancı babasının olur: Çünkü eğer o hür olsa idi, çocuğu da ona karşı azad olurdu. Kendisi mükâtep olduğu için, çocuğu da kitabet kapsamına girer ki, imkân nisbetinde iyilik tahakkuk etsin. Bu çocuk kendisinin kitabetine dâhil   olunca, kazancı da kendisinin olur. Çünkü çocuğunun kazancı, kendisinin kazancıdır.

Mükâtebe olan bir  cariyenin çocuğu da annesi ile beraberdir:

Cariyede 'satılamaz' sıfatı sabit olduğu için bu sıfat müdebberlik vb. akidler...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Mükâteb
« Posted on: 19 Nisan 2024, 21:39:10 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Mükâteb rüya tabiri,Mükâteb mekke canlı, Mükâteb kabe canlı yayın, Mükâteb Üç boyutlu kuran oku Mükâteb kuran ı kerim, Mükâteb peygamber kıssaları,Mükâteb ilitam ders soruları, Mükâtebönlisans arapça,
Logged
06 Ağustos 2020, 22:40:31
Mehmed.
Görevli Sorumlusu
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bay
Mesaj Sayısı: 18.663


Site
« Yanıtla #1 : 06 Ağustos 2020, 22:40:31 »

Allah razı olsun
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

07 Ağustos 2020, 02:43:38
Sevgi.
Bölüm Görevlisi
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 17.957


« Yanıtla #2 : 07 Ağustos 2020, 02:43:38 »

Bilgiler için Allah razı olsun kardeşim
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes