> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > İslam Fıkhı Eseleri > el-İhtiyar  > Çocuğun malının taksiminde veli veya vasi
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Çocuğun malının taksiminde veli veya vasi  (Okunma Sayısı 1975 defa)
04 Nisan 2011, 17:31:43
Sümeyye

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 29.261



Site
« : 04 Nisan 2011, 17:31:43 »



Çocuğun Malının Taksiminde Veli Veya Vasi:




Çocuğun yerine velisi veya vâsisi taksim yapar: Alış veriş akdinde ve diğer tasarruflarda da böyledir. Velisi veya vasisi yoksa; kadı onun için taksimat yapacak birini tayin eder. Kadının âdil, güvenilir ve taksim işini bilen birisini bu iş için tayin etmesi gerekir: Çünkü tayin edilen bu kişi taksim işini bilmiyorsa, bu işi yapamaz. Âdil değilse, sözüne itimat edilemez. Güvenilir değilse, yaptığı işe güvenilmez. Bu kimse yaptığı taksim işiyle ortaklara hükmetmekte olduğundan, kadıya benzemektedir. İşte bu sebeplerden dolayı taksim memurunun bu özelliklere sahip olması gerekir.

Bu kimsenin geçimi beytü'l-malden temin edilir: Çünkü onun yaptığı iş muhakeme karan gibi olup, taraflar arasındaki anlaşmazlığı sona erdirmektedir. Bu sebeple kadı gibi bunun da geçimi beytü'l-malden temin edilmelidir. Bu vazifeliye beytü'l-malden ücret verilmesi rüşvet töhmetini yok edeceğinden dolayı daha iyidir ve bunun böyle olması halka da bir lütuf sayılır.

Veya mallan taksim edilenlerden alacağı bir ücret takdir edilir: Çünkü bu, onlar için çalışmaktadır. Ücretinin resmî makamlarca takdir edilmesi; ortaklardan daha fazla ücret istememesi, ücret hususunda onlara zulmetmemesi içindir. Bu ücret hisse sahiplerinin sayısına göre verilir (Ebû Yûsuf, İmam Muhammed): İmameyn dediler ki; bu ücret ortak maldaki hisse sayısına göre verilir. Çünkü taksim masrafı mülkün masrafıdır. Dolayısıyla bu ücret mülkün miktarına göre takdir edilir. Bu taksim işini yapan kimse ortaklaşa bir kuyu kazan kimse gibidir. Ve buna yapılan masraf da ortaklaşa kazılan bir kuyuya yapılan masraf gibidir.

Taksimat yapanın ücretinin hisse sahiplerinin sayısına göre verilmesi gerektiğim söyleyen Ebû Hanîfe'nin gerekçesi şudur; bu ücret hisse sahibinin isteğine binâen memurun ortak hisseleri birbirinden ayırıp ifraz etme işinin karşılığıdır. Bu işde az hisse ile çok hisse aynıdır. Bu da şöyle açıklanabilir; taksim memuru sınır üzerinde yürüme ve alan üzerinde yaptığı çalışma karşılığında ücret almamaktadır. Öyle ki, bu çalışmayı yaparken mülk sahiplerinden yardım isterse, ancak ortak hisseleri birbirinden ayırıp taksim ederse; ücret almayı hakeder. Hatta bir küçük hisse üzerinde çok çalıştığı olur. Çünkü hesap, hisselerin eşit miktarda olması halinde değil, farklı olması halinde incelip zorlaşır. Kuyu kazma işi buna benzemez: Kuyu kazmada alınan ücret toprağı taşıma karşılığında alınır. Köleye yapılan masraf, ondaki mülkiyeti devam ettirmek içindir. Fazla hisse sahibi masrafın çoğunu karşılar. Ölçeklik ve tartılık olan müşterek malların hükmü bundan farklıdır. Bu durumda taksimatçı yaptığı taksim işinin karşılığını almaktadır. Bunların taksiminde mal sahiplerinden yardım isterse, ücret almayı haketmez. Çok miktardaki tahılı ölçeklemek, az miktardaki tahılı ölçeklemekden elbette ki daha çok çalışmayı gerektirir.

Ebû Hanîfe'den gelen bir rivayette anlatıldığına göre; taksimatçının ücretini, taksim talebinde bulunan ortağın ödemesi gerekir. Çünkü taksimden yararlanan odur. Taksime yanaşmayansa; taksimden mutazarrır olduğu için, taksimatçıya ücret ödemez.

Bir yerdeki bütün insanlar bir tek taksimatçıyı tutmaya zorlanamaz: Yani ücreti takdir edilmemişse, onu tutmaya zorlanamazlar. Çünkü ücreti takdir edilmemişse, emsallerinin   aldığı ücretten fazlasını taleb eder ki, bu da insanlar için zararlıdır. Müteaddit taksimatçıların birbiriyle ortak olmalarına izin verilemez: Zira ortak olmaları halinde tekel oluşturacakları ve böylece işi kaybetmekten korkmayacaktan için, aşın derecede yüksek ücret alırlar. Ama ortak olmadıkları takdirde, başkasının kapmasıyla işi kaybetmekten korktukları için, hemen işe koşar ve az bir ücretle çalışırlar.

Ellerinde ortaklaşa bir akar bulunduran bir cemaat akarın miras olduğunu iddia ederek kadıdan taksim talebinde bulunurlarsa, kadı mal sahibinin ölümünü (Ebû Yûsuf, İmam Muhammed) ispat (İmam Şâfıî) ve mirasçıların sayısını açıklamadıkları müddetçe taksimi yapmaz: İmameyn dediler ki; kadı onların itirafına dayanarak taksimi yapar ve taksim kütüğüne de onların beyanlarına dayanarak taksimat yaptığını kaydeder. Bu hususda bir beyyineye ihtiyacı yoktur. Çünkü o akan ellerinde bulundurmaları, oranın kendi mülkleri olduğunun delilidir. Dışarıdan görünen, onların doğru söyledikleridir ve bu hususda onlara karşı koyan da yoktur. Akardan başka mallarda da bu böyledir. Akarı satın aldıklarını veya elde etme biçimini belirtmeksizin, onun kendi mülkleri olduğunu iddia etmeleri halinde, aynı hüküm söz konusudur. Bütün bu durumlarda kadı akan onlara taksim eder. Bu hususda icmâ vardır.

Keza, mirasçılar arasında gıyapda olan bir büyük veya hazırda ama, bir de küçük mirasçı varsa, miras kalan ev de büyük mirasçıların elinde ise; kadı evi hazırdaki büyük mirasçıların beyanına göre taksim eder. Küçük mirasçının ve gıyapdaki büyük mirasçının hisselerini de ayırır. Ancak akar küçük mirasçının veya gıyapdaki büyük mirasçının elinde ise, gıyapdaki kimse ve küçük şahıs hakkında hüküm verilmiş olmaması için, bunların mahkemede hazır bulunmaları gerekir. Yalnız, kadının da bu taksimi o mirasçıların ifadesine göre yaptığını taksim kütüğüne kaydetmesi gerekir ki, hüküm vermede onların hukukuna tecavüz etmiş olmasın.

Ebû Hanîfe'nin bu hususdaki görüşünün gerekçesi şudur; tereke mirasçılara taksim edilmeden evvel, hükmen ölünün mülkü olmakda devam eder. Çünkü terekeden tevellüd eden fazlalıklar onun mülkü olarak meydana gelmektedir. Öyle ki, borçları terekeden ve ona bağlı olarak meydana gelen fazlalıklardan ödenir. Vasiyetleri de bundan karşılanarak yerine getirilir. Şu halde kadının beyyine olmaksızın, onun mülkiyet hakkını sona erdirmesi caiz değildir. Menkul terekede ise, hüküm bunun hilafinadır. Çünkü onun korunmaya ihtiyacı vardır. Onun taksimi, korunma altına alınması içindir. Akar ise, kendiliğinden koruma altındadır. Satın alınan akarda hüküm bunun hilafinadır. Çünkü satıldıkdan sonra satıcının sattığı akardaki mülkiyeti sona ermektedir. Bu durumda yapılan taksim başkasının hakkım ortadan kaldırmak sayılmaz. Elde edilme biçimi belirtilmeksizin, o akarın kendi mülkleri olduğunu iddia etmeleri durumunda da aynı hüküm geçerlidir. Çünkü bu durumda onlar o akarda başkalarının hakkı bulunduğunu itiraf etmemişlerdir.

Câmiu's- Sağîr'de denilir ki; elde etme biçimi belirtilmeksizin akar üzerinde mülkiyet iddiasında bulunanların beyyine getirmeleri şarttır. Çünkü akarlarda koruma altına almak maksadıyla taksim yapmaya ihtiyaç duyulmaz. Ama mülk taksiminde mülkiyetin sübut bulmasına gerek görülür. Ki, bunun için de beyyineye ihtiyaç duyulur.

Mirasçılardan iki kişi kadının huzuruna gelerek mal sahibinin öldüğüne ve mirasçıların sayısına âit beyyine ikame edip kendilerinden başka orada bulunmayan bir mirasçının daha bulunduğunu isbatlarlarsa, kadı akarı taksim eder. Ancak akar orada bulunmayan mirasçının elinde bulunuyorsa, taksimat yapılamaz: Bunun sebebini evvelki kısımlarda açıklamıştık.

Satın alma işinde ise, hepsi bulunmadıkça taksimat yapılamaz: Satın alma yoluyla elde edilenle, miras yoluyla elde edilen arasındaki fark şudur; mirasçının mülkü hilafet, yani ölenin yerine geçme yoluyla gelen bir mülkiyettir. Öyle ki, miras bırakanın sattığı veya satın aldığı bir maldaki belirleme ve ayıp muhayyerliği de kendisine, yani mirasçıya intikal eder. Bu durumda ikisinden biri -elinde bulunan maldan dolayı- ölünün, diğeri de kendi şahsı adına ölünün hasmı yerine geçer.

Satın alma yoluyla elde edilen akar, yeni mülk edinilmiş bir maldır. Öyle ki, müşteri -ondaki bir kusur sebebiyle- o malı satana satmış olan kişiye geri veremez. Ve hazırda bulunanın da gıyapdakine hasım olması uygun olmaz. Dolayısıyla iki mes'ele arasında fark vardır.

Eğer mirasçılardan biri bulunup beyyine de ikame etse, yine taksimat   yapılamaz:   Çünkü   bir   kişi hem hasım hem de paylaşan olamaz.   Bu   sebeple   her    iki hasmın da hazırda bulunması mecburi olmaktadır. [2]

 

[2] Abdullah b. Mahmûd b. Mevdûd el- Mavsılî, El-İhtiyar Li-Ta'lîlî'l-Muhtar, Ümit Yayınları: 2/

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Çocuğun malının taksiminde veli veya vasi
« Posted on: 28 Mart 2024, 21:06:07 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Çocuğun malının taksiminde veli veya vasi rüya tabiri,Çocuğun malının taksiminde veli veya vasi mekke canlı, Çocuğun malının taksiminde veli veya vasi kabe canlı yayın, Çocuğun malının taksiminde veli veya vasi Üç boyutlu kuran oku Çocuğun malının taksiminde veli veya vasi kuran ı kerim, Çocuğun malının taksiminde veli veya vasi peygamber kıssaları,Çocuğun malının taksiminde veli veya vasi ilitam ders soruları, Çocuğun malının taksiminde veli veya vasiönlisans arapça,
Logged
28 Mayıs 2020, 06:42:22
Sevgi.
Bölüm Görevlisi
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 17.948


« Yanıtla #1 : 28 Mayıs 2020, 06:42:22 »

Esselâmü Aleyküm bilgiler için Allah razı olsun
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

30 Mayıs 2020, 03:06:12
Mehmed.
Görevli Sorumlusu
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bay
Mesaj Sayısı: 18.662


Site
« Yanıtla #2 : 30 Mayıs 2020, 03:06:12 »

Ve aleykümüsselam Rabbim bizleri ilim öğrenen kullarından eylesin Rabbim paylaşım için razı olsun
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes