๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => el-İhtiyar => Konuyu başlatan: Sümeyye üzerinde 02 Nisan 2011, 13:01:45



Konu Başlığı: Cerh etmek tâdilden evvel gelir
Gönderen: Sümeyye üzerinde 02 Nisan 2011, 13:01:45
Cerh Etmek Tâdilden Evvel Gelir




Şunu bilmeliyiz ki;     cerh etmek tâdilden  [20] önce gelir. Zira cerh eden bir delile dayanır. Bu da kişinin dinen sakıncalı bir işi işlediğinin ayan beyan ortaya çıkmasıdır. Tâdil eden ise; görünür olan davranışları esas alır ama bu hususda bir delile dayanmaz. Şahidi bir kimse tâdil edip, diğer biri cerh etse; tabii ki cerh öncelikli olur. Ama aynı şahidi üçüncü bir şahıs daha tâdil ederse, o zaman tâdil öncelikli olur. Çünkü bu kâmil bir hüccet olur. Şahidi bir cemaat tâdil edip, iki kişi cerhederse. sübut bakımından ikisi birbirine müsavi olduğu için, cerh öncelikli olur. Çünkü sayı fazlalığı tercihi gerektirmez.

Hâkim, kasden cerhedilen şâhid aleyhinde edilen şehâdeti dinlemez ve bu şehâdete dayanarak o şahidin mecruh olduğuna hükmetmez. Çünkü hüküm onu ilzam etmek içindir. Oysa mecrûhiyet tevbe etmekle ortadan kalkar. Ayrıca hâkim onları dinlerse, o şahidin gizli hali ortaya çıkar. Halbuki, gizli halleri örtülü tutmak vâcibdir. Şâhidler davacının buna dâir ikrarı doğrultusunda şehâdette bulunurlarsa, hâkim bu şehâdeti dinler. Çünkü buradaki ikrar hâkimin hükmü altına girmekte ve eseri davacı hakkında görülmektedir.

Davalı kimse davacının şâhidlik etsinler diye ücretle şâhidler tuttuğuna dâir beyyine getirirse, beyyinesi kabul edilmez. Çünkü bu beyyine hususi olarak cerh içindir. Halbuki, şâhidleri ücretle tutmanın ispatında hasım yoktur. Ama 'onları şu kadar dirhemlik ücretle tuttu ve ücretlerini  de elinde bulunan malından ödedi' derse, bu sözü kabul edilir.

Çünkü   bunda   kendisi   hasımdır.   Sonra   da   onun bu sözüne binâen şâhidlerin mecrûhiyetleri sabit olur.

Keza, 'ben bu asılsız şey üzerine şahadette bulunmasınlar diye bir miktar para vererek onlarla anlaştım' der ve onlardan bu parayı geri vermelerini ister, buna dâir beyyine de getirirse; -açıkladığımız sebepden dolayı- bu beyyinesi kabul edilir. 'Ben onlara para teslim etmedim' derse, sözü kabul edilmez.

Şahidin; köle veya başkasına zina iftirasından dolayı hadde çarptırılmış bir kimse veya içki içen veya hırsız veya davacının ortağı yahut işçisi olduğunu söylerse, sözü kabul edilir. Çünkü bu iddia hâkimin vereceği hükmün altına girmektedir. Zira bu ifade Şeriatın haklarını -ki bu haddlerdir- veya kulun hakkım tazammun etmektedir.

Hassâf dedi ki; cerh sebepleri çoktur. Meselâ deniz yolculuğunda bulunmak, kâfirlerin yurduna ticaret için gitmek, yine aynı maksatla Fars kasabalanna vb. yerlere gitmek bu sebeplerdendir. Çünkü böyle yapan bir kimse dâr-ı harpte ikamet ederken kendi canını ve dinini tehlikeye mâruz bırakmakta ve para kazanmak için orada kalmakla onların nüfusunu artırmış olmaktadır. Mal elde etme sebebiyle yalan söylemeyeceğinden emin olunmaz. BÖyleleri farkında değilken, Fars kasabalarında kendilerine faiz yedirilir de, onlar bunun farkında olmazlar. [21]




[20] Cerh;  şahidin   şehâdet   ehliyetini   engelleyici   kusurlarım bulup ortaya çıkarmaktır. Tâdil; şahidin âdil olduğunu tespit etmektir. (Mütercim)

[21] Abdullah b. Mahmûd b. Mevdûd el- Mavsılî, El-İhtiyar Li-Ta'lîlî'l-Muhtar, Ümit Yayınları: 2/247-248.



Konu Başlığı: Ynt: Cerh etmek tâdilden evvel gelir
Gönderen: Züleyha üzerinde 10 Mart 2020, 11:04:24
Allah razi olsun hocam selâm ve dua ile


Konu Başlığı: Ynt: Cerh etmek tâdilden evvel gelir
Gönderen: Sevgi. üzerinde 11 Mart 2020, 06:41:17
Esselâmü Aleyküm. Bu bilgileri bizlerle paylaştığınız için Allah sizlerden razı olsun kardeşim
Rabbim ilmimizi artırsın inşaAllah


Konu Başlığı: Ynt: Cerh etmek tâdilden evvel gelir
Gönderen: Mehmed. üzerinde 12 Mart 2020, 17:25:31
Ve aleykümüsselam Rabbim paylaşım için razı olsun