๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => el-İhtiyar => Konuyu başlatan: Sümeyye üzerinde 23 Mart 2011, 15:39:51



Konu Başlığı: Babanın oğlunun malı üzerinde tasarrufu
Gönderen: Sümeyye üzerinde 23 Mart 2011, 15:39:51
Babanın, Oğlunun Malı Üzerinde Tasarrufu:

 

Babanın, nafakası için oğlunun malını satması caizdir (Ebû Yûsuf, İmam Muhammed): İmameyn dediler ki; caiz olmaz. Babanın kendi nafakasına sarf etmek üzere oğlunun akarını satması ise, ittifakla caiz değildir. Babanın, oğlunun malından yanında bulunanı nafakasına sarfetmesi de caiz olur: Bu hususda icmâ edilmiştir. Çünkü bu durumda baba kendi hakkı olan nafakanın cinsinden bir malı elde etmiştir. Onu alma hakkına sahiptir. Zira açıkladığımız gibi, mahkemece karar verilmeden evvel de oğlunun ona nafaka vermesi vâcibdir. Bu hususda ana da baba gibidir.

İmameyn'in bu mes'eledeki görüşlerinin gerekçesi şudur; çocuk bulûğa erince babasının onun ve malının üzerindeki velayeti sona erer. Onun hazır bulunduğu bir esnada bile malını satması caiz olmaz. Nafaka borcundan başka bir maksatla da onun malını satamaz. Böyle olunca bu bakımdan baba da ana gibi olmaktadır.

Ebû Hanîfe'nin bu mes'eledeki görüşünün gerekçesi şudur; -ki bu istihsandır- baba tıpkı bir vasi gibi, hatta ondan daha evlâ olarak gâipdeki oğlunun malını muhafaza eder. Çünkü o oğluna bir vasiden daha fazla şefkat gösterir. Onun menkul malını satması da aslında muhafaza sayılır. Satınca aldığı para kendi hakkı olan nafakasının cinsindendir. Nafaka hakkını bu paradan alır. Ama akarlarını satamaz: Çünkü akarları kendi kendilerine korunurlar.

Ana ve diğer akrabaların durumlarına gelince; onlar bu hususda babaya benzemezler. Çünkü bunların küçüklüğünde çocuk üzerinde velayetleri yoktur. Büyüdüğünde kendisinin gıyabında malını koruma velayetleri de olmaz. Dolayısıyla onlarla babanın durumu arasında fark yoktur.

Hâkim nafakaya hükmettikten sonra bir müddet geçerse, nafaka düşer: Çünkü nafaka ihtiyaç gidermek için verilmesi vâcib kılınmıştır ve bu ihtiyaç da giderilmiştir. Ama zevcenin nafakasında hüküm bunun hilâfınadır. Zira zevcenin nafakası -ihtiyacının giderilmesi için olmayıp- varlıklı olması halinde de verilmesi vâcibdir. Müstağni olması gibi bir durumun meydana gelmesi halinde de zevcenin nafakası sakıt olmaz. Yalnız hâkimin nafaka vermesi gereken adına borçlanmayı emretmesi bu kaidenin hâricinde kalır: Çünkü hâkimin salahiyeti umumîdir. Gâipdeki mal sahibi ona bu talimatı vermiş gibi olur ve bu onun zimmetinde bir borç olup, düşmez.

Efendi  kölesinin nafakasını temin etmek mecburiyetindedir:

Hz. Peygamber (sas) köleler hakkında şöyle buyurmuştur: "Yediğinizden onlara da yedilin, giydiğinizden onlara da giydirin. Allah (cc) m kullarına işkence etmeyin."  [116] Onlar efendilerinin hizmetiyle meşgul olduklarından

ve onların mülkiyetlerinde alıkonulmuş olduklarından; açlıktan telef olmasınlar diye efendilerinin onlara nafaka vermesi vâcibdir. Bundan kaçınırsa, köle çalışıp kazanır ve ihtiyacını giderir: Böylece her iki tarafın da menfaati korunmuş olur. Efendinin menfaati korunmuş olur; çünkü köle hâlâ onun mülkiyetinde kalmaktadır. Kölenin de menfaati korunmuş olur; çünkü ihtiyacını gidermiştir.

Köle kazanç temin edemezse, meselâ müzmin hasta ise, kör ise, işçi olarak çalıştınlamayacak kadar güzel bir cariye ise, efendisi kölesini satmaya zorlanır: Çünkü köle istihkak ehlindendir. Satılmalarında kendilerinin haklan ve efendilerinin de -bedeli aldıklan için- haklan ifa edilmiş olur. Bu takdirde zevcenin nafakasını vermemek gibi bir durum artık söz konusu olamaz. Çünkü zevcenin nafakası kocanın üzerine borç olur. O da bunu kocasından talep etme ve vermemesi halinde de hapsettirme hakkına sahip olmaktadır. Ama köle efendisinden alacaklı olamaz. Nikâh feshedilirse, kocanın kadına karşılık olarak eline bir bedel geçmez. Ama köleyi satması durumunda onun bedelini elde etmektedir. Kaldı ki, burada köleyi satması kendi serbest iradesi neticesinde yaptığı akidle olmaktadır. Nikâhın feshi ise, onun fiili ile olmamaktadır. [117]



[116] Bu hadîsi Müslim rivayet etmiştir

[117] Abdullah b. Mahmûd b. Mevdûd el- Mavsılî, El-İhtiyar Li-Ta'lîlî'l-Muhtar, Ümit Yayınları: 3/264-266.



Konu Başlığı: Ynt: Babanın oğlunun malı üzerinde tasarrufu
Gönderen: Mehmed. üzerinde 28 Temmuz 2020, 13:58:49
Esselamu aleyküm Rabbim paylaşım için razı olsun


Konu Başlığı: Ynt: Babanın oğlunun malı üzerinde tasarrufu
Gönderen: Sevgi. üzerinde 29 Temmuz 2020, 03:37:56
Aleyküm Selâm. Paylaşım için Allah razı olsun kardeşim. Rabbim ilmimizi artırsın inşaAllah