> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > İslam Fıkhı Eseleri > el-İhtiyar  > Atların ve katırların ve eşeklerin durumu
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Atların ve katırların ve eşeklerin durumu  (Okunma Sayısı 1549 defa)
07 Nisan 2011, 15:20:37
Sümeyye

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 29.261



Site
« : 07 Nisan 2011, 15:20:37 »



ATLARIN, KATIRLARIN VE EŞEKLERİN DURUMU



 

Bir kimsenin karışık olarak saime erkek ve dişi atları bulunsa, yahut sadece dişi atları olsa; dilerse her at için (İmam ebû Yûsuf, İmam Muhammed) bir dinar zekât verir; dilerse kıymetlerini hesab edip her iki yüz dirhem için (İmam ebû Yûsuf, İmam Muhammed) beş dirhem zekât verir: Ebû Yûsuf ve İmam Muhammed dediler ki; atlardan zekât verilmez. Zira Ebû Hüreyre (ra) nin rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sas) şöyle buyurmuştur:   

“Müslüman kölesi ve atı için zekât vermekle mükellef değildir” [32] Ebû Hanîfe'nin delili ise şu âyet-i kerîmedir:

“Onların mallarından sadaka (zekât) al.” [33] At da, bu âyet-i kerîmede geçen mallar cümlesindendir. Câbir (ra) in rivayetine göre Hz. Peygamber (sas) bir hadîs-i şerîfde şöyle buyurmuştur:

“Saime olan her at için bir dinar veya on dirhem zekât verilir. Saime olmayıp bağlı olan atlar için zekât verilmez.” [34]

Hz. Ömer (ra) Ebü Ubeyde b. Cerrah (ra) a yazdığı mektubunda, diğer saime hayvanlara kıyaslamada bulunarak, “Her at için bir dinar ya da on dirhem zekât al” demiştir. Ebû Hüreyre (ra) nin rivayet etmiş olduğu;

“Müslüman kölesi ve atı için zekât vermekle mükellef değildir” hadîs-i şerîfıyle alâkalı olarak Zeyd b. Sabit (ra); “Bu hadîs-i şerifle gazinin atı kasdedilmiştir.” der. Ebû Hanîfe dedi ki; “Hepsi dişilerden oluşan at sürüsü için zekât verilmez; çünkü bunlar üreyip namâlanmazlar.” Doğrusu bunlar için de zekât vermek gerekir; çünkü at sahibi damızlık bir atı iğreti olarak alıp çiftleştirme yapabilir.

Hepsi erkek olan at sürüsü için zekât verilip verilmeyeceği hususunda Ebû Hanîfe'den iki rivayet gelmiştir.Esahh olan kavle göre, hepsi erkek olan at sürüsü için zekât vermek gerekmez. Çünkü bu sürüde de doğurma ve semizlenme yoluyla nemâlanma yoktur. Zira Ebû Hanîfe'ye göre atın eti yenmez.

Atların zekâta tâbi olduklarını ifade eden rivayeti şöyle anlamak gerekir; saime atların zekâtı, deve ve sığırlardaki gibi erkeklik ve dişiliğe göre değişmez. Aradaki fark şudur; deve ve sığırlarda nema etin fazlalaşmasıyla elde edilmektedir ki; maksat da budur. Ama yukarıda anlatıldığı gibi, atlarda böyle bir nema meydana gelmez. Yani atlar çoğalsa bile, Ebû Hanîfe'ye göre at eti yenmediği için bu bir nema sayılmaz.

Katırların ve eşeklerin zekâtı yoktur: Zira Hz. Peygamber (sas) e bunların zekâta tâbi olup olmadıkları sorulduğunda;

“Bu hususda bana bir şey nazil olmadı.” cevabını vermiştir. Ancak şu âyet-i kerîme cami, yani geniş kapsamlıdır;

“Kim zerre kadar hayır işlerse, onun karşılığını görür;” [35]

Çifte koşulan hayvanlarla, yemle beslenen hayvanların da zekâtı yoktur: Nitekim evvelce geçtiği gibi, hayvanların zekâta tâbi sayılmaları için, saime olmaları şart koşulmuştur. Bunu teyiden, İbn. Abbas (ra) Hz. Peygamber (sas) in şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir;

“Çifte koşulan sığırlarda zekât yoktur.” Kaldı ki; bu hayvanlarda nemâlanma da yoktur. Bunlara yem verme sebebiyle masrafları da kat kat artmaktadır. Nema da manen yok olmaktadır. Halbuki, zekât vermeğe sebep; nemâlanan maldır.

Birer yaşını doldurmayan deve, sığır (İmam Züfer, İmam ebû Yûsuf), oğlak ve kuzu için de zekât verilmez: Ebû Yûsuf dedi ki; “Bunlardan kendileri gibi bir yavru zekât olarak verilir.” İmam Züfer dedi ki; “Bunların zekâtı da büyüklerininki gibi verilir; çünkü Hz. Peygamber (sas)

“Beş deve için (zekât olarak) bir koyun verilir.” buyurdu.” Bir başka hadîs-i şerîfde de Hz. Peygamber (sas) “Kırk koyundan bir koyun verilir.” buyurdu. Koyun ve deve kelimeleri cins ismidirler; büyükleri de, küçükleri de kapsarlar.

Ebû Yûsuf’un gerekçesi şudur; üç yaşındaki sığırın icarında sahibine zarar verilmiş olur. Ama bunların asla zekâta tâbi olmayışlarında ise, fakirlere zarar verilmiş olur. Şu halde zayıf ve cılız olanları zekâtında olduğu gibi, bunlardan da kendileri gibi olan sığıralar zekât olarak verilir. İmameyn'in delili ise; Süveyd b. Gafle (ra) nin şu hadîs-i şerîfidir:

“Hz. Peygamber (sas) in gönderdiği zekât memuru bize geldi; onun şöyle dediğini işittim: Bana verilen talimata göre sütteki hayvanlar için bir şey almayacağım.” Zira nisablar kişilerin görüşlerine göre tayin edilmezler. Bunlar şer'î emirlerle ittifakla belirlenmişlerdir. Buna göre; yaşı küçük hayvanlar için zekât nisabı yoktur. Şeriat, sıralı nisablar için sırasına göre yaşlar belirlemiştir.

Bu hususda kıyasa yer yoktur. Bir yaşını doldurmamış küçük hayvanlar içise, bu sıralı yaşlar yoktur.

Ancak bunların arasında büyükleri varsa, bunlar da zekâta tâbi olurlar: Küçükler arasındaki büyük bir tane de olsa; bu sebeple küçükler de zekâta tâbi olurlar. Çünkü o, küçükleri bulup çıkarır. Nitekim önceden de nakledildiği gibi, bu hususda Hz. Ömer (ra) zekât memuruna şu emri vermiştir; “Çoban elinin üstünde tutup gelirse bile, kuzuyu (zekât hesabına dahil ederek) sahiplerinin aleyhinde say.”

Ebû Yûsuf’a göre; kırk kuzuda bir kuzu, yüz yirmi bir kuzuda iki kuzu, iki yüz bir kuzuda üç kuzu, dört yüz kuzuda dört kuzu zekât olarak verilir. Sonraki her yüz kuzu için büyüklerde olduğu gibi bir tane verilir. Otuz buzağıda bir buzağı, altmış buzağıda iki buzağı, doksan buzağıda üç buzağı, yüz yirmi buzağıda dört buzağı zekât olarak verilir.

Deve yavrularına gelince; bu hususda Ebû Hanîfe'nin görüşü şudur; yirmi beş taneye kadar zekât yoktur. Yirmi beş taneye varınca, bir tanenin zekât olarak verilmesi gerekir. Sonra eğer bunlar büyük olsalardı, iki devenin verilmesini gerektiren sayıya ki, bu yetmiş altıdır varıncaya kadar fazla bir şey verilmez. Yetmiş altı deve yavrusu için iki deve yavrusu zekât olarak verilir. Bundan sonra eğer bunlar büyük olsalardı, üç devenin verilmesini gerektiren sayıya ki bu yüz kırk beşdir varıncaya kadar bir şey verilmez. Yüz kırk beş deve yavrusu için üç deve yavrusu zekât olarak verilir ve bundan sonrası hep böyle hesaplanır.

Yine imam Ebû Hanîfe'ye göre beş deve yavrusu için bir koyun kıymeti ile bir deve yavrusunun beşde birinin kıymetinden hangisi daha az ise o zekât olarak verilir. On deve yavrusu için iki koyunun kıymeti ile bir deve yavrusunun beşde birinin kıymetinden hangisi daha az ise, o zekât olarak verilir. Ve yine Ebû Hanîfe'den gelen bir rivayete göre beş deve yavrusu için bir deve yavrusunun beşde birinin kıymeti zekât olarak verilir. On deve yavrusu için bir deve yavrusunun beşde ikisinin kıymeti zekât olarak verilir. Ve bundan sonrası hep böyle hesaplanır.

Mes'ele: Bir adamın nisab miktarını bulan saime hayvanları var. Bunların üzerinden senenin bir kısmı geçtikten sonra bunlar doğururlar. Sonra da bunların anaları ölür ve yavruların üzerinden bir sene geçerse, Ebû Hanîfe ile İmam Muhammed'e göre senenin hükmü münkati olur ve zekât gerekmez. İmam ebû Yûsuf ile İmam Züfer'e göre ise; senenin hükmü münkati olmaz; yahi zekât vermek gerekir.

Ortak saime hayvanları olanlardan her ortağın hissesi ayrı ayrı nisabı doldurmadıkça, zekât vermeleri gerekmez: Bu hususda Hz. Peygamber (sas) şöyle buyurmuştur:

“Adamın koyunları kırkdan az olursa, bir şey vermesi gerekmez.” Çünkü zekât kişinin zengin sayılmasıyla farz olur. Zenginlik ise, ancak bir mala sahip olmakla gerçekleşir. Kişi ortağının malı ile zengin sayılamaz. Bu bakımdan emlak şirketiyle akid şirketi aynıdır. Bir adamın bir başkasıyla ortaklaşa beş devesi veya kırk koyunu varsa, ortaklardan hiç birisi zekât vermekle mükellef olmaz. Ama ikisinin ortaklaşa on devesi veya seksen koyunu varsa, her birinin zekât olarak birer koyun vermesi gerekir. Bir baliğ ile bir çocuğun ortaklaşa on devesi veya seksen koyunu varsa, sadece baliğ olanın bir koyunu zekât olarak vermesi gerekir.

Mal sahibinde zekât olarak vermesi gereken yaşdaki hayvan bulunmazsa, daha üstünü alınır ve fazla olan kıymeti geri verilir. Ya da farkıyla birlikde daha aşağısı alınır: Bu hüküm zekât olarak verilmesi gereken malın yerine kıymetinin verileceği esasına dayanmaktadır. Sonra muhayyerlik mal sahibinindir. Mal sahibi olan da budur. Dilerse kıymetini verir, dilerse daha üstün olan hayvanı verir, farkını geri alır; dilerse farkını ekleyerek daha aşağısını verir. Mal sahibinin bu ödeme şekillerinden birini tercih etmesi halinde zekât memurunun bunu kabul etmemeye yetkisi yoktur. Çünkü mal sahiplerine kolaylık göstermek, uyulması gereken bir prensiptir. [36]




[32] Bu hadîsi Buharî, Müslim, Ahmed b. Hanbel, Ebû Dâvud, Tirmizî, Neseî ve İbn Mâce rivayet etmiştir.

[33] Tevbe: 9/103.

[34] Bu hadîsi Dârekutnî ve Beyhakî rivayet etmiştir.

[35] Zilzal: 99/7.

[36] Abdullah b. Mahmûd b. Mevdûd el- Mavsılî, El-İhtiyar Li-Ta'lîlî'l-Muhtar, Ümit Yayınları:1/213-217.


[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Atların ve katırların ve eşeklerin durumu
« Posted on: 29 Mart 2024, 18:05:28 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Atların ve katırların ve eşeklerin durumu rüya tabiri,Atların ve katırların ve eşeklerin durumu mekke canlı, Atların ve katırların ve eşeklerin durumu kabe canlı yayın, Atların ve katırların ve eşeklerin durumu Üç boyutlu kuran oku Atların ve katırların ve eşeklerin durumu kuran ı kerim, Atların ve katırların ve eşeklerin durumu peygamber kıssaları,Atların ve katırların ve eşeklerin durumu ilitam ders soruları, Atların ve katırların ve eşeklerin durumuönlisans arapça,
Logged
24 Nisan 2020, 02:37:41
Sevgi.
Bölüm Görevlisi
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 17.948


« Yanıtla #1 : 24 Nisan 2020, 02:37:41 »

Esselâmü Aleyküm. Rabbim razı olsun bu faydalı bilgiler için kardeşim
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

26 Nisan 2020, 16:50:40
Mehmed.
Görevli Sorumlusu
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bay
Mesaj Sayısı: 18.662


Site
« Yanıtla #2 : 26 Nisan 2020, 16:50:40 »

Ve aleykümüsselam Rabbim paylaşım için razı olsun
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes