๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => el-İhtiyar => Konuyu başlatan: Sümeyye üzerinde 13 Haziran 2011, 16:31:42



Konu Başlığı: Artıkların hükmü
Gönderen: Sümeyye üzerinde 13 Haziran 2011, 16:31:42
ARTIKLARIN HÜKMÜ


Artıklar 4 grupda mütalâa edilir:
 
1- İnsanın, atın ve eti yenen hayvanların artıkları temizdir ve mekrüh değildir. Cünüb de olsa, aybaşı da olsa, müşrik de olsa; insan artığıdır. Zira Peygamber (sas)  su içmiş, artığını sağında duran bir a'rabîye vermiş; o da bu artıkdan içmiş, sonra Ebûbekir (ra) de a'rabînin artığını içmiştir. Hz. Peygamber (sas) Ebû Hüreyre ile tokalaşmak istemiş, Ebû Hüreyre (ra) de pis (yani cünüb) olduğunu söyleyince, Hz.   Peygamber   (sas)   ona;   

“Müslüman pis  olmaz ” buyurmuştur.

Yine Peygamber (sas) Âişe (ra) ye;  “Bana seccadeyi ver” dediğinde o; ben aybaşı halindeyim, demişti. Bunun üzerine Efendimiz; “Aybaşı halin eline de bulaşmış değil ya” buyurdu. O (sas) bu cevabıyla da, necasetin ancak aybaşı kanının görüldüğü mahalde olacağına işaret buyurmuştur. Çünkü müslüman da olsa, kâfir de olsa; insan bedeni temizdir. Zira Peygamber (sas) Sakîf kabilesinden gelen heyeti mescidde ağırlamıştır. Eğer bedenleri pis olsaydı, onları mescidde ağırlamazdı. Eti yenen hayvanların artıkları da bu hükme tabidir. Çünkü bu artık onun etinden artık olmuştur ve bu sebeple temizdir; süt gibi Ancak serbest dolaşan tavuk, deve ve pislikleri yiyen sığırın artıkları mekrûhdur. Çünkü bunların ağızlarında veya gagalarında pislik kalmış olması muhtemeldir. Atın artığı da böyledir; çünkü Ebû Hanîfe'ye göre atın necis olduğundan değil, değerli ve saygın olduğundan dolayı eti mekrûhdur. Yine Ebû Hanîfe'ye göre atın artığı da eti gibi mekrûhdur.

2- Temiz, fakat kullanılması mekrüh olan artıklar: Bunlar da kedi, serbest gezen tavuk, yılan, akrep ve fare   gibi evlerde dolaşan hayvanların artıklarıdır: Bunların etlerinin pis oluşu, artıklarının da pis oluşunu gerekli kılar. Ancak bunlar nassın da işaret ettiği gibi evlerimizde etrafımızda dolaştıklarından ve kendilerinden kurtuluş mümkün olmadığından dolayı, artıklarının kerahetle temiz olduğunu söyledik.

Yırtıcı kuşların artıkları da böyledir. Çünkü aslolan bunların gagalarının temizliğidir. Ancak bunlar leş yediklerinden ötürü, artıklarının mekrüh olduğunu söyledik. Mutlak su varken mekrüh su ile abdest almak mekrüh olur. Ama mutlak suyun olmadığı yerde mekrüh suyla abdest almak mekrüh olmaz.

3- Pis artıklar; bunlar da domuz, köpek ve yırtıcı hayvanların (İmam Şâfii) artığı olan sulardır: Domuzun kendisi pistir. Salyası da etinden tevellüd eder. Dolayısıyla artığı pistir. Köpeğe gelince; Peygamber (sas) onun yaladığı kabın üç bir rivayete göre yedi kez yıkanmasını emretmiştir. Yalarken onun dili kaba değmeden suya isabet etmektedir. Şu halde o su da öncelikle pis olmaktadır. Yırtıcı hayvanlar ise; ağızlarında salya olduğu, salyaları da süt gibi pis etlerden neş'et ettiği için, artıkları da pistir. Ama terleri böyle değildir, onda umumî belva sebebiyle zaruret vardır, necis sayılmaz.

4- Şüpheli artıklar; eşek (İmam Şâfii) ve katırın artığıdır: Bu hususda deliller çatıştığından dolayı şüphe meydana gelmiştir. Bu hayvanların etlerinin ve sütlerinin haramlığı, artıklarının pisliğine delildir. Ama terlerinin temizliği de artıklarının temiziğine delildir. Çünkü Hz. Peygamber (sas) semersiz eşeğe Hicaz sıcağında biner, eşeğin teri onun elbisesine bulaşır; o da o elbiseyle namaz kılardı.  ‘Bu artıklar şüphelidir’ sözünün mânası, 'bu hususda hüküm verilememiştir' demektir. Yoksa bu sözümüz temizi pis, pisi de temiz kılmaz.

Temiz suyun yokluğunda bu suyla abdest alınır ve ayrıca ihtiyaten teyemmüm edilir: Mes'ûliyetten kurtarmak için böyle yapılır. Abdest ve teyemmümden biri önce, diğeri sonra alınabilir. Çünkü bunlardan hangisinin temizleyici olduğu kesin olarak bilinmemektedir. Şu halde aralarında sıra gözetmenin bir faydası yoktur. İmam Züfer dedi ki; bu durumdaki kişi hakikaten su yoksunu olabilmek için önce abdest alır. Buna cevaben deriz ki; eğer o su temizleyiciyse, ondan önce veya sonra alınan teyemmüm boş yere alınmış olur. Ve eğer temizleyici değilse, teyemmüm ondan önce de olursa, sonra da olursa geçerli olur. Şu halde abdest ile teyemmüm arasında sıra şartı koymanın mânası yoktur.

Sonra denildi ki; şüphe bu artık suyun temizliğindedir. Çünkü bu hususda deliller çatışmaktadır. İmam Muhammed'e göre şüphe, bu artık suyun temizleyiciliğindedir. Zira biz böyle bir suyla abdest almış kişiye su bulduktan sonra uzuvlarını yeniden yıkamayı teklif etmeyiz. Her hayvanın teri artığı hükmündedir. [39]




[39] Abdullah b. Mahmûd b. Mevdûd el- Mavsılî, El-İhtiyar Li-Ta'lîlî'l-Muhtar, Ümit Yayınları: 1/38-40.


Konu Başlığı: Ynt: Artıkların hükmü
Gönderen: Züleyha üzerinde 26 Şubat 2020, 02:29:30
Allah razi olsun hocam selâm ve dua ile


Konu Başlığı: Ynt: Artıkların hükmü
Gönderen: Es-Sabur üzerinde 26 Şubat 2020, 06:30:23
Temiz olan artıklar yenilip içilir pis olanlar mekruhtur


Konu Başlığı: Ynt: Artıkların hükmü
Gönderen: Sevgi. üzerinde 10 Nisan 2020, 03:39:02
Esselâmü Aleyküm. Bilgiler için Allah razı olsun kardeşim. Vesileniz ile bir çok konu öğreniyoruz


Konu Başlığı: Ynt: Artıkların hükmü
Gönderen: Mehmed. üzerinde 11 Nisan 2020, 17:29:47
Ve Aleykümüsselam Rabbim bizlerin ilmini artırsın Rabbim paylaşım için razı olsun