๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => el-İhtiyar => Konuyu başlatan: Sümeyye üzerinde 13 Mart 2011, 14:53:07



Konu Başlığı: Akileye dâhil olmanlar
Gönderen: Sümeyye üzerinde 13 Mart 2011, 14:53:07
Akileye Dâhil Olmayıp, Diyet Ödemeyecek Olanlar:




Çocuklar, kadınlar diyet ödemezler. Zira Hz. Ömer (ra) buyurmuştur ki, 'âkileyle beraber çocuklar ve kadınlar diyet ödemezler. Çünkü bunlar yardım ehli değildirler. Ayrıca diyet, iyilik ve teberrü mahiyetinde ödenir. Çocuk ise teberrüda bulunma ehliyetine sahip değildir. Köleler, müdebber ve mükâtep köleler âkileye dâhil edilmezler: Çünkü Araplar bunlardan yardım istemezler. Aralarında yardımlaşma olmadığı için gayrimüslim müslümana, müslüman da gayrimüslime âkile olamaz: Kafiler birbirlerine âkile olurlar. Çünkü küfür tek millettir. Ancak aralarında savaş ve düşmanlık varsa, birbirlerine âkile olamazlar. Çünkü bunların aralarında yardımlaşma olmaz.

Zımmînin âkilesi olduğunda diyetini ödemek onlara düşer: Tıpkı müslümanda olduğu gibi. Çünkü aralarında yardımlaşma vardır ve ayrıca muamelâtta onlar bizim ahkâmımızı kabullenmişlerdir. Âkilesi yoksa, diyet üç sene içinde malından ödenir: Tıpkı müslüman hakkında dediğimiz gibi. Zira ödeme mükellefiyeti katilin kendi üzerindedir. Ancak âkilesi varsa, bu mükellefiyet âkileye intikal eder. Âkile yoksa bu mükellefiyet katilin üzerinde kalır.

Kölelikten azad edilenin âkilesi, efendisinin âkilesidir: Peygamber Efendimiz (sas) şöyle buyurmuştur:

“Kavmin azadlısı o kavimdendir.” [54] Çünkü o, kendisini azad edenlerden yardım görür.

Velâ-i müvalât sahibi olan bir kimsenin âkilesi de mevlâsı ve mevlâsının kabilesidir: Zira müvalât akdi, yardımlaşmalarına sebep olan bir akiddir.

Liânla reddedilen çocuğun âkilesi; annesinin  âkilesidir: Bu çocuk onlara mensup olduğu için, kendisine onlar yardım ederler. Bundan sonra baba çocuğun kendisinden olduğunu iddia ederse; annenin âkilesi babanın âkilesine rücû eder: Kendini yalanladığı, liân iptal edildiği ve çocuğun nesebi kendisinden sabit olduğu için, diyetin babanın âkilesi üzerine vâcib olduğu ortaya çıkmıştır. Daha evvel annesinin âkilesi babasının âkilesinin ödemekle mükellef olduğu diyeti mecbüriyet karşısında üstlenip ödemişlerdir. Hakikat ortaya çıkınca, hâkimin annenin âkilesi lehine ve babanın âkilesi aleyhine hükmettiği günden itibaren üç sene içinde annesinin âkilesi, babanın âkilesine rücû eder ve ödedikleri diyeti ondan talep ederler. [55]

 

Akilenin Ödeyeceği Diyet Miktarı:
               
 

Akile elli dinar ve daha fazlasını öder. Bundan az olan diyetler caninin malından ödenir: Zira rivayet ettiğimize göre Rasûlullah (sas) akilenin gurre ödemesine hükmetmiştir ki, o da elli dinardır. Hz. Ömer (ra) den mevkuf ve merfü olarak rivayet edilen bir hadîs-i şerîfde şöyle buyurulmuştur:

“Amden işlenen cinayetlerde, köleye karşı işlenen cinayetlerde caninin suçunu itiraf etmesi ve cinayet velisi ile sulh olması halinde mudiha (kemiği açığa çıkaran) ve erş (diyet) ten az olan diyetleri âkile ödemez.” İbn Abbâs (ra) dan da böyle bir hadîs-i şerîf rivayet edilmiştir.

Diyet; katile zarar vermekten sakınmak maksadıyla âkileye yüklenmiştir. Bu da az olan diyetler için değil, çok olan diyetler içindir. Ne kadarının az ne kadarının çok olacağı Şer'i  tespitlerle anlaşılır ki, onları da söylemiştik. [56]




[54] Bu hadîsi Buharî, Müslim, Tirmizî, Ebû Dâvud, Neseî, İbn. Mâce ve Ahmed rivayet etmiştir.

[55] Abdullah b. Mahmûd b. Mevdûd el- Mavsılî, El-İhtiyar Li-Ta'lîlî'l-Muhtar, Ümit Yayınları: 4/321-322.

[56] Abdullah b. Mahmûd b. Mevdûd el- Mavsılî, El-İhtiyar Li-Ta'lîlî'l-Muhtar, Ümit Yayınları: 4/322-323.