Konu Başlığı: Yelboğa Aruş un Dımaşk a Girişi Gönderen: Ekvan üzerinde 08 Eylül 2010, 06:54:30 Yelboğa Aruş´un Dımaşk´a Girişi Hicretin Yediyüzkırkdördüncü Senesi Hicretin Yediyüzkırkbeşinci Senesi Hicretin Yediyüzkırkaltıncı Senesi Meliküssalîh İsmail´in Vefatı Hicretin Yediyüzkırkyedinci Senesi Hicretin Yedîyüzkırksekizinci Senesi Muzafferin Öldürülmesi Ve Nasır Hasan B. Nasırın Saltanat Tahtına Geçmesi Hicretin Yediyüzkırkdokuzuncu Senesi Hicretin Yedîyüzellînci Senesi Saltanat Naibi Ergun Şah´ın Tutuklanması Çok Garip Bir Olay. Hicretin Yediyüzellibirincî Senesi Şeyh Şemseddin B. Kayyım El-Cevziye´nin Biyografisi Hicretin Yediyüzelliikinci Senesi Çok Garip Bir Olay. Sultan Melikü´s-Salih Selahaddin B. Melîkü´n-Nasır Muhammed B. Melikü´l- Mansur Kalavun Es-Salihfnin Tahta Geçişi Hicretin Yediyüzelliüçüncü Senesi Dımaşk´taki Meşhur Bab-I Cirun´un Tarihçesi Bu Kapı Dörtbin Seneden Fazla Hatta Beşbin Seneye Yakın Bir Ömre Sahiptir. Yelboğa Aruş´un Dımaşk´a Girişi Yelboğa´nın Adamlarından Yedi Emirin Öldürülmesi Hicretin Yedtyüzkırkliöhdüncü Senesi Bu sene başında Müslümanların Sultanı Melikü´l-Mansür Seyfed-din Kalavun es-Salihî, onun Mısır diyarmdaki naibi, Emir Seyfeddin Aksungur es-Salarî; Dımaşk´taki kadıları, önceki senede adları anılan kimseler; sahip, hatip, Emevii Camii´nin nazırı, hazine nazırı, vakıflar idaresinin başı ve belediye başkanı da, önceki senede adları amlan kimseler idiler. Sene başında Mısır ve Şam askerleri Kerek´i kuşatma altında tutmaktaydılar. İşi sıkı tutmuşlardı. Mancınık, kaleye karşı dikilmişti. Orada kuşatma aletleri çok ve çeşitli türdendi. Mısır´dan ve Şam´dan ayrıca süvari birliklerinin de sevk edilmesi kararlaştırılmıştı. Safer ayının onunda perşembe günü Kerek´ten gelen bir süvari birliği Dımaşk´a girdi, ama öte yandan Mısır´dan ve Şam´dan ikişerbin olmak üzere 4.000 süvari yeniden Kerek´e gelip kuşatmayı sürdürdü. Mancınık çözülmüştü. Kerek dışında askerlerin yanında duruyordu. İşler duraksamış, kuşatma ise Ahmedî´nin Mısır´a dönüşünden sonra gevşemişti. Rebiyülevvel ayının ikisinde cumartesi günü Seyyid Şerif İmadüd-din el-Haşşab, İzziye Medresesi civarında Şeyreci yolundaki köşkte vefat etti. Emevî Camii´nde kuşluk vakti cenaze namazı kılındı ye Babü´s Sağir Mezarlığına defnedildi. ŞehametH, yürekli, çokça ibadet eden, sünneti ve ehli sünneti seven, Şeyh Takiyyüddin b. Teymiye´nin derslerine ve meclislerine devam eden, ondan yararlanan, ona yardım eden, iyiliği emredip kötülüğü yasaklama hususunda ona destek veren kimselerdendi. İbn Teymiye onu bazı keşişlerle birlikte Sidnaya´ya göndermiş, o da elini oradaki pislikle kirletmiş ve onların orada saygı gösterip tazim ettikleri et parçasını yere atmış imanı ve şecaati kuvvetli olduğundan o eti son derece tahkir etmişti. ALLAH ona da bize de rahmet etsin. Rebiyülevvel ayının yedisinde perşembe günü sahip, divanların başkanı, Beytü´1-mal vekili, Evkaf dairesinin başkanı, Emevî Camii´nin görevlileri, işçileri de yanlarına alarak kazmaları ellerine alıp Meşhed-i Ali kapısının yanındaki direğin bitişiğinde bulunan kayanın altını kazmaya başladılar. Cahil bir adam orada bir gömü bulunduğunu iddia edince bunlar saltanat naibiyle istişare yapmışlar, saltanat naibi de orayı kazmalarını emretmişti. İnsanlar orada toplandılar. Sonra dışarı çıkarılmaları emredilip kapılar kapandı ki, kazma işi rahatça yapılabil-sin. Kazdılar, bir daha kazdılar, ikinci üçüncü kez kazdılar, ama sade topraktan başka bir şey bulamadılar. Bu kazı haberi şehirde her tarafa yayıldı, insanlar oraya bakmaya geldiler. Duruma hayret ettiler. Orada gömü bulunduğunu iddia eden cahil adam hapsedildi. Çukur da kapatılarak eski haline getirildi. Rebiyülevvsl ayının onsekizinde pazartesi günü Haleb Kadısı Na-drüddin b. Haşşab, posta vasıtasıyla Dımaşk´a geldi. Adiliyetü´l Kebire Medresesi´ne konuk oldu. Ayın sekizinde cuma günü Haleb´te büyük hadis hafızı faziletli insan Şemseddin Muhammed b. Ali b. Aybek es-Sürucî el-Mudarî´nin cenaze namazını kıldığını söyledi. ALLAH rahmet etsin. O, hicretin 715, senesinde doğmuştu. Hadis ilminde güzel bilgi sahibi olmuş, hadis ricalinin adlarını ezberlemiş, hadis derleyip tahric etmişti. Rebiyülâhir ayı başında Kasyun Mezarhğı´nda büyük bir yangın çıktı. Bu yangın sebebiyle Muzafferi Camii´nin yakınındaki Salihiye çarşısı yandı. Yanan dükkanların sayısı yaklaşık 120 taneydi. Uzun zamandan beri böylesine büyük bir yangın görülmemişti. İnnâ lillâh ve innâ ileyhi râciun (Doğrusu biz ALLAH´a aidiz ve O´na dönücüleriz.) Rebiyülâhir ayının altısında cuma günü Emevî Camii´nin minarelerinde olduğu gibi şehrin diğer camilerin de, minarelerinde cuma namazının hatırlatılması ve ilan edilmesi emredildi: Emir, yerine getirildi. Rebiyülâhir aymm onunda salı günü Şafiî kadilkudatı Takiyyüddin es-Sübkf den, elinin altında bulunan kayıp mallardan bir kısmım borç olarak sultan divanına vermesi talep edildi. Ancak o buna şiddetle karşı koydu. Divan başkanı ve bazı saray yetkilileri gelip yetimler malının anbanmn kapısını açtılar ve oradan zorla 50.000 dirhem alıp sultan divanından alacağının tahsili vakti gelen hatta geçen bazı Araplara ödediler. Böylece, daha önce misli görülmemiş bir uygulama yapılmıştı. Cemaziyelevvel ayının onunda çarşamba günü sahibimiz, şeyh, imam, alim, allame, tenkidçi, yüksek alim, çeşitli ilimlere vakıf Şemseddin Muhammed b. Şeyh İmadüddin Ahmed b. Abdülhadi el-Makdisî el-Hanbelî vefat etti. ALLAH onu rahmetiyle örtsün ve cennetinin ortasına yerleştirsin. Yaklaşık üç ay kadar hasta yattı. Vücudunda çıbanlar ve ince illet vardı. Daha sonra hastalığı ağırlaştı. Aşırı ishale yakalandı. Zaafîyeti arttı, nihayet cemaziyelevvel ayının onunda çarşamba günü ikindi ezanından Önce vefat etti. Babasının bana anlattığına göre son sözü şu olmuştu: "ALLAH´tan başka ilah bulunmadığına, Muhammedin de ALLAH´ın Rasûlü olduğuna şehadet ederim. ALLAHım, beni tevbe edenlerden ve arınanlardan kıl" Perşembe günü Muzafferi Camii´nde cenaze namazı kılındı. Şehrin kadıları, halkın önde gelenleri, alimleri, emirler, tüccarlar ve başkalan cenaze namazına geldiler. Cenaze merasimi epey kalabalık bir insan topluluğu tarafından icra edildi. Üzerinde aydınlık ve nur vardı. Seyf İbn Mecd´in mezarının yanında Ravzaya defnedildi, ALLAH ikisina d rahmet etİn. Sahibimiz Şeyh Şemseddin, hicretin 70(5. senesinin receb ayında doğmuştu. Henüz kırk yaşma varmamıştı. Büyük ve yaşlı kimselerin elde edemediği ilimleri tahsil etmişti. Hadis, nahiv, sarf, fıkıh, tefsir, |