> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > İslam Tarihi Eserleri > El-Bidaye Ven Nihaye >  Mağaraya Giren Üç Arkadaşın Kıssası-Sebe´ Kıssası
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Mağaraya Giren Üç Arkadaşın Kıssası-Sebe´ Kıssası  (Okunma Sayısı 1803 defa)
03 Şubat 2011, 14:20:24
Esila

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 967


« : 03 Şubat 2011, 14:20:24 »



Mağaraya Giren Üç Arkadaşın Kıssası-Sebe´ Kıssası


Mağaraya Giren Üç Arkadaşın Kıssası

Kör, Alaca Ve Kelin Hikayesi

Arkadaşından Bin Dinar Borç Alıp Ödeyen Kimseyle İlgili Hadîs.

Doğruluk Ve Emanet Hususunda Buna Benzer Başka Bir Kıssa.

Başka Bir Kıssa.

Başka Bir Hadîs.

Tevbe Eden İki Hükümdarın Kıssası

Fasıl

Ehl-İ Kitabın Kendi Dînlerini Tahrif Edip Değiştirmeleri

Cünüp Kimsenin Tevrat´a El Süremeyeceği

Önceki Peygamberlerin Haberleri

Araplarla İlgili Bilgiler.

Sebe´ Kıssası (Olayı)

Fasıl

Rebia B. Nasr B. Ebi Harise B. Amir´in Olayı

Rebîa İle Kahin Şıkk Ve Satîh´in Kıssası

Yemen Hükümdarı (Tübba) Ebu Kerîb Tübban Esad´ınmedînelilerle Arasında Geçenler Ve Onun Ka´be´ye Örtü Geçirişi

Lahnia Zi Şenatir´in Yemen´e Hakim Olması



Mağaraya Giren Üç Arkadaşın Kıssası


Üç kişi bir mağaraya sığınmışlardı. Ancak mağaranın kapısı büyük bir kaya parçası ile kapanmış ve dışarı çıkmalarına engel olmuştu. Bun­lar da salih ve iyi amellerini anlatarak Cenâb-ı Allah´tan kapının açılması dileğinde bulunmuşlar, bunun üzerine kapı açılmıştı.

İmam Buharı, İsmail b. Halil kanalı ile İbn Ömer´den rivayet etti ki, Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:

«Sizden önceki ümmetlerden üç kişi bir ara yola koyulup yürümekte idiler. Yağmura yakalandılar. Bir mağaraya sığındılar. İçeri girdikten sonra mağaranın kapısına bir kaya gelip kapıyı kapattı. Birbirlerine şöyle dediler; «Vallahi sizi buradan ancak doğruluk kurtarır. Sizden her biriniz, doğru davrandığı bir işini anlatarak dua et­sin.» Onlardan biri şöyle dedi: «Allah´ım, sen de biliyorsun ki, benîm bir işçim vardı. Bir ölçek pirinç karşılığında benim için çalıştı. Ücretini al­madan çekip gitti. Ben de o bir ölçeklik pirinci ektim. Elde edilen mahsul ile bir inek aldım. Bilahare o işçi yanıma gelip ücretini istedi. Ben de ona: «İşte şu ineği al ve götür.» dedim. O bana: «Ben bir ölçek pirinç karşılığında senin yanında çalışmıştım.» deyince ben ona dedim ki: «Şu ineği al ve götür. Çünkü şu ineği, o bir ölçeklik pirinçle satın aldım.» Adam, ineği alıp götürdü. Ey Rabbim, biliyorsun ki ben bu işi, senden korktuğum için böyle yapmıştım. Bizi bu sıkıntıdan kurtar.» Adamın böyle dua etmesi üzerine mağaranın kapısındaki kaya parçası biraz aralandı. Diğeri de şöyle dua etti:

«Allah´ım, biliyorsun ki, benim yaşlı anne ve babam vardı. Her gece onlara koyunlarımın sütünü getirip içirirdim. Bir gece geciktim. Geç va­kitlerde eve geldim. Onlar uyumuşlardı. Çoluk çocuğum ise, açlıktan bağrışıp çağrışıyorlardı. Anne ve babama içirmeden, onlara süt içirmezdim. Takat onları uykudan uyandırmaktan da hoşlanmadım. Onları kendi hallerine bırakmaktan da hoşlanmadım. Şafak doğuncaya kadar onları bekledim. Eğer bu işi sırf senin korkundan dolayı yaptığımı biliyorsan, bizi bu sıkıntıdan kurtar.»

Kapıdaki kaya parçası biraz daha aralandı. Göğü görebildiler. Diğeri de şöyle dua etti:

«Allah´ım, biliyorsun ki, benim bir amcam kızı vardı. İnsanlar arasında en çok sevdiğim oydu. Onunla olmak istedim, ama o -kendisine yüz dinar vermedikçe- benimle olmak istemedi. O parayı bulmaya çalıştım. Nihayet elde ettim. Yamna gittim. Parayı kendisine verdim. O da benimle olmaya razı oldu. Bacaklarının arasına oturduğumda: «Al­lah´tan kork, hakkını vermedikçe (nikah kıymadıkça) mührü bozma.» dedi. Ben de yerimden kalktım ve yüz dinarı ona bıraktım. Eğer bu işi sırf senin korkundan ötürü yapmış isem, bizi bu sıkıntıdan kurtar.» Cenâb-ı Allah, onları, o dar yerden kurtardı, dışarı çıktılar.» [1]



Kör, Alaca Ve Kelin Hikayesi


Buharı ve Müslim, Ebu Hüreyre´den rivayet ettiler ki, Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: «İsrail oğullarında biri alaca, biri kör, biri de kel, üç kişi vardı. Cenâb-ı Allah, bunları imtihan etmek istedi. Kendile­rine bir melek gönderdi. Melek, Önce alacalının yanına gitti. Ona sordu:

- En çok neyi arzulayıp istersin

- Güzel bir renk, güzel bir cilt (deri) isterim. İnsanlar beni horladılar. Melek, elini onun vücuduna sürdü. Üzerindeki alacalık gitti. Ona, güzel bir renk ve güzel bir cild verildi. Melek, sonra ona şöyle sordu:

- En çok hangi malı istersin

- Deve (veya sığır) isterim.

Ona, on aylık gebe bir deve verildi. Melek ona:

- Bu mahn sana bereketli olsun, dedi. Sonra kelin yanına gitti. Ona şöyle sordu:

- En çok neyi istersin

- Güzel bir saç isterim ki, kelliğim gitsin. Çünkü insanlar beni horluyorlar.

Melek, elini onun başına sürdü, kelliği gitti. Ona güzel bir saç veril­di. Sonra da melek, ona şöyle soı-du:

- En çok hangi malı istersin

- İnek isterim.

Melek, ona gebe bir inek verdi ve:

- Bu malın sana bereketli olsun, dedi. Sonra körün yanma gitti. Ona da şöyle sordu:

- En çok neyi istersin

- Allah gözlerimi bana geri versin, onu isterim ki, insanları görebileyim.

Melek, elini onun gözlerine sürdü. Cenâb-ı Allah da gözlerini ona geri verdi. Melek, ona sonra şunu sordu:

- Hangi malı daha çok seversin

- Koyunu severim. Melek, ona bir koyun verdi.

Bu üç kişinin hayvanları doğurdular. Birinin bir vadi dolusu deve­si, diğerinin bir vadi dolusu ineği, üçüncüsünün de bir vadi dolusu koyunu oldu.

Yine bir müddet sonra melek, alaca olan şahsa gider ve onun eski şekline bürünerek: «Ben fakir bir kişiyim, beni memleketime götürecek param kalmadı. Muradıma, önce Allah´ın, sonra senin yardımınla erebileceğini. Sana güzel bir ten ve güzel bir renk veren Allah rızası için senden bir deve istiyorum ki, bununla memleketime kavuşayım.» der. Fakat alacalı: «İyi ama hak sahibi çoktur.» diyerek meleğin isteğini red­deder. Bu sefer melek ona: «Ben, seni tanır gibiyim. Sen, halkın iğrendiği alacalı değil miydin Fakir iken Allah´ın zengin ettiği kimse, sen değil iniydin » deyince Alacalı: «Atadan ataya intikal ederek bu mal bana miras kaldı.» cevabım verir. Melek: «Eğer sözünde yalana isen, Al­lah seni eski haline çevirsin.» şeklinde beddua ederek alacalının yanından ayrılır.

Bundan sonra Melek, kelin yanına gelir. Ve aynı şekilde red cevabı alarak ondan da uzaklaşır. Önceden gözü kör olan kimse ise meleğe şöyle cevap verir:

«Gerçekten ben kördüm. Allah, bana gözlerimi geri verdi. Fakir iken beni zengin etti. Onun için işte malım, dilediğini al, dilediğini bana bırak. Allah için bugün benden alacağın şeyden dolayı sana güçlük çıkaracak değilim.»

Bu cevap üzerine melek ona şöyle der: «Malını muhafaza et. Allah, sizi imtihan etti de senden razı oldu. Diğer iki arkadaşın ise O´nun gazabına uğradılar.» [2]



Arkadaşından Bin Dinar Borç Alıp Ödeyen Kimseyle İlgili Hadîs


İmam Ahmed b. Hanbel, Yunus b. Muhammed kanalı ile Ebu ´ Hüreyre´den rivayet etti ki, Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: «İsrail oğullarından bir adam-, başka bir İsrailliden kendisine 1000 di­nar borç vermesini istedi. Para sahibi de: «Bana şahidler getir de onları, sana borç para verdiğime şahid tutayım.» dedi. Borç isteyen kişi: «Şahid olarak Allah yeter.» deyince para sahibi: «Bana kefil getir.» dedi. Borç is­teyen adam da: «Kefil olarak Allah yeter.» dedi. Para sahibi de: «Sen doğru söyledin.» deyip ona belirli bir vadeye kadar 1000 dinarı borç ola­rak verdi. Parayı alan adam, deniz yoluyla seyahate çıktı. İşini bitirdi, sonra vade tamam olunca para sahibine gidip borcunu Ödemek için bir binek aradı, ama bulamadı. O da bir ağaç parçasını alıp içini oydu, İçine de 1000 dinarı ve alacaklıya hitaben yazdığı bir mektubu yerleştirdi. Ağaçtaki deliği kapattı, götürüp denize attı. Ve şöyle dua etti: «Allah´ım, biliyorsun ki ben falan adamdan 1000 dinar borç aldım, o benden kefil isteyince kefil olarak Allah yeter, dedim. O da buna razı oldu. Sonra ben­den şahid istedi, ben de şahid olarak Allah yeter, dedim. O, buna da razı oldu. Şimdi ben, bana vermiş olduğu 1000 dinarı götürüp kendisine ver­mek için bir binek bulmaya çabaladım ama bulamadım. Ben bu parayı sana emanet ediyorum.» Böyle dedikten sonra paranın ve mektubun içine yerleştirilmiş olduğu tahta parçasını denize attı. Sonra dönüp bir binek aramaya çalıştı. Öte yandan alacaklı olan adam, belki malını ken­disine getirecek bir binekli kişiye rastlar ümidiyle yola çıktı. Beklemeye koyuldu. Beklerken bir de ne görsün: Su üzerinde bir tahta parçası ken­disine doğru geliyor. Onu evde yaksınlar diye ailesine götürmek için aldı. Kırınca içinde 1000 dinarı ve bir de kendisine hitaben yazılmış olan mektubu gördü. Daha sonra borçlu adam gelerek 1000 dinar daha tes­lim etmek istedi ve şöyle dedi: «Allah´a yemin ederim ki senin yanına gelmek için bir binek aradım ancak şimdi bulabildim.»

Alacaklı kişi: «Sen bana birşey gönderdin mi » diye sorunca borçlu adam: «Şimdiye kadar binek bulamadığımı, şimdi bulabildiğimi sana söylemiyor muyum » diye karşılık verdi. Alacaklı adam da şöyle dedi: « Allah, tahta parçası içine koyup yerleştirdiğin ve gönderdiğin 1000 dinarı bana ulaştırdı. Ve borcunu ödedi. Şimdi şu 1000 dinarını al ve doğruca yoluna git.» [3]



Doğruluk Ve Emanet Hususunda Buna Benzer Başka Bir Kıssa


Buharı, İshak b. Nasr kanalı ile Ebu Hüreyre´den rivayet etti ki, Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:

«Adamın biri, bir başkasından bir tarla satın aldı. Tarlayı satın alan adam, tarlada altın dolu bir çömlek buldu. Tarlayı kendisine satmış olan adama: «Altınlarını al. Çünkü ben, senden sadece tarlayı satın aldım. Altınları satın almadım.» dedi. Tarlayı satmış olan adam da: «Ben sana tarlayı ve...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Mağaraya Giren Üç Arkadaşın Kıssası-Sebe´ Kıssası
« Posted on: 25 Nisan 2024, 22:26:47 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Mağaraya Giren Üç Arkadaşın Kıssası-Sebe´ Kıssası rüya tabiri, Mağaraya Giren Üç Arkadaşın Kıssası-Sebe´ Kıssası mekke canlı, Mağaraya Giren Üç Arkadaşın Kıssası-Sebe´ Kıssası kabe canlı yayın, Mağaraya Giren Üç Arkadaşın Kıssası-Sebe´ Kıssası Üç boyutlu kuran oku Mağaraya Giren Üç Arkadaşın Kıssası-Sebe´ Kıssası kuran ı kerim, Mağaraya Giren Üç Arkadaşın Kıssası-Sebe´ Kıssası peygamber kıssaları, Mağaraya Giren Üç Arkadaşın Kıssası-Sebe´ Kıssası ilitam ders soruları, Mağaraya Giren Üç Arkadaşın Kıssası-Sebe´ Kıssasıönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes