> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > İslam Tarihi Eserleri > El-Bidaye Ven Nihaye >  Uhud Gazvesi
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Uhud Gazvesi  (Okunma Sayısı 1485 defa)
02 Şubat 2011, 03:31:46
Esila

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 967


« : 02 Şubat 2011, 03:31:46 »



Uhud Gazvesi


Hicri Üçüncü Sene.

Buhran´dan Füru1 Gazvesi

Medinelî Kaynuka Oğulları Yahudileri

Zeyd B. Harise Seriyyesi

Yahudi Ka´b B. Eşref´in Öldürülmesi

Uhud Gazvesi

Hz. Hamza´nın Şehîd Edilmesi

Fasıl

Uhud Gazvesinde Peygamber (S.A.V.)´İn, Mel´un Müşriklerden Çektiği Eziyetler.

Katade´nin Gözünün Çıkması

Fasıl

Hicri Üçüncü Sene


Bu senenin başında Necid gazvesi yapıldı. Buna Zi-Emer gazvesi de

denir.

İbn İshak dedi İd: Rasûiullah fs.a.v.), Sevik gazvesinden döndüğün­de Medine´de, zilhicce ayının kalan kısmı kadar ya da buna yakın bir müddetle ikamet etti. Sonra Gatafaıılılan hedef alarak Necid gazvesine gitti. Buna Zi-Emer gazvesi de denir. Zi-Emer, Gatafan diyarında bir ye­rin adıdır.

İbn Hişam dedi ki: Rasûiullah (s.a.v.), bu gazveye giderken Medi­ne´de yerine Osman b. Affan´ı vekil bıraktı.

İbn İshak dedi ki: Peygamberimiz (s.a.v.), safer ayının tamamını yada buna yalon bir kısmı Necid´de geçirdi. Sonra herhangi, bir tuzak ve hile ile karşılaşmadan geri döndü.

Vakidî dedi İd: Gatafan kabilesinin Salebe b. Muharip oğullarından bir grubun Zi-Emer mıntıkasında toplanıp Rasûiullah´la savaşmak is­tedikleri haberi Hz. Peygamber´e ulaştı. O da onlara karşı hicri üçüncü senenin rebiyülevvel ayının on ikisi olan perşembe günü sefere çıktı. Medine´de yerine Osman b. Affan´ı veldl bıraktı. On bir gün süreyle Me­dine´de yerine Osman b. Affan´ı veldl bıraktı. On bir gün süreyle Medi­ne´den uzakta kaldı. Beraberinde 450 adam vardı. Bedeviler, ondan kor­kup dağ başlarına kaçtılar. Nihayet Rasûiullah ve arkadaşları, Zi-Emer denen bir su başına geldiler. Oraya ordugah kurdular. Şiddetli bir yağ­mura yakalandılar. Rasûiullah´m elbiseleri sırılsıklam ıslandı. Oradaki bir ağacın altına gidip durdu. Elbiselerini kurutmak için ağacın dalları­na serdi. Müşriklerde bunu görüyorlardı. Ama kendi işleriyle meşgul oldular. Gavres b. Haris ya da Du´sur b. Haris adında yiğit bir adamları­nı, Rasûlullah´ı öldürmek için gönderdiler. Ona: «Muhammedi öldür­meyi Allah sana nasip edecek.» dediler. O adam elindeki parlak kılıcıyla yola çıktı. Rasûiullah´m yanma geldi, kılıcım çekip: «Ya Muhammed, bugün seni bana karşı kim korur » diye sordu. Rasûlulîah da: «Allah ko­rur.» dedi. O anda Cebrail, adamın göğsüne bir yumruk vurdu, elindeki kılıç yere düştü, Düşen kılıcı olan Rasûiullah, ona: «Ya seni bana karşı kim koruyacak » diye sorunca adam: «Hiç kimse koruyamaz. Şahadet ederim İd, Allah´tan başka ilah yoktur, Muhammed de Allah´ın Rasûlüdür. Vallahi artık ebediyyen düşmanlarının arasına katılmayacağım.» dedi. Rasûlullah da kılıcını ona verdi. Adam, arkadaşlarının yanma döndüğünde ona:

"Yazıklar olsun sana neyin var " diye sordular.

O da dedi İd:

"Baktım ki uzun boylu bir adam göğsüme yumruk vurdu. O yumru­ğun tesirini sırtımda hissettim. Bu yüzden vuranın melek olduğunu an­ladım. Ben de Muhammed´in Allah Rasûlü olduğuna şahadet getirdim. Vallahi ona karşı duran hiçbir topluluğun arasına girmeyeceğim." Böyle dedikten sonra kavmini İslâm´a davet etti. Bunun üzerine Cenâb-ı Al­lah, şu ayeti inzal buyurdu:

«Ey inananlar! Allah´ın üzerinize olan nimetini anın: Hani bir top­luluk size tecavüze kalkmıştı da Allah onlara mani olmuştu.» (ei-Mâide, ıı.)

Beyhakî dedi İd: Zatü´r-Rika´ gazvesinde de buna benzer bir kıssa gelecektir. Belki de bunlar ayrı ayrı iki kıssadırlar.

Ben derim ki: Eğer böyle birşey varsa, o, bundan başka bir kıssadır. Çünkü Gavres b. Haris adındaki saldırgan Müslüman olmamış, aksine eski dininde kalmakta ısrar etmiş ve kendisine karşı savaşmama husu­sunda Rasûlullah´a da söz vermemiştir. Doğrusu Allah bilir. [1]



Buhran´dan Füru1 Gazvesi


îbn îshak dedi ki: Rasûlullah (s.a.v,), rebiyülevvel ayının tamamım ya da ona yakın bir kısmını Medine´de ikamet ederek geçirdi. Sonra Ku-reyşlileri kastederek gazaya çıktı.

îbn Hişam dedi ki: Rasûlullah, gazveye giderken yerine vekil olarak Medine´de İbn Ümmü Mektum´u bıraktı.

îbn îshak dedi İd; Nihayet Buhran´a ulaştı. Orası Füru´ tarafların­dan olup bir Hicaz şehridir.

Vakidî dedi ki: Bu gazve için Rasûlullah, Medine´den on gün uzakta kaldı. Doğrusunu Allah bilir. [2]



Medinelî Kaynuka Oğulları Yahudileri


Vakidî´nin ifadesine göre Beni Kaynuka olayı, hicretin ikinci sene­sinin şevval ayının ortasında cumartesi günü olmuştur. Doğrusunu Al­lah bilir. Aşağıdaki ayette kastedilenler onlardır:

«Onların durumu, kendilerinden az bir zaman önce geçmiş ve işleri­nin karşılığını tatmış olanların durumu gibidir. Onlara can yakıcı azap vardır.» (el-Haşr, 15.)

îbn îshak dedi ki: Rasûlullah (s.a.v.)´m savaşları arasında Beni Kaynuka hadisesi oldu. Olay şöyle cereyan etmişti: Rasûlullah (s.a.v.),

onları Beni Kaynuka çarşısında toplayarak şöyle dedi:

- Ey Yahudi topluluğu! Allah´ın, Kureyşlilerin başına getirdiği şid­det ve cezalardan sakının ve Müslüman olun. Çünkü siz, benim gönde­rilmiş bir peygamber olduğumu biliyorsunuz. Buna, kitabınızda ve Al­lah´ın size gönderdiği Ahid´te buluyorsunuz.

Onlar dediler ki:

- Ya Muhammedi Sen bizi kendi kavmin gibi mi sanıyorsun Kendi­lerinde savaş ilmi olmayan bir kavimle karşılaşman seni aldatmasın. Onlardan bir fırsat ele geçirdin. Vallahi eğer biz seninle savaşırsak el­bette bizim nazil insanlar olduğumuzu anlarsın

îbn İshak, İbn Abbas´ın şöyle dediğini rivayet eder: Şu ayet, sadece Beni Kaynuka Yahudileri hakkında nazil olmuştur:

«Ey Muhammedi İnkar edenlere: «Yenileceksiniz, toplanıp Cehennem´e sürüleceksiniz. Orası ne kötü döşektir.» de. Karşı karşıya gelen iki topluluğun durumlarında (yani Rasûlullah´m ashabından Bedir sa­vaşma katılan mü´minlerle Kureyşli müşriklerin durumlarında) sizin için ibret vardır; biri Allah yolunda savaşanlardır, diğeri inkarcılardır ki, bunlar karşı tarafı gözleriyle kendilerinin iki misli görüyorlardı." Allah dilediğini yardımıyla destekler. Bunda görebilenler için ibret var­dır.» (Âl-ilmrfin, 12-13.)

İbn îshak, Asım b. Ömer b. Katade´nin şöyle dediğim rivayet eder: Ahdi bozan ve Bedir ile Uhud arasında savaşan ilk Yahudiler, Kaynuka oğulları oldular.

İbn Hişam, Abdullah b. Cafer b. Misver b. Mahreme kanalı ile Ebu Avn´m şöyle dediğini rivayet eder: Beni Kaynuka olayının başlangıcı şöyle oldu: Araplardan bir kadın mal satmak üzere pazara gelmişti. O kadın malını Beni Kaynuka çarşısında sattı. Bir kuyumcunun yanında oturdu. Onlar, onun yüzünü açmasını istediler. Kadın yüzünü açmadı. Kuyumcu kalkıp arkadan o kadının elbisesinin ucundan tuttu ve kadı­nın sırtına düğümledi. Kadın ayağa kalktığı zaman, avret yeri açıldı. Oradaki Yahudiler ona güldüler. Bunun üzerine kadın bağırdı. Müslü­manlardan bir adam, kuyumcunun üzerine atılıp onu öldürdü. Kuyum­cu, Yahudi idi. Yahudiler de o Müslünıana hiddetlenerek onu öldürdü­ler. Bunun üzerine Müslümanın sahipleri, Yahudilere karşı bağırarak Müslümanları çağırdılar. Böylece Müslümanlarla Yahudi olan Kaynu­ka oğulları arasında savaş çıktı.

İbn İshak, Asım b. Ömer b. Katade´nin şöyle dediğini rivayet eder: Rasûlullah (s.a.v.), kendisine itaat edinceye kadar onları kuşatma altın­da tuttu, bunun üzerine Abdullah b. Übey b. Selül -Allah ona imkan ver­diği zaman- kalktı. Rasûlullah´a doğru gitti ve şöyle dedi:

- Ey Muhammed, bana tâbi olan adamlarım hakkında ihsanda bu­lun! Yahudiler, Hazreçlilerin müttefikleri idi. Rasûlullah (s.a.v.) susup bekledi. O da şöyle dedi:

- Ey Muhammed, bana tâbi olan adamlarım için ihsanda bulun. Bu-nuıı üzerine Rasûlullah (s.a.v.)» ondan yüz çevirdi. Bu defa o elini Rasû-lullah´m zırhının cebine soktu.

İbn Hişam dedi ki; O zırha, "Zatu´l-Fudul" denirdi. İbn îsaak şöyle dedi: Rasûlulîah (s.a.v.)´da ona: «Beni bırak» dedi. Öfkelendi ve hatta ordakiler, onun yüzünde bir siyahlık gördüler. Sonra

dedi ki:

- Yazık! Bırak beni.» O da şöyle dedi:

- Hayır, vallahi 400 zırhsız, 300 zırhlı kişi olan tabiilerimi bırakın-caya kadar seni bırakmam. Onlar beni, beyaz ve siyah herkese karşı ko­rumuşlardır. Sen ise onları bir sabahla öldürüp yok etmek istiyorsun. Şüphesiz ben musibetlerin meydana gelmesinden korkuyorum. Bunun üzerine Rasûlullah (s.a.v.):

- Al adamlarını, senin olsunlar, dedi.

İbn Hişam dedi İd: Rasûlullah (s.a.v.), onları kuşatma altında tutar­ken Medine´de yerine Ebu Lübabe Beşir b. Abdil Münzir´i vekil olarak bıraktı. Kuşatmaları onbeş gece sürdü.

İbn İshak, babası kanalı ile Velid b. Ubade´nin şöyle dediğini riva­yet etti: Kaynuka oğulları, Rasûlullah (s.a.v.) ile savaşırlarken Abdul­lah b. Übey b. Selül, onların işleriyle ilgilendi ve önlerine geçti. Ubade b. Samit de Rasûlullah (s.a.v.)´m yanına gitti. O, beni Avf kabilesindendi. O da Abdullah b. Übey gibi Yahudilerin-müttefiki idi. Onlardan vazgeç­ti. Rasûlullah´m tarafına geçti. Allah ve Rasülüne, onların müttefikli­ğinden uzaklaşıp geldi ve şöyle dedi:

- Ey Allah´ın elçisi! Allah´ı, Rasûlünü ve mü´minleri dost ediniyo­rum. Ve işte o kafirlerin müttefiki olmaktan, onların dostluklarından kendimi beri kılıyorum.

Ravi diyor ki: Ubade b. Samit ile Abdullah b. Übey hakkında el-Mâi-de sûresinin şu ayetleri nazil oldu:

« Ey iman edenler! Yahudi ve Hristiyanlan dost olarak benimseme­yin. Onlar birbirlerinin dostudurlar. Sizden kim onlara dost olursa o da onlardandır. Allah, zulmeden kimseleri doğru yola eriştirmez. Kalble-rinde hastalık olanların (yani Abdullah b. Übeyy´in), «Bize bir felaket gelmesinden korkuyoruz.» diyerek onlara koştuğunu görürsün. Ol...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Uhud Gazvesi
« Posted on: 28 Mart 2024, 12:43:18 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Uhud Gazvesi rüya tabiri, Uhud Gazvesi mekke canlı, Uhud Gazvesi kabe canlı yayın, Uhud Gazvesi Üç boyutlu kuran oku Uhud Gazvesi kuran ı kerim, Uhud Gazvesi peygamber kıssaları, Uhud Gazvesi ilitam ders soruları, Uhud Gazvesiönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes