> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > İslam Tarihi Eserleri > El-Bidaye Ven Nihaye >  Halife Mutedid Billah ın Vefatı
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Halife Mutedid Billah ın Vefatı  (Okunma Sayısı 1059 defa)
08 Eylül 2010, 06:46:20
Ekvan
Varlıklar, alemler, dünyalar. (Evren).
Tecrübeli Üyeler
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 19.233


« : 08 Eylül 2010, 06:46:20 »



Halife Mutedid Billah´ın Vefatı


Mencük´ün Tutuklanması

Katiplerin Ve Divanların Gözetim Altına Alınması

Feyyaz B. Mühenna´nın Ölümü.

İbn Hilalin Kölesi Muallim Sencer İle İlgili Çok Garip Bir Olay.

Saltanat Naibi İstedmür El-Bahnavî´nin Tutuklanması

Saltanat Naibi Emir Seyfeddin Baydemir´in Dımaşk´a Gelişi

Kalenderiye Mezhebi Mensuplarının Sakal, Kaş Ve Bıyıklarını Traş Etmekten Men Edilmeleri

Hicretin Yediyüzaltmışikinci Senesi

Melik Mansur Selahaddin Muhammed´in Sultan Oluşu.

Garip Bir Olay Ve Tuhaf Bir Raslantı

Melîkü´l-Ümera Baydemirin Dımaşk´tan Çıkıp Gazze Yoluna Koyulması

Sultan Melik Mansur´un Secora Boğazı´nın Batısındaki Sekiye Gelmesi

Baydemir´in Kaleden Çıkış Sebebi Ve Çıkışının Şekli

Sultan Muhammed B. Melik Emir Hacı B. Melik Muhammed B. Melik Kalavun´un Askerleri Ve Emirleriyle Birlikte Dımaşk´a Girişi

Sultanın Dımaşk´dan Misıra Gidişi

Hicretin Yediyüzaltmışüçüncü Senesi

Cidden Garip Bir Rüya.

Halife Mutedid Billah´ın Vefatı



Mencük´ün Tutuklanması


Bir seneden beri Dımaşk havalisinde gizlenmekte olan Mencük or­taya çıkarılıp tutuklanmıştı.

Muharrem ayının yirmiyedisinde perşembe günü Nasih, saltanat naibi Emir Seyfeddin îstedmür´ün yanma gelerek Mencük´ün Dârü´ş-Serefl´l-âlâ´da gizlendiği haberini verince naib hemen bazı haciblerini ve has adamlarını oraya gönderdi. Görevliler gidip onu gözetim altında saraya getirdiler. Öyle ki, bazı görevliler arkadan yaklaşarak onu adeta kucaklamışlardı. Saltanat naibi onunla yüz yüze gelince onu karşıladı. İkramda bulundu ve tahtında yanına oturttu. Ona lütufkâr davrandı. Meşrubat içirdi ve yanında konuk etti. Oruçlu olduğu için, yanında iftar etmiş olduğuna dair bir rivayet de vardır. Saltanat naibi ona kendi elbi­selerini vermiş, sonra zincire vurup aynı gecede yani cuma gecesinde bir grup asker ve emirle birlikte sultana göndermişti. Onu muhafaza altın­da götüren emirlerden biri Emir Hacib Hüsameddin idi. Saltanat naibi, sabahleyin Mencük´ün kılıcım oğluyla birlikte sultana göndermişti. İn­sanlar bu duruma çok şaşmışlardı. Hatta çokları onun uzak beldelerde kaybolduğunu sanmaktaydılar. Kendisinin Dımaşk´ta kılık değiştire­rek insanlar arasında dolaşmakta olduğunu hiç kimse fark edememişti. Anlatıldığına göre kendisi kılık değiştirerek insanlar arasında dolaşı­yor ve cuma günleri Dımaşk Camii´ne gelip orada namaz kıhyormuş, ama bütün bu tedbirler onu kaderden kurtaramamıştı. Her şeyin bir va­desi vardır.

Melikü´l-Ümera onun kılıcını ve kılık değiştirirken giydiği elbisele­ri de sultana göndermişti. Onu bir grup hacib, emirler ve kalabalık as­kerler refakatinde zincire vurulmuş olarak muhafaza altında Mısır di­yarına göndermişti. Melikü´l-Ümeranm oğlu Mısır´dan babasına gönde­rilmiş olan hediye, hü´at ve davarlarla birlikte babasının yanına dön­müştü. Bu arada Hacıbü´l-Hüccaba da hediyeler getirmişti. Emirler cu­ma günü bu hü´atleri giymişler, insanlar merasim yaparak mumlar yak­mışlar, daha sonra Mencük´ün, sultanın huzuruna girdiğine, sultanın onu affedip ona mükemmel bir hil´at giydirdiğin©, emanete alman klıç-lannm, nişanlı atlarının, kıymetli ©Ibiselirinin, mallanma, paralarının kendisine iade edildiğine, kendisine eman verildiğine, emirlerin ve dev­let büyüklerinin kendisine çeşitli armağanlar takdim ettiklerine dair peşpeşe sağlam haberler Dımaşk´a ulaştı. Emir Ali de Hama naibliğine atanmış olup Suğd şehrinden yola koyulmuş, Hama´ya gitmekteyken Dımaşk´a uğramış ve safer ayının dördünde perşembe gecesi Ablak Sa­rayına konuk olmuş ve pazar gecesi yani bu ayın yedisinde Hama yoluna koyularak Dımaşk´tan ayrılıp gitmişti.

Safer ayının onsekizinde perşembe-günü Kadı Bahaeddin Ebü´l-Beka, Trablus´tan Dımaşk´a eski vazifesine başlamak üzere geldi. Bu vazifesine döndüğüne dair olan sultan fermanı da yanındaydı. Babası Veliyyüddin bu görevini vekâleten yürütmekteydi. Kadilkudat Taced-din de Haristan mıntıkasına kadar gidip kendisini karşılamıştı. Daha sonra insanlar, konağına giderek onu tebrik ettiler. Vatanına dönüşün­den ötürü çok sevindiler.

Bu ayın ilk günlerinde -ki bu senenin safer ayı aynı zamanda şuba­ta denk gelmekteydi- çok miktarda kar yağdı. Aylardan beri susuz kalan bahçeler suya kandı. O zamana dek insanlar çok büyük zahmetlere kat­lanıp türlü meşakkatlere maruz kalarak ancak su elde edebiliyorlardı. Hatta bazan insanlar su yüzünden tekme tokat birbirlerine girişiyor, gürzler ile birbirlerini vuruyor ve bu yüzden de çok rezaletler meydana geliyordu. İnsanlar suya kavuşmak için çok masraflar yapıyorlardı. Aralık ve ocak aylarında, şubatın ilk günlerinde sular gayet az ve kıttı. Aynı şekilde Havran taraflarında da insanların çoğu çok uzak mıntıka­lara giderek su ihtiyaçlarını karşılıyorlardı. Sonra Yüce ALLAH onlara lütfetti, kar yağdı, yağmurlar çoğaldı, dereler akmaya başladı. Nehirler suyla dolup taştı. Hamd ve minnet ALLAH´adır. Yağmurlar aralıksız yağ­maya devam etti. Ocağın sonlarından şubatın sonuna kadar seller ak­maya devam etti. Oysa aralıkta bir tek oluktan su akmış değildi.

Rebiyülevvel ayında Emir Seyfeddin Mencük, sultan için bir med­rese ve Mescid-i Aksa´nın batı tarafında bir hankah yaptırmak üzere Kudüs´e gitti. Kendisi için altın yaldızla yazılan fermanı Dımaşk´a getir­di. İnsanlar bu fermanı gördüler. Ben de bunun bir nüshasını gördüm. Fermanda sultan ona gon derece tazimkâr ifadelerle hitap ediyor, onu övüyordu. Eski hizmetlerini şükranla anıyor, bu devlete yararlı bir kim­se olduğunu ifade ediyor, önce yapmış olduğu hatalarını affettiğini bildi­riyordu. Hülasa onun biyografisini çok güzel ibarelerle anlatıyordu.

Rebiyülâhır ayının ilk günlerinde İbn Hilâl´in kölelerinden büyük servet sahibi Muallim Sencer´in 600.000 dirhem para cezasına çarptırıl­dığına dair olan sultan fermanı Dımaşk´a ulaştı. Babu´n-netifaniy-yîn´de medrese niyetiyle yaptırmakta olduğu inşaata el konuldu. Burayı öksüz mektebi olarak inşa etmesi emredildi. Ayrıca burası için geliri olan vakıf da tahsis etmesi istenildi. Memleketin büyük medreselerin­den her birine de vakıfların gelirinden pay ayırması kararlaştırıldı ki, bu güzel bir maksattı. Muallim Sencer, divan başkanına teslim edildi ki, ondan mezkur meblağı çabucak tahsil etsin. Bunun üzerine Muallim Sencer ona 200.000 dirhemi peşin olarak Ödedi. Sonra da on askerin emi-riyle birlikte Mısır diyarına sevkedildi. [1]



Katiplerin Ve Divanların Gözetim Altına Alınması



Bu senenin rebiyülâhir ayının onbeşinde çarşamba günü Mısır di­yarından bir emir Dımaşk´a geldi. Divanlardaki katiplerin insanlara sultan tarafından tahsis edilen maaşları ve sadakaları zimmetlerine ge­çirmeleri yüzünden haklarında soruşturma açılması için, sultan bu emirle birlikte Dımaşk´a bir ferman da göndermişti. Bu ferman gereğin­ce Berraniye´deki adalet sarayında sorguya alındılar. Sorgulama neti­cesinde çok miktarda para cezasına çarptırıldılar. Öyle ki bu para ceza­sını ödemek için eşyalarını, kumaşlarını, yataklarını, emtialarını sat­mak mecburiyetinde kaldılar. Hatta satacak eşyası bulunmayanlar, kızlarım satmak için getirip tezgaha oturtuyorlardı. Bu durumu gören insanlar bu kızların babalarına acıdıklarından ağlaşıyor, feryadü figan ediyorlardı. Daha sonra bu katiplerden mali gücü olmayan, hiç bir eşya­sı olmayan yoksullar serbest bırakıldılar. Sahip, Müstevfî gibi rütbelere sahip olan büyükleri bu para cezasını ödemekle yükümlü kılındılar. Da­ha sonra tahsilat amacıyla sıkıştırıldılar. Baskı altına alındılar ve şid­detlice dövüldüler. Sahip, büyük bir meblağ ödemekle yükümlü kılındı. Öyle ki, kendisi bazı emirlerden, devlet büyüklerinden ve tüccarlardan ya bizzat gidip isteyerek veya mektup yazarak yardım talebinde bulun­du. Onlar da kendisine ödemekle yükümlü olduğu meblağa yakın mik­tarda mali yardımda bulundular. Dövülmek için çırılçıplak edildikten sonra bu yardım kendisine ulaşmıştı. Ama tam dövüleceği esnada ken­disini dövmekten vaz geçtiler ve Mısır diyarında bu cezasını ödeyecek meblağın bulunduğu haberi etrafa duyuruldu. Bu konuda anlatacakla­rımız burada sona ermektedir. [2]



Feyyaz B. Mühenna´nın Ölümü


Bu senenin rebiyülâhir ayının onsekizinde cumartesi günü Feyyaz b. Mühenna´nın ölüm haberi Dımaşk´a geldi. İnsanların çoğu buna se­vindiler. Bu müjde sultana da ulaştırıldı. Çünkü Feyyaz, sultana asi ol­muş, cemaatten ayrılmış, nifak ve isyan diyarında cahiliyet ölümü üzere ölmüştü. İnsanlara zulüm yaptığı, hiç mazereti yokken ramazan ayında oruç bozduğu, adamlarına ve akrabalarına da böyîe yapmalarım emret­tiğine dair bazı örnekleri daha önce size sunmuştuk. İnnâ lillâh ve innâ ileyhi râciun (Doğrusu biz ALLAH´a aidiz ve O´na dönücüleriz) Ölürken yetmiş yaşını aşmıştı.

Bu konuda anlatacaklarımız burada sona ermektedir. Doğrusunu ALLAH bilir. [3]



İbn Hilalin Kölesi Muallim Sencer İle İlgili Çok Garip Bir Olay



Rebiyülâhir ayının yirmidördünde Muallim Sencer el-Hilalî 600.000 dirhem tutarındaki para cezasını ödedikten sonra serbest bıra­kıldı. Kurtuluşuna sevindiğinden Babü´n-nettafıyyîn´deki evinde gece­yi geçirdi. Sabah olunca hamama gitti, o esnada sultanın ulağı Mısir´dan Dımaşk´a gelerek onun malına mülküne el konulmasına dair fer­manı yetkililere tebliğ etti. Bunun üzerine hacibler, nakkibü´n-nükaba ve yardımcıları her taraftan gelip Muallim Sencer´in konağını kuşatma altına aldılar. Konağa ve içindeki eşyalara el koydular. Kendisini ve ço­cuklarım da gözetim altına aldılar. Kadınları, konaktan çok zor bir hal­de dışarı çıkarıldı. Üzerleri a...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
« Son Düzenleme: 08 Eylül 2010, 07:22:55 Gönderen: LivaülHamd »
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Halife Mutedid Billah ın Vefatı
« Posted on: 28 Mart 2024, 21:15:26 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Halife Mutedid Billah ın Vefatı rüya tabiri, Halife Mutedid Billah ın Vefatı mekke canlı, Halife Mutedid Billah ın Vefatı kabe canlı yayın, Halife Mutedid Billah ın Vefatı Üç boyutlu kuran oku Halife Mutedid Billah ın Vefatı kuran ı kerim, Halife Mutedid Billah ın Vefatı peygamber kıssaları, Halife Mutedid Billah ın Vefatı ilitam ders soruları, Halife Mutedid Billah ın Vefatıönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes