> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > İslam Tarihi Eserleri > El-Bidaye Ven Nihaye > Rasûlullah (S.A.V.)´In Duası İle Hasta Ve Gözü Tekrar Görmeye Başlayan Kör Kîşîl
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Rasûlullah (S.A.V.)´In Duası İle Hasta Ve Gözü Tekrar Görmeye Başlayan Kör Kîşîl  (Okunma Sayısı 1215 defa)
07 Aralık 2010, 12:19:02
Esila

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 967


« : 07 Aralık 2010, 12:19:02 »



Rasûlullah (S.A.V.)´In Duası İle Hasta Ve Gözü Tekrar Görmeye Başlayan Kör Kîşîlerîn Kıssaları


Hz. Musaya Verilen Mucizeler.

Ebu Musa El-Holanî´nîn Kıssası

Rasûlullah Ve Ondan Önceki Peygamberlere Verilen Şeyler.

Güneşin Batı Ufkunda Bekletilmesi

İdrîs Peygambere Verilen Yüksek Makam..

Davud Peygambere Verîlen Mucize.

Hz. Davud´un Oğlu Süleyman (A.S.)´A Verilen Mucizeler.

Meryem Oğlu Îsa Peygambere Verîlen Mucizeler.

Başka Bir Kıssa.

Rasûlullah (S.A.V.)´In Duası İle Hasta Ve Gözü Tekrar Görmeye Başlayan Kör Kîşîlerîn Kıssaları



Hz. Musaya Verilen Mucizeler


Bu mucizelerin en büyükleri ve en muazzamları dokuz tanedir. Ni­tekim yüce Allah buyurmuş ki: "And olsun ki, Musa´ya dokuz tane apa­çık mucize verdik." (e]-isrâ, 101.)

Biz bunu tefsirimizde şerhetmiş ve selef ulemasının bu konudaki kavillerini, ihtilaflarını nakletmiştik. Cumhur-u ulemaya göre Musa peygamberin mucizeleri şunlardan ibarettir: Değneği, koşan bir yılana dönüşmüştü. Eli de mucize idi. Elini gömleğinin yakasından koynuna sokup çıkardığında sanki bir ay parçası gibi parıldar ve ışık saçardı.

Firavun´un kavmi kendisini yalanladığı zaman onlara beddua et­miş, Cenâb-ı Allah da üzerlerine tufan, çekirge sürüsü, kımıl, kurbağa­lar ve kan göndermişti ki bunlar, tafsilatlı ayetler ve mucizelerdir. Nite­kim biz bunları tefsirimizde ayrıntılı bir biçimde açıkladık. Aynı şekilde Cenâb-ı Allah onları, tahılların ve meyvelerin eksilip yok olmasıyla kıt­lığa maruz bırakmıştı. Yaygın bir ölümle müptela kılmıştı. Bir kavle gö­re bu yaygın ölüm, tufan sebebiyle olmuştu.

Yine Cenâb-ı Allah, İsrail oğullarını kurtarmak ve Firavun haneda­nını boğmak için denizi Musa peygambere ve etrafındaki İsrail oğulları­na açmış, bir yol meydana getirmişti.

İsrail oğullarının Tih sahrasında (çöl) şaşkın şaşkın dolaşmaları, üzerlerine kudret helvası ve bıldırcın indirilmesi, Musa peygamberin onlar için yağmur duası yapması da onun mucizelerindendir. Cenâb-ı Allah, onların sularını beraberlerinde binek üzerinde taşıdıkları bir taştan çıkarmıştı, O taşın dört bir yanından sular akardı. Musa pey­gamber, asasıyla ona vurunca, dört bir yanından üçer kanaldan su fışkı­rırdı. Her bir kanal bir sıbt içindi. Su ihtiyacı tamamlandıktan sonra Musa peygamber, yine asasıyla o taşa vurur ve sular kesilirdi. Bundan başka birçok göz alıcı, hayret verici mucizeleri de vardı. Nitekim bunları tefsirimizde detaylı olarak açıkladık. Ayrıca «Kısasü´l-Enbiyâ» adlı ki­tabımızda Musa peygamberin kıssasından bahsederken de bunu açık­lamıştık. Hamd ve minnet Allah´adır.

Yine denildi ki: Buzağıya tapan herkesi öldürdü, sonra Cenâb-ı Al­lah onları diriltti. Ayrıca sığır meselesi de Musa peygamberin mucizele­rinden biridir.

Musa peygamberin asasına gelince, bununla ilgili olarak şeyhimiz Allame Ibn Zemlekânî şöyle demiştir:

"Musa peygamberin asası nasıl yılana dönüştüyse, çakıl taneleri de Rasûlullah (s.a.v.)´m elinde teşbih getirmişlerdir. Çakıl taneleri de can­sız varlıklardır." Bu hususta rivayet edilen hadis sahihtir ve biz bunu peygamberlik delilleri bahsinde burada tekrarlamaya gerek bırakma­yacak kadar ayrıntılı bir şekilde ani atmışız dır.

Denildi ki: O çakıl taneleri Rasûlullah (s.a.v.)´m avucunda teşbih getirdikleri gibi, Ebu Bekir, Ömer ve Osman´ın ellerinde de teşbih getir­mişlerdi. Bu da peygamberlikten sonraki hilafetin bir işaretidir.

Ebu Müslim el-Holanî´nin elinde bir teşbih vardı. Onunla tesbihat-ta bulunurdu. Teşbih elinde iken uykuya daldı. Teşbih dönmeye ve onun koluna sarılmaya başladı. Sarılırken de: "Ey bitkileri yerden bitiren ve daima sebat üzere olan Allah´ım! Sen noksanlıklardan münezzehsin." diye teşbih getiriyordu. Teşbihten bu sesi duyan Ebu Müslim, karısı Ümmü Müslim´e seslenerek:

- Ey hatun, gel de acaipliklerin en acaibini gör, dedi. Karısı geldi­ğinde teşbih dönüyor ve tesbihat yapıyordu. Kadın oturunca, teşbihten gelen ses kesildi. Buharf nin İbn Mesud´dan rivayet ettiği hadis bundan daha sahih ve daha sarihtir. Şöyle ki: "Yediğimiz yemeklerden teşbih sesleri işitiyorduk." Şeyhimiz dedi ki: Taşlar, Rasûlullah (s.a.v.)´a selam vermişlerdir.

Ben derim ki: Bu hadisi, Müslim, Cabir b. Semüre´den rivayet et­miştir. Bu rivayette anlatıldığına göre Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyur­muştur:

"Ben öyle bir taş biliyorum ki, bisetimden önce o taş bana Mekke´de selam verirdi. Şimdi de o taşı bilmekte ve tanımaktayım."

Bazıları bu taşın Hacer-i Esved olduğunu söylemişlerdir.

Tirmizî, Ali b. Ebi Talib´in şöyle dediğini rivayet etmiştir:

"Mekke´nin bazı taraflarında Peygamber (s.a.v.)le dolaşmaktay­dım. Onun karşılaştığı her dağ ve her ağaç mutlaka esselamü aleyke ya Rasulallah diye selam veriyordu."

«Delâil» adlı eserde Ebu Nuaym, Hz. Ali´nin şöyle dediğini rivayet etmiştir:

"Rasûlullah (s.a.v.)´la çıkıp dolaştım. Uğradığı her taş, her ağaç, her çamur ve herşey ona mutlaka esselamü aleyke ya Rasulallah diye selam veriyordu. Onun çağırması üzerine bir ağaç gelip karşısında durdu."

Yine ravi, iki ağacın, Rasûlullah (s.a.v.)´m def-i haceti esnasında kendisine dulda olmak için bir araya gelip birleştiklerini, ihtiyacını gi­dermesinden sonra tekrar eski yerlerine dönmelerini de anlatmıştır. Bu iki hadis de Buharî´nin sahihinde mevcuttur. Ama bu hadislerden, o ağaçlara hayat girmiş olduğunu anlamak gerekmez. Çünkü onları, ma­nevi bir gücün hareket ettirmiş olması mümkündür. Ama Rasûlullah (s.a.v.)´m, o ağaçlara: "Allah´ın izniyle benim emrime itaat edin." deme­si, onun onlara hitap etmesi için kendilerinde şuur bulunmuş olduğuna delâlet eder. Özellikle onların, Rasûlullah´m emrine uymaları da böyle bir düşünceyi akla getirmektedir.

Ravi diyor ki: Rasûlullah (s.a.v.), bir hurma dalma, ağaçtan inip gel­mesini emretmiş, o hurma dalı da inip yeri yararak gelmiş ve Ra­sûlullah´m huzurunda durunca; Rasûlullah ona, şöyle bir soru sormuş:

- Benim, Allah rasûlü olduğuma şahadet eder misin Hz. Peygam-ber´in bu sorusuna cevaben o dal üç defa şahadet getirmiş, sonra yerine dönmüştü. Bu, önceki rivayete daha uygun düşmekte ve daha münasib görünmektedir. Ancak bu ifadelerde bir gariblik vardır.

imam Ahmed b. Hanbel, İbn Abbas´m şöyle dediğini rivayet etmiş­tir:

"Bedevinin biri, Rasûlullah (s.a.v.)´a gelip:

- Senin, Allah elçisi olduğunu neyle anlayacağım diye sormuş. Rasûlullah da ona şu cevabı vermişti:

- Şu hurma ağacmdaki dalın, benim çağırmam üzerine gelip Allah Rasûlü olduğuma şahadet etmesine ne dersin

- Olur, gelsin bakalım.

Rasûlullah (s.a.v.), o dala çağrıda bulundu, dal da ağaçtan kopup yere düştü. Sonra yeri yararak Rasûlullah (s.a.v.)´m huzuruna geldi. Hz. Peygamber de ona:

- Geri dön, dedi. O da tekrar eski yerine döndü. Bedevi de:

- Senin, Allah Rasûlü olduğuna şahadet ederim, dedi ve Ra-sûlullah´a iman etti."

Lafzı Bayhakî´ye ait olan bu rivayette açıkça görüldüğü gibi Ra-sûlullah´ın peygamberliğine şahadet eden o bedevidir. Bu kişi, Beni Amir kabilesinden bir adamdı. Ama A´meş tarikiyle tbn Abbas´tan yapı­lan ve Beyhakî´ye ait olan rivayette şöyle denmektedir:

"Adamın biri, Rasûlullah (s.a.v.)´a gelip şöyle sordu:

- Senin ashabının dedikleri şu şey nedir

O esnada Rasûlullah (s.a.v.)´ın çevresinde hurma ağacı ve dalları vardı. Rasûlullah, o adama dedi ki:

- Sana bir mucize göstermemi ister misin

- Evet.

Bunun üzerine Rasûlullah (s.a.v.), o ağaçtaki dallardan birini çağır­dı. Dal, yeri yararak gelip Rasûlullah´m huzurunda durdu. Secde etme­ye, sonra da başını yerden kaldırmaya başladı. Sonra Rasûlullah, ona geri dönmesini emretti, o da geri döndü.

Rasûlullah´m yanma gelmiş olan Amirî kabilesine mensup (Amir b. Sa´saa adındaki) o adam şöyle dedi: "Vallahi Muhammed (s.a.v.)´in söy­lediği sözlerden hiçbirini artık yalanlamayacağım."

Önceki bölümlerde anlatılan ve «el-Müstedrek» adlı eserinde Ha­kim tarafından İbn Ömer´den nakledilen bir hadiste şöyle denilmiştir: "Rasûlullah (s.a.v.), bir adamı islâm´a davet etti. Adam da:

- Senin bu söylediklerini doğrulayacak bir şahidin var mı diye sordu. Rasûlullah da:

- İşte şu ağaç benim şahidimdir, dedi. Ağacı çağırdı. Ağaç, vadinin kıyısmdaydı. Yeri yararak geldi. Rasûlullah´m huzurunda durdu. Hz. Peygamber, ondan üç defa şahadet getirmesini istedi, o da Rasûlullah´m dediği gibi şahadet getirdi. Sonra yerine döndü. O Arabi de kavmine döndü. Giderken Rasûlullah´a şöyle dedi:

- Eğer kavmim bana uyarsa, onları da sana getiririm. Uymazlarsa, kendim gelir senin yanında dururum."

Peygamber (s.a.v.)´in daha önce hutbe irad ederken kendisine yas­lanıp hitap ettiği ama bilahare kendisi için minber yapılıp ta minber üzerine çıkarak hutbe irad etmesi üzerine inleyen hurma dalma gelin­ce, bu hurma dalı cuma günü bütün halkın huzurunda on aylık gebe de­ve gibi inlemeye başlamıştı. Rasûlullah (s.a.v.), nihayet minberden inip hurma dalının yanına gelmiş, onu kucaklamış ve teskin etmişti. Hurma dalını taptaze bir dala dönüşmek veya Cennet´te dikili bir ağaç haline gelip Allah´ın veli kullarının kendisinden yemeleri şıkları karşısında serbest bırakmış, o dal da Cennet´te bir ağaç olmayı yeğlemişti. Bunun üzerine kendisi de inlemesine son verip sükunet bulmuştu. Bu, meşhur ve bilinen bir hadistir. Birçok sahabe tarafından mütevatir olarak riva­yet edilmiştir. Ayrıca tabiilerden de birçokları bunu rivayet etmişlerdir. Onlardan sonra da yalan üzerinde ittifak etmeleri ve bir araya gelmele­ri imkansız olan birçok kimse tarafından rivayet e...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Rasûlullah (S.A.V.)´In Duası İle Hasta Ve Gözü Tekrar Görmeye Başlayan Kör Kîşîl
« Posted on: 26 Nisan 2024, 00:50:01 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Rasûlullah (S.A.V.)´In Duası İle Hasta Ve Gözü Tekrar Görmeye Başlayan Kör Kîşîl rüya tabiri,Rasûlullah (S.A.V.)´In Duası İle Hasta Ve Gözü Tekrar Görmeye Başlayan Kör Kîşîl mekke canlı, Rasûlullah (S.A.V.)´In Duası İle Hasta Ve Gözü Tekrar Görmeye Başlayan Kör Kîşîl kabe canlı yayın, Rasûlullah (S.A.V.)´In Duası İle Hasta Ve Gözü Tekrar Görmeye Başlayan Kör Kîşîl Üç boyutlu kuran oku Rasûlullah (S.A.V.)´In Duası İle Hasta Ve Gözü Tekrar Görmeye Başlayan Kör Kîşîl kuran ı kerim, Rasûlullah (S.A.V.)´In Duası İle Hasta Ve Gözü Tekrar Görmeye Başlayan Kör Kîşîl peygamber kıssaları,Rasûlullah (S.A.V.)´In Duası İle Hasta Ve Gözü Tekrar Görmeye Başlayan Kör Kîşîl ilitam ders soruları, Rasûlullah (S.A.V.)´In Duası İle Hasta Ve Gözü Tekrar Görmeye Başlayan Kör Kîşîlönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes