> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > İslam Tarihi Eserleri > El-Bidaye Ven Nihaye > Muaviye Oğlu Yezid Ve Zamanında Cereyan Eden Olaylar
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Muaviye Oğlu Yezid Ve Zamanında Cereyan Eden Olaylar  (Okunma Sayısı 1001 defa)
30 Kasım 2010, 16:40:36
Esila

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 967


« : 30 Kasım 2010, 16:40:36 »



Muaviye Oğlu Yezid Ve Zamanında Cereyan Eden Olaylar


Muaviye Oğlu Yezid Ve Zamanında Cereyan Eden Olaylar.

Hüseyin B. Ali´nin Emirlik Talebi İle Mekke´den Çıkışı Ve Şehid Edilişi

Hz. Hüseyin´in Irak´a Gidişi

Hicretin Altmışbirinci Senesi



Muaviye Oğlu Yezid Ve Zamanında Cereyan Eden Olaylar


Babası Muaviye´nin hicri altmışıncı senede vefatından sonra Receb ayında halife olarak kendisine bey´at edildi. Yezfd, hicri yirmialtına se­nede doğmuştu. Kendisine bey´at edildiğinde yaşı otuzdört idi. Babası­nın atamış olduğu valileri görevlerinde bıraktı, onlardan hiçbirini azlet­medi. Bu da onun zekasını isbatlar.

Hişam b. Muhammed el-Kelbî, Ebu Mihnef Lut b. Yahya el-Küfi el-Ahbarî´nin şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Yezid, hicri altmışıncı sene­nin receb ayı başında hilafete geçti. O dönemde Medine valisi Velid b. Utbe b. Ebi Süfyan, Küfe valisi Numan b. Beşir, Basra valisi Abdullah b. Ziyad, Mekke valisi Amr b. Said b. As idi. Halifeliğe geçtiğinde Yezid´in yegane düşüncesi, veliahtlığını içlerine sindiremeyen ve bu yüzden Mu-aviye´ye itaat etmeyen kimselerle uğraşmaktı. Bu amaçla Medine valisi Velid b. Utbe´ye şu mealde bir mektub yazıp gönderdi:

"Rahman ve Rahim olan Allah´ın adıyla

Mü´minlerin emiri Yezid´den Velid b. Utbe´ye. Muaviye, Allah´ın kullarından bir kul idi. Allah, ona ikramda bulundu, onu halifeliğe ge­çirdi. Ona imkanlar bahşedip üstünlükler verdi. O da bir süre yaşadı ve eceliyle Öldü. Allah, kendisine rahmet etsin. Övgüye layık olarak yaşa­dı. İyi, takvalı ve temiz bir insan olarak vefat etti. Vesselam."

Yezid ayrıca küçük bir sayfaya şu ibareyi de yazdırarak Medine va­lisine göndermişti: "Hüseyin, Abdullah b. Ömer ve Abdullah b. Zübeyri yakala, bey´at etmelerini sağla. Aksi takdirde onları müsamahasız ve sert bir şekilde derdest et, hapse at ki bey´at etsinler vesselam."

Muaviye´nin ölüm haberini alan Medine valisi Velid, şok geçirdi, çok üzüldü. Mervan´a haber göndererek yanına çağırdı. Yezid´in mektubu­nu ona okudu ve yakalanmalarını istediği bu adamların durumu hak­anda fikrini sordu. Mervan da ona şu teklifte bulundu. "Muaviye´nin °iümünü Öğrenmelerinden önce bey´at için onlan çağırmanı teklif edi­yorum. Eğer bey1 ata yanaşmazlarsa boyunlarını vurursun."

Veüd, hemen Abdullah b. Amr b. Osman´ı Mescid-i Nebevfde bulu-

^ Hüseyin ile İbn Zübeyr´e gönderdi. Abdullah, onlara: "Emre uyun"

«eaı. Onlar da: "Haydi sen git, biz hemen valinin yanma geliyoruz." de-

Uer- Abdullah yanlarından ayrılınca Hüseyin, Abdullah b. Zübeyr´e:

"Öyle sanıyorum ki bunların azgınları (Muaviye) ölmüştür." dedi. İbn Zübeyr de: "Ben de senin dediğinden başka birşey olduğunu sanmıyo­rum." dedi. Sonra Hüseyin kalktı, arkadaşlarım da yanma alarak valili­ğe geldi. İçeriye girmek için izin istedi. Kendisine giriş izni verildi. Yal­nız başına içeri girdi. Arkadaşlarını kapı önüne oturttu ve onlara: "Sizi kuşkulandıran birşey duyarsanız hemen içeri girin." dedi. İçeri girip se­lam verdi ve oturdu. Mervan da valinin yanındaydı. Vali Velid b. Utbe ona Yezid´in mektubunu uzattı. Muaviye´nin vefatını bildirdi. Hüseyin de: "İnnâlillâh ve innâ ileyhi raciûn. Allah, Muaviye´ye rahmet etsin, ba­şınız sağolsun" dedi. Velid, onu Yezid´e bey´at etmeye çağırdı. Hüseyin ona şu karşılığı verdi:

- Benim gibi biri gizlice bey´at etmez ve benim gizlice yapacağım beratımı yeterli göreceğinizi de sanmıyorum. Ama insanlar toplandık­larında onlarla birlikte bizi de bey´ata davet edersin. Böylece hep birlik­te bey´at etmiş oluruz.

Velid huzursuzluk istemeyen bir kimse idi. Hüseyin´e dedi ki: "Şimdi Allah´ın adı üzere buradan çıkıp git. İnsanlar toplandığında yanımıza gelirsin."

Orada bulunan Mervan da Velid´e şöyle dedi: "Vallahi Hüseyin se­nin yanından be/atsız olarak ayrılıp giderse, seninle onun arasında çok savaşlar olacak ve ölümler çoğalacaktır. Sen onu hapset, dışarıya bırak­ma. Taki bey´at etsin. Yoksa ben onun boynunu vururum." Bu söz üzeri­nize Hüseyin, ayağa kalktı ve Mervan´a şöyle dedi: "Ey Zerka´nın oğlu, sen mi beni öldüreceksin Vallahi yalan söyledin ve alçaldm." Böyle de­dikten sonra Hüseyin, valilikten ayrılıp evine gitti. Mervan, Velid´e şöy­le dedi:

- Vallahi artık Hüseyin´i göremezsin.

- Allah´a yemin ederim ki ey Mervan, ben, Hüseyin´i öldürdükten sonra dünya ve içindeki her şey benim olsa da hoşuma gitmez. Sübha-nallah, "bey´at etmiyorum." dediği için mi Hüseyin´i öldüreceğim Al­lah´a yemin ederim ki Hüseyin´i öldüren adamın terazisi kıyamet gü­nünde hafif gelecektir, ben buna kesinlikle inanıyorum.

Velid, Abdullah b. Zübeyr´e de gelip bey´at etmesi için haber gönder­di. Ancak o gelmedi ve bir gün bir gece gecikti. Sonra Abdullah b. Zübeyr, arkadaşlarıyla birlikte kardeşi Cafer´i de yanma alarak Für´ yoluyla Mekke´ye yöneldi. Velid, Abdullah b. Zübeyr´in peşine piyade ve süvari­ler gönderdiyse de onlar Abdullah´ı geri getiremediler. Cafer, kardeşi Abdullah´a yolda gitmekte iken Sabure el-Hanzelî´nin şu şiirini okudu:

"Her ana çocuğu bir akşam geceye vardıklarında arkalarında bir tek adamdan başka kimse kalmayacaktır."

Abdullah, bu şiiri okuyan kardeşi Cafer´e dedi ki:

- Sübhanalîah! Sen bu şiiri hangi maksatla okudun

- Vallahi senin hoşuna gitmeyecek birşeyi kasdetmedim.

- Eğer dilinin üzerine öylece gelmiş ve kayıp gitmiş olsa bile ben bu şiirden hoşlanmadım."

Abdullah b. Zübeyr´in bu şiirden uğursuzluk sezdiğini söylemişler­dir.

Velid, Abdullah b. Zübeyrle meşgul olduğu için Hz. Hüseyin´le fazla

uğraşamadı. Ona her haber gönderişinde Hz. Hüseyin hele bekle göre­lim, dedi. Sonra aile efradını ve çocuklarını topladı. Bu senenin receb ayının ikinci gecesinde yani İbn Zübeyr´in çıkışından bir gece sonra Me­dine´den yola çıktı. Kardeşi Muhammed b. Hanefîye´den başka onun ka­filesine katılmayan olmadı. Muhammed b. Hanefiye ona şu öğüdü verdi:

"Vallahi ey kardeşim sen, yeryüzündeki insanlar arasında benim için en kıymetli olan bir kimsesin. Ben sana şu öğüdü veririm ki, şu şe­hirlerden hiç birine girme. Aksine, çöllerde ve kumsalda yaşa. İnsanla­ra haber gönder. Eğer sana bey´at ederlerse ve etrafında toplanırlarsa, o zaman şehire gir. Ama mutlaka şehirde kalacağım dersen o zaman Mekke´ye git. Orada hoşlandığın bir manzara ile karşılaşırsan ne alâ. Aksi takdirde kumsallara ve dağlara çık." Hz. Hüseyin kendisine bu öğüdü veren kardeşi Muhammed´e şöyle dedi: "Allah, sana hayır müka­fat versin, nasihat verdin ve şefkatli davrandın." Bundan sonra Hz. Hü­seyin, Mekke yoluna koyuldu. Mekke´de Abdullah b. Zübeyrle bir araya geldi.

Medine valisi Velid, Abdullah b. Ömer´e haber göndererek "Yezid´e bey´at et." dedi. Abdullah b. Ömer de: "Herkes bey´at ederse ben de bey´at ederim." deyince orada bulunan bir adam şöyle dedi: "Sen insan­ların ihtilafa düşmelerini, yok oluncaya kadar birbirlerini öldürmeleri­ni istiyorsun. Senden başkası da ortada kalmayınca sana bey´at etsinler öyle mi " Abdullah b. Ömer: "Bu söylediklerinden hiçbirini sevmiyorum ama insanlar bey´at ederlerse, benden başka bey´at eden kalmazsa o za­man ben de Yezid´e bey´at ederim." dedi.

Vakidî dedi ki: "Muaviye´nin ölüm haberi geldiğinde Abdullah b. Ömer, Medine´de değildi. Aksine o, İbn Abbasla birlikte Mekke´de idi. ikisi birlikte Mekke´den gelmekte iken Hz. Hüseyin ile Abdullah b. Zü­beyr onlarla karşılaştılar. Abdullah b. Ömer, Hüseyin ile Abdullah b. Zübeyr´e sordu:

- Geldiğiniz yerlerde ne haber var

- Muaviye öldü, oğlu Yezid´e bey´at edildi.

- Allah´a karşı gelmekten sakının. Ondan korkun, Müslüman ce­maati tefrikaya düşürmeyin."

Abdullah b. Ömer, Abdullah b. Abbasla birlikte Medine´ye geldi. Çe-Şitli vilayetlerin bey´atı geldiğinde Abdullah b. Ömer de diğer halkla bir-^t Yezid´e bey´at etti.

Hz. Hüseyin ile Abdullah b. Zübeyr, Mekke´ye geldiler. Orada Amr b. Said b. As´ın vali olduğunu gördüler. Ondan korkup: "Biz şu Beyt´e sı­ğınmaya geldik." dediler.

Bu senenin yani hicri altmışıncı senenin ramazan ayında Yezid b. Muaviye, Velid b. Utbe´yi - pasifliğinden dolayı- Medine valiliğinden az­letti. Medine valiliğini, Mekke valisi bulunan Amr b. Said b. As´ın uhde­sine verdi. Kendisi de ramazan ayında Medine´ye geldi. Zilkade ayında geldiği söylenir. Çok gururlu ve kibirli idi. Kardeşinin düşmanı olan Amr b. Zübeyr´i de kardeşi Abdullah b. Zübeyr*e musallat kıldı ki onunla savaşsın ve onu bütün imkanlarından mahrum bıraksın. Amr b. Said, Abdullah b. Zübeyr´le savaşmaları için Mekke´ye askeri birlikler gön­dermeye başladı.

Buharî ve Müslim´in sahihlerinde sabit olan bir rivayette anlatıldı­ğına göre Ebu Şüreyh el-Hüzaî Mekke´ye askeri birlikler göndermekte olan Amr b. Said´e şöyle demiştir:

"Ey vali! Bana izin ver de Rasûlullah (s.a.v.)´ın Mekke´yi fethedişi-nin ertesi gününde söylediği ve benim de kulaklarımla işitip kalbime yerleştirdiğim şu hadisi sana söyleyeyim: Rasûlullah (s.a.v.), Allah´a hanıdü senada bulunduktan sonra şöyle demişti: "Doğrusu Mekke, Al­lah´ın saygın kıldığı bir beldedir, insanlar orayı saygın kılmış değiller­dir. Ve benden önce Mekke´de savaşmak hiçbir kimseye helal kılınmış değildir ve benden sonra da hiçbir kimseye helal kılınacak değildir. Ba­na da ancak gündüzün bir vaktinde burada savaşmak helal kılınmıştır ve sonra Mekke, dünkü saygınlığına kavuşmuştur. Dünkü gibi saygın olmuştur, burada bulunanlar, bulunmayanlara bunu tebliğ etsinler." Başka bir rivayette anlatıldığına göre Rasûlullah (s.a.v.) şöyle bu­yurmuştur: "Eğer herhangi bir kimse," Rasûlullah (s.a.v.), Mekke´de sa­vaştı." diyerek bunu bir ruhsat olarak ileri sürüp Mekke´de savaş...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Muaviye Oğlu Yezid Ve Zamanında Cereyan Eden Olaylar
« Posted on: 23 Nisan 2024, 20:35:17 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Muaviye Oğlu Yezid Ve Zamanında Cereyan Eden Olaylar rüya tabiri,Muaviye Oğlu Yezid Ve Zamanında Cereyan Eden Olaylar mekke canlı, Muaviye Oğlu Yezid Ve Zamanında Cereyan Eden Olaylar kabe canlı yayın, Muaviye Oğlu Yezid Ve Zamanında Cereyan Eden Olaylar Üç boyutlu kuran oku Muaviye Oğlu Yezid Ve Zamanında Cereyan Eden Olaylar kuran ı kerim, Muaviye Oğlu Yezid Ve Zamanında Cereyan Eden Olaylar peygamber kıssaları,Muaviye Oğlu Yezid Ve Zamanında Cereyan Eden Olaylar ilitam ders soruları, Muaviye Oğlu Yezid Ve Zamanında Cereyan Eden Olaylarönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes