Konu Başlığı: Mısır´ın Fethi Gönderen: Esila üzerinde 03 Aralık 2010, 11:14:43 Mısır´ın Fethi Hülyanın Fethi Tikrit Ve Musul´un Fethi Irak Diyarındaki Masebezan ın Fethi Karkisya İle Heytin Fethî Hicretin Onyedinci Senesi Bizanslıların Ebu Ubeydetî Humus´ta Kuşatmaları Ve Hz. Ömer´in Şam´a Gelişi Cezire´nin Fethi Amvas Taunuyla İlgili Bazı Haberler. Halld B. Velîd´în Kînnesrîndekî Görevinden De Azledilmesi Ahvaz, Menazîr Ve Nehri Tirîn´in Fethî Tüster´in Barış Yoluyla Îlk Fethi Bahreyn Taraflarındaki Fars Beldelerinde Yapılan Savaşlar. Tüsterin İkinci Fethi Ve Hürmüzan´ın Esir Alınarak Hz. Ömer´e Gönderilmesi Sus Şehrinin Fethi Hicri Onsekizinci Sene. Haris B. Hişam.. Şurahbîl B. Hasene. Amîr B. Abdullah B. Cerrah. Fadl B. Abbas B. Abdülmuttallb. Muaz B. Cebel Yezld B. Ebu Süfyan. Ebu Cendel B. Süheyl Hîcri Ondokuzuncu Sene. Hicri Ondokuzuncu Senede Vefat Eden Şahsiyetler Übeyb. Ka´b. Hattab(R.A.) Savfan B. Muattal Hicri Yirminci Senesi Mısır´ın Fethi Nîl Kıssası Hicretin Yirminci Senesinde Vefat Eden Bazı Şahsiyetler Üseyd B. Hudayr. Üneys B. Mersed B. Ebi Mersed El-Ganevî Rasûlullah´ın Müezzini Ve Ebu Bekir´in Azadlısı Bilal B. Ebi Rebah El-Habeşî Said B. Amir B. Huzeym.. Îyazb.Gunm.. Ebu Süfyan B. Haris. Hülyanın Fethi Celûla savaşı tamamlandıktan sonra Hişam b. Utbe, Hz. Ömer´in emriyle orada ikamete devam etti. Hz. Ömer, Sa´d´a gönderdiği mektubunda bunu emrediyordu. Ka´ka b. Amr da yine aynı emir üzerine Hul-van´a gitti ki, burada bulunan Müslümanlara destek olsun ve kaçan Kisra´yı da kovalasın. Önceki sayfalarda da anlattığımız gibi Ka´ka, oraya gitti. Celûla´da savaşan düşmanların komutanı Mehran er-Razi´yi yakalayıp öldürdü. Firuzan, kaçıp kurtuldu. Kisra´nın yanına vardığı zaman Celûla´da meydana gelenleri, Farsların başına gelen felaketi ve onlardan 100 000 kişinin öldürüldüğünü haber verdi. O esnada Kisra da Hulvan´dan kaçıp Rey´e gitti. Hulvan´da yerine naib olarak Hüsrev Şe-num adında bir komutanı bıraktı. Ka´ka b. Amr, o komutanın üzerine gitti.Komutan onunla mübareze yaptı. Şehir dışında yapılan mübareze neticesinde iki tarafta şiddetlice savaştılar. Sonra Cenâb-ı Allah, Müslümanlara yardım edip Hulvan´m fethini nasip etti. Hüsrev Şenum da yenilgiye uğradı.Ka´ka dönüp şehire girdi, şehri teslim aldı. Müslümanlar da şehire girip bol miktarda ganimet ele geçirdiler ve çok sayıda kişiyi de esir aldılar. Orada ikamete başladılar. Çevre yerlerde yaşayanları İslâm´a davet ettikten ancak onlar bu daveti kabul etmedikten sonra cizye tarhettiler. Sa´d´ın Medain´den kalkıp Kûfe´ye gidişine kadar Ka´ka orada kaldı. Sonra kalkıp Kûfe´ye gitti. Nitekim bunu ileride inşa-allah açıkyacağız. [1] Tikrit Ve Musul´un Fethi Sa´d, Medain´i fethettikten sonra Musulluların, Tikrit´te Antak adında bir kafirin çevresinde topladıklarını haber aldı. Celûla´daki savaşın neticesini ve Farslılarm Tikrit´te toplandıklarını, Musulluların neler yaptıklarını Hz. Ömer´e bir mektupla bildirdi. Hz. Ömer´in, Celûla halkı ile ilgili olarak görüşlerini bildirdiği mektubundan önceki sayfalarda bahsetmiştik. Hz. Ömer, bu defa Tikrit´te Antak´ın emri altında toplanan Musul halkıyla ilgili görüşlerini bildiren bir mektubu Sa´d´a gönderdi. Bu mektubunda onlara savaşmak için bir ordu göndermesini, ordunun başına da Abdullah b. Mu´tem´i komutan yapmasını, sağ kanada Haris b. Hassan ez Zühliy´yi, sol kanada Furat b. Hayyan el-İclî´yi, öncü kuvvetlerin başına Rib´i b. el-Efkel el-Gazziy´yi, artçı kuvvetlerin başına da Arfece b. Herseme´yi komutan yapmasını emretti. Abdullah b. Mutem´i, 5000 kişilik ordusuyla Medain´den ayrılıp yola çıktı. Dört gün ve dört gecelik bir yürüyüşten sonra Tikrit´e gelip komutan Antak´ın üzerine vardı. Antak´ın emri altında Bizanslılardan, Şeharçelüerden, Hristiyan Araplardan, îyadlılardan, Tağliblîlerden ve Nemrlilerden adamlar toplanmıştı. Bunlar Tikrit´i savunmaya başlamışlardı. Abdullah b. Mutem ise şehri kırk günlük bir kuşatma altına alarak bu süre içinde onlarla yirmidört kez çarpıştı. Her çarpışma neticesinde mutlaka onları mağlub ediyor, topluluklarını yenilgiye uğratıyor, yan taraflarını zayıflatıyordu. Bunun üzerine Bizanslılar, gemilere binerek mallarını da yanlarına alarak oradan gitmeye karar verdiler. Abdullah b. Mutem de orada bulunan bedevilere haber göndererek şehir halkına karşı kendisine yardım etmeleri çağrısında bulundu. Haberciler, onların bu çağrıya olumlu cevap verdikleri haberini getirdiler. Bunun üzerine Abdullah b. Mutem, onlara şu ikinci haberi gönderdi: "Eğer söylediğiniz sözde doğruysamz, Allah´tan başka ilah bulunmadığına, Muhammed´in de Allah´ın Rasûlu olduğuna şahadet edin. Onun, Allah katından getirdiği ahkamı kabul edin." Giden haberciler, onların Müslüman oldukları haberini getirdiler. Bunun üzerine Abdullah b. Mutem, onlara bu defa şu haberi gönderdi: "Eğer doğru söylüyorsanız biz tekbir getirip geceleyin şehire hücum ettiğimizde Bizanslılara karşı gemilerin kapılarını kapatın. Onların gemilere binmelerine engel olun. Yakalayabil diklerinizi öldürün." Bundan sonra Abdullah ve arkadaşları işi sıkı tutup saldırıya geçtiler. Hep bir ağızdan tekbir getirdiler. Şehire hücum ettiler. Öte taraftaki bedevilerde tekbir getirdiler. Şehir halkı şaşkına döndü. Ve Dicle tarafındaki kapılardan çıkmaya başladılar. Müslümanlar, İyadlı ,Nemir-li ve Tağliblilerden çok sayıda kişiyi öldürdüler. Abdullah b. Mutem de arkadaşlarıyla birlikte diğer kapılardan şehire girdiler.Halkı baştan sona öldürdüler.Ancak îyadh, Tağlibli ye Nemrli bedevilerden Müslüman olanlar ölümden kurtuldular. Hz. Ömer mektubunda yazmıştı ki, Müslümanlar Tikrit´e sahip olup düşmana galip oldukları zaman Rib´î b. Efkel´i, Hısneyn diye bilmen Ninova ve Musul´a göndersinler. Rib´i, Hz. Ömer´in emri üzerine yanma büyük bir müfrezeyi alarak Musul´a gitti. Bahadırlardan bir topluluk ile Musullulardan bir grup ta onun beraberin dey diler. Musulluların haberleri olmadan aniden oraya vardılar. Rib´i ve maiyetindeki müfrezeyi görünce hemen barış çağrısına icabet ettiler. Rib´i, onları zımmi statüsüne aldı. Onlar da boyun eğerek haraç ödediler. Sonra Rib´i ,Tikrit´ten elde edilen ganimetleri askerlere taksim etti. Süvarilerin payı 3000 piyadelerin payı ise 1000 dirhem oldu. Ganimetlerin beşte birini Furat b. Hayyan ile, fetih müjdesini de Haris b. Hassan ile gönderdiler. Musul´da savaş komutasını Rib´i b. Ef-kel üstlendi. Oradaki haracın toplanması işiyle de Arfece b. Herseme görevlendirildi. [2] Irak Diyarındaki Masebezan ın Fethi Haşim b. Utbe, Celûla savaşım tamamlayıp Medain´e döndüğü zaman Sa´d, Azin b. Hürmüzan´m Farslılardan asker topladığını duydu. Bu durumu Hz. Ömer´e mektupla bildirip fîkirini sordu. Hz. Ömer de gönderdiği cevabi mektubunda Azin b. Hürmüzan üzerine bir ordu göndermesini, ordusunun başına da Dırar b. Hattab´ı komutan yapmasını bildirdi. Bu emir üzerine Dırar, hazırlanan ordunun başında Meda-in´den yola çıktı. Öncü birliklerin başında İbn Hüzeyl el-Esedî vardı. Dı-rar´m oraya ulaşmasından Önce İbn Hüzeyl ulaşıp Azin´le karşılaştı. Farslı askerlerin gücünü kırdı. Azin b. Hürmüzan´ı ve firavunlasmış arkadaşlarını esir aldı. Emir verdi, huzurunda Azin b. Hürmüzan´m boynu vuruldu. Kaçan Farslı askerleri takip ederek büyük bir şehir olan Masebezan´a ulaştı. Orayı harple ele geçirdi. Masebezanhlar, dağ başlarına ve geçitlere kaçtılar. Onları İslâm´a davet etti.Onlar da onun davetine icabet ettiler.Müslüman olmayanların üzerine cizye tarhetti. Vali olarak orada ikamete başladı. Orada kalışı, Sa´d´m Medain´den Kûfe´ye geçişine kadar devam etti. Nitekim bununla ilgili açıklama ileride verilecektir. [3] Karkisya İle Heytin Fethî İbn Cerir ile diğerleri dediler ki: Cezireliler, Ebu Ubeyde ve Halid´le savaşma hususunda Humuslulara yardım etmişlerdi. Çünkü Herakli-yus, Kinnesrin´debulunuyordu. Cezireliler, bundansonra Heyt şehrinde toplanmışlardı. Haşim, Celûla´danMedain´edöndüğüzaman Sa´d,bu durumu Hz. Ömer´e bir mektubla bildirip fikrini sordu. Hz. Ömer de ona yazdığı cevabi mektubunda Heyt üzerine birordu gördermesini, ordunun başına Ömer b. Malik b. Utbeb. Nevfel b. Abdumenafı komutan yapmasını emretti. Ömer b. Malik de beraberindeki Müslümanlarla birlikte Heyt şehrine doğru yola çıktı. Şehre vardığı zaman halkın çevreye hendek kazmış olduklarını gördü. Onları bir süre kuşatma altında tırt-tu.Ama birşey elde edemedi, muzaffer olamadı. Kuşatmayı sürdürmesi içinyerine Haris b. Yezid´i bırakarak bir grup arkadaşıyla birlikte oradan ayrılıp Karkisya´ya gitti. Orayı kuvvet yoluyla ele geçirdi. Karkisya halkı da bunun üzerine İslâm devletine cizye vermeye razı oldu. Ömer b. Malik, Heyt´teki kuşatma komutanına şu mektubu yazdı: "Eğer barışa yanaşmazlarsa, hendeklerinin çevresine sen de hendek kaz ve kendi tarafında kapılar yap. "Bu haberi alan Heytliler, barışa |