> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > İslam Tarihi Eserleri > El-Bidaye Ven Nihaye >  Kureyş´in, Esirlerinin Fidyesi İçin Rasûlullah´a Heyet Göndermesi
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Kureyş´in, Esirlerinin Fidyesi İçin Rasûlullah´a Heyet Göndermesi  (Okunma Sayısı 1018 defa)
02 Şubat 2011, 03:37:56
Esila

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 967


« : 02 Şubat 2011, 03:37:56 »



Kureyş´in, Esirlerinin Fidyesi İçin Rasûlullah´a Heyet Göndermesi

Ümeyye B. Halefin Öldürülmesi

Ebu Cehil Mel´ununun Öldürülmesi

Rasûlullah (S.A.V.)´In, Katade´nin Gözünü İyileştirmesi

Buna Benzer Başka Bîr Kıssa.

Bedir Gününde Küfür Liderlerinin Cesetlerinin Kuyuya Atılması

Fasıl

Fasıl

Fasıl

Hz. Peygamberin Bedir´den Medine´ye Dönüşü.

Nadr B. Haris İle Ukbe B. Ebî Muayttn Öldürülmeleri

Necaşi (R.A.)´Nin Bedir Zaferine Sevinmesi

Müşriklerin Bedîr´de Uğradıkları Musibet Haberinin Mekke´ye Ulaşması

Kureyş´in, Esirlerinin Fidyesi İçin Rasûlullah´a Heyet Göndermesi

Fasıl

Fasıl



Ümeyye B. Halefin Öldürülmesi


îbn îshak, Yahya b. Abbad b. Abdullah b. Zübeyr tarikiyle Abdur-rahman b. Avf m şöyle dediğini rivayet eder: Ümeyye b. Halef, Mekke´de benim dostum idi. Adım, Abdi Amr idi. Müslüman olduğum zaman Ab-durrahman adını aldım. Biz Mekke´de idik. Mekke´de iken bana rastlar ve şöyle derdi:

- Ey Abdi Amr, babanın seni adlandırdığı gibi addan yüz mü çevir­din

Bende evet, derdim. O bana şöyle derdi:

- Ben Rahmanı tanımıyorum. Aramıza birşey koy ki seni o şeyle ça­ğırayım. Sana gelince ilk adınla baııa cevap vermiyorsun. Bana gelince, seni bilmediğim birşeyle çağıramam!

Beni «Ey Abdi Amr» diye çağırdığı zaman ona cevap vermezdim. Ona dedim ki:

- Ey Ebu Ali, dilediğini yap. Dedi ki:

- Sen Abdü´l-îlah´sm.

Ben de evet, dedim. Ona rastladığımda, Ey Abdü´1-İlah dediği za­man, ona cevap verir, kendisiyle konuşurdum. Nihayet Bedir günü ken­disine rastladım. Oğlu Ali b. Ümeyye ile duruyordu. Elinden tutmuştu. Yanımda bir takım zırhlar vardı ki onları savaşta ele geçirmiştim. Onla­rı taşıyordum. Beni gördüğü zaman şöyle dedi:

-Ey Abdi Amr!

Ben ona cevap vermedim. Bu defa şöyle, hitap etti:

-EyAbdü´1-İlah!

-Evet...

- Senin bende birşeyin yok mudur Ben yanındaki zırhlardan daha hayırlı değil miyim

- Evet, vallahi böyledir, dedim. Elimdeki zırhları attım. Onun ve oğlunun elinden tuttum. Bu esnada o şöyle diyordu:

- Şimdiye kadar bugünkü gibi hiç görmedim. Acaba sizin süte ihti­yacınız yok mudur (îbn Hişam´m ifadesine göre o, böyle demekle: «Beni esir alan kimseye sütü bol develeri fidye olarak veririm.» demek istemiş­ti.) Sonra onlarla birlikte yürümek üzere çıktım.

İbn İshak, Abdurrahman b. Avf m şöyle dediğini rivayet eder: «Kendisiyle oğlu arasına girip ellerinden tutmuş olduğum halde Ümeyye b. Halef, bana şöyle dedi:

-Ey Abdü´1-İlah! Göğsünde deve kuşu yeleğiyle alametlenmiş şu adamınız kimdir

- Bu, Hamza b. Abdülmuttalib´tir.

Başımıza bu işleri getiren odur. "Abdurrahman b. Avf dedi ki:

- Vallahi ben, onların önlerine düşmüş getiriyordum ki, Bilal, onu benimle birlikte gördü. Ona Mekke´de İslâmiyet´i terketmesi için işken­ce eden ve öfkelendiği zaman onu Mekke´nin güneşten kızmış kumluğuna yatıran, sonra büyük bir kaya parçasının getirilmesini ve göğsü üzerine konulmasını emreden, sonrada; «Ya böyle kalırsın ya Mu-hammed´in dininden ayrılırsın,» diyen idi. Onun işkencelerine karşı «Allah birdir.» diyen Bilal onu gördüğü zaman dedi ki:

- İşte küfrün başı Ümeyye b. Halefi Eğer o kurtulursa ben ölürüm! Dedim ki:

- Ey Bilal, benim esirimi mi kastediyorsun

- Eğer o kurtulursa ben ölürüm (Daha sonra olanca sesiyle bağırdı:) Ey Ensârullah! Küfrün başı Ümeyye b. Halef işte burada! Eğer o kurtu­lursa ben ölürüm!

Böyle demesi üzerine ashab etrafımızı kuşattı. Bizi çember içine al­dılar. Ben de onu himaye edip savunuyordum. Birden bir adam, kılıcını kınından çıkardı. Ümeyye´nin ve oğlunun ayağına vurdu. Oğlu yere düş­tü. Ümeyye de daha önce benzerini işitmediğim bir çığlık attı. Dedim ki:

- Sen kendini kurtar, sana kurtuluş yoktur. Vallahi ben senin için birşey yapamam.

Bunun üzerine onları kılıçlarıyla öldürdüler. Allah, Bilal´e rahmet etsin. Zırhlarım gitti. Esirimi de ziyan etti.»

Buharı de sahihinde buna yakın ifadeler kullanarak böyle bir riva­yette bulunmuş ve vekalet babında şöyle demiştir: Abdülaziz, Abdur­rahman b. Avf m şöyle dediğini rivayet eder: Mekke´de bana meyilli ya­kınlarımı koruması ve benim de Medine´de ona meyilli yakınlarını koru­mam üzerine Ümeyye b. Halefle bir sözleşme yaptım. İmza yerine adımı Abdurrahman diye yazacak olduğumda o:

- Ben Rahmanı tanımam. Cahiliye dönemindeki adınla yaz, dedi. Ben de Abdi Amr diye adımı yazdım. Bedir günü olduğunda insanlar uykuya daldıklarında onu korumak için dağa çıktım. Ama Bilal, onu gördü. Çıkıp Ensâr´ın meclisi yanına gelip durdu. Ve: "Eğer Ümeyye b. Halef kurtulursa ben ölürüm!" dedi. Onunla birlikte bizi takip etmek üzere bir grup Ensâr yola çıktı. Bize kavuşacaklarım görünce korktum, oğlunu kendilerini oyalasın diye geride bıraktım. Ama gelip onu öldür­düler. Sonra gelip bize ulaştılar. Ümeyye, ağır hareket eden bir adamdı. Ensâr bize ulaştığında Ümeyye´ye: Çök, dedim. O da çöktü. Korumak için üzerine kapandım. Ama altımda iken aradan lolıçlannı dürterek onu öldürdüler. Öyleki Ensâr´dan birinin kılıcı ayağıma değdi." Abdurrahman b. Avf, ayağındaki kılıç izini bize gösterdi. [1]



Ebu Cehil Mel´ununun Öldürülmesi


îbn Hişam dedi İn: Bedir savaşında Ebu Cehil, Recez bahrinden şu şiiri söyleyerek çarpışıyordu:

"Avan savaşı benden intikam almaz. İki senelik azı dişlerim çıkmış, yaşım yenidir. Anam beni bugün için doğurmuştur."

îbn İshak dedi ki: Rasûlullah (s.a.v.), düşmanın işini bitirince, Ebu Cehil´in ölüler arasında aranmasını emretti.

Ebu Cehil´in karşısına çıkan ilk kişi, Muaz b. Amr b. Cemuh (Beni Seleme´nin kardeşi) idi. O zat şöyle demiştir:

"Ebu Cehilin ağaçlıklarda olduğunu duydum. Ona kimsenin ulaşa-mıyacağını söylüyorlardı. Ben, bunu işittiğim zaman onu Öldürmeyi ka­fama koydum. O tarafa yönelip gittim. Fırsat bulduğumda üzerine ham­le yaptım. Ona öyle bir darbe indirdim ki, ayağını baldırının yarısıyla birlikte uçurdum. Baldırı uçarken tıpkı öğütülmek üzere değirmen taşı­nın altına atılan hurma çekirdeğine benziyordu. Oğlu İkrime de onıuzu-ma bir darbe indirdi. Kolumu kesti. Öyleki kolumla vücudum arasında sadece bir deri parçası kalmıştı. Bu durumda savaşmak bana çok eziyet verdi. Gün boyunca kolumu sürükleyerek savaştım. Eziyete dayana­maz hale geldiğimde ayağımı kolumun üzerine bastım. Böylece kolumu koparıp attım."

İbn îshak´ın ifadesine göre Muaz b. Amr, Bedir savaşından sonra da yaşamış, Hz. Osman´ın hilafeti zamanında vefat etmiştir.

Muavviz b. Afra, yaralı olan Ebu Cehil´e rastladı. Ona vurdu, yerin­den kalkamaz hale getirdi. Onu, can çekişirken bırakıp gitti. Müavviz, savaş sırasında öldürülen şehidler arasındaydı.

Abdullah b. Mesud´da Ebu Cehil´e rastladı. Bütün bunlar, Rasûlul­lah (s.a.v.)´m ölüler arasında Ebu Cehil´in aranıp bulunmasını emrettiği zamanda olmuştu.

Bana gelen habere göre Rasûlullah (s.a.v.), ashabına şöyle emret­mişti:

«Eğer o, ölülerin arasında sizden gizli kalıpta onu bulamazsanız, di­zindeki bir yara izine bakınız. Çünkü bir gün ben ve o, Abdullah b. Cud´an´m yemek sofrasında iken kalabalıktan sıkıştık. Biz iki küçük çocuk idik. Ben ondan biraz yaşlı idim. Onu ittim. Oda dizleri üzerine düştü ve o iki dizinden birinde bir tırtıklama meydana geldi ki, o tırtıklanmanın izi, dizinde hala durmaktadır.»

Abdullah b. Mesud dedi ki:

"Ben, onu en son anında buldum. Son nefesini veriyordu. Kendisini tanıdım. Ayağımla boynuna bastım. O, bir defasında beni Mekke´de elle­riyle yakalamış, bana eziyet etmiş ve beni yumruklamıştı. Sonra ona de­dim ki:

- Ey Allah düşmanı! Allah seni rezil ve hakir etmedi mi

- Beni ne ile rezil ve hakir etti Kavminin Öldürdüğü adamdan daha üstün kim var Bunu bırak. Bana haber ver, bugün devran kimindir

- Allah ve rasûlünündür! İbn îshak dedi ki:

Manzum oğullarından bir takım kimselerin iddiasına göre îbn Me­sud şöyle diyordu: «Ebu Cehil: "Ey koyunların çobancığı! Çetin, erişil­mesi güç yukarılara çıkmışsın!" dedi. Sonra onun başını kopardım. Onu Rasûlullah´a getirip dedim ki: «Ey Allah´ın Rasûlü! İşte Allah´ın düşma­nı Ebu Cehil´in başı!.."

Rasûlullah (s.a.v.):

- Kendisinden başka bir ilah bulunmayan Allah hakkı için bu Ebu Cehil´in başı mıdır diye sordu. Rasûlullah, yemin ederken böyle derdi. Ben de:

- Evet, kendisinden başka ilah bulunmayan Allah´a yemin ederim ki, bu Ebu Cehil´in başıdır! dedim. Sonra başım Rasûlullah´ın önüne bı­raktım. O da Allah´a hamd etti.»

Buharı ve Müslim´in sahihlerinde Yusuf b. Yakup b. Macişşun ka­nalıyla gelen bir rivayete göre Abdurrahman b. Avf şöyle demiştir:

"Bedir gününde safta duruyordum. Sağıma ve soluma baktığımda Ensâr´dan iki delikanlı arasında bulunduğumu gördüm, onlardan en zayıf olam arasında bulunmayı temenni ettim. Onlardan biri beni dür­terek:

- Amca, sen Ebu Cehil´i tanıyormusun diye sordu. Ben de:

- Evet, tanıyorum. Senin onunla işin ne diye sorunca, şu cevabı verdi:

- Duyduğuma göre o, Rasûlullah (s.a.v.)´a küfretmiş! Nefsim kud­ret elinde bulunan Allah´a yemin ederim ki, eğer onu görürsem ikimiz­den eceli daha çabuk gelecek olanımız ölünceye kadar kendisinden ay­rılmayacağım!

Delikanlının bu sözü hoşuma gitti. Diğeride beni dürtüp bana aynı şeyleri sordu. Çok geçmeden Ebu Cehil´in insanlar arasında dolaşmakta olduğunu gördüm. Delikanlılara:

- Görüyor musunuz İşte biraz önce sorduğunuz adamınız budur! dedim. Onlar da kı...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Kureyş´in, Esirlerinin Fidyesi İçin Rasûlullah´a Heyet Göndermesi
« Posted on: 20 Nisan 2024, 05:02:53 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Kureyş´in, Esirlerinin Fidyesi İçin Rasûlullah´a Heyet Göndermesi rüya tabiri, Kureyş´in, Esirlerinin Fidyesi İçin Rasûlullah´a Heyet Göndermesi mekke canlı, Kureyş´in, Esirlerinin Fidyesi İçin Rasûlullah´a Heyet Göndermesi kabe canlı yayın, Kureyş´in, Esirlerinin Fidyesi İçin Rasûlullah´a Heyet Göndermesi Üç boyutlu kuran oku Kureyş´in, Esirlerinin Fidyesi İçin Rasûlullah´a Heyet Göndermesi kuran ı kerim, Kureyş´in, Esirlerinin Fidyesi İçin Rasûlullah´a Heyet Göndermesi peygamber kıssaları, Kureyş´in, Esirlerinin Fidyesi İçin Rasûlullah´a Heyet Göndermesi ilitam ders soruları, Kureyş´in, Esirlerinin Fidyesi İçin Rasûlullah´a Heyet Göndermesiönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes