> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > İslam Tarihi Eserleri > El-Bidaye Ven Nihaye > Hz. Hüseyin´in Öldürülüşü
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Hz. Hüseyin´in Öldürülüşü  (Okunma Sayısı 1537 defa)
30 Kasım 2010, 16:28:02
Esila

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 967


« : 30 Kasım 2010, 16:28:02 »



Hz. Hüseyin´in Öldürülüşü


Hz. Hüseyin´in Mezarı

Hz. Hüseyin´in Başı

Hz. Hüseyin´in Faziletleri

Hz. Hüseyin´e Ait Bazı Şiirler.


Hz. Hüseyin´in Öldürülüşü


Biz bu konuyu siyer imamlarının görüşlerinden istifade ederek an­latacağız. Yalancı Şiilerin iddialarına itibar etmeyeceğiz.

Ebu Mihnef, Abdullah b. Süleym ile Münir b. Müşmail el-Esedî´nin şöyle dediklerini rivayet etmiştir: "Hüseyin yola çıktı. Şeref mıntıkası­na varıp konakladığında seher vakti azatlılarına (kendisiyle birlikte olan gençlere): "Bol miktarda su alıp saklayın." diye emir verdi. Sonra yoluna devam etti, günün ortasında arkadaşlarından birisi tekbir geti­rince ona: "Neden tekbir getirdin " diye sordu: Adam: "Hurma ağaçları­nı gördüm." diye karşılık verdi. Fakat Esedoğullarından iki kişi: "Bu bölgede kesinlikle hurma ağacı yok." dediler. Bu sefer Hüseyin onlara: "Peki sizce bu nedir" diye sorunca bu iki adam: "Gelen atlılardan başka birşey olduğunu sanmıyoruz. İşte atlılar geldi." diye cevap verdiler. Hz. Hüseyin kendilerine: "Ben de aynı şey olduğunu sanıyorum." dedikten sonra: "Kendisine sığınıp arkamıza alacağımız ve gelenlere karşı tek bir istikamette duracağımız bir sığınak yok mudur " diye sorduğunda o iki kişi: "Öyle bir yer vardır." dediler ve şöyle dediler: "İşte Zuhism denilen yer yan tarafmdadır. Sola doğru oraya gidersin. Eğer bunlardan önce oraya varacak olursan, orası tam istediğin gibi bir yerdir." Hz. Hüseyin oraya doğru gitti oraya varınca çadırların kurulmasını emretti. Karşı tarafın adamları da Hür b. Yezid et-Temimî komutasında geldiler. 1000 süvari idiler. Bunlar İbn Ziyad´m gönderdiği askeri birliğin Öncüleri idi­ler. Bunlar öğle vakti gelip Hüseyin´in karşısında durdular. Hüseyin ve arkadaşları sarıklarını sarmış, kılıçlarım kuşanmışlardı. Arkadaşları­na kana kana su içmelerini ve atlarına içirmelerini, aynı zamanda düşmanlarına da su vermelerini emretti. Kendisi de diğerleri de kana kana suyu içtiler.

Anlatıldığına göre öğle vakti girdiğinde Hz. Hüseyin, Haccac b. Mes-ruk el-Cûfî´ye emir verdi. Haccac ezan okudu. Sonra Hz. Hüseyin, bir izar ve ridaya bürünmüş, bir çift ayakkabı giymiş olarak ortaya çıktı, ar­kadaşlarına ve düşmanlarına konuşma yaptı. Irak´a geliş sebeplerini anlattı. Kûfelilerin imamları olmadığına, kendisinin oraya gelmesi ha­linde kendisine be/at edeceklerine ve onunla omuz omuza savaşacakla­rına dair mektuplar yazmış olduklarını söyledi. Sonra namaz kılındı. Hz. Hüseyin, Ubeydullah b. Ziyad tarafından gönderilen askerlerin ko­mutanı Hürr´e şöyle sordu:

- Arkadaşlarına namaz kıldırmak istiyor musun

- Hayır, sen kıldır. Biz de sana tabi oluruz.

Hz. Hüseyin, onlara namaz kıldırdı. Sonra kendi çadırına giderek arkadaşlarıyla toplantı yaptı. Hür de kendi askerlerinin başına gitti, iki taraf tetikte durmaktaydılar. İkindi vakti olunca Hz. Hüseyin, onlara namaz kıldırdı. Namazı tamamladıktan sonra onlara hutbe irad etti. Enirini dinlemeleri, kendisine itaat etmeleri ve kendilerine zulümle muamele eden yöneticileri başlarından kovmaları için teşvikte bulun­du. Hür, ona şöyle dedi: "Bu mektupların ne olduğunu, bunları kimlerin yazdığını bilmiyoruz." dedi. Hz. Hüseyin de mektup dolu iki çuvalı orta­ya koydu, mektupları Hür´ün önüne boşalttı. Bunlardan bir kısmını okudu. Hür, ona şöyle dedi:

- Biz bu mektupları sana yazanlardan değiliz. Yalnız bize emir ve­rildi; seninle karşılaştığımız takdirde seni Ubeydullah b. Ziyad´a götü-rünceye kadar senden ayrılmayacağız, peşini bırakmayacağız.

- Oraya gitmektense ölüm daha iyidir.

Böyle dedikten sonra Hüseyin, kendi arkadaşlarına: "Bineklerinize binin." diye emir verdi. Onlar ve kadınları bineklerine bindiler. Oradan ayrılmak istedikleri zaman Hür ve adamları, ayrılmalarına mani oldu­lar. Hz, Hüseyin Hür´re şöyle dedi:

- Anan seni kaybetsin, ne yapmak istiyorsun

- Vallahi bu sözü senin bu halinde iken başka bir Arap söylemiş ol­saydı ona misillemede bulunurdum, onun anasını da bırakmazdım. Ama senin anan hakkında yapabileceğimiz ve söyleyebileceğimiz bir-§ey yok. Elden geldiğince onu en güzel bir şekilde anmakla yükümlü­müz. Ba taraf karşılıklı söz düellosunda bulundular, nihayet Hür, Hüse-yi^´e şöyle dedi:

Ben seninle savaşmakla emroİunmadım, ancak seni Kûfe´ye ibn ´a götürünceye kadar peşini bırakmamakla emrolundum. Eğer e´ye gelmeye razı olmuyorsan başka bir yol tut, ancak o yol seni ne e´y getirsin, ne de Medine´ye götürsün. Sen Yezid´e bir mektup yaz.

Ben de Ibn Ziyad´a yazayım, istiyorsan böyle yapalım. Belki Cenâb-ı Al­lah, beni, senin belandan kurtaracak bir yol ortaya koyar.

Hz. Hüseyin, Azip ve Kadisiye yolunu tutarak sol tarafa yöneldi Hür b. Yezid de onun yanı sıra gitmekteydi. Ona şöyle diyordu:

- Ey Hüseyin! Allah aşkına kendine zarar verme. Eğer savaşırsan öldürüleceğine şahitlik ederim. Öldürülürsen bence helak olursun.

- Sen, beni ölümle mi korkutup tehdit ediyorsun Ama ben Evs´in kardeşinin amcası oğluna -Rasûlullah´a yardıma giderken karşılaşma­sı esnasında- söylediğini söylüyorum. Amcasıoğlu ona: "Nereye gidiyor­sun, sen öldürüleceksin." deyince, Evs´in kardeşi şöyle cevap vermişti: "Yoluma devam edeceğim. Yiğit kimseler hayır niyet edip Müslüman olarak cihad ederlerse, ölümden dolayı ayıplanamaz. Bunlar salih kim­selere iyi davranır ve bizzat iyilikte bulunurlar. Yaşadıkları sürece kor­kudan azade yaşar ve korkuyu yere fırlatırlar."

Bu şiir, başka bir şekilde de nakledilmiştir şöyle ki: "Yoluma devam edeceğim, yiğit kimseler, hayır niyet edip suçlular­la buluşmazlarsa ölüm onlar için ayıp olmaz. Yaşarsam kınanmam, ölürsem pişman olmam, ama zelil olmam ve burnumun yere sürülmesi için Ölüm sana yeter." Hür bu sözleri duyunca Hüseyin´den uzaklaştı. Arkadaşlarıyla birlikte ondan uzakta olarak yollarına devam etti. Ni­hayet Azıbulhecenat mevkiine vardılar. Orada binekleri üzerinde Kûfe´den gelmekte olan dört kişiyle karşılaştılar. Bunların yanında Na-fî b. Hilaî´in el-Kamil adındaki atı da vardı. Bunlar Hüseyin´le görüş­mek için Tarmah b. Adi´nin kılavuzluğunda Kûfe´den gelmişlerdi. Tar-mah bir ata binmiş olup, şu şiiri okumakta idi:

"Ey bineğim, ürkütmemden korkma,

Fecrin doğuşundan önce süvarilerin en hayırlıları ve yolculuğun en hayırlısı ile menzile varmak için paçaları sıva.

Ki güzel ahlaklı biri ile süslenesin. O şereflidir, hürdür. Göğsü ve kalbi geniştir. Allah, onu en hayırlı bir iş için getirmiştir.

Onun namı kıyamete kadar sürecektir."

Hür, gelen adamların Hüseyin´in yanma gitmelerine müsaade et­medi, ancak Hz. Hüseyin onu böyle yapmaktan men etti. Kûfe´den ge­lenler Hüseyin´in yanma vardıklarında Hz. Hüseyin onlara şöyle dedi: "Geride bıraktığınız adamların durumunu bana haber verin." Gelen dört Kûfeli´den Mücemma b. Abdullah el-Amirî, şöyle cevap verdi:

"Halkın eşrafı sana karşı birleşmiştir. Çünkü onlara rüşvet verildi. Heybeleri dolduruldu. Böylece onların muhabbetleri kazanıldı. İtaatle­ri sağlandı, hepsi sana karşı birleştiler. Diğer insanlara gelince onların gönülleri seninle beraber ama kılıçlan yarın sana karşı çekilecektir."

Hüseyin, onlara sordu:

- Size gönderdiğim elçim hakkında ne biliyor sunuz

- Gönderdiğin elçin kimdir

- Kays b. Mezher es-Seydavf dir.

- Evet Hüseyin b. Nümeyr, onu yakalayıp İbn Ziyad´a götürdü. îbn

Ziyad da ona, sana ve babana lanet okumasını emretti. Ama o sana ve babana dua etti. îbn Ziyad´a ve babasına ise lanet okudu. İnsanları sana yardıma davet etti. Senin Kûfe´ye gelmek üzere olduğunu haber verdi. Bunun üzerine sarayın damından yere atıldı ve can verdi.

Bu cevap karşısında Hz. Hüseyin´in gözleri yaşardı ve şu ayeti oku­du: "Kimi bu uğurda canını vermiş, kimi de beklemektedir. "(ei-Ahzâb, 23.)

Sonra Hz. Hüseyin şöyle dua etti: "Allah´ım, bize ve onlara Cennet´i nasib et. Biz ve onları rahmetinin karargahında senin gizli olan ve mü´minlerin arzuladığı sevabında biraraya getir."

Tarmah b. Adi, Hz. Hüseyin´e şöyle dedi: "Beraberindeki adamlara bak. Yanında kaç kişi var Yanında şu küçücük gruptan başka kimse yok. Öyle sanıyorum ki, sana karşı şu karşıda gördüğüm birlikten baş­kası savaşmayacak olursa bunlar bile senin hakkından gelmeye yeter. Hal böyle iken Küfe dışında süvariler, piyadeler dolup taşıyor, hepsi se­ni yakalamayı amaç edinmişler. Hedefleri sensin. Allah aşkına Cenâb-ı Allah´ın seni Gassan ve Himyer meliklerinden, Numan b. Münzir´den, siyah ve kızıl renkli herkesten koruyacağı bir beldeye gidip yerleşmek istiyorsan bunu yap. Vallahi bu durumda bize zillet asla gelmeyecektir. Ben seninle beraber yürüyeceğim. İstediğin beldeye yerleşinceye kadar seninle beraber olacağım. Sonra Tay kabilesinin Ece ve Selma kollarına haber gönderip adam iste. istediğin kadar yanımızda kal. Ben, Tay ka­bilesinden 10 000 kişinin sana gelip destek olacaklarım tekeffül ediyo­rum. Bunlar, senin uğrunda kılıçlarıyla savaşacaklardır. Allah´a yemin ederim ki onların gözleri açılıp kapandığı sürece sana asla zarar dokun­mayacaktır."

Hz. Hüseyin ona: "Allah sana hayır mükafat versin." dedi ve yolun­dan geri dönmedi, kararından vazgeçmedi. Tarmah da onunla vedalaş-tı, Hz. Hüseyin yoluna devam etti. Geceleyin Hz. Hüseyin, hizmetçileri­ne, yeterince su alıp saklamalarını emretti. Su temin edildikten sonra yola devam etti. Yolda bineğinin üzerinde iken uykuya daldı. Başı önü­ne düştü. Sonra uyanıp şöyle dedi: "Doğrusu biz Allah´a aidiz ve O´na dö­nücüleriz. Âlemlerin Rabbi Allah´a hamdolsun. Rüyamda bir süvarinin ^üzerinde şöyle dediğini gördüm: "Bu millet yürüyüp gidiyor ama olüm de onlara doğru geliyor." Anladım ki ölüm haberimiz veriliyor."

Fecir...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
« Son Düzenleme: 30 Kasım 2010, 16:29:28 Gönderen: Esila »
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Hz. Hüseyin´in Öldürülüşü
« Posted on: 27 Nisan 2024, 03:35:41 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Hz. Hüseyin´in Öldürülüşü rüya tabiri,Hz. Hüseyin´in Öldürülüşü mekke canlı, Hz. Hüseyin´in Öldürülüşü kabe canlı yayın, Hz. Hüseyin´in Öldürülüşü Üç boyutlu kuran oku Hz. Hüseyin´in Öldürülüşü kuran ı kerim, Hz. Hüseyin´in Öldürülüşü peygamber kıssaları,Hz. Hüseyin´in Öldürülüşü ilitam ders soruları, Hz. Hüseyin´in Öldürülüşüönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes