> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > İslam Tarihi Eserleri > El-Bidaye Ven Nihaye > Hulefa-i Raşidîn Dönemi
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Hulefa-i Raşidîn Dönemi  (Okunma Sayısı 1713 defa)
07 Aralık 2010, 12:16:20
Esila

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 967


« : 07 Aralık 2010, 12:16:20 »



Hulefa-i Raşidîn Dönemi


Hz. Ebu Bekir´in Halifeliği Ve O Dönemde Cereyan Eden Hadiseler.

Üsame B. Zeyd Ordusunun Göreve Gönderilmesi

Yalancı Peygamber Esved El-Ansîtstîn Ortaya Çıkışı, Yönetimi Ele Geçirmesi Ve Öldürülüşü

Hz. Ebu Bekir´in İrtîdad Eden Ve Zekat Vermeyenlerle Savaşmaya Hazırlanması

On Bîr Emîre Bayrak Hazırlayıp Verdiği Zaman Hz. Ebu Bekir´in Zî´l-Kassa´ya Gldlşl

Komutanların Zi´l-Kassa´dan Ayrılıp Görev Yerlerine Gitmeleri

Ümmü Zeml Hadisesi

Fücae Kıssası

Secah Ve Beni Temîm Olayı

Malik B. Nüveyre El-Yerbuî Et-Temîmfnîn Kıssası

Müseylemetü´l-Kezzab´ın Öldürülmesi

Bahreynlilerin Îrtîdadları Ve Tekrar İslâm´a Dönüşleri



Hulefa-İ Raşidîn Dönemi


Hz. Ebu Bekir´in Halifeliği Ve O Dönemde Cereyan Eden Hadiseler


Hicri On Birinci Sene:Bu senenin rebiyülevvel ayının oniki-sinde pazartesi günü, Rasûlullah (s.a.v.)´m vefat etmiş olduğunu önceki kısımlarda anlatmıştık. Buna dair yeterli açıklamayı da vermiştik. Mu­vaffakiyet Allah´tandır.

Daha önce de anlatıldığı gibi Rasûlullah (s.a.v.), pazartesi günü kuşluk vaktinde vefat etti. İnsanlar Beni Saide gölgeliğinde Ebu Bekir´e bey´at etmekle meşgul oldular. Sonra da pazartesi gününün geri kalan kısmında ve salı günü sabahında mescitte ona genel bey´at yaptılar. Ni­tekim bu husus, önceki kısımlarda uzun uzadıya anlatılmıştı. Bey´at işi tamamlandıktan sonra Rasûlullah (s.a.v.)´m cesedini yıkama, kefenle­me ve üzerine cenaze namazını kılma işiyle de salı gününün kalan kıs­mında meşgul oldular. Çarşamba gecesi de defnettiler. Bu meseleyi ye­rinde, delilli ve bürhanlı olarak anlatmıştık.

Muhammed b. İshak b. Yesar, Enes b. Malik´in şöyle dediğini riva­yet etmiştir:

"Beni Saide gölgeliğinde sabahleyin Ebu Bekir´e bey´at edildiği za­man Ebu Bekir oturdu. Ömer kalkıp ondan önce konuşmaya başladı. Al­lah´a hamd ü senada bulunduktan ve onu layıkı veçhiyle övdükten son­ra şöyle dedi:

- Ey insanlar! Ben dün size birşeyler söylemiştim. O sözleri Al­lah´ın kitabında ve Rasûlullah´m bana söylemiş olduğu sözler arasın­dan çıkarıp aktarmış değildim. Ama ben, Rasûlullah (s.a.v.)´m bizim işi­mizi idare edeceğini ve tedbirimizi alacağını görüyordum ve doğrusu yü­ce Allah, kendisinde Rasûlünün hidayeti bulunan zatı aranızda baki bı­rakmıştır. Eğer siz ona sarılırsanız, Allah´ın onu iletmiş olduğu hidayet yoluna kavuşursunuz. Yüce Allah sizin idarenizi, Rasûlullah´m arka­daşı ve mağarada iki kişiden ikincisi olan en hayırlınızın eline vermiş­tir. Kalkın, ona bey´at edin."

Hz. Ömer´in bu konuşmasından sonra insanlar, Ebu Bekir´e Beni Saide gölgeliğindeki bey´atten sonra umumi olarak bey´at ettiler. Sonra Ebu Bekir konuşmaya başladı. Allah´a layıkı veçhiyle hamd ü senada bulunduktan sonra şöyle dedi:

- İmdi ey insanlar! Ben sizin en hayırlınız olmadığım halde idarenizin başına geçtim. Eğer iyi idare edersem bana yardım edin. Eğer kötü davranırsam beni düzeltin. Doğruluk emanettir. Yalan hıyanettir.

Sizin en zayıfınız, hakkını alıp kendisine verinceye kadar benim na­zarımda en güçlünüzdür. înşaallah bunu böyle yapacağım. Sizin en güç­lünüz de başkasının kendisindeki hakkını alıp sahibine verinceye ka­dar benim nazarımda en zayıftır. înşaallah bunu böyle yapacağım. Bir kavim Allah yolunda cihadı terkederse, Allah mutlaka onları yardımsız bırakır, zillete düşürür. Bir kavimde fuhşiyat yayılırsa, Allah onlara umumi bela verir. Ben, Allah ve Rasûlüne itaat ettiğim sürece siz de ba­na itaat edin. Ben Allah ve Rasûlüne isyan edersem sizin üzerinizde ita­at hakkım kalmaz. Kalkın, namazınızı kılın, Allah size rahmet etsin."

Bu rivayetin senedi sahihtir. Sahabeler, o vakitte Hz. Ebu Bekir´e bey´at edilmiş olduğu hususunda görüş birliği etmişlerdir. Hatta Ebu Talib oğlu Ali ile Zübeyr b. Avvam da bey´at etmişlerdir. Allah onlardan razı olsun. Bunun delili de Beyhakfnin şu rivayetidir:

Beyhakî, Ebu-Said el-Hudrî´nin şöyle dediğini rivayet etmiştir:

"Rasûlullah (s.a.v.) vefat etti. İnsanlar Sa´d b. Ubade´nin evinde top­landılar. Aralarında Ebu Bekir´le Ömer de vardı. Ensâr´m sözcüsü kal­kıp şöyle dedi:

- Biliyor musunuz, biz Rasûlullah´m ensârıyız ve onun ensârı oldu­ğumuz gibi onun halifesinin de ensârı olacağız.

Sonra Ömer b. Hattab kalkıp şöyle konuştu:

- Sözcünüz doğru söyledi. Eğer bundan başka birşey söylemiş ol­saydınız, sizinle bey´atleşmezdik.

Böyle dedikten sonra Hz, Ömer, Ebu Bekir´in elini tutup:

- İşte adamınız budur! Onunla bey´atleşin, dedi. Önce kendisi Hz. Ebu Bekir´e bey´at etti. Sonra da Muhacirlerle Ensâr ona bey´at ettiler.

Hz. Ebu Bekir minbere çıktı. Cemaatın yüzüne baktı. Aralarında Zübeyr´i göremedi. Haber gönderip Zübeyr´i çağırttı. O da geldi. Zü-beyr´e şöyle dedi:

- Rasûlullah (s.a.v.)´m halası oğlu Zübeyr, sen Müslümanların bir­liğini bozmak mı istedin

Zübeyr:

- Ey Rasûlullah´m halifesi, bugün kimseyi kınama, dedi. Kalkıp Hz. Ebu Bekir´e bey´at etti. Sonra Hz. Ebu Bekir cemaata baktı. Hz. Ali´yi göremedi. Haber gönderip onu da çağırttı. Hz. Ali gelince, Hz. Ebu Bekir ona şöyle dedi:

- Ey Rasûlullah´m amcası oğlu ve damadı, sen Müslümanların bir­liğini bozmak mı istedin

- Ey Rasûlullah´m halifesi, bugün kimseyi kınama. Hz. Ali böyle dedikten sonra kalkıp Hz. Ebu Bekir´e bey´at etti."

Musa b. Ukbe, «Megazi» adlı eserinde Sa´d b. ibrahim´in şöyle dediğini rivayet etmiştir:

"Babamın bana anlattığına göre dedem Abdurrahman b. Avf, Hz. Ömer´le berabermiş. Muhammed b. Mesleme, Zübeyr´in kılıcını kırmış. Sonra Ebu Bekir hutbe irad etmiş ve insanlardan Özür dileyip şöyle de­miş:

- Allah´a yemin ederim ki, ben bir gün ve bir gece dahi emir olmaya hırs göstermedim. Ne gizli, ne de aşikâr olarak bu mertebeyi bana ver­mesini Allah´tan istemedim.

Muhacirler, Hz. Ebu Bekir´in bu sözünü kabul ettiler. Ah ile Zübeyr de dediler ki:

- Biz bey´at etmeye geç geldik. Çünkü meşverette geri bırakıldık. Oysa biz, Ebu Bekir´in halifeliğe insanlar içerisinde en layık şahsiyet ol­duğunu biliyoruz. O, mağarada Rasûlullah´a arkadaşlık etmiştir. Onun şeref ve iyiliğini kabul ediyoruz. Rasûlullah hayatta iken onu imam ola­rak cemaatın önüne geçirmişti."

Hz. Ali´nin böyle demesi, kendisinden beklenilen bir husustur. Eserlerde anlatıldığına göre Hz. Ali, namazlara gelip Hz. Ebu Bekir´in arkasında namaz kılarmış. Rasûlullah´m vefatından sonra da onunla birlikte Zi´1-Kassa´ya gitmiştir. Nitekim bunu ileride de anlatacağız. Ayrıca Hz. Ebu Bekir´in yanma gelir, ona öğüt verir, onun meşveret meclisine katılır, fikirlerini açıklarmış. Hz. Ali´nin, Fatıma´nm vefatın­dan sonra Hz. Ebu Bekir´e bey´at etmesine gelince, bu hususta diyeceği­miz şudur ki: Hz. Fatıma, babasının vefatından altı ay sonra vefat et­mişti. Bu da Hz. Ali´nin, Hz. Ebu Bekir´e ikinci kez bey´at ettiği şeklinde anlaşılmalıdır. İkinci defa bey´at etmesinin sebebi, Rasûlullah´m mira­sını taleb etmeleri, Hz. Ebu Bekir´in ise: "Biz peygamberlere mirasçı olunmaz. Bizim terekemiz sadakadır." hadis-i şerifine dayanarak mira­sı onlara vermemesi yüzünden aralarında meydana gelen kırgınlığı gi­dermek istemesiydi. Nitekim bu hadisle ilgili senedler ve lafızlar önceki kısımlarda verilmiştir. Hamd Allah´adır.

Seyf b. Ömer et-Temimî, Asım b. Adiy´in şöyle dediğini rivayet et­miştir:

"Üsame´nin ordusunu sefere göndermek için Rasûlullah´m vefatı­nın ertesi gününde Hz. Ebu Bekir´in tellalı şöyle bir duyuruda bulundu:

- Dikkat edin. Üsame ordusunda kayıtlı bulunan her şahıs mutla­ka Cüruf teki garnizona gitsin. Bunlardan Medine´de hiç kimse kalma­sın!

Hz. Ebu Bekir de kalkıp cemaata yöneldi. Allah´a hamd ü senada bulunduktan sonra şöyle dedi:

- Ey insanlar! Ben de sizin gibiyim. Zannedersem siz Rasûlullah´m yapabildiği işleri bana teklif edeceksiniz. Doğrusu yüce Allah, Muham-med´i âlemler üzerine seçkin kıldı. Onu afetlerden korudu. Ben ona tabi olan bir kimseyim. Kendiliğinden iş yapabilecek biri değilim. Eğer ben doğru yolda yürümeye devam edersem, bana bey´at edin. Eğer sapar­sam, beni düzeltin ve doğrultun. Doğrusu Rasûlullah (s.a.v.) vefat etti ve bu ümmetten hiçbir kimse bir kırbaç darbesi kadar dahi ondan kısas alacaklısı değildir. Bana musallat olan bir şeytanım vardır. O bana gel­diği zaman benden uzak durun ki, sîzin saçlarınıza ve tenlerinize zarar vermeyeyim. Siz, ecel çerçevesinde sabah gidip akşam dönmektesiniz ki, o ecelin ne zaman geleceğini bilemezsiniz. Mutlaka salih amel üzere olmayı becerebilecekseniz, bunu yapın ve salih amel işleyin. Bunu da ancak Allah´ın yardımıyla becerebilirsiniz. Ecellerinize teslim olup amellerinizin sona ermesinden önce zaman müsait iken hayırlarda ya­rışın. Çünkü bir kavim ecellerini unuttular ve salih amelleri sonraya bı­raktılar. Sakın onlar gibi olmayasmız. Gayret gösterin, gayret gösterin. Kurtuluşa, kurtuluşa ermeye bakın. Çabuk olun, çabuk olun. Çünkü pe­şinizde sizi yakalamak isteyen ve sizi yakalamaya tutkulu olan bir ecel vardır ve bu ecel, hızla size doğru gelmektedir. Ölümden sakının, ona karşı tedbirli olun. Babalarınızdan, oğullarınızdan ve kardeşlerinizden ibret alın. Ölülere itaat edeceğiniz kadar dirilere itaat edin."

Yine Hz. Ebu Bekir, kalkıp Allah´a hamd ü senada bulunduktan sonra şöyle dedi:

- Allah, sadece kendi rızası için işlenen amelleri kabul eder. Yaptı­ğınız amellerle Allah rizasmı amaçlayın. Sizler ancak ihtiyaç duyup yoksul olacağınız bir zaman için ihlaslı oldunuz. Ey Allah´ın kulları, siz­den ölen kimselerden ibret alın. Simden öncekileri düşünün. Onlar dün neredeydiler, bugün n...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Hulefa-i Raşidîn Dönemi
« Posted on: 24 Nisan 2024, 01:26:40 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Hulefa-i Raşidîn Dönemi rüya tabiri,Hulefa-i Raşidîn Dönemi mekke canlı, Hulefa-i Raşidîn Dönemi kabe canlı yayın, Hulefa-i Raşidîn Dönemi Üç boyutlu kuran oku Hulefa-i Raşidîn Dönemi kuran ı kerim, Hulefa-i Raşidîn Dönemi peygamber kıssaları,Hulefa-i Raşidîn Dönemi ilitam ders soruları, Hulefa-i Raşidîn Dönemi önlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes