> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > İslam Tarihi Eserleri > El-Bidaye Ven Nihaye > Hicrî Altmışbirinci Senede Vefat Eden Şahsiyetler
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Hicrî Altmışbirinci Senede Vefat Eden Şahsiyetler  (Okunma Sayısı 1145 defa)
30 Kasım 2010, 16:25:38
Esila

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 967


« : 30 Kasım 2010, 16:25:38 »



Hicrî Altmışbirinci Senede Vefat Eden Şahsiyetler


Hz. Hüseyin.

Cabir B. Atik B. Kays.

Hamza B. Amr El-Eslemî

Şeybe B. Osman.

Abdülmuttalib B. Rabia B. Haris.

Velid B. Ukbe B. Ebi Muayt

Mü´minlerin Annesi Ümmü Seleme.

Hicretin Altmışîkîncî Senesi

Hicretin Altmışikîncî Senesinde Vefat Eden Şahsiyetler.

Büreyde B. Hüseyb El-Eslemî

Rebi B. Haysem..

Alkame B. Kays.

Ukbe B. Nafî El-Fihrî

Amr B. Hazm..

Müslim B. Muhalled El-Ensarî

Müslim B. Muaviye Ed-Deylemî

Hicretin Altmışüçüncü Senesi

Hicretin Altmışdördüncü Senesi

Yezîd B. Muavîye.

Muaviye Oğlu Yezidin Çocukları Ve Sayıları

Yezidin Oğlu Muavîye´nin Emirliği

Abdullah B. Zübeyr´in Emirliği

Mervan B. Hakem´e Bey´at Edilmesi

Mercürahit Savaşı Ve Dahhak B. Kays El-Fıhrî´nîn Öldürülmesi

Numan B. Beşir El-Ensârî´nîn Öldürülmesi



Hicrî Altmışbirinci Senede Vefat Eden Şahsiyetler


Hz. Hüseyin


Bu senede Hz. Ali´nin oğlu Hz. Hüseyin, kendi ehl-i beytinden on kü­sur kişi ile birlikte Kerbela´da öldürüldü. Beraberinde öldürülenlerin yirmi küsur kişi olduğu da söylenmiştir. Nitekim bunu önceki kısımlar­da anlattık. Bunlarla beraber bahadır ve kahramanlardan da bir toplu­luk öldürülmüştü. [1]



Cabir B. Atik B. Kays


Bu zatın soy kütüğü şöyledir: Cabir b. Atik b. Kays Ebu Abdillah el-Ensârî es-Sülemî. Bedir gazvesine, beraberindeki adamlarla birlikte katıldı. îbn Cevzî´nin de dediği gibi Mekke fethi gününde Ensâr´m san­caktarıydı. Bu zat, hicri altmışbirinci senede yetmişbir yaşındayken ve­fat etti. [2]



Hamza B. Amr El-Eslemî


Kadri yüce bir sahabedir. Buharı ve Müslim´in sahihlerinde rivayet olunduğuna göre Hz. Aişe şöyle demiştir: "Hamza b. Amr, Rasûlullah (s.a.v.)´a şöyle bir soru sordu:

- Ya Rasûlallah, ben çok oruç tutuyorum. Yolculukta da oruç tuta­yım mı

- İstersen tut, istersen tutma."

Hamza b. Amr, Şam fethinde hazır bulundu. Ecnadin savaşında

Müslümanların muzafîeriyetine dair müjdeyi Hz. Ebu Bekir´e götüren odur.

Vakidî dedi ki: "Ka´b b. Malik´e, tevbesinin kabul edildiği ve Allah tarafından affedildiğine dair müjdeyi veren de Hamza b. Amr´dır. Bu müjdesine karşılık Ka´b´da ona iki elbisesini vermişti."

"Tarih" adlı eserinde Buharî, sağlam bir senedle rivayet eder ki, Hamza b. Amr el-Eslemî şöyle demiştir: "Zifiri karanlık bir gecede Rasûlullah (s.a.v.)la beraberdik. Parmaklarımdan ışıklar saçıldı, etraf aydınlandı, bu aydınlıkta arkadaşlarımın tamamının eşyalarını topar­ladım."

Hamza b. Amr´ın hicri altmışbirinci senede vefat ettiği ittifakla nakledilir. [3]



Şeybe B. Osman

Bu zatın soy kütüğü şöyledir: Şeybe b. Osman b. Ebi Talha el-Abderi el-Hacbî. Ka´be´nin anahtarı bunun yanındaydı. Babası, Uhud savaşın­da kafir olarak Hz. Ali tarafından öldürülmüştü. Şeybe, Mekke fethi gü­nünde Müslümanlığını açığa vurdu. Hüneyn gazvesine de katıldı. An­cak bu gazvede yine de kalbinde biraz şüphe vardı. Bir ara Rasûlullah´a suikasta niyetlendi. Onun bu kötü niyetini Cenâb-ı Allah, Rasûlüne bil­dirdi. Rasûlullah da Cenâb-ı Allah´ın haber vermesi üzerine gidip Şey-be´ye bu kötü niyetini bildirdi. Şeybe de bunun üzerine kalben de Müslü­man oldu ve İslâmiyet´i güzelce yaşadı. Bunun üzerine Hüneyn savaşın­da çarpıştı ve diğer sebat edenlerle birlikte sabredip sebat gösterdi.

Vakidî, üstadlarınm şöyle dediklerini rivayet etmiştir: «Şeybe dedi ki: "Allah´a yemin ederim ki, bütün insanlar Muhammed´e iman etseler bile ben kendisine iman etmem." diyordum. Mekke´yi fethedip Heva-zin´e sefere giderken fırsatını bulup da bütün Kureyşlilerin Öcünü ken­disinden almak için ben de onunla beraber yola çıktım. O gün insanlar birbirlerine karıştılar. Rasûlullah (s.a.v.), katırından indi, yanına yak­laştın, onu vurmak için kılıcımı kınından sıyırdım, fakat karşımda bir alev belirdi, neredeyse beni yakacaktı. Rasûlullah (s.a.v.), bu hadise üzerine bana dönüp şöyle dedi: "Ey Şeybe, yanıma gel." Yanma yaklaş­tım, elini göğsüme koydu ve şöyle dedi: "Allah´ım, bunu şeytandan ko­ru." Allah´a yemin ederim ki, elini göğsümden kaldırmadan o günde ba­na, gözümden ve kulağımdan daha sevimli oldu. Bundan sonra elini göğsümden kaldırıp: "Haydi git ve savaş." dedi. Ben de düşmana doğru ilerledim. Allah´a yemin ederim ki o esnada düşman safında -şayet ha­yatta olsaydı- babamla karşılaşsaydım onu da öldürürdüm. İnsanlar cepheden geri döndüklerinde Rasûlullah (s.a.v.) bana: "Ey Şeybe! Al­lah´ın senin için murad ettiği şey, senin kendi nefsin için kasdettiğin şeyden daha hayırlıdır." dedi. Sonra da içimde Allah´tan başka kimse­nin bilmediği gizli düşüncelerin hepsini bana anlattı. Ben de şahadet getirip: "Allah´tan af diliyorum." dedim. O da: "Allah seni affetti." dedi.»

Şeybe, Osman b. Talha´dan sonra Ka´be´nin perdedarhğı görevini de üstlendi. Bu görev, onun evladının elinde bugüne kadar yürütülmüştür. Beni Şeybe kabilesi de ona nisbet edilir. Bunlar, Ka´be´nin perdedarları-dırlar.

Halife b. Hayyat ile başkalarının ifadelerine göre Şeybe, hicretin el-Hdokuzuncu senesinde vefat etmiştir. Muhammed b. Sa´d´m ifadesine göre o, Muaviye oğlu Yezid´in zamanına kadar hayatta kalmıştır, "el-Muntazam" adlı eserinde de İbn Cevzî, onun hicri altmışbirinci senede vefat ettiğini söylemiştir. [4]


Abdülmuttalib B. Rabia B. Haris


Bu senede vefat edenlerden biri de Abdülmuttalib b. Rabia b. Haris b. Abdülmuttalib b. Haşim´dir. Bu zat, sahabe idi. Şam´a göçtü, orada bir evi vardı, vefat ederken müzminlerin emiri Muaviye oğlu Yezid´e vasiye­tini yaptı. [5]



Velid B. Ukbe B. Ebi Muayt


Bu zatın soy kütüğü şöyledir; Velid b. Ukbe b. Ebi Muayt b. Ebban b. Ebi Amr Zekvan b. Ümeyye b. Abdu´-Şems b. Abdumenaf b. Kusay Ebu Vehb el-Kureyşi el-Ebşemî. Hz. Osman´ın ana bir kardeşidir. Anasının adı, Erva binti Kureyz b. Rebia b. Habib b. Abdu´ş-Şems´tir. Erva´ın an­nesi de Ümmü Hakim el-Beyza binti Abdülmuttalib´tir. Velid´in, Halid, Ammare ve Ümmü Külsüm adında kardeşleri vardı. Rasûlullah (s.a.v.), onun babası Ukbe b. Ebu Muayt´ı Bedir savaşından sonra diğer esirlerle birlikte Velid´in gözleri önünde öldürmüştü. Velid´in babası Ukbe: "Ya Muhammed, beni öldüreceksin ama çocuklarıma kim bakacak " diye sorunca Rasûlullah: "Onlar için ateş vardır." diye cevap vermişti. Nadr b. Haris´e de böyle yapmıştı.

Velid, Mekke fethinde Müslüman oldu. Rasûlullah (s.a.v.) onu, Muttaliboğullarının zekatlarını toplamakla görevlendirip yola çıkar­mıştı. Onlar da Velid´in gelişini duyunca onu karşılamaya çıkmışlardı. Fakat Velid, kendisiyle savaşmak için yoluna çıktıklarını sanarak geri dönmüş, bu durumu Rasûlullah (s.a.v.)´a anlatmıştı. Rasûlullah (s.a.v.) da bu olay üzerine Muttaliboğullanna karşı bir askeri birlik hazırlama­ya niyet etti. Onlar bu durumu duyunca özür dilemek için Rasûlullah´a bir heyet gönderdiler ve hadisenin aslım anlattılar. Cenâb-ı Allah da Velid hakkında şu ayet-i kerimeyi inzal buyurdu:

"Ey inananlar! Eğer yoldan çıkmışın biri size bir haber getirirse, onun iç yüzünü araştırın. Yoksa bilmeden bir millete fenalık edersiniz de sonra ettiğinize pişman olursunuz." (el-Hucurât,6.)

Birçok tefsirci, bu hadiseyi böyle anlatmışlardır. Bunun doğruluğu­nu yüce Allah daha iyi bilir.

Hz. Ömer de Velid´i Beni Talib kabilesinin zekatlarını toplamakla görevlendirmişti. Hz. Osman, onu -Sa´d b. Ebi Vakkas´tan sonra- Küfe valiliğine atamıştı. Bu atama olayı, hicretin yirmibeşinci senesinde ger­çekleşmişti. Daha sonra içki içmiş ve arkadaşlarına sarhoş halde namaz kıldırmış, dcnüp onlara: "Daha da kıldırayım mı size " diye sormuş ve nam karıştırmıştı. Sonra Hz. Osman, onu cezalandırmış ve dört sene sonra Küfe valiliğinden azletmişti. Fakat o yine de Kûfe´de bir vatandaş olarak ikamete devam etmişti. Hz. Ali Irak´a geldiğinde Velid, Rakka´ya gitmiş, orada kendine bir çiftlik satın almış ve orada ikamete başlamış­tı. Ancak Hz. Ali ile Muaviye zamanlarında ve sonraki dönemlerde vuku bulan hadiselere, savaşlara karışmamış, uzlete çekilmiş ve hicri altmış­birinci senede Rakka´daki (çiftliğinde) vefat etmişti. Yine aynı yere, çift­liğine defnedilmişti. Çiftliği, Rakka´ya onbeş mil mesafededir. Anlatıl­dığına göre o, Muaviye´nin zamanında vefat etmiştir. Doğrusunu Allah bilir, imam Anmed b. Hanbel ile Ebu Davud, ondan sadece bir hadis ri­vayet etmişlerdir ki, o hadis te Mekke fethi ile ilgilidir. İbn Cevzi onun bu senede vefat ettiğini söylemiştir. Ayrıca İbn Cevzî, mü´minlerin an­nesi Meymune binti Haris el-Hilaliye´nin de bu senede vefat ettiğini söy­lemiştir. Ancak bu hanımın hicri ellibirinci senede vefat etmiş olduğunu önceki sayfalarda bildirmiştik. Hatta bu hanımın hicri altmışücüncü senede vefat ettiğini, hicri altmışaltına senede vefat ettiğini bildiren değişik rivayetler de vardır. Doğrusu, bizim söylediğimizdir. [6]



Mü´minlerin Annesi Ümmü Seleme


Ümmü Seleme´nin asıl adı şudur: Hind binti Ebi Ümeyye Hüzeyfe (veya) Sehl b. Muğire b. Abdillah b. Ömer b. Mahzum el-Kureşiyye el-Mahzumiye. Ümmü Seleme, Rasûlullah´la evlenmeden önce amcası oğ­lu Ebu Seleme b. Abdilesed ile evliydi. Ebu Seleme vefat etti, Rasûlullah da Ümmü Seleme ile evlendi ve Bedir gazasından sonra hicretin ikinci senesinin şevval ayında onunla gerdeğe girdi. Ümmü Seleme, önceki ko­cası Ebu Seleme´nin kendisine şöyle bir hadis naklettiğini söylemiştir: Rasûlullah (s.a.v.) buyurdu ki: "Bir Müslüman, bir musibete maruz ka­lırda: "Doğrusu biz Allah´a a...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Hicrî Altmışbirinci Senede Vefat Eden Şahsiyetler
« Posted on: 28 Mart 2024, 22:57:32 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Hicrî Altmışbirinci Senede Vefat Eden Şahsiyetler rüya tabiri,Hicrî Altmışbirinci Senede Vefat Eden Şahsiyetler mekke canlı, Hicrî Altmışbirinci Senede Vefat Eden Şahsiyetler kabe canlı yayın, Hicrî Altmışbirinci Senede Vefat Eden Şahsiyetler Üç boyutlu kuran oku Hicrî Altmışbirinci Senede Vefat Eden Şahsiyetler kuran ı kerim, Hicrî Altmışbirinci Senede Vefat Eden Şahsiyetler peygamber kıssaları,Hicrî Altmışbirinci Senede Vefat Eden Şahsiyetler ilitam ders soruları, Hicrî Altmışbirinci Senede Vefat Eden Şahsiyetlerönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes